Latin Amerika Sinemasında Sınırları Aşmak: Dağıtım Engelleri, Yıldız Gücü ve Remake Fırsatları

Haber Merkezi

09 September 2025, 16:07 tarihinde yayınlandı

Latin Amerika Sinemasında Sınırları Aşmak: Dağıtım Engelleri, Yıldız Gücü ve Remake Fırsatları
```html

Latin Amerika, zengin kültürel mirası ve dinamik sinema endüstrileriyle dikkat çekse de, bölge içi film dağıtımı yıllardır önemli engellerle karşı karşıya. Özellikle Portekizce konuşulan Brezilya ile İspanyolca konuşulan komşu ülkeler arasındaki filmlerin sinema salonlarına ulaşması, sektör profesyonellerine göre hala marjinal düzeyde. Bu durum, coğrafi yakınlığa rağmen kültürel ve endüstriyel bariyerlerin ne kadar derin olabileceğini gözler önüne seriyor.

Ancak, Brezilya sineması son yıllarda hem uluslararası arenada dikkat çekici bir görünürlük kazanarak hem de iç pazarda rekor gişe başarıları elde ederek bu zorlukların üstesinden gelmeye başladığının sinyallerini veriyor. Sektördeki oyuncular, yerel filmlerin gişe payının önümüzdeki yıllarda daha da artacağını öngörüyor. Bu iyimser tablo, federal teşvik kurallarındaki değişiklikler, Hollywood yapımlarının geçici olarak azalması ve Brezilya filmlerinin kalitesindeki gözle görülür artış gibi bir dizi faktörün birleşimiyle oluştu. Ulusal Sinema Ajansı (Ancine) verilerine göre, Brezilya yapımı filmlerin bilet satış pazar payı 2023'teki %3,3'ten 2024'te %10.1'e fırlamış, 2025 yılının 33. haftası itibarıyla bu oran %10,6 olarak kayıtlara geçmiştir. Bu rakamlar, toplam 125.4 milyon bilet satışı ve 2.5 milyar Brezilya Reali (yaklaşık 454 milyon dolar) gişe geliri elde edildiğini göstermektedir. Bu yükseliş, Dominik Cumhuriyeti (%16) dışındaki Latin Amerika ülkelerinde yerel filmlerin geçtiğimiz yıl %0,3 (Şili) ile %4 (Meksika) arasında değişen pazar paylarına kıyasla oldukça çarpıcıdır. Expocine'yi düzenleyen Tonks şirketinin CEO'su Marcelo Lima, "Yerel filmlerin payının önümüzdeki üç dört yıl içinde istikrarlı bir şekilde artmasını bekliyorum. Büyüme süreci yeni başladı ve şimdiden %10-11'lik bir paya sahibiz. Bu, bir veya iki filmin güçlü performansından kaynaklanan anlık bir büyüme değil, tutarlı bir artış olacak," ifadelerini kullanmıştır. Latin Amerika'nın en büyük ve en önemli sinema endüstrisi buluşması olan Expocine 2025'in de ana konularından birini oluşturan bu başarı hakkında daha fazla bilgi için Brezilya Sineması Yükselişte: Yerel Filmler Gişe Payını Artırıyor başlıklı haberimizi inceleyebilirsiniz.

Bölge İçi Dağıtımın Önündeki Engeller ve Başarı Kriterleri

Dağıtımcılar ve yapımcılar, bir Brezilya yapımının İspanyolca konuşan Latin Amerika ülkelerinde ticari olarak başarılı olabilmesi veya tam tersi için belirli şartların gerektiğini belirtiyor. O2 Play direktörü Igor Kupstas'a göre, bir filmin ya olağanüstü bir uluslararası tanınırlığa sahip olması, ya yerel gişe fenomeni olması ya da izleyiciye hitap eden yaratıcı bir fark sunması gerekiyor. Oscar ödüllü “Ben Hala Buradayım” (I’m Still Here) gibi yapımlar bu kriterlere uyan nadir örneklerden. Expocine organizatörü Tonks'un CEO'su Marcelo Lima, Oscar adayı “I’m Still Here” filmini Brezilya üretim sektörünün yüksek kalite standartlarının ve olgunluğunun en belirgin örneği olarak gösterirken, Netflix için Gullane tarafından üretilen ve prodüksiyon kalitesiyle övgüler toplayan “Senna” dizisini de bu başarıya ekliyor.

