Volkswagen ve Italdesign'dan Çarpıcı Elektrikli Coupe Konsepti: EVX Projesi

Haber Merkezi

10 September 2025, 13:38 tarihinde yayınlandı

Volkswagen ve Italdesign'dan Geleceğe Yönelik Elektrikli Coupe Konsepti: EVX Projesi
```html

Volkswagen Grubu, elektrikli araç yelpazesini Porsche Boxster ve Cayman EV'ler ile genişletmeye hazırlanırken, Audi'nin "TT Moment 2.0" olarak adlandırdığı, ikisi arasında "son derece duygusal" bir köprü kurmayı hedefleyen tamamen elektrikli spor otomobil konsepti Concept C modelini 2027'de piyasaya sürmesi bekleniyor. Bu yeni konseptle markanın tasarım dilini radikal bir sadeliğe taşıyan Audi, Concept C'yi markanın 'az daha çoktur' felsefesiyle öne çıkarıyor; iç mekanda kaliteye odaklanarak fiziksel tuşların geri dönüşü ve dokunmatik hassasiyeti tartışmalı parlak siyah yüzeylerden uzaklaşma gibi adımlar atıyor. Ayrıca, markanın elektrikli geleceğine yön veren ve devrim niteliğindeki Neue Klasse platformunu tanıtan BMW iX3 de dikkat çeken bir diğer model. BMW'nin elektrikli mobiliteye olan stratejik taahhüdünün bir göstergesi olarak, gelecekte efsanevi 3 Serisi sedanın elektrikli versiyonu da dahil olmak üzere birçok yeni elektrikli modele ev sahipliği yapacak bu platform, markanın yeni nesil elektrikli 3 Serisi olarak konumlandırdığı ve önceki kompakt şehir otomobili i3'ten tamamen farklı bir yapıda olan, çığır açan BMW i3 elektrikli 3 Serisi döneminin başlangıcını işaret ediyor. Gelecek yıl yollarda olması beklenen bu model, BMW'nin elektrikli araç piyasasındaki iddiasını bir üst seviyeye taşıyor. Bu gelişmelerin yanı sıra, lüks elektrikli sedan pazarında da rekabet giderek kızışıyor. Uzun süredir beklenen ve Polestar'ın yeni amiral gemisi elektrikli sedanı Polestar 5 de Avrupa'nın en prestijli otomotiv etkinliklerinden IAA Mobility Fuarı'nda tüm ihtişamıyla sahneye çıkarak dikkatleri üzerine çekti. Öte yandan, otomotiv dünyası genellikle sade ve minimalist tasarım çizgilerine yönelirken, SEAT'ın genç ve iddialı markası Cupra Tindaya konsepti gibi radikal tasarımlı modellerle bu akıma meydan okuyor; keskin hatları ve karmaşık detaylarıyla sadece bir tasarım gösterisi olmakla kalmayıp, aynı zamanda markanın gelecekteki dilini ve teknoloji vizyonunu da ortaya koyuyor. Bu tasarım cesareti, Volkswagen Grubu içinde farklı bir segmentte de karşılık buluyor: Avrupa pazarında hala güçlü bir konuma sahip olan station wagon (vagon) modellerinin geleceğini şekillendiren Skoda Vision O konsepti, markanın geleneksel 'güvenli' tasarım anlayışını terk ederek keskin çizgileri ve fütüristik 'teknoloji döngüsü maskesi' ile elektrikli vagonların dikkat çekici bir geleceğe sahip olabileceğini gösteriyor. Ancak tüm bu elektrikli dönüşüm çabalarına rağmen, küresel otomotiv endüstrisi, Avrupa Birliği'nin (AB) 2035 yılı itibarıyla içten yanmalı motorlu (ICE) araçların satışını yasaklama kararına karşı derin bir endişe içinde. BMW ve Mercedes-Benz gibi sektörün önde gelen markaları, bu kararın potansiyel yıkıcı etkileri konusunda sert uyarılarda bulunuyor. Lüks segmentin bu devleri, planlanan yasağın sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik sonuçları olabileceğini ve AB'nin bu kararını tekrar gözden geçirmesi gerektiğini savunuyor. Bu konudaki detaylara BMW ve Mercedes'ten AB'nin 2035 İçten Yanmalı Motor Yasağına İlişkin Kritik Uyarılar başlıklı haberimizden ulaşabilirsiniz. Peki ya ana akım Volkswagen markası? Wolfsburg merkezli dev, şu an için doğrudan bir spor otomobil planlamıyor olsa da, tasarım stüdyosu Italdesign'dan keyifli bir “ne olurdu” senaryosu olarak bir elektrikli coupe çizmesini istedi. EVX Projesi adını taşıyan bu tasarım egzersizi, otomotiv dünyasının geleceğine dair ilginç ipuçları sunuyor.

