Sinema dünyasının en prestijli ödüllerinden Akademi Ödülleri'nin heyecanı şimdiden sarmaya başladı. Sonbahar festival sezonunun hareketlenmesiyle birlikte, **Hamptons ve Venedik gibi önemli film festivallerinden gelen haberler de sinema gündemini belirlerken,** 98. Oscar töreninde Uluslararası Uzun Metraj Film kategorisinde yarışacak filmler birer birer açıklanıyor. Ülkelerin başvurularını yapmaları için son tarih 1 Ekim olarak belirlenirken, önümüzdeki haftalarda yeni adayların duyurulması bekleniyor. Akademi tarafından seçilecek 15 filmlik kısa liste 16 Aralık'ta açıklanacak, Oscar adayları ise 22 Ocak'ta tüm dünyaya ilan edilecek.
Türkiye'nin Gururu: 'Hemme Öldüğü Günlerden Biri' Filmi
Türkiye, bu prestijli yarışta adayını ilk açıklayan ülkelerden biri oldu. Yönetmen Murat Firatoğlu'nun ilk uzun metraj filmi olan 'Hemme Öldüğü Günlerden Biri', ülkemizi 98. Akademi Ödülleri'nde temsil edecek. Türkiye Oscar Komitesi tarafından 14 başvuru arasından seçilen film, Güneydoğu Anadolu'nun kavurucu sıcağında, domates hasadı yapan Eyüp adında bir tarım işçisinin hikayesini merkeze alıyor. Borç batağında olan Eyüp'ün, amiriyle yaşadığı bir tartışmanın ardından radikal çözümler aramak üzere şehre inmesini konu alan yapım, sınıf öfkesi ve adalet arayışı temalarını işliyor.
Geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali'nin Orizzonti (Ufuklar) bölümünde Jüri Özel Ödülü'nü kazanarak uluslararası arenada dikkat çeken 'Hemme Öldüğü Günlerden Biri', Türkiye sinemasının toplumsal gerçekçi ve eleştirel damarını yansıtan güçlü bir örnek olarak öne çıkıyor. Bu adaylık, sadece filmin başarısını değil, aynı zamanda bağımsız Türk sinemasının küresel görünürlüğünü artırma potansiyelini de taşıyor.
Uluslararası Arenadan Dikkat Çeken Oscar Adayları
Türkiye'nin yanı sıra birçok ülke de iddialı yapımlarıyla Oscar yarışına katıldı. İşte açıklanan adaylardan bazıları:
Ülke | Film Adı | Yönetmen | Tür / Konu Özeti |
---|---|---|---|
Türkiye | Hemme Öldüğü Günlerden Biri | Murat Firatoğlu | Sınıf öfkesi ve adalet arayışı temasında toplumsal gerçekçi drama. |
Tunus | The Voice of Hind Rajab | Kaouther Ben Hania | Gerçek olaylara dayalı, Gazze'de mahsur kalan 6 yaşındaki Hind'in hikayesi. |
İsveç | Eagles of the Republic | Tarik Saleh | Siyasi gerilim, Mısır'da propaganda filmi çeken bir aktörün hikayesi. |
İzlanda | The Love That Remains | Hlynur Pálmason | Bir ailenin bir yıllık yaşamını ve ebeveynlerin ayrılığını konu alan aile draması. |
Papua Yeni Gine | Papa Buka | Bijukumar Damodaran | Ülkenin ilk Oscar başvurusu, yaşlı bir savaş gazisinin II. Dünya Savaşı hikayesi. |
Avusturya | Peacock | Bernhard Wenger | Sosyal taşlama, her türlü sosyal rolü üstlenen bir adamın kimlik krizi. |
Almanya | Sound of Falling | Mascha Schilinski | Kuşaklararası drama, aynı çiftlikte yaşayan dört kadının iç içe geçmiş hayatları. |
Tayland | A Useful Ghost | Ratchapoom Boonbunchachoke | Romantik hayalet hikayesi ve hicivsel komedi, süpürgeye giren bir hayalet. |
Bulgaristan | Tarika | Milko Lazarov | Modern halk masalı, 'kelebek kanatları' hastalığı olan Tarika ve babasının mücadelesi. |
İrlanda | Sanatorium | Gar O’Rourke | Ukrayna dilinde belgesel, savaşın gölgesinde bir sanatoryumdaki yaşamlar. |
Filistin | Palestine 36 | Annemarie Jacir | Tarihi drama, 1936'daki Filistin ayaklanmasının yeniden inşası. |
Çek Cumhuriyeti | I’m Not Everything I Want to Be | Klára Tasovská | Belgesel, fotoğrafçı Libuše Jarcovjáková'nın hayatı, 80'ler Çekoslovakya. |