“Brezilya filmlerini Latin Amerika'nın diğer ülkelerinde yayınlamak basit değil. Sadece ana filmler, çok azı, dikkat çekmeyi başaranlar dağıtıma girebiliyor. Aynı durum Arjantin veya Şili filmleri için de geçerli; yalnızca seçilmiş birkaçı Brezilya'da dağıtıma girebiliyor.” — Igor Kupstas, O2 Play Direktörü.

Brezilya'nın köklü dağıtımcılarından Imagem Filmes, ABD ve Avrupa filmlerinin dağıtımını iyileştirmek amacıyla 2019'da Meksika'da, 2023'te ise Arjantin'de ofisler açtı. Ancak Imagem'in ticari direktörü Gustavo Romboli, O2 Play ile işbirliği yapmalarına rağmen, henüz Brezilya veya İspanyolca konuşulan ülkelerden bir filmi diğerinde dağıtamadıklarını belirtiyor. Bu durum, yerel dağıtım ağlarının dahi bu engelleri aşmakta zorlandığını gösteriyor.

Brezilya sinemasının bu yükselişinde devlet teşviklerinin ve Hollywood'daki gelişmelerin de önemli rolü bulunuyor. Geçtiğimiz yıl sonunda başkanlık kararnamesiyle yürürlüğe giren Görsel-İşitsel Yasası'ndaki değişiklikler, vergi avantajı sağlayan teşvik mekanizmasında önemli düzenlemeler getirdi. Buna göre, uluslararası stüdyolar ve yayıncılar, yurt dışına gönderdikleri paralardan kesilen vergilerin bir kısmını yerel bağımsız yapımlara aktarabiliyor. Aralık 2024 kararnamesiyle, büyük stüdyoların ve yayıncıların her bir prodüksiyona yatırabileceği limit 3 milyon Brezilya Reali'nden (yaklaşık 545 bin dolar) 9 milyon Brezilya Reali'ne (yaklaşık 1,6 milyon dolar) yükseltildi. Ulusal Sinema Ajansı (Ancine) da ana film teşviki olan Görsel-İşitsel Sektör Fonu'nun en yeni finansman hatlarında film başına yatırım limitini artırdı. Brezilya çoklu sinema salonları işletmecileri birliği Abraplex'in başkanı ve Cinesystem CEO'su Marcos Barros'a göre, bu sayede "önümüzdeki yıllarda daha yüksek bütçeli ve daha fazla prodüksiyon değerine sahip filmlerin ortaya çıkacağını, bunun da daha fazla insanı sinemalara çekeceğini" belirtiyor. Diğer yandan, Hollywood'un büyük stüdyolarının içsel sorunları, pandemi sırasındaki üretim duraklaması ve son dönemdeki çifte grev, ABD yapımlarının arzını önemli ölçüde azalttı. Bu durum, yerel dağıtımcılar ve sinema işletmecileri tarafından Brezilya filmleri için bir "fırsat penceresi" olarak görülüyor; Paris Filmes'in genel müdürü Marcio Fraccaroli, "Pazarımızı kendi filmlerimizle doldurmak için bu fırsat penceresinden faydalanmalıyız," diyerek bu stratejinin altını çiziyor.

Yıldız Gücü Her Zaman Yeterli mi? Xuxa ve Ricardo Darín Örnekleri

Öne Çıkanlar:

  • Brezilya ve İspanyolca konuşan LATAM arasındaki film dağıtımında kültürel ve endüstriyel bariyerler.
  • Ricardo Darín gibi yıldızların uluslararası pazarları açmadaki kritik rolü.
  • Latinopolis girişimi, bölge içi film dolaşımını artırmayı hedefliyor.
  • Remake filmler, kültürel yakınlık sayesinde başarılı bir dağıtım stratejisi sunuyor.

