Brezilya'nın bağımsız prodüksiyon ve dağıtım sektörleri ile yerel sinema işletmecileri, ülkenin dijital yayıncılık (VOD) pazarını düzenlemeye yönelik yasal bir adım atılması için Kongre'ye yoğun baskı uyguluyor. Bu düzenleme, yayın platformlarına yerel film ve diziler için kotalar getirmeyi ve bağımsız yapımlara daha fazla finansman akışını sağlamayı hedefliyor. Başkan Lula da Silva yönetiminin de desteklediği bu hamle, küresel streaming devleri ile yerel endüstri arasında büyük bir güç mücadelesine sahne oluyor. Latin Amerika'nın en büyük sinema endüstrisi buluşması Expocine gibi etkinliklerin de gündemine aldığı bu mücadele, Brezilya sinemasının hem iç pazarda yakaladığı dikkat çekici gişe performansıyla hem de uluslararası arenadaki görünürlüğünün artışıyla daha da önem kazanıyor. Yerel filmlerin gişe payının önümüzdeki yıllarda daha da artacağını öngören bu iyimser tablo, federal teşvik kurallarındaki değişiklikler, Hollywood yapımlarının geçici olarak azalması ve Brezilya filmlerinin kalitesindeki gözle görülür artış gibi bir dizi faktörün birleşimiyle oluştu.
Mücadelenin İki Cephesi: Yerel Destekçiler ve Küresel Devler
Brezilya'nın bağımsız yapımcıları, yönetmenleri, oyuncuları ve senaristleri, Kongre'de tartışılan 2331/22 Sayılı Yasa Tasarısı'nı destekleyen bir kamuoyu mektubuna imza attılar. Aralarında Fernando Meirelles (Tanrıkent), Walter Salles ve Kleber Mendonça Filho gibi dünyaca ünlü isimlerin de bulunduğu 750'den fazla sektör çalışanı, Brezilya'nın uluslararası streaming platformları için küresel ikinci en büyük pazar olmasına rağmen, bu konumla uyumlu finansal, programlama ve fikri mülkiyet taahhütlerini sağlayacak düzenleyici mekanizmalardan yoksun olduğunu belirtiyor.
Bu düzenleme taleplerinin arkasında, Brezilya sinemasının son yıllarda elde ettiği somut başarılar yatıyor. Ulusal Sinema Ajansı (Ancine) verilerine göre, 2024 yılında Brezilya yapımı filmler, toplam 125.4 milyon bilet satışının ve 2.5 milyar Brezilya Reali (yaklaşık 454 milyon dolar) gişe gelirinin önemli bir kısmını oluşturdu. Özellikle 2023'teki %3.3'lük pazar payından 2024'te %10.1'e yükselen ve 2025 yılının 33. haftası itibarıyla %10.6 olarak kayıtlara geçen bilet satış pazar payı, yerel filmlere olan ilginin katlandığını gösteriyor. Bu rakamlar, geçtiğimiz yıl Latin Amerika'nın genelinde Dominik Cumhuriyeti (%16) dışındaki ülkelerde %0.3 (Şili) ile %4 (Meksika) arasında değişen yerel film pazar paylarına kıyasla oldukça çarpıcı. Uluslararası arenada da Oscar adayı “I’m Still Here” ve Netflix için Gullane tarafından üretilen “Senna” dizisi gibi yapımlar, Brezilya üretim sektörünün yüksek kalite standartlarını ve olgunluğunu ortaya koyuyor. Bu küresel yükselişe benzer bir ivme, Afrika sinema endüstrisinde, özellikle de Nijerya'nın Nollywood'unda da gözlemleniyor. Nollywood, uluslararası arenada kendine daha geniş bir yer bulma yolunda önemli bir adım atarak, Nijeryalı dağıtım şirketi Nile Entertainment'ın İngiliz Sovereign Films'in tür odaklı markası Action Xtreme ile kapsamlı bir 'first-look' anlaşması imzalamasıyla dikkat çekti. Bu stratejik ortaklık, otantik Afrika hikayelerini dünya sahnesine taşırken, Nollywood'un yetenekli oyuncu ve ekibine yüksek seviyeli uluslararası yapımlarda çalışma fırsatları sunuyor. Anlaşmanın ilk meyvesi, Lagos'ta geçecek aksiyon-gerilim filmi 'Son of the Soil' olacak. Nollywood'un küresel sahnedeki bu yükselişi ve Nile Entertainment ile Action Xtreme arasındaki bu anlaşma hakkında daha fazla bilgi edinmek için Nexus Haber'in ilgili içeriğine göz atabilirsiniz. Cannes ve Berlin gibi prestijli festivallerde ödüller kazanan Kleber Mendonça Filho'nun “The Secret Agent” ve Gabriel Mascaro'nun “The Blue Trail” gibi filmleri, Brezilya sinemasının küresel çapta bir "yumuşak güç" olarak ülkelerinin varlığını işaret ettiğini gösteriyor.
