Sinema dünyası, geleneksel anlatım kalıplarını zorlayan, cesur ve hiciv dolu yapımlarla her zaman yenilenmeye devam ediyor. Bu yıl Locarno Film Festivali'nde dikkatleri üzerine çeken 'Sorella di Clausura' (Manastırda Kız Kardeş), Ivana Mladenović'in yönetmenliğinde, adeta günümüz dünyasının kaotik ruh haline bir ayna tutuyor. Festivalin zengin programı sadece bu iddialı yapımla sınırlı kalmayıp, Kazakistan sinemasının genç yönetmenlerinden Zhannat Alshanova'nın eleştirmenlerden tam not alan ilk uzun metrajlı filmi Becoming Filmi: Kazakistan Gençlik Draması İncelemesi gibi önemli eserlere de ev sahipliği yaptı. Bu yapım, 17 yaşındaki Mila'nın aidiyet arayışı, bağımsızlık mücadelesi ve gençliğin karmaşık duygusal dalgalanmalarını incelikli bir dille işleyerek Locarno'nun küresel sinemaya sunduğu çeşitliliği gözler önüne serdi. Kopyala yapıştır eleştirilere pabuç bırakmayan, tamamen özgün bir dil ve tavırla karşımıza çıkan bu Rumen komedisi, mizahın sınırlarını zorlarken derin toplumsal meselelere de dokunmayı başarıyor.
'Sorella di Clausura' Ne Anlatıyor?
Film, Romanya'nın Timișoara şehrinde, mütevazı bir tekstil fabrikasında yarı isteksizce çalışan, kırklı yaşlarında, hayal kırıklıklarıyla dolu Stela (Katia Pascariu) karakterine odaklanıyor. Stela'nın hayatı, evini paylaştığı sürekli sarhoş akrabalar ve düzensiz yaşam koşulları arasında geçerken, tüm dünyası çocukluğundan beri saplantılı bir şekilde aşık olduğu Balkan pop müziğinin sönmekte olan yıldızı Boban'dır. Bu tek taraflı aşk, Stela'yı akıl almaz ve bazen komik, bazen de acıklı olaylar zincirine sürükler.
Aslında, Boban gibi sönmekte olan yıldızların yanı sıra, sahne ışıkları altında milyonları peşinden sürükleyen müzik süperstarlarının bile sinema perdesinde başarı yakalaması çoğu zaman beklenenden daha zor olabiliyor. Hollywood'un bu dev isimleri gişede yıldızlaştırma çabaları, A$AP Rocky, Lady Gaga, Taylor Swift gibi birçok örnekte hayal kırıklıklarıyla sonuçlanmıştır. Sanatçıların müzik persona'ları ile sinema karakterleri arasında oluşan fark, hayranların sadakatini gişeye taşımakta zorlanmasına neden olabilmektedir. Bu konudaki detaylı analizler için Müzik Yıldızları Neden Gişede Zorlanıyor? başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Günümüz sinema endüstrisi, izleyicileri gişelere çekme mücadelesinde geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek yeni nesil platformların gücünü keşfediyor. Özellikle son yıllarda TikTok, film pazarlamasında yepyeni bir dönemin kapılarını araladı. Platformdaki film odaklı içerik üreticileri, izleyicilerle otantik bir bağ kurarak filmlere duyulan hayranlığı demokratikleştiriyor ve onları sinema salonlarına yönlendirmede kilit rol oynuyor. Örneğin, Meg Hughes gibi içerik üreticileri, sadece bir filmi önermekle kalmıyor, aynı zamanda o filmin büyük perdede izlenmeyi neden hak ettiğini detaylıca açıklayarak güvene dayalı bir izleyici kitlesi oluşturuyor. TikTok'un yaptırdığı araştırmalar da bu etkinin somut verilerle desteklendiğini gösteriyor: ABD'deki kullanıcıların %36'sı uygulama üzerinden keşfettikleri bir filme bilet satın alırken, Birleşik Krallık'ta TikTok reklam kampanyaları, filmlerin gişesinde ortalama %23.5'lik bir artış sağlayabiliyor. Bu durum, içerik üreticileri sayesinde sinema endüstrisinin canlı kalması ve büyümesi için önemli bir potansiyel sunuyor. TikTok'un film pazarlamasındaki yükselişi ve içerik üreticilerinin sinemayı kurtarıp kurtaramayacağına dair daha fazla bilgi için TikTok Film Pazarlamasında Yeni Dönem: İçerik Üreticileri Sinemayı Kurtarabilir mi? başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Filmin ilerleyen sahnelerinde, Stela'nın Boban konserine bilet almak için amcasının emekli maaşını çalmasıyla başlayan felaketler silsilesi, ailenin evlerinden tahliye edilmesine ve Stela'nın kendine 'Boban'a %1 benzeyen' erkeklerle yaşadığı tuhaf ilişkilerine yol açar. Sosyal medya üzerinden Boban'ın yeni sevgilisi Vera Pop'a açtığı nefret kampanyasının beklenmedik bir dostluğa dönüşmesi ise hikayenin en ilginç virajlarından biri. Vera'nın, Stela'yı kitap yazmaya teşvik etmesi ve onu 'esrar bazlı erotik aksesuarlar' satan bir 'seks gurusu' olarak yanına alması, filmin absürt mizahının ve toplumsal hicvinin doruk noktalarından.