Büyük bir yıldızın komşu ülkelerin sinema pazarlarını açabileceği düşüncesi yaygın olsa da, bu her zaman geçerli değil. Gustavo Romboli, 1980'lerin ortasından 2000'lerin başına kadar Brezilya'nın en önemli pop yıldızı olan ve Arjantin'de de güçlü bir kariyere sahip Xuxa Meneghel'in 2023 yapımı “Uma fada veio me visitar” filminin Brezilya'da hayal kırıklığı yaratan bir performans sergilediğini ve Arjantinli salon sahiplerinin ilgisini çekmediğini belirtiyor.

Ancak Arjantin'in uluslararası alanda tanınan yıldızı Ricardo Darín örneği, durumun farklı bir yüzünü gösteriyor. “Dokuz Kraliçe” (Nine Queens), “Gözlerindeki Sır” (The Secret in Their Eyes) ve “Arjantin, 1985” gibi eleştirel beğeni toplayan filmlerle Darín, Brezilya'da geniş kitlelere ulaşmayı başardı. Bu, belirli bir sanatsal kalitenin ve evrensel temaların, bir yıldızın popülaritesiyle birleştiğinde kültürel engelleri aşmada ne kadar etkili olabileceğini ortaya koyuyor.

Latinopolis: Bölgesel Entegrasyon İçin Yeni Bir Atılım

Kolombiyalı yapımcı, yönetmen ve dağıtımcı Juan Zapata, Latin Amerika filmlerinin gösterimi için bölgesel ekranları bir araya getirmeyi amaçlayan Latinopolis girişiminin başında yer alıyor. 2012'de oluşturulan ancak pandemi nedeniyle faaliyetleri duran Latinopolis, yeniden başlatılıyor. Zapata, yaklaşık 130 sinematek, kültür merkezi, üniversite ve sanat ticari sinemasını kapsayan bir devre oluşturacaklarını belirtiyor.

Bu önemli duyuru, Latin Amerika'nın en büyük ve en önemli sinema sektörü buluşması olan Expocine'de, 30 Eylül - 3 Ekim 2025 tarihlerinde Sao Paulo'da yapılacak. São Paulo'nun önemli noktalarından Renaissance Hotel ve Cine Marquise çoklu salonunda gerçekleştirilecek Expocine etkinliğine yaklaşık 2.500 kişinin katılması bekleniyor. Çoğunlukla Brezilya'nın farklı bölgelerinden gelen katılımcıların yanı sıra Arjantin, Şili, Uruguay ve Paraguay gibi Latin Amerika ülkelerinden de önemli bir katılım öngörülüyor. 12. kez kapılarını açmaya hazırlanan Expocine 2025, Brezilya filmlerinin hem uluslararası arenadaki görünürlüğünün artışını hem de iç pazarda yakaladığı dikkat çekici gişe performansını mercek altına alacak. Etkinliğin ana teması, Brezilya yapımlarının uluslararası görünürlüğünün yerel film ve TV endüstrisinin sürdürülebilir gelişimine nasıl dönüştürüleceği olacak. Latinopolis devresinde gösterilecek filmlerin listesi de burada açıklanacak. İlk film olarak Zapata'nın yönettiği Brezilya-Kolombiya ortak yapımı “O que os homens sentem” (Erkeklerin Hissettikleri) 6 Kasım'da en az altı Latin Amerika ülkesinde gösterime girecek.

“İspanyolca konuşan ülkeler arasında bir miktar entegrasyon var, ancak Brezilya ile çok az. Brezilya bölge içinde bir ada gibi. Yapımların bölgede dolaşımı, kültürel benzerliklerimizi anlamamız için anahtar.” — Juan Zapata, Latinopolis Başkanı.

Zapata'nın vurguladığı gibi, bir filmin uluslararasılaşması projenin başından, yani senaryo ve oyuncu seçimi aşamasından itibaren düşünülmeli. Bu proaktif yaklaşım, bölgesel film dolaşımının önündeki engelleri aşmanın temel stratejilerinden biri olarak öne çıkıyor.

Remake Filmler: Kültürel Köprüler Kurmanın Etkili Yolu

Remake filmler, Latin Amerika ülkeleri arasında fikri mülkiyetlerin dolaşımı için başka bir etkili yol sunuyor. Geçtiğimiz yıllarda, Portekizce konuşulan Brezilya filmlerinin İspanyolca konuşulan ülkelerde başarılı remake'leri ve tam tersi örnekleri görüldü.

