Team Cherry'nin altı yılı aşkın süredir beklenen oyunu Hollow Knight: Silksong nihayet oyuncularla buluştu, ancak beraberinde getirdiği tartışmalar da bir o kadar hararetli. Sosyal medyada ve forumlarda en çok konuşulan konu ise şüphesiz oyunun zorluğu. Birçok oyuncu, Silksong'un ilk saatlerinin acımasız, dikenli ve hatta 'gaddar' olduğunu düşünüyor. Eğer siz de kendinizi sürekli ölürken, değerli 'tespihlerinizi' (rosaries) kaybederken ve bir sonraki kayıt noktasına (bench) ulaşmak için çabalarken buluyorsanız, yalnız değilsiniz.
Ancak bu noktada pes etmeyi düşünüyorsanız, size bir iyi bir de kötü haberimiz var. Kötü haber, evet, oyunun başlangıcı gerçekten de kasıtlı olarak zorlayıcı tasarlanmış. İyi haber ise, bu sadece madalyonun bir yüzü. Aslında ilk oyuna kıyasla çok daha akıcı, hızlı ve akrobatik bir karakter olan Hornet'in potansiyelini tam olarak kullanabilmeniz için oyun sizi önce dünyanın tehlikeleriyle sınıyor. Oyunun ikinci bölümüne (Act 2) ulaştığınızda, bu zorlukların büyük bir kısmı eriyip gidiyor ve Silksong'un gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor.
'Git Gud' Mantığı Neden Silksong'da İşe Yaramıyor?
Soulslike türüne aşina olanların sıkça duyduğu 'git gud' (daha iyi ol) tavsiyyesi, genellikle oyuncuyu yeteneklerini geliştirmeye teşvik eder. Ancak Silksong'da bu tavsiye, çoğu zaman bir yanılgıdan ibaret. Oyunda aynı duvara defalarca kafa atmak, aynı düşmanda onuncu kez ölmek, Team Cherry'nin sizden istediği şey değil. Aksine, oyun sizi teknik beceriden çok daha fazlasını kullanmaya itiyor: Merak, sabır ve zekâ.
Silksong, inatçılığı değil, akıllıca oynamayı ödüllendiriyor. Eğer bir düşman veya bir bölüm sizi fazlasıyla zorluyorsa, muhtemelen orada olmanız için henüz erken demektir veya doğru ekipmana sahip değilsinizdir.
Bu durumun en somut örneklerinden biri, pek çok oyuncunun oyunun başlarında saatlerce takılıp kaldığı Far Fields bölgesidir. Burada ilerlemek için gereken şey, güçlü bir düşmanı yenmek değil, Terzi (Seamstress) adlı bir karakterin verdiği 'hem esnek hem de güçlü omurga üreten böcekleri bul' şeklindeki muğlak bilmeceyi çözmektir. Çözüm, kaba kuvvet yerine gözlem gerektirir; doğru düşmana saldırmak yerine, onun fırlattığı dikenlere vurarak 'Spine Core' toplamak gerekir. Eğer siz de Far Fields'da mahsur kalma sorunu yaşıyorsanız, bu durum oyunun sizden tam olarak ne istediğini gösteren mükemmel bir derstir: Dur, düşün ve çevreni kullan.
Zorluğun Üstesinden Gelmek İçin Akıllı Stratejiler
Peki, oyunun ilk bölümündeki bu zorluk sarmalından nasıl çıkılır? Cevap, kaba kuvvetten ziyade oyunun sunduğu mekanikleri akıllıca kullanmakta yatıyor. İşte dikkat etmeniz gereken birkaç kilit nokta:
- Keşfetmekten Çekinmeyin: Dünyanın her köşesini araştırmak, size paha biçilmez geliştirmeler ve yeni aletler kazandıracaktır. Kırılabilir duvarların, gizli geçitlerin peşine düşün.
