Netflix'in Tayland'daki Yükselişi: Yerel Hikayeler Küresel Sahneye Taşınıyor

Haber Merkezi

22 August 2025, 10:45 tarihinde yayınlandı

Netflix, Tayland'a Yaptığı 200 Milyon Dolarlık Yatırımla Yerel Yapımlara Güç Veriyor: Küresel Etki Raporu Açıklandı

Netflix, yayıncılık dünyasında küresel bir dev olarak konumunu pekiştirirken, yerel pazarlara yaptığı stratejik yatırımlarla da dikkat çekiyor. Güneydoğu Asya'nın incisi Tayland, bu kapsamlı stratejinin en parlak örneklerinden biri haline gelmiş durumda. Platformun Tayland'daki serüveni henüz on yılı doldurmamışken, geçtiğimiz günlerde açıklanan ilk Etki Raporu, ülkedeki operasyonların sadece başlangıç aşamasında olduğunu ve ciddi bir büyüme potansiyeli taşıdığını gözler önüne serdi.

Tayland'ın Yaratıcı Geleceğine Yapılan Yatırım: Raporun Detayları

Bangkok'ta düzenlenen ve Tayland hükümet yetkilileri, sinemacılar, basın mensupları ve Netflix yöneticilerinin katıldığı 515 Victory etkinlik alanındaki basın toplantısında tanıtılan "Netflix Tayland'da: Yerel Hikaye Anlatıcılığının Geleceğini Desteklemek" başlıklı rapor, platformun ülkeye olan bağlılığının somut bir kanıtı niteliğinde. Rapora göre, Netflix'in 2021-2024 yılları arasında Tayland merkezli yapımlara ayırdığı bütçe ve yarattığı etki oldukça dikkat çekici:

  • Yatırım Miktarı: 200 milyon dolar
  • Üretilen İçerik: 20 film ve dizi
  • İstihdam: Yaratıcı endüstrinin her kademesinde 13.500 oyuncu ve ekip üyesi

Bu rakamlar, Netflix'in sadece yeni yapımlar üretmekle kalmadığını, aynı zamanda mevcut Tayland içeriklerini de platformuna lisanslayarak küresel izleyiciyle buluşturduğunu gösteriyor. Bu durum, Tayland'ın kültürel zenginliğinin dünya çapında daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor.

Gelecek Takvimde Neler Var?

Platformun 2025 yılı için planladığı dokuz yerel orijinal yapım, Tayland içeriklerinin çeşitliliğini ve gücünü yansıtıyor. Bu yapımlar arasında;

  • Filmler: “Ziam”, kısa süre önce yayımlanan “Gold Rush Gang” ve gelecek “Same Day with Someone” gibi toplam 6 film yer alıyor.
  • Diziler: “Dalah: Death and Flowers”, “Mad Unicorn” ve popüler dizi “The Believers”ın ikinci sezonu dahil 3 yapım bulunuyor.

Yerel Köklerden Küresel Erişime: Netflix'in Stratejisi

Malobika Banerji, Netflix Güneydoğu Asya İçerik Direktörü, yaptığı açıklamada: "Bangkok'ta özel bir ekibimizle Tayland'ın yaratıcı topluluğuna derinlemesine kök salmış durumdayız. Yapımlarımız, Tayland'ın güzel mekanlarının ötesine geçerek yerel hikaye anlatıcılığının sanatsallığına ve özgünlüğüne odaklanıyor. Heyecan verici yerel yaratıcılarla iş birliği yaparak başka hiçbir yerde anlatamayacakları, Taylandlı izleyicilerde derin yankı uyandıran hikayeler anlatıyoruz. Bugünün yeni raporu, Netflix'in yatırımının Tayland'ın yaratıcı ekonomisine nasıl katkıda bulunduğunu gösteriyor – desteğimizin ölçeğini ve iş yaratma, yetenek geliştirme ve yerel fırsatları genişletme üzerindeki etkisini vurguluyor." ifadeleriyle platformun vizyonunu özetledi.

Panel tartışmalarında ise Netflix'in küresel ilişkiler direktörü Ruben Hattari, Tayland içeriğinin yalnızca yerel değil, uluslararası izleyiciler için de toplumu ve kültürü yansıtacak otantikliği üzerine odaklandıklarını belirtti. Nitekim, 15'ten fazla Tayland orijinal yapımının platformun İngilizce Olmayan Küresel Top 10 listesine girmesi bu stratejinin başarısını kanıtlar nitelikte.