Roberto Santucci'nin “O candidato honesto” (Dürüst Aday, 2014) komedisi ve devam filmi, Brezilya'da büyük gişe başarısı yakalamıştı. Filmlerin yapımcısı Camisa Listrada CEO'su André Carreira, filmin evrensel “yolsuz politikacı” konusunun uluslararası ilgiyi çektiğini belirtiyor. Güney Koreli Soofilm, bu filmin haklarını satın alarak başarılı bir remake ve devam filmi çekti. Kore'deki bu başarı, Latin Amerika'nın da dikkatini çekti ve Meksika, haklarını ilk alan ülke oldu.

Videocine, Ağustos 2024'te Meksika'da “El candidato honesto”yu vizyona soktu ve film büyük bir hit oldu, hatta ABD'deki Meksika topluluklarını hedefleyen bir devrede de gösterildi. Carreira'ya göre, Meksika remake'inin orijinal filme Kore versiyonundan çok daha yakın olması, Brezilya ve Meksika arasındaki kültürel benzerliklere bağlanabilir. Bu durum, remake'lerin bölgesel pazarlara girmek için güçlü bir araç olmasının yanı sıra, kültürel uyumun da kritik bir faktör olduğunu gösteriyor.

Bu düzenlemeler onaylanmadan önce bile yayın platformları yerel üretim sektörü üzerinde olumlu bir etki yaratıyor. Dağıtım-prodüksiyon şirketi H2O'nun CEO'su Sandro Rodrigues, şirketi ve Conspiração'nun pandemi sonrası en yüksek gişe hasılatını elde eden Brezilya filmlerinden "O Auto da Compadecida 2" ve "I'm Still Here" gibi yapımların kısmen yayın platformlarından alınan lisans anlaşmalarıyla finanse edildiğini belirtiyor. Bu, yapımcıların projelerdeki hisselerini korumalarına yardımcı oluyor ve geleneksel kamu fonlarına alternatif bir finansman modeli sunuyor. Rodrigues, "Pandemi sonrası yayın platformlarından alınan lisans ücretleri önemli ölçüde arttı. 'Auto' ve 'I’m Still Here', Brezilya'da filmleri finanse etmek için alternatif modellerin olduğunu gösterdi ki bu çok önemli. Ancak teşvikler, Brezilya üretim sektörü için hala çok önemli olmaya devam ediyor," diyerek sektörün geleceğine dair dengeli bir bakış açısı sunuyor.

Brezilya sinemasının bu yükselişi, Kleber Mendonça Filho gibi isimlerin “The Secret Agent” ve Gabriel Mascaro’nun “The Blue Trail” gibi dünya çapında yankı uyandıran eserleriyle daha da pekişiyor. Filho'nun belirttiği gibi, Brezilya filmleri "dünyayı dolaşan ve ülkemizin küresel varlığını işaret eden birer diplomat" gibi işlev görerek ülkenin bir "yumuşak güç" olduğunu kanıtlıyor. Bu küresel yükselişe benzer bir ivme, Afrika sinema endüstrisinde, özellikle de Nijerya'nın Nollywood'unda da gözlemleniyor. Nollywood, uluslararası arenada kendine daha geniş bir yer bulma yolunda önemli bir adım atarak, Nijeryalı dağıtım şirketi Nile Entertainment'ın İngiliz Sovereign Films'in tür odaklı markası Action Xtreme ile kapsamlı bir 'first-look' anlaşması imzalamasıyla dikkat çekti. Bu stratejik ortaklık, otantik Afrika hikayelerini dünya sahnesine taşırken, Nollywood'un yetenekli oyuncu ve ekibine yüksek seviyeli uluslararası yapımlarda çalışma fırsatları sunuyor. Anlaşmanın ilk meyvesi, Lagos'ta geçecek aksiyon-gerilim filmi 'Son of the Soil' olacak.