EVX Projesi: MEB+ Platformunun Potansiyeli

Audi'nin bir yan kuruluşu olan İtalyan tasarım ve mühendislik firması Italdesign'a, Volkswagen tarafından MEB+ platformu üzerinde bir 2+2 coupe geliştirmesi görevi verildi. Öncelikli olarak önden çekişli araçlar için tasarlanan bu mimari, önümüzdeki yıl ID. Polo GTI gibi heyecan verici birkaç yeni ürünle piyasaya sürülecek. Volkswagen, ID.2all konseptinin crossover versiyonu olan ve geleceğin uygun fiyatlı elektrikli SUV'sine işaret eden ID. Cross konsepti gibi modellerle uygun fiyatlı elektrikli araç atağını sürdürürken, odak noktası hatchbakler ve crossover modelleri olsa da, EVX Projesi bir coupe formunda karşımıza çıkıyor. Her ne kadar geleneksel spor otomobil tutkunlarının tercih edeceğinden daha yüksek bir sürüş pozisyonuna sahip olsa da, bu konsept markanın tasarım sınırlarını zorladığını gösteriyor. Öte yandan, Polestar 5 ise markanın tamamen kendine özgü, yapıştırılmış alüminyum bir platform üzerinde yükselen ilk otomobili olma özelliğini taşıyor. Geliştirme sürecinin büyük bir kısmı Birleşik Krallık'ta eski Lotus ve McLaren mühendislerinin katkılarıyla gerçekleştirilen bu araç, sürüş dinamikleri açısından oldukça iddialı bir konumda bulunuyor.

Tasarım Detayları ve Boyutlar

EVX, iki kapılı elektrikli bir otomobil olarak arka kısmında bir miktar Toyota C-HR esintisi taşıyor olsa da, genel olarak oldukça düzgün bir tasarıma sahip. Oysa Volkswagen Grubu içinde Cupra Tindaya gibi modeller, 4.72 metre uzunluğuyla daha cesur ve agresif hatlara sahip tasarımlarla dikkat çekiyor. Bu tasarım çeşitliliğinde, Polestar 5 ise 'İsveç minimalist' tasarım anlayışını benimserken, geleneksel bir arka cam yerine dikiz aynasındaki kamera ekranını kullanmasıyla dikkat çekiyor. Bu yenilikçi tasarım tercihi, aracın aerodinamik performansına katkıda bulunarak 0.24 gibi etkileyici bir sürtünme katsayısı iddia etmesini sağlıyor; ancak bu değer Lucid Air'in 0.197'lik rekor seviyesinin biraz gerisinde kalıyor. Bu arada, yine Volkswagen Grubu'nun elektrikli gelecek vizyonunu yansıtan Skoda Vision O konsepti ise 4.85 metre uzunluğu ve 1.90 metre genişliğiyle Octavia Combi'den daha büyük, ancak Superb Combi'den biraz daha kısa ve daha geniş bir yapıya sahip. 1.50 metre yüksekliğiyle de elektrikli araçların batarya paketlerinden kaynaklanan bir yükseklik trendini sergiliyor. 4.23 metre uzunluğunda ve 1.82 metre genişliğinde olan araç, Range Rover Evoque'un üç kapılı versiyonundan biraz daha küçük bir yapıda. 1.49 metre yüksekliğiyle, Evoque'dan bile alçak bir profil sergiliyor, ancak yayınlanan render'lar aksini düşündürse de, bu durum dikkat çekici bir özellik olarak öne çıkıyor.