Hattari ayrıca, Netflix'in 190'dan fazla ülkede ve 300 milyondan fazla üyesiyle geniş bir kitleye hitap ettiğini, bu nedenle içerik çeşitliliğinin kritik olduğunu vurguladı. Tayland'da korku, komedi dram ve BL (Boys' Love) projelerinin popüler türler arasında yer alması da platformun bu çeşitlilik arayışına yanıt veriyor. 2024 yılında Tayland içeriklerine harcanan 750 milyon saatin üzerindeki izleme süresi, yerel içeriklere olan küresel ilginin somut bir göstergesi. Bu sayıların, kurulan güçlü ortaklıklar sayesinde artmaya devam etmesi bekleniyor.

Ortaklıklar ve Turizm: Tayland'ın Kültürel Zenginliğine Katkı

Netflix'in bu başarısındaki en önemli etkenlerden biri, Tayland hükümetinin sağladığı cömert teşvikler ve Yaratıcı Ekonomi Ajansı (CEA) gibi kuruluşlarla yapılan stratejik ortaklıklar. CEA, yetenek ve yeni teknolojilere yatırım yaparak ülkenin yaratıcı endüstrilerini besliyor.

Chakrit Pichyangkul, CEA İcra Direktörü, şu sözleri kaydetti: "CEA'nın İçerik Laboratuvarı aracılığıyla yerel yetenekleri besliyor ve Tayland'ın yaratıcı endüstrilerinin büyümesini destekliyoruz. Netflix'in Yaratıcı Eşitlik Fonu ile iş birliği yaparak, Bangkok dışındaki şehirlerde ortaya çıkan yaratıcılara güç veriyor, onlara beceriler kazandırıyor, kapsayıcılığı teşvik ediyor ve Tayland'ın 2027 yılına kadar 20 milyon insanı yeteneklerini geliştirme hedefine yardımcı oluyoruz."

Yerel ekosistemle derin bağlar kurmanın ve yerel nüansları anlamanın, otantik yapımlar ortaya çıkarmada anahtar rol oynadığı da panelde dile getirildi. Bu yaklaşım, sadece içerik kalitesini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda Tayland'ın benzersiz kültürel dokusunu korumaya da yardımcı oluyor.

Netflix yapımlarının turizm üzerindeki etkisi de göz ardı edilemez. Rapor, çekimlerin sadece Bangkok gibi büyük metropollerde değil, Tayland'ın daha az bilinen bölgelerinde de gerçekleştirildiğini ve bunun o bölgelerdeki turizmi canlandırdığını vurguluyor. Örneğin, 2024 yapımı "Master of the House" dizisi Nakhon Ratchasima'daki Chateau De Khaoyai'de, 2023 yapımı "Analog Squad" filmi ise Phang Nga'daki dağlarda ve plajlarda çekilerek bu bölgelerin tanıtımına önemli katkı sağladı.

Gölgedeki Sorular: Büyümenin Diğer Yüzü

Netflix'in Tayland'daki yatırımları şüphesiz yerel yaratıcı endüstriye büyük bir ivme kazandırıyor ve uluslararası alanda görünürlüğü artırıyor. Ancak bu denli büyük bir platformun bölgedeki artan egemenliği, beraberinde bazı soruları da getiriyor. Küçük ve bağımsız film yapımcılarının kendi özgün seslerini, küresel bir devin gölgesinde ne kadar kolay duyurabileceği merak konusu. Küresel platformların içerik beklentileri, yerel hikaye anlatıcılığının tamamen 'Taylandlı' kalmasında ne tür zorluklar yaratabilir? Dahası, uzun vadede bu denli yüksek bir yatırımın sürdürülebilirliği ve Netflix'in içerik alım stratejilerinin geleceği, Tayland'ın yaratıcı bağımsızlığı açısından nasıl bir seyir izleyecek? Raporda vurgulanan başarılar takdire şayan olsa da, sektördeki çeşitliliği ve bağımsız yaratıcılığı destekleyici mekanizmaların ne kadar güçlü olduğu da önemli bir değerlendirme alanıdır. Netflix'in sunduğu global erişim, yerel kültürel kimliğin ticarileşme riskini de beraberinde getiriyor mu, bu da düşünülmesi gereken bir başka boyuttur.