Expocine'yi düzenleyen Tonks şirketinin CEO'su Marcelo Lima da bu büyümeyi "yerel filmlerin payının önümüzdeki üç dört yıl içinde istikrarlı bir şekilde artmasını bekliyorum. Büyüme süreci yeni başladı ve şimdiden %10-11'lik bir paya sahibiz. Bu, bir veya iki filmin güçlü performansından kaynaklanan anlık bir büyüme değil, tutarlı bir artış olacak," sözleriyle destekliyor.
Diğer tarafta ise Netflix, Amazon Prime Video, Disney+, Max ve yerel medya devi Globo'nun streaming hizmeti Globoplay gibi platformlar, kendi çıkarlarını temsil etmek üzere Mart ayında Strima adlı bir dernek kurdular. Bu dernek, potansiyel düzenlemelerin platformların işleyişi üzerindeki etkileri konusunda endişelerini dile getiriyor.
2331/22 Sayılı Yasa Tasarısı Neler Getiriyor?
Kongre temsilcisi Jandira Feghali tarafından hazırlanan 2331/22 Sayılı Yasa Tasarısı'nın ana hatları şöyle:
- Streaming hizmetleri, Brezilya'daki brüt gelirlerinin %6'sı oranında bir Condecine vergisi ödemek zorunda kalacak.
- Bu Condecine geliri, bağımsız prodüksiyonu finanse eden ve dağıtım ile gösterim altyapısını destekleyen ülkenin ana teşvik fonu olan Fundo Setorial do Audiovisual (FSA) bütçesine aktarılacak.
- Platformlar, Condecine vergisinin bir kısmını Brezilya yapımı bağımsız içerikleri lisanslamak için kullanabilecek ve bu durumda filmlerin/dizilerin fikri mülkiyeti bağımsız yapım şirketlerinde kalacak.
- Streaming kataloglarında Brezilya içeriğinin minimum %10'unu bulundurma ve bu içeriklerin platformlarda görünürlüğünü sağlamak için 'öne çıkarma' kriterleri belirlenecek.
- Filmler için minimum 63 günlük (dokuz hafta) bir sinema gösterim süresi belirlenecek, bu da mevcut piyasa uygulamalarına göre bir iyileşme anlamına geliyor.
Brezilya VOD Düzenlemesinin Kilit Rakamları ve Tahminleri
- Vergi Oranı: Streaming platformlarının brüt gelirlerinin %6'sı Condecine vergisi olarak öngörülüyor.
- Beklenen Yıllık Etki: Eğer %6'lık Condecine vergisi onaylanırsa, Brezilya Ekonomi Bakanlığı'nın çalışmasına göre bağımsız prodüksiyon sektörüne yılda yaklaşık 4 milyar R$ (727 milyon $) ek gelir sağlanması bekleniyor.
- Mevcut FSA Bütçesi: Geleneksel olarak FSA'ya yıllık ayrılan toplam miktar yaklaşık 1 milyar R$ (181.8 milyon $) civarında. Yeni düzenleme ile bu rakamın dört katına çıkması hedefleniyor.