Öne Çıkan Özellikler

  • Platform: MEB+ (Öncelikli olarak önden çekişli araçlar için)
  • Form: 2+2 Elektrikli Coupe
  • Boyutlar: Uzunluk: 4.23 m, Genişlik: 1.82 m, Yükseklik: 1.49 m
  • Potansiyel Güç: MEB+ tabanlı ID.2 Polo GTI'da 223 beygir gücü
  • Durum: Henüz sadece bir hologram konsepti

Üretim İhtimali ve Sektörün Gerçekleri

Ne Volkswagen ne de Italdesign, EVX'in güç aktarım organları hakkında detaylı bir açıklama yapmadı. Ancak, temelini oluşturan MEB+ platformu, elektrikli Polo GTI'da 223 beygir gücünde öne monte edilmiş bir motoru destekleyebiliyor. Buna karşın, lüks segmentteki yeni oyuncular çok daha iddialı performans verileri sunuyor; örneğin Polestar 5, standart modelinde 748 beygir gücü ve 758 Nm tork, performans versiyonunda ise 884 beygir gücü ve etkileyici 1015 Nm tork üreten çift motorlu bir sistemle 0'dan 100 km/s hıza sadece 3.1 saniyede ulaşabiliyor. Gelecek nesil Boxster/Cayman ve üretime hazır Concept C'nin oldukça altında konumlandırılacak, nispeten uygun fiyatlı bir spor otomobil kulağa harika gelse de, bu projenin hayata geçme olasılığı düşük görünüyor. İçten yanmalı bir motor olmaksızın, böyle bir aracın niş bir ürün olarak kalacağı düşünülüyor. Nitekim, bu durum BMW'nin de diğer birçok markanın aksine, belirli bir tarihe kadar tamamen elektrikli olma sözü vermeyerek müşterilerine seçim özgürlüğü sunma yaklaşımını destekliyor. Öte yandan, başlangıçta 2030'a kadar tamamen elektrikli olmayı hedefleyen Mercedes-Benz gibi rakipleri de, pazar gerçekleri karşısında bu hedeflerini gözden geçirerek içten yanmalı motorların üretimini 2030'lu yılların ortalarına kadar sürdüreceğini açıkladı. İngiliz lüks spor otomobil üreticisi McLaren'in yeni CEO'su Nick Collins de tam elektrikli bir model piyasaya sürmek için acele etmediklerini, içten yanmalı motorların "bu markanın büyük rolünü gerçekten uzun bir süre oynamaya devam edeceğini" vurguladı. Benzer şekilde, Audi de başlangıçtaki iddialı elektrikli araç planlarını gözden geçirerek benzinli motor üretimini en az 10 yıl daha sürdüreceğini açıklarken, model portföyünde de radikal adımlar atıyor; Volkswagen Polo tabanlı A1 supermini ve Q2 kompakt crossover modelleri, mevcut jenerasyonlarının ömrünü tamamlamasının ardından üretimden kaldırılacak. Hatta Mercedes-Benz'in teknoloji şefi Markus Schäfer, markanın efsanevi V-12 motorların üretimini bir süre daha sürdüreceğini duyurdu. Buna karşın, Cupra Tindaya konsepti gibi bazı yenilikçi yaklaşımlar, elektrikli geleceğe daha esnek bir geçiş sunuyor. Tindaya, öncelikli olarak elektrikli bir araç olmasına rağmen, menzil uzatıcı görevi gören 1.5 litrelik dört silindirli benzinli bir motorla