Avustralya'nın önde gelen medya kuruluşlarından Nine Entertainment Co. Holdings Limited, 30 Haziran'da sona eren mali yılda (FY25) dikkat çekici finansal sonuçlar açıkladı. Şirket, 2.7 milyar Avustralya Doları (yaklaşık 1.75 milyar ABD Doları) gelir elde ederken, vergi sonrası net karı (NPAT) 133 milyon Avustralya Doları (yaklaşık 86.3 milyon ABD Doları) olarak gerçekleşti. Bu sonuçlar, Nine Entertainment'ın dijital varlıklara ve stratejik dönüşüme yaptığı yatırımların meyvelerini vermeye başladığını gösteriyor.
Şirketin faiz, vergi, amortisman ve itfa öncesi karı (EBITDA), özel kalemler hariç tutulduğunda 315.2 milyon ABD Doları seviyesinde gerçekleşti ve bir önceki yıla göre %6'lık bir düşüş yaşadı. Ancak yılın ikinci yarısında Total Television, streaming hizmeti Stan ve yayıncılık (Publishing) bölümlerindeki güçlü performans sayesinde EBITDA'da %8'lik bir büyüme kaydedildi. Nine, yayın ve streaming platformlarında izleyici büyümesini de vurgulayarak, toplam TV izlenme süresinin yaklaşık %20'sini oluşturduklarını belirtti. Özellikle Paris Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları'nın yayın haklarının hem karlı hem de nakit akışı pozitif olduğu ifade edildi.
Nine Entertainment'ın FY25 Dönemi Temel Finansal Göstergeleri
Gösterge | Tutar (AUD) | Tutar (USD) |
---|---|---|
Toplam Gelir | 2.7 Milyar | 1.75 Milyar |
Vergi Sonrası Net Kar | 133 Milyon | 86.3 Milyon |
Özel Kalemler Hariç EBITDA | - | 315.2 Milyon |
Hissedar Başına Normal Temettü | 0.026 | - |
Hissedar Başına Özel Temettü | 0.31 | - |
Domain Satış Geliri (Vergi Sonrası) | - | 908.1 Milyon |
Stratejik Dönüşüm ve Domain Satışı
Nine Entertainment, stratejik portföy optimizasyonunda önemli bir adım atarak, gayrimenkul portalı Domain'deki %60 hissesini CoStar'a sattığını ve bu işlemden vergi sonrası 908.1 milyon ABD Doları gelir elde ettiğini duyurdu. Bu satış, hissedarlara hisse başına 0.31 ABD Doları tutarında özel temettü dağıtılmasını sağlarken, şirketin medya ana varlıklarına odaklanmasına imkan tanıyor. Nine, bu temettüye ek olarak hisse başına 0.026 ABD Doları tutarında normal temettü de ödeyecek. Her iki temettü de 26 Eylül'de ödenecek.
Yayıncılık bölümü, %6'lık bir gelir düşüşüyle 341.2 milyon ABD Dolarına gerilese de, metropol gazetelerindeki dijital aboneliklerin %15 büyümesi sayesinde EBITDA'sını 99.2 milyon ABD Dolarında sabit tutmayı başardı. Şirketin sesli yayın (Audio) bölümü ise %8'lik bir EBITDA artışıyla 5.8 milyon ABD Dolarına ulaşırken, toplam 65.5 milyon ABD Doları gelirde dijital sesli yayın gelirleri %31 oranında yükseldi.
Maliyet Verimliliği ve Gelecek Beklentileri
Nine, FY25 döneminde 51.9 milyon ABD Doları üzerinde maliyet verimliliği sağladığını, bunun 38.9 milyon ABD Dolarının düzenli hale geldiğini belirtti. Şirket, FY27'ye kadar yıllık 97.3 milyon ABD Doları tasarruf hedefiyle ek 58.4 milyon ABD Doları tutarında maliyet verimliliği taahhüdünde bulundu.
Geleceğe dönük olarak, Nine, temel dijital ve abonelik varlıklarındaki ivmenin FY26'nın ilk yarısında EBITDA büyümesini desteklemesini bekliyor. Ancak yönetim, ikinci yarıdaki reklam piyasası koşulları hakkında "sınırlı görünürlük" olduğu konusunda uyardı. Bu, şirketin ilerleyen dönemdeki büyüme hızında belirsizlik yaratabilecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
Yönetimden Açıklamalar
Nine Yönetim Kurulu Başkanı Catherine West, şirketin "Avustralya'nın en çeşitlendirilmiş medya şirketi" olduğunu ve FY25 boyunca hızlandırılmış stratejik ve kültürel dönüşümle daha da güçlendiklerini belirtti. West, Domain satışının "hissedar değerini somutlaştırdığını ve rekabet avantajına sahip oldukları medya varlıklarına odaklanmalarını sağladığını" ekledi.
