Polonya'nın American Film Festivali, ABD'li Bağımsız Yapımcılar İçin Uluslararası İş Birliğinin Kapılarını Aralıyor

Haber Merkezi

29 August 2025, 12:35 tarihinde yayınlandı

Polonya'nın American Film Festivali, ABD'li Bağımsız Yapımcılar İçin Uluslararası İş Birliğinin Kapılarını Aralıyor

Polonya'nın gözde şehirlerinden Wrocław'da her yıl sinemaseverleri ve sektör profesyonellerini bir araya getiren American Film Festivali (AFF), bu yıl 16. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Özellikle bağımsız Amerikan sinemasına odaklanan festivalin "US in Progress" adlı endüstri programı, ABD'li film yapımcılarına uluslararası iş birliği fırsatları sunarak, küresel sinema sahnesinde hayati bir köprü görevi görüyor. Amerika'daki yapım maliyetlerinin artışı ve uluslararası fonlara erişimin zorunluluğu düşünüldüğünde, bu tür platformlar bağımsız sinemanın geleceği için adeta bir can simidi haline gelmiş durumda. Bu bağlamda, Fransız televizyon endüstrisinin de benzer küresel zorluklara rağmen uluslararası başarılar elde ettiği Unifrance Rendez-Vous TV pazarı gibi etkinlikler, sektördeki adaptasyon ihtiyacını gözler önüne seriyor.

Uluslararası Sahnedeki Tek Odak: Amerikan Bağımsız Sineması

American Film Festivali'nin sanat direktörü Ula Śniegowska'ya göre, "US in Progress" programı, ABD dışında yalnızca Amerikan film yapımcılarına öncelik veren ve Polonya'nın prodüksiyon ile post-prodüksiyon imkanlarını tanıtmayı amaçlayan tek etkinlik olma özelliğini taşıyor. Śniegowska, ABD dışındaki film prodüksiyonlarına yönelik potansiyel Trump vergilerinin belirsizliğinin, programın önemini daha da artıracağını belirtiyor. Bu tür olası politik belirsizlikler, bağımsız yapımcıları uluslararası alternatiflere yöneltme eğilimini güçlendiriyor.

Geçtiğimiz yıl toplam 180.000 dolar değerinde ödüller dağıtan program, bu yıl ATM Virtual ve Platige Mocap Studio gibi son teknolojiye sahip stüdyoları ziyaret etme fırsatı da sunacak. Etkinlik, ilk iki gün Varşova'da yerel şirketlerle profesyonel ağ oluşturma imkanları ile başlayacak ve ardından asıl ev sahibi Wrocław'a taşınacak. Polonya'nın güçlü post-prodüksiyon altyapısı ve yeni kurulan Polonya Post-Prodüktörler Birliği gibi iş birlikleri, Amerikalı yönetmenler için cazip fırsatlar yaratıyor.

Bağımsız Sinemanın Geleceği: Uluslararası İş Birlikleri Bir Zorunluluk mu?

Günümüzde, özellikle ABD'deki film yapım maliyetlerinin giderek yükselmesi, bağımsız sinemacılar için uluslararası ortak yapımları adeta bir zorunluluk haline getiriyor. Amerika'da çekilen ancak İspanya'da tamamlanan son filmleri "The Edge of Normal" üzerinde çalışan Vanishing Angle ekibinden Natalie Metzger, bu durumu açıkça ifade ediyor: "Uluslararası ortak yapımlar giderek bir gereklilik haline geliyor. ABD'deki artan film yapım maliyetleri ve yurt dışındaki finansman kaynaklarına daha geniş erişim, bağımsız film yapımcıları için uluslararası alanda film tamamlamayı çoğu zaman ileriye dönük tek uygulanabilir yol haline getiriyor."

"'Under the Lights' filmimizin kazandığı bu ödüller, sektörden paha biçilmez bir onay damgası oldu. Ortaklarımıza ve destekçilerimize bu filmin gerçek bir değeri olduğunu gösterdi ve bu takdir, post-prodüksiyon sürecini tamamlamamızı ve filmi nihai aşamaya getirmemizi sağlayan bir ivme yarattı." — Natalie Metzger, Vanishing Angle Prodüksiyon ve Geliştirme Başkan Yardımcısı.