- Yerel İçerik Kotası: Streaming kataloglarında minimum %10 Brezilya içeriği bulundurma zorunluluğu.
- Sinema Penceresi: Filmler için minimum 63 gün (9 hafta) sinema gösterim süresi öneriliyor. Sektör temsilcileri ise 90 günü hedefliyor.
Bu düzenleme çabalarına ek olarak, geçtiğimiz yıl sonunda bir başkanlık kararnamesiyle yürürlüğe giren Görsel-İşitsel Yasası'ndaki değişiklikler de sektörde olumlu karşılandı. Brezilya çoklu sinema salonları işletmecileri birliği Abraplex'in başkanı ve Cinesystem CEO'su Marcos Barros'un övgüyle bahsettiği bu düzenlemeler, vergi avantajı sağlayan teşvik mekanizmasında önemli yenilikler getirdi. Özellikle Aralık 2024 kararnamesiyle, uluslararası stüdyolar ve yayıncıların yerel bağımsız yapımlara aktarabileceği yatırım limiti, 2006'dan beri dondurulmuş olan 3 milyon Brezilya Reali (yaklaşık 545 bin dolar) seviyesinden 9 milyon Brezilya Reali'ne (yaklaşık 1,6 milyon dolar) yükseltildi. Bu artış, kaynakların daha az sayıda, ancak gişe potansiyeli daha yüksek filmlere odaklanmasına olanak tanırken, Ulusal Sinema Ajansı (Ancine) da ana film teşviki olan Görsel-İşitsel Sektör Fonu'nun (FSA) en yeni finansman hatlarında film başına yatırım limitini yükseltti. Barros, bu sayede "önümüzdeki yıllarda daha yüksek bütçeli ve daha fazla prodüksiyon değerine sahip filmlerin ortaya çıkacağını, bunun da daha fazla insanı sinemalara çekeceğini" belirtiyor. Bu durum, Brezilya filmleri için önemli bir büyüme fırsatı sunuyor.
Öte yandan, Hollywood'un büyük stüdyolarının içsel sorunları, pandemi sırasındaki üretim duraklaması ve son dönemdeki çifte grev, ABD yapımlarının arzını önemli ölçüde azalttı. Yerel dağıtımcılar ve sinema işletmecileri bu durumu Brezilya filmleri için bir "fırsat penceresi" olarak değerlendiriyor. Paris Filmes'in genel müdürü Marcio Fraccaroli, "Pazarımızı kendi filmlerimizle doldurmak için bu fırsat penceresinden faydalanmalıyız," diyerek bu stratejinin altını çiziyor.
Eleştirel Bakış ve Zorluklar: Şeytanın Avukatı
Bu yasa tasarısına en güçlü direnç, sadece streaming platformlarından değil, aynı zamanda YouTube ve Meta gibi video paylaşım platformlarından da geliyor. Görsel-işitsel kamu politikaları uzmanı Gabriel Portela'ya göre, reklam yoluyla para kazanan profesyonel görsel-işitsel içerik barındırdıkları için bu platformlar da VOD düzenlemesi kapsamına alınıyor. Büyük teknoloji şirketleriyle müttefik olan Kongre temsilcileri, tasarının Kültür Komisyonu'nda onaylanmasını engellemiş durumda.
Gabriel Portela, 'Yasanın onaylanmasına karşı lobi faaliyetleri güçlü. Kolay olmayacak. Başka bir zorlaştırıcı faktör de, 2026'da Brezilya'da Kongre'yi yoğun bir şekilde meşgul edecek başkanlık seçimlerinin yapılacak olması. Bu nedenle, bu yıl onaylanabilecek bir uzlaşma tasarısına ulaşmak hayati önem taşıyor,' diye belirtiyor.
