'The Fox King': Woo Ming Jin'den İkiz Kardeşliğin Derinliklerine Dokunan Bir Film

Haber Merkezi

08 September 2025, 16:55 tarihinde yayınlandı

Woo Ming Jin'in Yeni Filmi 'The Fox King', Toronto ve Busan Festivallerine Damga Vurmaya Hazırlanıyor

Malezyalı yönetmen Woo Ming Jin'in son filmi 'The Fox King', dünya sinema sahnesinde adından söz ettirmeye hazırlanıyor. Her yıl olduğu gibi 2025'te de hem ödül sezonunun ilk sinyallerini veren hem de bağımsız yapımlardan büyük bütçeli projelere kadar geniş bir yelpazede filmlerin dağıtım hakları için önemli bir pazar yeri olan Toronto Film Festivali ve Busan Uluslararası Film Festivali'ndeki prömiyer gösterimleri öncesinde ilk klibi yayınlanan film, şimdiden sinemaseverlerin ve eleştirmenlerin dikkatini çekmeyi başardı. Bu önemli sinema etkinlikleri, Oscar ödüllü "Drive My Car" filminin yıldızı Japon aktör Nishijima Hidetoshi ve Tayvanlı aktris Gwei Lun-Mei'nin başrollerini paylaştığı gerilim-drama "Dear Stranger" gibi yapımların da uluslararası satış haklarının EST N8 tarafından satın alınmasıyla global sinema pazarında önemli adımlar attığına sahne oluyor. **Bu kapsamda, Güney Afrikalı yönetmen Zamo Mkhwanazi'nin ilk uzun metraj filmi 'Laundry' de, apartheid döneminin kişisel bir aile hikayesi üzerinden güçlü bir portresini sunarak festivalin dikkat çeken yapımları arasında yer aldı.**

Güneydoğu Asya'dan Küresel Bir Ses: 'The Fox King'in Ortaya Çıkışı

Malezya-Endonezya ortak yapımı olan 'The Fox King', Woo Ming Jin ve Endonezyalı yapımcı Yulia Evina Bhara'nın ikinci iş birliğini temsil ediyor. İkili, 2022'de Locarno Fipresci Ödülü kazanan 'Stone Turtle' filmiyle de uluslararası alanda büyük beğeni toplamıştı. Bu yeni proje, Toronto'nun Centerpiece ve Busan'ın Asya Sineması Penceresi bölümlerine seçilerek, Güneydoğu Asya sinemasının küresel arenadaki yükselişini bir kez daha kanıtlıyor. Film, KawanKawan Media ve Greenlight Pictures'ın yanı sıra Da Huang Pictures ve Sunstrong Entertainment tarafından ortaklaşa yapıldı.

Asya sinemasının bu yükselişi, Mariko Tetsuya'nın yönetmenliğini üstlendiği, New York'ta geçen gerilim-drama "Dear Stranger" ile de devam ediyor. Bir çocuğun gizemli kayboluşunun, Japon bir baba ile Tayvan asıllı Amerikalı bir anneyi evliliğini derinden sarsacak gizli gerçeklerle yüzleşmeye zorlamasını konu alan bu film, çapraz kültürel evliliklerin ve göçmen yaşamının katmanlı kimliklerini ve duygusal karmaşıklıklarını ele alarak küresel izleyici kitlesi için evrensel bir temayı işliyor. Toei, Éther Production ve Q&A Entertainment gibi Asya genelindeki birden fazla şirketin işbirliğiyle üretilen "Dear Stranger", uluslararası prömiyerini Busan Uluslararası Film Festivali'nde yapacak ve ardından Golden Horse Film Festivali'nin kapanış filmi olarak gösterilecek. Yönetmen Mariko Tetsuya, daha önce "Destruction Babies" ile Locarno'da 'yükselen yönetmen' ve "From Miyamoto to You" ile Netpac senaryo ödüllerini kazanmıştı.

Festivalin dikkat çeken yapımları arasında, "Better Call Saul" ve "Nobody" filmlerinden tanıdığımız Bob Odenkirk'ün başrolde olduğu, yönetmen Ben Wheatley'nin yeni filmi 'Normal' da yer aldı. Sıradan gibi görünen ama derin sırlarla dolu bir Minnesota kasabasında geçen bu aksiyon dolu gerilim, eleştirmenlerden tam not almayı başardı. Toronto'nun prestijli Centerpiece bölümünde dünya prömiyeri yapan bir diğer önemli yapım ise Oscar adayı yönetmen Jan Komasa'nın İngilizce ilk filmi 'Good Boy' oldu. Ayrıca Asyalı sinema ikonlarından Shu Qi'nin yönetmenlik koltuğuna oturduğu ilk filmi "Girl" de aynı bölümde Kuzey Amerika prömiyerini gerçekleştirdi.