Bu durum, sadece Amerikan sinemasına özgü olmayıp, global ölçekte benzer bir dönüşümü işaret ediyor. Nitekim, Fransız televizyon endüstrisi de, yüksek kaliteli yapımları ve uluslararası başarılarına rağmen, giderek zorlaşan pazar koşullarıyla yüzleşiyor. Le Havre'da 1-5 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen Unifrance Rendez-Vous TV pazarı, Fransız yapımlarının küresel yükselişini kutlarken, aynı zamanda sektörün karşı karşıya olduğu zorlu piyasa koşullarını ve adaptasyon ihtiyacını da gündeme taşıyor. Fransız içeriğinin çeşitliliği ve 'HPI', 'Astrid et Raphaëlle' gibi hafif suç dizilerinin uluslararası başarısı, hatta 'The Bureau' (Paramount+'ın 'The Agency') ve 'HPI' (ABC'nin 'High Potential') gibi başarılı format uyarlamaları Fransız yaratıcılığının küresel etkisini gösterse de, pazar baskısı bağımsız yapımcılar için bir gerçeklik olmaya devam ediyor.

Hollywood'dan gelen haberler de bu zorlu koşulları destekler nitelikte. Önde gelen yapım ve yetenek yönetimi şirketlerinden Anonymous Content, sektördeki daralmanın bir yansıması olarak personelinin yaklaşık %15'ini işten çıkarma kararı aldı. Bu durum, küresel medya ve eğlence sektöründeki mevcut ekonomik zorlukların ve bir süredir devam eden Hollywood krizinin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Reklam gelirlerindeki düşüş, sinema gişelerindeki yavaşlama ve büyük stüdyolar ile yayın platformlarının kemer sıkma politikaları, sektör genelinde bir domino etkisi yaratarak tüm paydaşlar üzerinde baskı oluşturuyor. Bu süreçte, dünya sinemasının en prestijli etkinliklerinden Venedik Film Festivali'nden gelen haberler de sektörün dinamiklerini yansıtıyor; örneğin, Noah Baumbach'ın yönettiği 'Jay Kelly' filminin başrol oyuncusu George Clooney'nin sinüs enfeksiyonu nedeniyle basın toplantısına katılamaması gibi beklenmedik durumlar, sektördeki yoğun temponun ve insan faktörünün önemini bir kez daha gösteriyor. George Clooney'nin sağlık sorunu nedeniyle Venedik'teki 'Jay Kelly' basın toplantısını kaçırması, bu yoğun takvimin ünlü isimleri bile nasıl etkileyebileceğine dair güncel bir örnek teşkil ediyor.

Bu küresel tablo içerisinde, bağımsız sinemanın nabzını tutan ve önemli yapımlara ev sahipliği yapan Hamptons Uluslararası Film Festivali de 3-13 Ekim tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Long Island'ın gözde tatil belgesi Hamptons'ta gerçekleşecek festivalin açılış filmi, ünlü oyuncu Elizabeth Olsen'ın başrolünde yer aldığı 'Eternity' olacak. David Freyne'in yönettiği ve Miles Teller ile Callum Turner'ın da Olsen'a eşlik ettiği dramatik komedi türündeki bu yapım, öbür dünyaya doğru yolculuk eden ve kendine ebedi ruh eşini seçmek için bir haftası olan bir kadının hikayesini anlatıyor. Olsen, filmin ABD prömiyerini desteklemek üzere festivale katılacak ve 4 Ekim'de özel bir söyleşiyle hayranlarıyla buluşacak. Elizabeth Olsen'ın başrolünde yer aldığı 'Eternity' filmiyle Hamptons Film Festivali'nin açılış programı detaylarına sitemizden ulaşabilirsiniz.

Unifrance Başkanı Gilles Pélisson da bu durumu teyit ederek, "Fransız TV prodüksiyonu dinamik ve uluslararası alanda görünür olmaya devam ediyor. Ancak, bağımsız prodüksiyon ve dağıtım şirketleri, yayıncılar ve konsolide medya gruplarıyla rekabet ederken artan bir baskıyla karşı karşıya." sözleriyle sektördeki bağımsız oyuncuların mücadelesine dikkat çekiyor. Pélisson, uluslararası ortak yapımların sadece projelerin finansmanı için değil, aynı zamanda ortak yapım yapılan bölgelerde daha geniş dağıtım sağlamak için de hayati bir rol oynadığının altını çiziyor. Aynı zamanda, alıcıların daha az seyahat etmesi, pazar yerlerinin kendilerini yeniden icat etme zorunluluğu, yayıncıların artan zorluklarla karşılaşması ve platformların adapte olması gerektiği bir döneme girildi. Günümüzdeki belirsiz jeopolitik koşulların tetiklediği pazar katılımında genel bir yavaşlama, tüm endüstri için yeni stratejiler geliştirmeyi kaçınılmaz kılıyor.