donatılmış. Bu hibrit sistem sayesinde, 300 kilometrelik saf elektrikli menzile ek olarak toplamda 1000 kilometreye kadar menzil sunabiliyor ve her aksta birer tane olmak üzere çift motoruyla 489 beygir gücü üreterek 0'dan 100 km/s hıza sadece 4.1 saniyede ulaşabiliyor. Bu özellikler, onu şimdiye kadar üretilen en hızlı Cupra modeli yapıyor ve menzil kaygısı yaşayan tüketiciler için cazip bir ara çözüm sunuyor. Bu arada, yine Volkswagen Grubu bünyesindeki Skoda Vision O konsepti, Octavia'nın geleceğini elektrikli bir vagon olarak önizlese de, içten yanmalı motorlu Octavia modelinin yakın zamanda üretimden kalkması beklenmiyor. Zira Skoda'nın en çok satan modeli olan Octavia'nın içten yanmalı versiyonunu hızla terk etmek, markanın pazar stratejisi açısından büyük bir risk taşıyacaktır. Bu durum, Audi, Porsche ve Mercedes-Benz gibi markaların da elektrikli araç hedeflerini gözden geçirerek, geçişin planlanandan daha uzun süreceğini kabul etmeleriyle de örtüşüyor. Bu belirsizlik ortamında, Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) tarafından açıklanan verilere göre, yılın ilk sekiz ayında AB'deki toplam araç satışlarının yalnızca %15.6'sını bataryalı elektrikli araçlar (BEV'ler) oluşturdu. Birleşik Krallık ve İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre'den oluşan Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri dahil edildiğinde ise bu oran %17.4'e yükseliyor. Bu rakamlar, otomobil üreticilerinin herkesi bir EV'nin direksiyonuna geçirmesi için daha kat etmesi gereken uzun bir yol olduğunu gösteriyor. BMW Teknoloji Sorumlusu (CTO) Joachim Post'un şu sözleri, bu durumu özetler nitelikte: "Eğer Avrupa Komisyonu 2035'te içten yanmalı motoru kesme planları olduğunu söylüyorsa, müşterilere veya elektrikli araç şarj altyapısının nasıl geliştiğine, enerji fiyatlarının ne olduğuna ve tüm bu faktörlere bakmıyorlar. Bunu bu şekilde yapmak aptalca. Ve bu şekilde bir endüstriyi öldürebilirsiniz." Bu belirsizlik ortamında, Polestar 5 gibi iddialı modellerin bile küresel pazardaki konumu zorlaşıyor. Özellikle Çin'deki üretimi ve ABD'nin uyguladığı yüksek gümrük vergileri (yüzde 100) nedeniyle Polestar 5'in Amerika Birleşik Devletleri pazarına girişi konusunda önemli belirsizlikler bulunuyor; ki bu durum aracın ABD'deki rekabetçiliğini ciddi şekilde etkileyebilir. Polestar'ın daha önce Polestar 3 için ABD'deki Volvo fabrikasında ve Polestar 4 için Güney Kore'de üretim ayarlamalarına gitmesi, bu vergi engellerini aşma çabasını açıkça gösteriyor. Ancak Polestar 5 gibi daha niş ve yüksek fiyatlı bir "halo" model için bu tür bir üretim kaydırmanın ekonomik açıdan ne kadar mantıklı olacağı tartışma konusu.