İsviçre | Late Shift | Petra Volpe | Gerilimli drama, cerrahi bir koğuşta çalışan hemşirenin zorlu vardiyası. |
Tayvan | Left-Handed Girl | Tsou Shih-ching | Çok kuşaklı drama, Taipei gece pazarlarında geçim mücadelesi veren üç kadın. |
Japonya | Kokuho | Lee Sang-il | Dönem filmi, Kabuki tiyatrosu dünyasında bir gencin yetişkinliğe yolculuğu. |
Diğer Önemli Festival Gelişmeleri
Oscar heyecanının yanı sıra, sonbahar festival sezonu sinema dünyasına birçok önemli yapım ve ismi de taşıdı. Long Island'ın gözde tatil belgesi Hamptons'ta her yıl sinemaseverleri ve sektör profesyonellerini bir araya getiren Hamptons Uluslararası Film Festivali, bu yıl kapılarını ünlü oyuncu Elizabeth Olsen'ın başrolünde yer aldığı 'Eternity' filmiyle açmaya hazırlandı. David Freyne'in yönettiği dramatik komedi türündeki bu yapım, öbür dünyaya doğru yolculuk eden ve kendine ebedi ruh eşini seçmek için bir haftası olan bir kadının hikayesini anlatıyor. Olsen, filmin prömiyerini desteklemek amacıyla festivale katıldı ve özel bir söyleşiyle sinemaseverlerle buluştu.
Bu yılın öne çıkan bir diğer büyük etkinliği ise dünyanın en eski ve prestijli organizasyonlarından Venedik Film Festivali oldu. Festivalin genel açılışını Oscar ödüllü yönetmen Paolo Sorrentino'nun "La Grazia" adlı filmi yaparken, bu eserde ideal bir politikacının portresini çizme arayışı dikkat çekti. Sorrentino'nun ilham perisi Toni Servillo'nun başrolde olduğu film, görev süresinin son günlerinde ölümle yüzleşen kurgusal bir İtalyan başkanın ahlaki ikilemlerini işledi ve Lido'da dört dakika boyunca ayakta alkışlandı. Ayrıca Macaristan'dan Oscar ödüllü yönetmen László Nemes, Venedik Film Festivali'nde ilk gösterimini yapan son filmi 'Orphan' ile bir kez daha izleyicileri derin bir tarihi travmanın içine çekti. Nemes'in kendi babasının gençlik yıllarındaki derin bir sırrı merkezine alan ve 1957'nin zorlu Macaristan'ında geçen bu kişisel hikaye, Berlin Altın Ayı ödüllü yönetmen Ildikó Enyedi'nin "Silent Friend" adlı yapımıyla birlikte festivalin en prestijli ödülü olan Altın Aslan için yarıştı. Noomi Rapace'in Rahibe Teresa'yı canlandırdığı "Mother" filmi ise Venedik'in Ufuklar bölümünü zenginleştiren yapımlar arasındaydı. László Nemes'in 'Orphan' filmi Venedik Festivali incelemesi için buraya tıklayabilirsiniz. Bu önemli festivalde dikkat çeken bir diğer gelişme de, Arjantinli yönetmen Luis Ortega'nın yeni projesi 'Magnetized' için Venedik Gap-Financing Market'ta finansman arayışlarıydı. Ortega, son filmi 'Kill the Jockey' ile Altın Aslan için yarışırken, 'Magnetized' adını verdiği yeni filminde, genç bir papazın karanlığa sürüklenişini ve işlediği cinayetler sonrası manyetik güçler kazanmasını konu alıyor. Gerçek bir suç hikayesinden uyarlanan bu 'çılgın aşk hikayesi' için yönetmen, daha doğalcı bir stile yöneleceğini belirtiyor. Festivalde sinema dünyasının iki devi, Francis Ford Coppola ve Werner Herzog da Yaşam Boyu Başarı İçin Altın Aslan ödüllerini alarak unutulmaz anlar yaşattı.
Öne Çıkan Hikayeler ve Sinemasal Çeşitlilik
Öne Çıkanlar: Sanatın ve Gerçeklerin Kesişim Noktası
- Tunus'tan 'The Voice of Hind Rajab': Gazze'de gerçek bir olaydan, 6 yaşındaki Hind Rajab'ın trajik hikayesinden esinlenmesiyle sadece bir film değil, aynı zamanda güncel bir insanlık dramına ayna tutuyor. Sanatın, dünyanın zorlu gerçeklerini yansıtma ve farkındalık yaratma gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.