Streaming devleri için bu tür düzenlemeler, Brezilya pazarındaki operasyonel maliyetleri artırabilir, küresel içerik stratejilerini etkileyebilir ve potansiyel olarak abonelik ücretlerine yansıyarak tüketici üzerinde baskı yaratabilir. Ayrıca, %10'luk kota ve içerik görünürlüğü zorunlulukları, platformların içerik kürasyonu üzerindeki serbestiyetini kısıtlayabilir. Bu şirketler, Brezilya'ya zaten önemli yatırımlar yaptıklarını ve yerel üretimi kendi stratejileri doğrultusunda desteklediklerini savunabilirler. Endüstrinin hızlı adaptasyon yeteneği ve küresel rekabet ortamı düşünüldüğünde, aşırı katı düzenlemeler yeniliği yavaşlatma riski de taşıyabilir.
Sinema Penceresi Tartışması ve Aciliyet
Düzenlemenin diğer önemli bir noktası da, streaming platformları tarafından lisanslanan filmlerin sinema gösterim pencereleri. Yerel sinema işletmecileri ve dağıtımcılar, platformların lisanslama sözleşmelerinin çoğu zaman filmlerin sinema kariyerini kısalttığından şikayetçi. Salgın sırasında kapanmalardan hala toparlanmaya çalışan gösterim sektörü için kısa sinema pencereleri büyük bir darbe. Tasarıda önerilen 63 günlük pencere bir iyileşme olsa da, sektörün istediği 90 günden az. O2 Play direktörü Igor Kupstas, 10 yıldan fazla bir süre önce streaming platformları piyasaya sürüldüğünde VOD'yi düzenlememenin 'tarihi bir hata' olduğunu vurguluyor.
Bu tartışmaların küresel bağlamı da göz önüne alındığında, VOD regülasyonları ve dijital yayın platformlarının durumu sektörün geleceği açısından kritik bir hal alıyor. Örneğin, Hindistan gibi büyük pazarlarda sinema salonları yeniden güç kazanırken, bölgesel ve Bollywood filmleri de güçlü bir toparlanma sergiliyor. Ormax Media CEO'su Shailesh Kapoor'a göre, Hintçe Bollywood endüstrisi bu yıl gişe gelirlerinde 2023'e kıyasla daha derin bir toparlanma kaydediyor; özellikle 150-200 crore Rupi (yaklaşık 17-22 milyon dolar) bandında orta ölçekli filmlerin başarısıyla sektör daha istikrarlı bir büyüme sergiliyor. Bu durum, bir veya iki yıldıza ya da franchise'a daha az bağımlılıkla daha sağlıklı bir büyüme türüne işaret ediyor. Buna rağmen, dijital yayın platformları abone sayısında benzeri görülmemiş bir durgunluk yaşıyor. Kapoor'a göre, Hindistan'daki 100 milyon abonelik sayısının bir doygunluk noktasına ulaştığı ve gelecekteki büyümenin reklam destekli modellerden gelmesi gerektiği belirtiliyor. Bu durum, ücretli abonelik modellerinin doygunluğa ulaşmasıyla platformları reklam destekli modellere yönelmeye ve film satın alma maliyetlerini neredeyse %50 oranında düşürmeye iterek içerik üretim ekonomisini yeniden şekillendiriyor. Kapoor ayrıca, dünya çapında artan rekabet göz önüne alındığında geleneksel TV yayınlarının da önemini koruduğunu ve televizyonun hala 900 milyona yakın izleyiciye sahip olduğunu vurguluyor. Geleceğin formatları olarak ise akıllı telefon öncelikli pazarlar için kısa, dikey içerikler ve mikro-dramalar öne çıkıyor. Bu küresel dinamikler, Brezilya'daki düzenleme çabalarının sadece yerel bir mesele olmadığını, aynı zamanda küresel eğilimlerle de paralel ilerlediğini gösteriyor.