İkiz Kardeşliğin Karmaşık Dünyası ve Ergenliğin Dönüm Noktaları

'The Fox King', 15 yaşındaki Ali ve yalnızca Ali'nin anlayabildiği bir şekilde iletişim kuran ikiz kardeşi Amir'in hikayesini konu alıyor. Babalarının yeniden evlenmesiyle tuzlu balık fabrikasında çalışmaya gönderilen kardeşler, okulda zorbalıkla ve ergenlik kalplerini uyandıran yeni İngilizce öğretmeni Lara'nın gelişiyle mücadele ederken, yaşanan bir trajedi Ali'yi kayıpla, sadakatle ve çocukluktan yetişkinliğe geçişle yüzleşmeye zorlar.

Yönetmen Woo Ming Jin, ikiz olmanın verdiği kişisel bağlamla filmi şu sözlerle açıklıyor: "Özünde, hepimizi ergen olarak şekillendiren evrensel geçiş ritüellerini konu alıyor: ilk aşk, kardeş rekabeti, zorbalık ve keder. İkizler hakkında birçok film klişelere düşer; romantik komediler veya uğursuz ikizlerin hikayeleri. Ben bunun ötesine geçerek, ikizler arasındaki derin, söylenmemiş bağı keşfetmek istedim."

Pre-Dijital Çağın Samimi Portresi: Yönetmenin Vizyonu

Woo, hikayeyi pre-dijital bir döneme yerleştirerek, “daha zamansız, ergenliğin samimi bir portresini, dürüstlüğe ve anıya dayalı bir anlatımı” yakalamayı hedeflemiş. Bu tercih, günümüz gençlik filmlerinin aksine, modern teknolojinin dikkat dağıtıcı unsurlarından arınmış, daha içsel ve duygusal bir derinlik sunma potansiyeli taşıyor. Ancak bu yaklaşım, dijital çağa doğmuş izleyiciler için farklı bir perspektif sunarken, onlara geçmişin sadeliğini anlama fırsatı da verecektir.

Yıldızlarla Dolu Kadro: Dian Sastrowardoyo'dan İlk Başrol Hadi Putra'ya

Filmin oyuncu kadrosunda, Endonezya sinemasının ikonik isimlerinden Dian Sastrowardoyo, Lara karakteriyle yer alıyor. Sastrowardoyo, 'Ada Apa dengan Cinta?' ve Netflix dizisi 'Gadis Kretek' gibi yapımlarla tanınıyor. Lara'yı "inanılmaz derecede akışkan" bir karakter olarak tanımlayan Sastrowardoyo, bu rolün kendisini sürekli yeni duygular ve ifadeler keşfetmeye ittiğini belirtiyor. Malezyalı oyuncular Idan Aedan ve ilk uzun metrajlı başrolünü üstlenen Hadi Putra da filmde önemli rolleri paylaşıyorlar.

Öne Çıkanlar: Güneydoğu Asya Sinemasının Yükselişi

Yapımcı Yulia Evina Bhara'nın ifadesiyle, bu işbirliği “daha fazla Güneydoğu Asya sineması filmini küresel sahneye taşımaya” devam etme arzusunun bir göstergesi. Bu durum, bölge sinemasının hem artistik kalitesini hem de uluslararası festivallerdeki görünürlüğünü artırması açısından büyük önem taşıyor. 'The Fox King' gibi filmler, kültürel çeşitliliği ve özgün hikayeleri dünya genelinde izleyiciyle buluşturarak, sinema sanatına zenginlik katıyor. Bu küresel vizyonun önemli bir parçası olarak, 2022'de Jaeson Ma ve Eric Tu tarafından kurulan EST Studios ile 2023'te Kris Eiamsakulrat ve Rachel Y. Wu tarafından Bangkok'ta kurulan N8'in birleşimiyle kurulan EST N8, Asya hikayelerini uluslararası pazarlara taşımayı hedefliyor. Şirket, Kore gerilimlerinden Filipin korku filmlerine ve Malezya aksiyon yapımlarına kadar geniş bir Asya içeriği yelpazesini portföyünde barındırıyor ve "Dear Stranger" gibi filmler bu vizyonun önemli bir parçasını oluşturuyor.