- Haritanızı Kaybetmeyin (veya Geri Alın): Keşif, haritasız bir şekilde hızla bir eziyete dönüşebilir. Haritacı Shakra'yı bir bölgede kaçırırsanız, körü körüne ilerlemek zorunda değilsiniz. Neyse ki, oyunun kaçırılan haritaları geri getirme gibi oyuncu dostu mekanikleri mevcut. Ana merkez olan Bone Bottom'a dönerek Shakra'yı geri çağırabilir ve eksik haritalarınızı satın alabilirsiniz. Bu, özellikle devasa ve labirent gibi bölgelerde hayat kurtaran bir bilgidir.
- Doğru Alet, Doğru Düşman: Havadaki düşmanlar başınıza bela mı oluyor? 'Reaper's Crest' gibi daha uzağa erişen bir alet kullanın. Zıplama gerektiren bulmacaları bölen böcekler için 'Straight Pin' hayat kurtarıcı olabilir. Ekipmanınızı duruma göre değiştirmek, oyunun temel dinamiklerinden biridir.
- Ekonominizi Koruyun: Oyunda harita, hızlı seyahat ve geliştirmeler gibi kritik ihtiyaçlar için kullanılan 'tespih' birimini sık sık ölerek kaybetmek, ilerleyişinizi ciddi anlamda yavaşlatabilir. Özellikle yüklü bir miktarla gezerken, paranızı güvenceye alan 'strings' ve 'necklaces' gibi eşyaları satın almak, uzun vadede çok daha kârlıdır. 200 tespih kaybetmektense, 30 tespih vergi ödemek daha mantıklıdır.
- Geri Adım Atmayı Bilin: Hunter's March'taki o güçlü muhafızı henüz 'dash' yeteneğiniz olmadan yenmek zorunda değilsiniz. Oyun size bir duvar örüyorsa, başka bir yoldan gidin, güçlenin ve sonra geri dönün.
Nitekim bu cezalandırıcı mekanikler, oyuncu topluluğunu kendi çözümlerini üretmeye itmiş durumda. Oyunun çıkışıyla birlikte, özellikle haritada yerinizi görmek için değerli bir eşya yuvası feda etme zorunluluğunu ortadan kaldıran pusula eklentisi gibi oyunu kolaylaştıran çeşitli modlar, geliştiricinin vizyonuna bir alternatif arayan oyuncular için hızla popülerlik kazandı.
Act 2: Güçlendiğinizi Hissettiğiniz An
Tüm bu sabır ve keşfin ödülü ise Act 2'de sizi bekliyor. Oyunun bu aşamasına geldiğinizde, elinizdeki aletler çok daha etkili hale geliyor, Hornet'in kontrollerine ve hareket setine alışmış oluyorsunuz ve en önemlisi, Team Cherry'nin ekonomi üzerindeki baskısı azalıyor. Artık kendinizi çaresiz bir av gibi değil, güçlü bir avcı gibi hissetmeye başlıyorsunuz.
Nexus Editör Yorumu
Silksong'un başlangıçtaki yüksek zorluk eğrisi, bir tasarım hatası değil, bilinçli bir tercih gibi duruyor. Oyun, oyuncuya dünyanın ne kadar tehlikeli olduğunu hissettirirken, aynı zamanda onu daha dikkatli ve yaratıcı olmaya zorluyor. Bu ilk engeli aşanlar için Silksong, Hollow Knight'tan beklenen o derin ve ödüllendirici deneyimi fazlasıyla sunuyor. Sabırlı olun, çünkü tünelin ucundaki ışık gerçekten de parlamaya değer.
Sonuç olarak, eğer Silksong'un zorluğu sizi oyundan soğutma noktasına getirdiyse, kendinize bir şans daha verin. Ancak bu sefer farklı bir yaklaşımla: İnat etmek yerine keşfedin, ezberlemek yerine deneyin ve en önemlisi, maceranın tadını çıkarmak için sabırlı olun. Çünkü Act 2'deki deneyim, bu zahmete kesinlikle değiyor.
Bu haberin oluşturulmasında PCGamer'da yayınlanan makaledeki bilgilerden faydalanılmıştır.