İtalyan sineması, uluslararası arenada sesini daha gür duyurmaya hazırlanıyor. İtalya merkezli yapım ve dağıtım şirketi PiperFilm ile Fransa'nın önde gelen uluslararası satış şirketlerinden Playtime, güçlerini birleştirerek yepyeni bir yapılanmaya imza attı: Piperplay. Venedik Film Festivali'nde resmi duyurusu yapılan bu oluşum, sadece İtalyan sinemasına değil, küresel sinema sahnesine de ışık tutan bir dönemde ortaya çıktı. Nitekim, festival küresel önemini pekiştiren pek çok olaya sahne oldu; Oscar ödüllü László Nemes'in "Orphan" ve Berlin Altın Ayı ödüllü Ildikó Enyedi'nin "Silent Friend" filmleri Altın Aslan için yarışırken, Francis Ford Coppola'nın, kalp rahatsızlığının ardından ilk halka açık görünümünde, yarım asra yayılan dostluklarının ve sinemaya eşsiz katkılarının bir kutlaması niteliğinde, Werner Herzog'a Yaşam Boyu Başarı Altın Aslan ödülünü takdim etmesi gibi anlar da dikkat çekti. Macaristan film endüstrisinin ortak yapımlarla zirveye tırmanışı ve Venedik'teki etkileyici performansı hakkında daha fazla bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsiniz. Sinema efsanelerinin Venedik'teki bu özel anları hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz. Piperplay, sadece bir satış şirketi olmanın ötesine geçerek, İtalyan sinemasının tüm döngüsünü kapsayacak iddialı bir misyonla yola çıkıyor.
Piperplay'in Geniş Kapsamı: Geliştirmeden Küresel Satışa Tam Destek
Piperplay, İtalyan filmlerini üretim döngüsünün en başından itibaren, yani geliştirme, proje oluşturma ve finansman aşamalarından başlayarak, yapım, festival stratejisi, sinema salonlarında gösterim ve dünya çapında satış süreçlerine kadar her adımda desteklemeyi hedefliyor. Bu bütüncül yaklaşım, İtalyan sinemasının küresel pazardaki rekabet gücünü önemli ölçüde artırma potansiyeli taşıyor. Yenilikçi yapısıyla sektörde dikkat çeken Piperplay, İtalyan bağımsız sinemasının sesini daha geniş kitlelere ulaştırma potansiyeliyle büyük bir heyecan yaratıyor.
Deneyimli Kadro ve Güçlü Liderlik
Piperplay'in dümeninde, PiperFilm'in satış direktörü Catia Rossi ve Playtime Group CEO'su ve kurucusu François Yon yer alacak. Ortak açıklamada, Rossi'nin İtalyan filmlerini küresel pazarda tanıtma konusundaki uzmanlığı ile Playtime'ın uluslararası ticari ve küratöryel zekasının bir araya geleceği vurgulandı. Bu güçlü birleşime ek olarak, sektörün deneyimli isimlerinden Giulia Casavecchia, Piperplay'in uluslararası satış direktörü olarak ekibe katıldı. Casavecchia daha önce Roma merkezli satış şirketi True Colours'da satış şefi olarak görev yapmıştı.
Catia Rossi, bu yeni oluşumla ilgili yaptığı açıklamada, “François ile Piperplay'e liderlik etmek benim için büyük bir onur. Piperplay sadece yeni bir satış şirketi değil, satışları tasavvur etmenin 'yeni bir yolunu' temsil ediyor. İnsanları, deneyimleri, mesleki becerileri bir araya getirmek ve İtalyan ile Fransız sinema tutkusunu harmanlamak, pazar için büyük bir yenilik olabilir. Bunun bir parçası olduğum için çok heyecanlıyım” ifadelerini kullandı.
François Yon ise, “Playtime her zaman İtalyan sinemasına ve İtalyan film yapımcılarına çok yakın oldu. PiperFilm ile yaptığımız bu yeni ittifak, İtalyan yaratıcı yeteneklerini uluslararası izleyicilere ulaştırma hedefimizi sürdürmemizi sağlıyor” yorumunda bulundu.
Anahtar Yöneticiler ve Görevleri
- Catia Rossi (PiperFilm Satış Direktörü): Piperplay Eş Lideri
- François Yon (Playtime Group CEO & Kurucusu): Piperplay Eş Lideri
- Giulia Casavecchia (Eski True Colours Satış Şefi): Piperplay Uluslararası Satış Direktörü
Avrupa Bağımsız Sinemasında Vuelta'nın Stratejik Hamlesi
Bu iş birliği, daha geniş bir stratejinin parçası olarak görülüyor. PiperFilm'in geçtiğimiz Mart ayında pan-Avrupa bağımsız grubu Vuelta tarafından azınlık hissesi satın alınmıştı. Playtime da Vuelta'nın uluslararası satış birimi olarak faaliyet gösteriyor. Vuelta, bu tür satın almalar ve ortaklıklarla Avrupa bağımsız sinema sektöründe önemli bir oyuncu haline gelmeyi hedefliyor. Grubun bünyesinde Fransa'dan Films Boutique, Brüksel merkezli Be for Films ve İngiltere-Almanya ortaklığı Global Constellation gibi önemli yapılar bulunuyor.