CEO Matt Stanton ise, "2025'in başında, Nine 2028 stratejik dönüşüm programımız aracılığıyla operasyonel etkinliğimizi artırma programımızı hızlandırdık ve FY25'te ek maliyet tasarrufları elde ettik" dedi. Stanton, şirketin üç ana dikeye (Streaming ve Yayıncılık; Yayıncılık; ve Pazar Yerleri) odaklanan yeniden yapılandırılmış bir işletim modelini hayata geçirdiğini de vurguladı.
Sen,Nexus Değer Katma: Avustralya Medya Pazarında Nine'ın Konumu ve Olası Etkileri
Nine Entertainment'ın açıkladığı sonuçlar, küresel medya sektöründeki dijitalleşme ve içerik tüketim alışkanlıklarındaki değişime başarılı bir şekilde adapte olma çabasının bir yansıması olarak okunabilir. Özellikle Stan gibi streaming platformlarının ve dijital aboneliklerin büyümesi, geleneksel yayıncılığın zorlandığı bir dönemde şirkete önemli bir direnç kazandırıyor. Domain satışıyla elde edilen nakit akışı, Nine'a gelecekteki stratejik yatırımlar için esneklik sağlarken, ana medya varlıklarına odaklanma kararı, rekabet avantajlarını pekiştirme potansiyeli taşıyor.
Ancak, bu dijitalleşme süreci beraberinde yeni zorlukları ve dinamikleri de getiriyor. Örneğin, Google'a ait popüler canlı TV hizmeti YouTube TV ile Fox Corp. arasında yaşanan ve 27 Ağustos'ta sona erecek dağıtım sözleşmesi anlaşmazlığı, Fox News, FS1 ve çok sayıda yerel Fox TV kanalının platformdan kaldırılma riskiyle milyonlarca aboneyi etkileyebilir. Bu tür yayın anlaşmazlıkları, içerik sağlayıcıların daha yüksek ücretler talep etmesi ve dağıtımcıların maliyetleri kontrol etme çabaları arasında sıkça yaşanır ve YouTube TV için daha önce Paramount Global, Disney ve NBCUniversal gibi büyük şirketlerle de benzer durumlar yaşanmıştır. Eğlence sektörünün güncel dinamiklerini gösteren önemli bir örnek de, Amerikan animasyon dizisi South Park'ın 27. sezonunda uyguladığı çift haftalık yayın takvimiyle güncel olaylara hızla adapte olma yeteneği sayesinde 2018'den bu yana en yüksek reytinglerini elde etmesidir. Özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump'ı hedef alan bir bölümüne Beyaz Saray'dan gelen tepkiye rağmen dizi, rekor izlenme oranlarıyla popülerliğini tazeleyerek hem eleştirel içeriğin gücünü hem de tartışmalı konuların izleyici ilgisini nasıl canlı tuttuğunu kanıtlamıştır. Bu konudaki detaylara ve diğer güncel film haberlerine South Park 27. Sezon Çift Haftalık Yayın Takvimi: Reytingler Zirvede adresinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca, ESPN'in yeni doğrudan tüketiciye yönelik spor yayın platformu ESPN Unlimited gibi modeller, içerik sahiplerinin kendi dağıtım kanallarını güçlendirme eğilimini gösterirken, Comcast, Dish Network ve YouTube TV gibi sağlayıcılar henüz bu hizmeti paketlerine dahil etmemiştir. Sektördeki birleşme ve yeniden yapılanmalar da dikkat çekiyor; örneğin, Paramount ve Skydance birleşmesi sonrası binlerce çalışanın işten çıkarılması, agresif içerik yatırımlarının (Paramount'un UFC yayın haklarına yaptığı 7 milyar dolarlık yatırım gibi) yanı sıra geleneksel medya şirketlerinin streaming'e geçişte yaşadığı gelir kayıplarıyla mücadele ederkenki sancılı süreci gözler önüne seriyor. Bu örnekler, medya şirketlerinin küresel rekabet ortamında dengeyi bulma ve sürdürülebilir gelir modelleri oluşturma çabalarını vurguluyor.