Ancak, Brezilya film endüstrisinin sürdürülebilir büyümesi ve küresel rekabetteki yerini sağlamlaştırması için aşılması gereken engeller de mevcut. Expocine 2025'te de tartışılacağı üzere, Kongre'de onaylanması beklenen yayın platformlarını düzenleyici yasa tasarısı gibi VOD regülasyonları, ortak yapımları artırmanın yolları, Latin Amerika içinde filmlerin dağıtımı ve gösterimi, film korsanlığı, Z Kuşağı tüketici alışkanlıkları ve engelli bireyler için erişilebilirlik gibi kritik zorluklar sektörün gündeminde yer almaya devam ediyor. Ayrıca, küresel dijital yayın pazarındaki dinamikler de önem arz ediyor. Hindistan gibi büyük pazarlarda sinema salonları yeniden güç kazanırken, bölgesel ve Bollywood filmleri de güçlü bir toparlanma sergiliyor. Ormax Media CEO'su Shailesh Kapoor'a göre, Hintçe Bollywood endüstrisi bu yıl gişe gelirlerinde 2023'e kıyasla daha derin bir toparlanma kaydediyor, özellikle 150-200 crore Rupi (yaklaşık 17-22 milyon dolar) bandında bir dizi orta ölçekli filmin başarısıyla sektör daha istikrarlı bir büyüme sergiliyor. Bu durum, bir veya iki yıldıza ya da franchise'a daha az bağımlılıkla daha sağlıklı bir büyüme türüne işaret ediyor. Bu arada, Hollywood filmlerinin uluslararası pazarlardaki etkisi de devam ediyor; "F1", "Superman" ve "Jurassic World" gibi yapımlar Hindistan gibi pazarlarda iyi performans göstererek uluslararası içeriğin global gişedeki gücünü bir kez daha kanıtladı. Buna rağmen, dijital yayın platformları abone sayısında benzeri görülmemiş bir durgunluk yaşıyor. Kapoor ayrıca, dünya çapında artan rekabet göz önüne alındığında geleneksel TV yayınlarının da önemini koruduğunu ve televizyonun hala 900 milyona yakın izleyiciye sahip olduğunu vurguluyor. Geleceğin formatları olarak ise akıllı telefon öncelikli pazarlar için kısa, dikey içerikler ve mikro-dramalar öne çıkıyor. Bu dinamikler, Brezilya'daki ortak yapım ve dağıtım stratejilerini de etkileyebilir. Tüm bu konular, Brezilya film endüstrisinin sürdürülebilir büyümesi ve küresel rekabetteki yerini sağlamlaştırması için aşılması gereken engelleri temsil ediyor.

Bu hedef, sektörün önündeki en büyük meydan okumalardan biri olarak duruyor. Marcio Fraccaroli, "Hem sanat hem de ticari filmler yapmalıyız. Brezilya şehirlerinin düşük gelirli mahallelerindeki izleyicilerle bağlantı kuran hikayeler anlatmalıyız. Her ay bir Brezilya gişe rekortmeni çıkarabilecek kadar sektörümüzü organize etmeliyiz," diyerek iddialı bir hedef ortaya koyuyor. Zira "O Auto da Compadecida 2" gibi başarılı yapımların bile bütçesinin %75'inin özel kaynaklardan (%25'i kamu teşviklerinden) finanse edilmesi, devlet desteklerine olan bağımlılığın azaltılması gerektiğine işaret ediyor. Peki Brezilya, hükümet teşviklerine ihtiyaç duymayan sürdürülebilir bir üretim sektörüne sahip olabilecek mi? Bu, sektörün uzun vadeli stratejileri ve yayın platformlarının daha fazla katkısıyla şekillenecek önemli bir soru işareti.

Sonuç olarak, Latin Amerika sinema endüstrisi, kendi içindeki zenginlikleri birbirine ulaştırma konusunda hem zorluklarla hem de umut vadeden fırsatlarla dolu bir dönemden geçiyor. Ricardo Darín gibi yıldızların uluslararası çekiciliği, Latinopolis gibi entegrasyonu hedefleyen projeler ve remake filmlerin stratejik kullanımı, bu engelleri aşmak ve bölgenin kültürel bağlarını güçlendirmek için önemli adımlar sunuyor.

Kaynak: Variety

```