Paris Filmes genel direktörü Marcio Fraccaroli, 'İdeal olan 90 günlük bir pencere olurdu. Ben 90 günü tercih ederdim. Ama 75 gün makul,' diyerek ekliyor. 'Ancak gerçekten önemli olan, endüstrimiz için iyi olacağına emin olduğum, ancak daha fazla Brezilya içeriği sunarak yeni aboneler çekecek streaming platformları için de iyi olacak bir düzenleme anlaşmasına bir an önce varmak.'
Bu bağlamda, dağıtım-prodüksiyon şirketi H2O'nun CEO'su Sandro Rodrigues'in açıklamaları da dikkat çekiyor. Rodrigues, şirketi ve Conspiração'nun pandemi sonrası en yüksek gişe hasılatını elde eden Brezilya filmlerinden "O Auto da Compadecida 2" ve Oscar adayı "I'm Still Here" gibi yapımların kısmen yayın platformlarından alınan lisans anlaşmalarıyla finanse edildiğini belirtiyor. Bu durum, yapımcıların projelerdeki hisselerini korumalarına yardımcı olurken, geleneksel kamu fonlarına alternatif bir finansman modeli sunuyor. Rodrigues, "Pandemi sonrası yayın platformlarından alınan lisans ücretleri önemli ölçüde arttı. 'Auto' ve 'I’m Still Here', Brezilya'da filmleri finanse etmek için alternatif modellerin olduğunu gösterdi ki bu çok önemli. Ancak teşvikler, Brezilya üretim sektörü için hala çok önemli olmaya devam ediyor," diyerek sektörün geleceğine dair dengeli bir bakış açısı sunuyor.
Latin Amerika Sinemasında Bölgesel Sınırları Aşmak: Dağıtım Engelleri ve Fırsatlar
Brezilya'nın iç pazardaki ve uluslararası arenadaki yükselişine rağmen, Latin Amerika genelinde bölge içi film dağıtımı hala önemli engellerle karşı karşıya. Özellikle Portekizce konuşan Brezilya ile İspanyolca konuşan komşu ülkeler arasındaki filmlerin sinema salonlarına ulaşması, sektör profesyonellerine göre marjinal düzeyde kalıyor. Bu durum, coğrafi yakınlığa rağmen kültürel ve endüstriyel bariyerlerin ne kadar derin olabileceğini gözler önüne seriyor. Dağıtımcılar ve yapımcılar, bir Brezilya yapımının İspanyolca konuşan Latin Amerika ülkelerinde ticari olarak başarılı olabilmesi veya tam tersi için belirli şartların gerektiğini belirtiyor. O2 Play direktörü Igor Kupstas'a göre, bir filmin ya olağanüstü bir uluslararası tanınırlığa sahip olması, ya yerel gişe fenomeni olması ya da izleyiciye hitap eden yaratıcı bir fark sunması gerekiyor. Oscar ödüllü “Ben Hala Buradayım” (I’m Still Here) gibi yapımlar bu kriterlere uyan nadir örneklerden.
“Brezilya filmlerini Latin Amerika'nın diğer ülkelerinde yayınlamak basit değil. Sadece ana filmler, çok azı, dikkat çekmeyi başaranlar dağıtıma girebiliyor. Aynı durum Arjantin veya Şili filmleri için de geçerli; yalnızca seçilmiş birkaçı Brezilya'da dağıtıma girebiliyor.” — Igor Kupstas, O2 Play Direktörü.
Hatta Brezilya'nın köklü dağıtımcılarından Imagem Filmes'in bile, ABD ve Avrupa filmlerinin dağıtımını iyileştirmek amacıyla 2019'da Meksika'da, 2023'te ise Arjantin'de ofisler açmasına rağmen, O2 Play ile işbirliği yapmalarına rağmen henüz Brezilya veya İspanyolca konuşulan ülkelerden bir filmi diğerinde dağıtamadığını belirtmesi, bu bölgesel entegrasyonun zorluklarını gözler önüne seriyor.