Bu bağlamda, sinema dünyasında da önemli gelişmeler yaşanıyor. Noah Baumbach'ın yönettiği ve George Clooney ile Adam Sandler gibi usta isimleri bir araya getiren Netflix yapımı 'Jay Kelly' filmi, Venedik Film Festivali'ndeki dünya prömiyerinin ardından 10 Ekim'de BFI Londra Film Festivali'nde İngiltere prömiyerini yapmaya hazırlanıyor. Şöhretin, dostluğun ve sinemaya olan sonsuz aşkın karmaşık katmanlarını ustaca keşfeden film, 14 Kasım'da sinema salonlarında gösterime girecek ve 5 Aralık'ta Netflix'te izleyiciyle buluşacak. Yönetmen Baumbach'ın eleştirel beğeni toplayan 'Marriage Story' ve 'White Noise' gibi yapımlarının izinden giden 'Jay Kelly' hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Ancak, şirketin ikinci yarıdaki reklam piyasası koşullarına dair "sınırlı görünürlük" uyarısı, medya gelirlerinin büyük bir kısmının hala reklamlara dayandığı göz önüne alındığında kritik bir noktadır. Ekonomik dalgalanmalar veya tüketici harcamalarındaki düşüşler, bu görünürlük eksikliğini Nine için potansiyel bir risk faktörü haline getirebilir. Şirketin maliyet verimliliği çalışmaları takdire şayan olsa da, sürdürülebilir büyüme için reklam gelirlerindeki toparlanma ve dijital varlıkların daha da güçlendirilmesi hayati önem taşıyor. Avustralya medya pazarındaki yoğun rekabet ve uluslararası devlerin etkisi düşünüldüğünde, Nine'ın çevikliği ve stratejik adaptasyon yeteneği önümüzdeki dönemde daha da test edilecek. Bu sonuçlar, medya şirketlerinin dijitalleşme ve içerik stratejilerini sürekli gözden geçirmeleri gerektiğinin de bir kanıtı niteliğinde.
Bu tür güçlü toplumsal eleştiriler sunan ve gençlik draması öğelerini barındıran filmler, farklı coğrafyalarda da dikkat çekmeye devam ediyor. Örneğin, Diego Luna'nın yapımcılığını üstlendiği 'On the Road' gibi, Locarno Film Festivali'nde Ivana Mladenović'in yönettiği, günümüz dünyasının kaotik ruh haline bir ayna tutan, cesur ve hiciv dolu Rumen komedisi 'Sorella di Clausura' dikkatleri üzerine çekti. Film, mizahın sınırlarını zorlarken derin toplumsal meselelere de dokunmayı başarıyor. 'Sorella di Clausura' filmi incelemesini okuyun. Aynı festivalde, Kazakistan sinemasından genç yönetmen Zhannat Alshanova'nın ilk uzun metrajlı filmi 'Becoming' de eleştirmenlerden tam not alarak dikkatleri üzerine çekti. Film, 17 yaşındaki Mila'nın aidiyet arayışı, bağımsızlık mücadelesi ve gençliğin karmaşık duygusal dalgalanmalarını modern Kazakistan'ın kentli orta sınıfından bir perspektifle işleyerek evrensel bir gençlik deneyimine odaklanıyor. 'Becoming', gençliğin zorluklarını ve toplumsal gerçekliklerini sinemanın evrensel diliyle beyaz perdeye taşıyarak izleyicileri derin bir düşünce yolculuğuna çıkarıyor. Kazakistan gençlik draması 'Becoming' filmi incelemesini okuyun.
Sinema dünyası genelinde ise, Diego Luna'nın ortağı Gael García Bernal'in başrolünde yer aldığı, İtalyan yönetmen Piero Messina imzalı bilim kurgu draması 'Another End' gibi dikkat çekici yapımlar da gündemdeki yerini koruyor. Sevdiklerini kaybedenlerin acılarını dindirmek amacıyla ölen kişinin bilincini yaşayan bir bedene aktarma teknolojisini konu alan bu düşünsel film, 2024 Berlin Film Festivali'nde büyük beğeni toplamış ve ABD'de 19 Eylül'de vizyona girmeye hazırlanıyor. Bu cesur ve etik sorularla dolu yapıma dair daha fazla detayı Another End: Gael García Bernal ve Renate Reinsve Başrollü Bilim Kurgu Draması haberimizde bulabilirsiniz. Ayrıca, Guillermo del Toro'nun Frankenstein uyarlaması gibi dikkat çeken diğer projelerle de hareketli bir yıl geçirmeye hazırlanıyor. Netflix çatısı altında Oscar Isaac ve Jacob Elordi'nin başrollerini paylaştığı bu iddialı yapım hakkında daha fazla detayı buradan öğrenebilirsiniz. Ayrıca, sinema dünyasının yaşayan efsanelerinden Emma Thompson'ın başrolünde yer aldığı yeni aksiyon-gerilim filmi 'Dead of Winter' da Locarno Film Festivali'ndeki başarılı prömiyerinin ardından 26 Eylül'de Birleşik Krallık, İrlanda ve Kuzey Amerika'da vizyona girmeye hazırlanıyor. Yönetmenliğini Brian Kirk'ün üstlendiği bu filmde Thompson, kar fırtınasında mahsur kalıp kaçırılmış bir genç kızı kurtarma mücadelesi veren dul bir balıkçı olan Barb karakterine hayat veriyor. 'Dead of Winter' hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Variety
```