Sadece Komedi Değil, Derin Bir Sosyal Eleştiri
'Sorella di Clausura', sadece kahkaha tufanı yaratan bir komedi değil. Ivana Mladenović ve senaryo yazarları Adrian Schiop ile Momir Milosević, cinsiyetçilikten yaşlılığa, ünlü kültüründen sosyal sınıflara, intihardan kiliseye gitmeye, Roman karşıtı bağnazlıktan jeopolitik dünya düzenine ve hatta AB üyeliğinin sorgulanmasına kadar pek çok çetrefilli konuyu cesurca masaya yatırıyor. Film, Radu Jude'un sık sık işbirliği yaptığı görüntü yönetmeni Marius Panduru'nun katkılarıyla, kirli, dağınık iç mekanları dahi estetik bir çerçevede sunarak, kasten dağınık ve gerçekçi bir atmosfer yaratıyor.
Film, Batı Avrupa'nın doğu komşularına nasıl baktığına dair keskin yorumlar sunarken, kahkahaların ardına gizlenmiş daha derin mesajlar taşıyor. Bu, özellikle Stela'nın inandırıcı olmayan Alman aksanıyla, bir trençkot ve fötr şapka kılığına girerek eski sevgilisine ulaşmaya çalıştığı sahnelerde belirginleşiyor.
Şeytanın Avukatı: Gerçekçilik ve Kaçış Arasında Bir Köprü
Filmin 'çılgınlığı kendi çılgınlığınla alt et' mottosu, modern yaşamın absürtlüğü karşısında bireyin savunma mekanizmasını gözler önüne seriyor. Ancak bu, aynı zamanda, gerçeklerden kaçışın ve mantıksız umutlara tutunmanın bir yolu olarak da yorumlanabilir. Stela'nın 'saçma sapan hayallerinden' vazgeçmeyi reddetmesi, bir yandan yürek ısıtıcı bulunsa da, diğer yandan içinde yaşadığımız 'saçma sapan ve aldatıcı dünyanın' bir yansıması olarak eleştirel bir bakış açısı sunuyor. Acaba bu durum, gerçekten bir direniş mi, yoksa umutsuzluğun son sığınağı mı?
Sen,Nexus Editörünün Notu: Çağımızın Aynası
'Sorella di Clausura', izleyiciyi rahatsız eden, düşündüren ve güldüren nadir filmlerden. Sınırları zorlayan mizahı ve karakter odaklı anlatımıyla, toplumun pek çok kanayan yarasına parmak basıyor. Her ne kadar ilk bakışta şok edici unsurlar barındırsa da, filmin altında yatan mesajlar, günümüz insanının varoluşsal sancılarına ve sisteme karşı geliştirdiği sıra dışı başa çıkma yöntemlerine dair çarpıcı bir portre sunuyor. Kesinlikle kaçırılmaması gereken, festival ruhunu taşıyan bir yapım!
Yapım Detayları ve Oyuncu Kadrosu
Filmin çok uluslu yapısı ve yetenekli ekibi, hikayenin evrensel çekiciliğini pekiştiriyor:
Yapımcılar ve Ortak Yapımcılar:
- Yapımcılar: Ada Solomon, Ivana Mladenovic
- Yürütücü Yapımcılar: Diana Caravia, Marija Lero, Montse Pujol Solà
- Ortak Yapımcılar: Ines Vasiljevic, Stefano Sardo, Bernat Manzano
Ekip:
- Yönetmen: Ivana Mladenović
- Senaryo: Ivana Mladenović, Adrian Schiop, Momir Milosević
- Görüntü Yönetmeni: Marius Panduru
- Kurgu: Vanja Kovačević
- Müzik: Toni Cutrone
Oyuncu Kadrosu:
- Katia Pascariu
- Cendana Trifan
- Miodrag Mladenovic
- Arnold Kelsch
- Cătălin Dordea
- Adrian Radu
'Sorella di Clausura', şok edici unsurlarının ötesinde, günümüz dünyasının deliliklerine karşı bir kadının inatçı duruşunu, absürt ama bir o kadar da içten bir şekilde kutluyor. Locarno'dan dünyaya yayılan bu cesur ses, izleyicileri hem güldürecek hem de derin düşüncelere sevk edecek gibi duruyor.