Yıldız Gücü Her Zaman Yeterli mi? Xuxa ve Ricardo Darín Örnekleri
Büyük bir yıldızın komşu ülkelerin sinema pazarlarını açabileceği düşüncesi yaygın olsa da, bu her zaman geçerli değil. Gustavo Romboli, 1980'lerin ortasından 2000'lerin başına kadar Brezilya'nın en önemli pop yıldızı olan ve Arjantin'de de güçlü bir kariyere sahip Xuxa Meneghel'in 2023 yapımı “Uma fada veio me visitar” filminin Brezilya'da hayal kırıklığı yaratan bir performans sergilediğini ve Arjantinli salon sahiplerinin ilgisini çekmediğini belirtiyor. Ancak Arjantin'in uluslararası alanda tanınan yıldızı Ricardo Darín örneği, durumun farklı bir yüzünü gösteriyor. “Dokuz Kraliçe” (Nine Queens), “Gözlerindeki Sır” (The Secret in Their Eyes) ve “Arjantin, 1985” gibi eleştirel beğeni toplayan filmlerle Darín, Brezilya'da geniş kitlelere ulaşmayı başardı. Bu, belirli bir sanatsal kalitenin ve evrensel temaların, bir yıldızın popülaritesiyle birleştiğinde kültürel engelleri aşmada ne kadar etkili olabileceğini ortaya koyuyor.
Latinopolis: Bölgesel Entegrasyon İçin Yeni Bir Atılım
Kolombiyalı yapımcı, yönetmen ve dağıtımcı Juan Zapata, Latin Amerika filmlerinin gösterimi için bölgesel ekranları bir araya getirmeyi amaçlayan Latinopolis girişiminin başında yer alıyor. 2012'de oluşturulan ancak pandemi nedeniyle faaliyetleri duran Latinopolis, yeniden başlatılıyor ve yaklaşık 130 sinematek, kültür merkezi, üniversite ve sanat ticari sinemasını kapsayan bir devre oluşturacaklarını belirtiyor. Bu önemli duyuru, Latin Amerika'nın en büyük ve en önemli sinema sektörü buluşması olan Expocine'de, 30 Eylül - 3 Ekim 2025 tarihlerinde Sao Paulo'da yapılacak ve Latinopolis devresinde gösterilecek filmlerin listesi de burada açıklanacak. İlk film olarak Zapata'nın yönettiği Brezilya-Kolombiya ortak yapımı “O que os homens sentem” (Erkeklerin Hissettikleri) 6 Kasım'da en az altı Latin Amerika ülkesinde gösterime girecek.
“İspanyolca konuşan ülkeler arasında bir miktar entegrasyon var, ancak Brezilya ile çok az. Brezilya bölge içinde bir ada gibi. Yapımların bölgede dolaşımı, kültürel benzerliklerimizi anlamamız için anahtar.” — Juan Zapata, Latinopolis Başkanı.
Zapata'nın vurguladığı gibi, bir filmin uluslararasılaşması projenin başından, yani senaryo ve oyuncu seçimi aşamasından itibaren düşünülmeli. Bu proaktif yaklaşım, bölgesel film dolaşımının önündeki engelleri aşmanın temel stratejilerinden biri olarak öne çıkıyor.
Remake Filmler: Kültürel Köprüler Kurmanın Etkili Yolu
Remake filmler, Latin Amerika ülkeleri arasında fikri mülkiyetlerin dolaşımı için başka bir etkili yol sunuyor. Geçtiğimiz yıllarda, Portekizce konuşulan Brezilya filmlerinin İspanyolca konuşan ülkelerde başarılı remake'leri ve tam tersi örnekleri görüldü. Roberto Santucci'nin “O candidato honesto” (Dürüst Aday, 2014) komedisi ve devam filmi, Brezilya'da büyük gişe başarısı yakalamıştı. Filmlerin yapımcısı Camisa Listrada CEO'su André Carreira, filmin evrensel “yolsuz politikacı” konusunun uluslararası ilgiyi çektiğini belirtiyor. Güney Koreli Soofilm'in bu filmin haklarını satın alarak başarılı bir remake ve devam filmi çekmesi, ardından Latin Amerika'nın da dikkatini çekerek Meksika'nın hakları ilk alan ülke olması, remake'lerin potansiyelini gözler önüne seriyor. Videocine'nin Ağustos 2024'te Meksika'da “El candidato honesto”yu vizyona sokması ve filmin büyük bir hit olması, hatta ABD'deki Meksika topluluklarını hedefleyen bir devrede de gösterilmesi, bu stratejinin başarısını kanıtlıyor. Carreira'ya göre, Meksika remake'inin orijinal filme Kore versiyonundan çok daha yakın olması, Brezilya ve Meksika arasındaki kültürel benzerliklere bağlanabilir. Bu durum, remake'lerin bölgesel pazarlara girmek için güçlü bir araç olmasının yanı sıra, kültürel uyumun da kritik bir faktör olduğunu gösteriyor.