Volkswagen, daha önce de üretim bandına çıkmayan birçok elektrikli spor otomobil konseptini tanıtmıştı. 2017 MEB tabanlı, 1970'lerin SP2'sinden esinlenen coupe tasarım eskizleri gibi modeller, markanın sadece çizim tahtasında kalan ancak dikkat çeken tasarımlarına örnek teşkil ediyor. W12 Nardo, XL Sport ve EcoRacer gibi modeller de Volkswagen'in performans odaklı ancak seri üretime geçmeyen araç geçmişini gözler önüne seriyor. Bu durum, elektrikli araçların sessiz doğasını dengelemek ve geleneksel spor otomobil tutkunları için 'coşku' vaadini somutlaştırmak amacıyla, performansa odaklanan elektrikli araçlarda yapay motor seslerinin ve hatta sanal vites değişimlerinin giderek yaygınlaştığını gösteriyor. Nitekim İngiliz lüks spor otomobil üreticisi Jaguar da 'Type 00' adını verdiği ultra lüks elektrikli coupe modeliyle test sürüşlerinde yapay V8 motor sesiyle geleneksel spor otomobil deneyimini elektrikli çağa taşımaya çalışıyor. Jaguar'ın yapay V8 sesi çıkaran elektrikli coupe testi hakkında daha fazla bilgi edinin.

Volkswagen'in Stratejisi ve Italdesign'ın Geleceği

Belki bir gün Volkswagen logolu bir spor otomobil göreceğiz, ancak şimdilik şirket, SUV'lar, hatchback'ler ve ara sıra station wagon'lar gibi satan modellere odaklanmış durumda. Şirket, 'e-' ön ekini terk ederek 'ID.' serisine ikonik modellerinin isimlerini entegre etme kararı alırken, ID.2all konseptinin önümüzdeki yıl ID. Polo adıyla, ID. GTI konseptinin de elektrikli hot hatch ID. Polo GTI olarak yollara çıkacağını ve hatta 2026'da 20.000 Euro etiketiyle ID.1 gibi daha uygun fiyatlı bir giriş seviyesi modelinin geleceğini duyurdu. Bu stratejinin bir parçası olarak, Volkswagen, ID. Cross gibi yeni konseptlerinde fiziksel düğmelere geri dönüş sözünü de tutarak kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi hedefliyor. Bu yaklaşım, Volkswagen Grubu içinde de destek buluyor; örneğin Skoda Vision O konsepti, iç mekanında 1.2 metreden uzun devasa bir ekran barındırsa da, sıcaklık ve fan hızı ayarı gibi temel fonksiyonlar için fiziksel düğmeleri koruyarak kullanıcı dostu bir denge sunuyor. Hatta Audi'nin Concept C modeli de, iç mekan kalitesine ve kullanıcı deneyimine odaklanarak fiziksel tuşların geri gelmesi beklentisini güçlendirmişti. Bu dijitalleşme akımında, Polestar 5 de iç mekanında İsveç minimalist tasarım anlayışını yansıtırken, ortada yer alan büyük 14.5 inçlik dikey multimedya ekranı ve Google tabanlı bilgi-eğlence sistemiyle kabinin odak noktasını oluşturuyor. BMW'nin yeni iX3 ve i3 gibi Neue Klasse modellerinde gösterge panelinin yerini ön camın dibine uzanan geniş bir ekran alırken, Mercedes-Benz elektrikli C-Serisi'nde ve tamamen elektrikli GLC modelinde Hyperscreen adı verilen ve sütundan sütuna uzanan devasa 39.1 inçlik (99.3 santimetre) bir ekranla dijital deneyim farklı bir boyuta taşınıyor. Bu Hyperscreen'in elektrikli C-Serisi'nin iç mekanında da yer alması neredeyse kesinleşti ve sürücü ile yolculara üst düzey bir dijital etkileşim sunacak; ancak bu mega ekranın opsiyonel bir özellik olduğu ve daha uygun fiyatlı versiyonlarda fiziksel kontrollerin korunacağı da belirtiliyor. Bu durum, farklı markaların iç mekan teknolojisi ve ekran boyutları konusunda farklı felsefeler benimsediğini gösteriyor. Porsche ve Audi'nin performanslı elektrikli araçları başarılı olursa, belki yöneticiler daha uygun fiyatlı bir giriş seviyesi modeli onaylamaya yönelebilirler. Ancak, motoru olmayan bir spor otomobil için tutkunların sıraya gireceğini hayal etmek zor, bu nedenle şüpheciliğimizi anlayışla karşılayacağınızı umuyoruz.