Vuelta Media Yönetim Kurulu Başkanı Jerome Levy, “Vuelta'nın iki kuruluşu arasındaki bu ortaklık, Avrupa'nın en parlak yeteneklerinin uluslararası sahnede büyüyebileceği bir yuva olma misyonunda güçlü bir adım teşkil ediyor” değerlendirmesinde bulundu. Vuelta'nın İtalya'da Netflix'in dönem dizisi “The Leopard”ın arkasındaki Indiana Production gibi önemli yapım şirketlerine sahip olması, bu birleşmenin hem İtalyan hem de Avrupa sineması için ne denli stratejik bir hamle olduğunu gözler önüne seriyor.
Piyasa Dinamikleri ve Potansiyel Etkileri: Eleştirel Bir Bakış
Piperplay gibi büyük oyuncuların bir araya gelmesi, bağımsız sinema sektöründe dengeleri değiştirebilir. Bir yandan, bu tür güçlü ittifaklar İtalyan filmlerinin daha geniş bir küresel dağıtım ağına erişmesine ve daha büyük bütçeli projelerin hayata geçmesine olanak tanıyabilir. Bu, ülke sinemasının kalitesini ve görünürlüğünü artırma potansiyeli taşır.
Ancak diğer yandan, piyasada giderek artan konsolidasyon eğilimi, daha küçük, butik satış şirketleri için rekabeti zorlaştırabilir. Büyük grupların artan gücü, bağımsız seslerin çeşitliliğini koruma konusunda bazı endişeleri de beraberinde getirebilir. Piperplay'in vaat ettiği 'yeni satış yolu', sadece pazar payı artışına mı odaklanacak, yoksa gerçekten daha çeşitli ve deneysel projelere de kapı aralayacak mı, zamanla görülecek. Şeytanın avukatlığını yapacak olursak, bu tür büyük birleşmelerin her zaman beklenen yenilikçi etkiyi yaratmadığı, bazen sadece mevcut sistemi güçlendirdiği de unutulmamalıdır. Ancak şimdilik, İtalyan sineması için umut verici bir gelişme olduğu su götürmez bir gerçek.
Bu küresel konsolidasyon eğilimine paralel olarak, Hindistan eğlence pazarı da dikkat çekici gelişmelerle adından söz ettiriyor. Küresel müzik devi Universal Music India (UMI) ile Bollywood'un tanınmış yapım şirketlerinden Maddock Films arasında imzalanan stratejik ortaklık, film müziği endüstrisi için yeni bir dönemin habercisi niteliğinde. Bu işbirliği, Maddock Films'in kurucusu Dinesh Vijan liderliğinde kurulan 'Mad For Mussic' çatısı altında gerçekleşiyor ve UMI'yi, Maddock'un gelecekteki tüm film müzikleri için küresel stratejik ortağı yapıyor. Bu anlaşma, Maddock'un daha önce Sony Music Entertainment India ile yaptığı anlaşmalara rağmen piyasada birden fazla devle çalışarak portföyünü çeşitlendirme veya en uygun küresel erişimi sağlama stratejisi olarak yorumlanabilir.