Latin Amerika sinemasında bölgesel dağıtım engellerini aşma yolları, yıldız gücünün etkisi ve remake fırsatları hakkında daha fazla bilgi edinmek için Latin Amerika Sinemasında Sınırları Aşmak: Dağıtım Engelleri, Yıldız Gücü ve Remake Fırsatları başlıklı haberimize göz atabilirsiniz.
Geleceğe Yönelik Beklentiler
Kongre'nin çoğunluğuna sahip olmayan hükümet için, 2017'den beri tartışılan birden fazla VOD düzenleme tasarısını birleştirmek en uygulanabilir seçenek olarak görülüyor. Eğer tasarı bu yıl içinde onaylanırsa, Brezilya'nın görsel-işitsel sektörü için yeni bir dönemin kapılarını aralayabilir. Bu düzenleme, sadece finansal bir destek değil, aynı zamanda Brezilya'nın kültürel mirasının dijital çağda korunması ve geliştirilmesi adına da kritik bir adım olabilir. Latin Amerika'nın en büyük sinema etkinliği Expocine gibi platformlar da, VOD regülasyonları, ortak yapımları artırma yolları, dağıtım ve film korsanlığı gibi kritik konuları gündemine alarak bu mücadelenin önemini vurguluyor. Bu bağlamda, Expocine etkinliğine São Paulo'nun önemli noktalarından Renaissance Hotel ve Cine Marquise çoklu salonunda yaklaşık 2.500 kişinin katılması bekleniyor; çoğunlukla Brezilya'nın farklı bölgelerinden gelen katılımcıların yanı sıra Arjantin, Şili, Uruguay ve Paraguay gibi Latin Amerika ülkelerinden de önemli bir katılım öngörülüyor. Ancak sürecin siyasi çekişmeler, güçlü lobi faaliyetleri ve yaklaşan seçimlerle dolu zorlu bir yol olduğu aşikar.
Bu iddialı hedefler ve büyüme potansiyeline rağmen, sektörün önündeki en büyük meydan okumalardan biri de finansman modelinin sürdürülebilirliği. Zira "O Auto da Compadecida 2" gibi başarılı yapımların bile bütçesinin %75'inin özel kaynaklardan (%25'i kamu teşviklerinden) finanse edilmesi, devlet desteklerine olan bağımlılığın azaltılması gerektiğine işaret ediyor. Bu noktada, Paris Filmes genel müdürü Marcio Fraccaroli, "Hem sanat hem de ticari filmler yapmalıyız. Brezilya şehirlerinin düşük gelirli mahallelerindeki izleyicilerle bağlantı kuran hikayeler anlatmalıyız. Her ay bir Brezilya gişe rekortmeni çıkarabilecek kadar sektörümüzü organize etmeliyiz," diyerek sürdürülebilir bir gelecek için net bir vizyon ortaya koyuyor. Peki Brezilya, hükümet teşviklerine ihtiyaç duymayan sürdürülebilir bir üretim sektörüne sahip olabilecek mi? Bu, sektörün uzun vadeli stratejileri ve yayın platformlarının daha fazla katkısıyla şekillenecek önemli bir soru işareti.