Küresel arenada Netflix'in stratejik hamleleri ve büyük bütçeli projeleri de benzer soruları beraberinde getiriyor. Usta yönetmen Guillermo del Toro'nun yirmi yılı aşkın bir süredir beklenen Frankenstein projesi, 120 milyon dolarlık devasa bir bütçeyle Netflix çatısı altında hayata geçiriliyor. Oscar Isaac'in Victor Frankenstein'ı, Jacob Elordi'nin ise saatler süren protez makyajlarla tanınmaz hale gelerek canavarı oynadığı bu yapım, 30 Ağustos'ta Venedik Film Festivali'nde prömiyer yapacak. Del Toro'nun çocukluğundan beri tutkuyla bağlı olduğu bu hikaye, şimdiden Oscar yarışında güçlü bir aday olarak görülse de, 20 yıllık beklentinin yarattığı 'beklenti tuzağı' ve Akademi'nin streaming platformlarına olan mesafesi gibi 'Netflix faktörü'nün adaylık şansını nasıl etkileyeceği gibi soruları da beraberinde taşıyor. Bu tür yüksek profilli yapımlar, hem platformun küresel stratejisinin bir parçası hem de beraberinde getirdiği sanatsal ve ticari riskler açısından dikkatle izleniyor. Guillermo del Toro'nun Frankenstein projesi hakkında daha fazla detay için tıklayın.

Tayland: Güneydoğu Asya'nın Yeni İçerik Merkezi mi?

Netflix'in Tayland'a yaptığı stratejik yatırımlar, ülkenin sadece bir turizm cenneti olmanın ötesinde, dinamik ve büyüyen bir yaratıcı ekonomi merkezi olma potansiyelini de ortaya koyuyor. Yerel yeteneklere verilen destek, iş gücünün geliştirilmesi ve kültürel zenginliğin küresel sahneye taşınmasıyla Tayland, Güneydoğu Asya'nın içerik üretiminde önemli bir oyuncu haline gelmeye devam edecek gibi görünüyor. Bu karşılıklı fayda sağlayan ortaklık, gelecekte daha birçok etkileyici Tayland hikayesini dünya genelindeki izleyicilerle buluşturacak ve ülkenin kültürel ihracatına katkıda bulunacak.

Tayland'ın Güneydoğu Asya'daki bu yükselişi, bölgedeki diğer stratejik hamlelerle de destekleniyor. Bu bağlamda, Hindistan sineması da Sundance Film Festivali'nde Büyük Jüri Ödülü'nü kazanan ilk Hint kurgu filmi 'Cactus Pears' (orijinal adıyla 'Sabar Bonda') ile küresel dikkatleri üzerine çekiyor. 'Baahubali' serisinin yıldızı Rana Daggubati'nin Spirit Media şirketi tarafından Hindistan dağıtım haklarının satın alınması, bölgesel ve bağımsız filmlerin ana akım yıldızlar tarafından desteklenerek daha geniş kitlelere ulaşmasının önemli bir örneği olarak öne çıkıyor. Bu tarihi başarı, aynı zamanda diller ve sınırları aşabilen özgün hikayelerin küresel sahnede yer bulma şansını artırıyor. Sundance ödüllü 'Cactus Pears' hakkında daha fazla bilgi edinin. Örneğin, Oscar ödüllü 'Parazit' filminin yapımcısı Barunson E&A, Endonezyalı korku yönetmeni Joko Anwar'ın yapım şirketiyle iki yıllık özel bir anlaşma imzalayarak rotasını Güneydoğu Asya'ya çevirdi. Bu önemli iş birliğiyle Barunson E&A, 'Satan's Slaves' ve 'Impetigore' gibi başarılı filmleriyle tanınan Anwar'ın yapımlarının dünya çapındaki satış ve dağıtım haklarını üstlendi. Bu anlaşma, bölgenin dinamik film pazarındaki gücünü artırmanın yanı sıra, Joko Anwar'ın 'Ghost in the Cell' gibi özgün yerel hikayelerini küresel izleyiciyle buluşturmayı hedefliyor. Bu tür adımlar, Batı hegemonyasına karşı güçlü bir alternatif oluşturarak Asya sinemasının yükselişini pekiştiren bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor.

Kaynak: Daha fazla detay için Variety'nin orijinal raporuna buradan ulaşabilirsiniz.