Küresel Sinemada Çeşitlilik ve Bağımsız Yapımların Yükselişi

'The Fox King' gibi Güneydoğu Asya yapımlarının uluslararası festivallerdeki başarısı, bağımsız sinemanın küresel sahnedeki yükselişinin sadece bir örneği. Özellikle 2025 Toronto Uluslararası Film Festivali (TIFF), kadın yönetmenlerin ve Tayvan sinemasının güçlü temsiliyetiyle dikkat çekti. Festivalin prestijli Centerpiece programında Asyalı sinema ikonlarından Shu Qi'nin yönetmenlik koltuğuna oturduğu ilk filmi "Girl", Shih-Ching Tsou'nun samimi aile draması "Left-Handed Girl" ve aile geçmişini araştıran belgesel "Palimpsest: The Story of a Name" gibi yapımlar yer aldı. Japon yönetmen Chie Hayakawa'nın "Renoir" filmi de bu bölümde Kuzey Amerika prömiyerini yaptı. Pakistan'dan Seemab Gul'ün kırsal Pakistan'da eğitimin erişilebilirliği sorununa odaklanan ilk uzun metrajlı filmi 'Ghost School' ise 'Discovery' bölümünde dünya prömiyerini gerçekleştirdi. Bu durum, festivalin dünya genelinden özgün seslere ve kültürel çeşitliliğe verdiği önemi vurguluyor. **Bu küresel çeşitliliğe, Güney Afrikalı yönetmen Zamo Mkhwanazi'nin apartheid dönemini işleyen ilk uzun metraj filmi 'Laundry' de güçlü bir katkı sağladı. 1968 Güney Afrika'sında geçen bu kişisel hikaye, Mkhwanazi'nin büyükbabasının apartheid hükümeti yüzünden kaybettiği çamaşırhaneden esinleniyor ve 16 yaşındaki Khuthala'nın müzisyenlik hayalleri ile babasının aile mirasını koruma mücadelesi arasındaki çatışmayı gözler önüne seriyor. Mkhwanazi, filminde bireylerin hayallerinin adaletsizlik yüzünden nasıl belirsizleştiğini çarpıcı bir şekilde gösterirken, müzik ve yaratıcılığın bir şifa ve direniş aracı olarak gücünü de vurguluyor.** **Festivalde ayrıca, Dominik Cumhuriyeti yapımı aile draması “Pérez Rodríguez” ve Sir Ian McKellen'ın başrolünde olduğu Steven Soderbergh imzalı 'The Christophers' gibi yapımlar da öne çıktı. McKellen'ın sağlık sorunları nedeniyle prömiyere katılamaması, filmin dağıtım yolculuğunda konuşulan bir detay olurken, Kaouther Ben Hania imzalı 'The Voice of Hind Rajab' ise Gazze'deki trajik bir hikayeyi ele alarak küresel çapta dikkatleri üzerine çekti. Brad Pitt ve Joaquin Phoenix gibi ünlü isimlerin yapımcı kadrosunda yer almasıyla daha da güçlenen bu drama, festivalin en çok etki yaratan filmlerinden biri olmaya aday gösteriliyor. Tüm bu yapımlar, Toronto Film Festivali'nin dünya genelinden özgün seslere ve kültürel çeşitliliğe verdiği önemi ve bağımsız sinemanın yükselişini bir kez daha teyit etti.**

Perde Arkasındaki Yetenekler

Filmin teknik ekibinde görüntü yönetmeni Kong Pahurak, kurgucular Carlo Francisco Manatad ve Edmund Yeo ile besteci Phil Chapavich Temnitikul gibi deneyimli isimler yer alıyor. Bu güçlü ekip, Woo Ming Jin'in vizyonunu perdeye taşıyarak izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunmayı hedefliyor.

'The Fox King', ikizliğin derin ve karmaşık bağlarını, ergenliğin zorluklarını ve kayıpla başa çıkma sürecini samimi bir dille anlatan, hem kişisel hem de evrensel temalara odaklanan bir yapım olarak öne çıkıyor. Film festivallerindeki ilk gösterimlerinin ardından nasıl bir yankı uyandıracağı merakla bekleniyor.

Kaynak: Variety - 'The Fox King' Filmi İlk Klibini Yayınladı