Yine de, Volkswagen'in ara sıra alışılmışın dışında düşünmesi ferahlatıcı. Özellikle Cupra gibi markaların alışılmadık tasarımlarla 'kutunun dışında düşünmeye' çalışması ise takdire şayan ve markanın imajını güçlendirebilir ve 'Dizelgate'in' neden olduğu bazı olumsuz etkileri temizlemeye yardımcı olabilir. Bu bağlamda, Skoda'nın geleneksel tasarım çizgilerinden sıyrılarak Vision O konseptiyle elektrikli vagonlara getirdiği cesur ve minimalist yaklaşım da, markanın alışılmışın dışında düşünme çabasının bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Ancak şimdilik EVX, fiziksel bir konsept bile değil; otomobil dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olan Münih'teki IAA Mobility fuarında sadece bir hologram olarak sergilendi. Bu fuar, onlarca yeni model tanıtımına, yüzlerce sergiye ve hatta test sürüşü deneyimlerine ev sahipliği yaparken, etkinliğin merkezinde elektrikli araçlar yer alıyor. Örneğin, Mercedes-Benz, fuarda tamamen elektrikli yeni nesil GLC'yi, 1.360 beygir gücündeki elektrikli hiper otomobil konsepti Mercedes-AMG Project XX'i ve elektrikli/hafif hibrit seçeneklerle CLA Shooting Brake modellerini halka açık ilk kez gösterecekken, Porsche tamamen elektrikli Cayenne'in prototipini, Audi ise yeni Q7'nin lansmanını yapacak. Türkiye'nin yerli ve milli otomobili Togg da, Avrupa pazarına açılma hedefleri doğrultusunda bu fuarı, pazar büyümesini ve ürün yelpazesini genişletme planlarını duyurmak için ideal bir sahne olarak görüyor. Bu arada, EVX'in sanal varlığına karşılık, uzun süredir beklenen ve Polestar'ın yeni amiral gemisi elektrikli sedanı Polestar 5 tüm ihtişamıyla fiziksel olarak sahneye çıkarak ziyaretçilerin büyük ilgisini toplamıştı. Tüm bu gelişmelerin ortasında, Güney Koreli üretici Kia, piyasadaki zorluklara rağmen Ağustos 2025'te tarihindeki en iyi aylık satış raporunu açıklayarak bir rekora imza atsa da, markanın elektrikli araç (EV) segmentinde düşüşler gözlemlendi; Kia EV9 modeli Ağustos ayında en iyi satış ayını yaşamasına rağmen yılın ilk sekiz ayında toplam satışlarda düşüş gösterirken, EV6 modeli ise hem aylık bazda hem de geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla önemli ölçüde geride kaldı. Bu durum, yüksek başlangıç maliyetleri, şarj altyapısı kaygıları ve ekonomik dalgalanmalar gibi faktörlerin elektrikli araç talebini hala etkileyebileceğine işaret ediyor. Italdesign, bu coupe'nin VW Grubu içindeki rolünü ve gelecekteki potansiyelini işaret ediyor. Ancak, bir üretim versiyonu gelirse bile, yakın zamanda Amerika Birleşik Devletleri pazarına ulaşmayacak. Polestar 5'in de Çin'de özel bir platform üzerinde üretilmesi nedeniyle ABD pazarı için ya yüksek tarifeleri göze alması ya da başka bir strateji geliştirmesi gerekiyor. Cupra, otomotiv endüstrisindeki devam eden zorlukları ve değişen pazar dinamiklerini gerekçe göstererek Kuzey Amerika'daki çıkışını 2030 sonrasına ertelemişti.

```