- Filistin'den 'Palestine 36': Annemarie Jacir'in yönettiği bu tarihi drama, 1936'daki Filistin ayaklanmasını yeniden canlandırırken, bölgenin tarihsel ve güncel politik gerilimlerine ışık tutuyor. Jeremy Irons gibi uluslararası yıldızları kadrosunda barındırması da dikkat çekici.
- Papua Yeni Gine'den Tarihi Adım: 'Papa Buka': Pasifik ülkesinin Akademi Ödülleri'ne ilk kez başvuru yapması, küresel sinema haritasının genişlemesi açısından büyük önem taşıyor. II. Dünya Savaşı temalı bu yapım, sinemanın kültürel köprüler kurma potansiyelini gözler önüne seriyor.
- İsveç'ten Siyasi Bir Soluk: 'Eagles of the Republic': Tarik Saleh'in 'Kahire Üçlemesi'nin son ayağı olan bu politik gerilim, bir propaganda filmi çekmek zorunda kalan aktörün siyasi entrikalarla dolu hikayesini ele alıyor. Film, sanatsal özgürlük, otokrasi ve bireysel vicdan çatışmasını ustaca işliyor.
- Tayland'dan Ezber Bozan Bir Hayalet Hikayesi: 'A Useful Ghost': Ülkesinin ünlü korku sineması geleneğinden bilinçli bir sapma yaparak romantik bir hayalet hikayesini hicivsel komediyle harmanlaması, filmin özgünlüğünü ve yaratıcılığını ortaya koyuyor.
Oscar Yarışının Getirdiği Zorluklar ve Beklentiler
Her yıl yüzlerce filmin başvurduğu Uluslararası Uzun Metraj Film kategorisi, sadece büyük bütçeli yapımların değil, aynı zamanda bağımsız ve sanatsal sinemanın da kendisini gösterebildiği bir arena. Ancak bu durum, jüri üyeleri için de büyük bir sorumluluk anlamına geliyor. Farklı coğrafyaların, kültürlerin ve anlatım dillerinin bir araya geldiği bu seçkide, gerçekten 'en iyi' olanı belirlemek son derece sübjektif ve zorlu bir süreç.
Akademi üyelerinin, filmlerin sadece teknik kalitesine değil, aynı zamanda evrensel temalarına, insanlık durumuna dokunuşlarına ve kültürel derinliklerine de odaklanması bekleniyor. Bir Oscar adaylığı veya ödülü, ilgili ülkenin sinema endüstrisi için büyük bir moral ve uluslararası görünürlük anlamına gelirken, filmin dünya çapında daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor.
Bu yılki adaylar arasında, politik gerilimlerden toplumsal dramalara, tarihi yeniden canlandırmalardan modern masallara kadar geniş bir yelpaze bulunuyor. Her film, kendi ülkesinin sinemasal kimliğini ve hikaye anlatma biçimini yansıtırken, evrensel insani değerlere seslenmeyi hedefliyor. 16 Aralık'ta açıklanacak kısa liste ve ardından 22 Ocak'ta duyurulacak adaylıklar, sinema tutkunları tarafından merakla bekleniyor. Hangi filmlerin bu zorlu virajı geçip Oscar gecesine adını yazdıracağını hep birlikte göreceğiz.
Ancak sinema dünyasının ve festival platformlarının sadece sanatsal tartışmalarla değil, aynı zamanda küresel olaylarla da yüzleştiği bir dönemden geçiyoruz. Venedik Film Festivali örneğinde olduğu gibi, Gazze'deki insani krizle ilgili protestolar ve İsrail'e açık destek veren bazı isimlere yönelik davetlerin geri çekilmesi çağrıları, festival yönetimlerini zorlu bir denge arayışına itti. Festival Başkanı Alberto Barbera, sanatçıları koruma ve insani acıyı görmezden gelmeme çabası içinde olduklarını belirtse de, bu durum sanat ve siyasetin kesişimindeki ince çizgiyi bir kez daha gündeme getirdi. Benzer şekilde, sanat filmleri dağıtıcısı Mubi'nin finansal ortaklıkları üzerinden yükselen etik tartışmalar da, kültürel kurumların ve sanatçıların politik duyarlılığının arttığını gösteriyor. Bu gelişmeler, film festivallerinin sadece birer vitrin olmanın ötesinde, toplumsal vicdanın ve etik sorumlulukların da sorgulandığı önemli platformlar haline geldiğini kanıtlıyor.
Kaynak: Bu haberin derlemesinde Variety dergisinin uluslararası Oscar başvurularına ilişkin listesinden faydalanılmıştır.