Dijital platformlardaki rekabet de Hindistan'da hız kesmiyor. Amazon MX Player, Studio Lambert'in Birleşik Krallık formatından uyarlanan yeni reality şovu 'Rise & Fall' ile izleyicilere ilgi çekici bir sosyal deneyim sunmaya hazırlanıyor. 'Shark Tank India' programının eski jüri üyesi Ashneer Grover'ın sunuculuğunu üstlendiği bu şov, lüks çatı katında yaşayan 'Yöneticiler' ve bodrumda konaklayan 'Çalışanlar' olarak ikiye ayrılan 16 ünlü yarışmacıyı ağırlayacak. Hindistan'ın dinamik eğlence pazarı ve bu alandaki son gelişmeler hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Bu bağlamda, Fransız televizyon sektöründe yaşanan gelişmeler de benzer bir tablo çiziyor. Unifrance Başkanı Gilles Pélisson'un belirttiği üzere, "Fransız TV prodüksiyonu dinamik ve uluslararası alanda görünür olmaya devam ediyor. Ancak, bağımsız prodüksiyon ve dağıtım şirketleri, yayıncılar ve konsolide medya gruplarıyla rekabet ederken artan bir baskıyla karşı karşıya." Bu durum, uluslararası ortak yapımların sadece finansman sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda daha geniş dağıtım ağlarına ulaşmada kritik bir rol oynadığını gösteriyor. Dolayısıyla, Piperplay gibi oluşumlar, Avrupa sinemasının bu küresel zorluklar karşısında dayanıklılığını artırma potansiyeli taşıyor. Fransız yapımlarının küresel yükselişi ve sektör zorlukları hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Benzer şekilde, çocuk ve gençlik programları satışında Paris merkezli bir dev olan Madgic Distribution da, gerçekleştirdiği animasyon ve canlı aksiyon içerik satışlarıyla uluslararası arenada adından söz ettiriyor. Daha önce APC Kids olarak bilinen ve şimdi Fransa'nın köklü Madgic grubunun bir parçası olan şirket, Hong Kong'dan Kanada'ya, Avustralya'dan Birleşik Krallık'a kadar geniş bir coğrafyada önemli yayıncılarla anlaşmalar imzalayarak küresel içerik pazarındaki konumunu sağlamlaştırdı. Madgic Distribution gibi şirketlerin, Le Havre'de düzenlenecek Unifrance Rendez-Vous gibi önemli sektör etkinliklerinde yer alması, uluslararası iş birliklerini ve dağıtım ağlarını genişletme stratejilerinin bir parçasıdır. Çocuk ve gençlik içerikleri pazarındaki bu küresel başarıları hakkında daha fazla bilgi için Madgic Distribution küresel piyasayı fethetti içeriğimizi ziyaret edebilirsiniz.
PiperFilm ve Playtime'ın Piperplay ile attığı bu adım, Avrupa'nın kültürel zenginliğini küresel çapta sergileme arayışının bir yansıması. Özellikle Venedik Film Festivali gibi prestijli platformlar, sadece sanatsal başarıları değil, aynı zamanda küresel gündemi ve insani krizleri de sinema perdesine taşıyan bir ayna görevi görüyor. Festivalin Paolo Sorrentino'nun onuncu uzun metrajlı filmi "La Grazia"nın genel açılışı, Ufuklar (Horizons) bölümünün açılışını ise ünlü oyuncu Noomi Rapace'in ikonik Rahibe Teresa'yı canlandırdığı "Mother" filminin üstlenmesi gibi anlarla güçlü bir başlangıç yapıldı. Meksika sinemasının dikkat çeken isimlerinden David Pablos’un yönettiği, drama-gerilim türündeki “On the Road” filminin dünya prömiyerini yapması ve bu çarpıcı yapımın İtalyan dağıtım şirketi I Wonder Pictures tarafından şimdiden satın alınması da dikkat çekici gelişmeler arasındaydı. Latin Amerika sinemasının güçlü seslerinden Daniel Hendler'ın merakla beklenen üçüncü uzun metraj filmi “A Loose End” (Un cabo suelto) gibi dikkat çekici dünya prömiyerleri de festivalde yer aldı. Dahası, Brad Pitt ve Joaquin Phoenix gibi isimlerin desteklediği "Hind Rajab'ın Sesi" gibi dramalar, sinemanın evrensel acıları ve insani krizleri yansıtma gücünü vurgularken, Gazze'deki duruma ilişkin siyasi tartışmalar ve Mubi gibi platformların etik fonlama konuları da festivalin gündeminde yer aldı. Ayrıca, Hint sinemasının yükselen yıldızlarından Anuparna Roy'un yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı filmi 'Songs of Forgotten Trees'in dünya prömiyerini prestijli Venedik Film Festivali'nin Ufuklar (Horizons) seçkisinde yapacak olması ve Fransız film satış devi Celluloid Dreams tarafından küresel satış haklarının alınması da Hint bağımsız sinemasının uluslararası alandaki gücünü pekiştirdi. Anuparna Roy'un 'Songs of Forgotten Trees' filminin Venedik Horizons'taki başarısı ve Celluloid Dreams ile dünya satışları hakkında daha fazla detay için buraya tıklayabilirsiniz. Bu gelişmeler, sanatın ve eğlence sektörünün sadece birer ticari alan olmaktan öte, aynı zamanda toplumsal olaylara duyarlı ve eleştirel bir platform olarak da işlev gördüğünü gösteriyor. Venedik'ten yayılan bu haber, önümüzdeki dönemde İtalyan sinemasının yanı sıra dünya sinemasının uluslararası festivallerde ve sinema salonlarındaki varlığını güçlendirecek gibi görünüyor. Venedik Film Festivali'nin bu çok yönlü gündemi hakkında daha fazla detay için buraya tıklayabilirsiniz.
Kaynak: Variety