Küresel sinema endüstrisi bu tür ekonomik ve politik belirsizliklerle boğuşurken, film festivalleri de yalnızca ticari platformlar olmanın ötesinde, güncel insani ve politik tartışmaların odağı haline geliyor. Örneğin, Venedik Film Festivali'nde Brad Pitt, Joaquin Phoenix ve Alfonso Cuarón gibi A-list Hollywood yıldızlarının yapımcılığını üstlendiği, Gazze'deki trajik bir olayı konu alan 'Hind Rajab'ın Sesi' adlı drama filmi büyük ilgi gördü. Bu film, İsrail güçlerinin saldırısına uğrayan bir araçta mahsur kalan 6 yaşındaki Hind Rajab'ın gerçek acil durum telefon görüşmelerinin ses kayıtlarını kullanarak yaşananları aktarırken, festivalin kendisi de "sanat siyasetten bağımsız olabilir mi?" sorusuyla yüzleşti. Jüri başkanı Alexander Payne'in diplomatik duruşuna rağmen, yüzlerce sinemacının İsrail hükümetinin eylemlerini kınayan ve bazı sanatçıların davetlerinin geri çekilmesini talep eden açık mektupları, sinema dünyasının küresel olaylara karşı sessiz kalamayacağının bir göstergesi oldu. Bu durum, bağımsız sinemanın sadece finansal değil, aynı zamanda etik ve toplumsal sorumluluklar açısından da giderek daha karmaşık bir ortamda var olma mücadelesi verdiğini ortaya koyuyor.

Bu durum, Polonya gibi prodüksiyon ve post-prodüksiyon alanında uzmanlaşmış ülkeleri, Amerikan bağımsız sineması için cazip bir merkez haline getiriyor. Platige Image, DI Factory ve Fixafilm gibi şirketlerin, uluslararası projelere sunduğu destek, küresel sinema ekosisteminin nasıl evrildiğinin en net göstergelerinden biri.

Polonya'nın Sinema Sahnesindeki Başarılı İş Birlikleri ve Tanınan İsimler

Yıllar içinde American Film Festivali, Jesse Eisenberg gibi tanınmış isimleri ağırladı. Eisenberg, Polonya'da geçen ve Oscar ödüllü "A Real Pain" filmini sunarken Indie Star Ödülü'nü kabul etti. Daha önce Rosanna Arquette ve John Waters gibi usta isimler de ödüllerini almıştı.

Festivalin "US in Progress" programından mezun olan projeler de uluslararası festivallerde boy göstermeye devam ediyor. Pete Ohs'un Polonya'da çekilen ve Platige Image'ın Soundly Studio ile Black Photon tarafından tamamlanan "Erupcja" filmi Toronto prömiyerini beklerken, Sarah Friedland'ın ödüllü "Familiar Touch", Albert Birney'nin "Obex", Katrina Zhou'nun "Bunnylovr" ve Juliette Lewis'in başrolünde olduğu Amanda Kramer imzalı "By Design" gibi filmler de festival yolculuklarını sürdürüyor.

Ula Śniegowska, "Özellikle 'By Design' ile gurur duyuyorum, Sundance'te prömiyerini yaptı ve Orka Studio ile Soundflower Studio'dan ödüller aldı," diyerek ekliyor: "Beni gerçekten mutlu eden şey, yıllar boyunca US in Progress'in uzun süreli iş birliklerini teşvik etmesi ve birçok yapımcının programa geri dönmesidir."

Film prodüksiyonu, VFX ve animasyon alanında 30 yıllık deneyime sahip Platige Image ise "The Witcher" ve "Another Day of Life" gibi yapımlarla tanınıyor ve yerel folklorundan esinlenen korku filmi "Opi"yi geliştiriyor. Şirketin Pazarlama Direktörü Marcelina Salwin, Amerikalı yapımcılarla buluşmanın deneyim alışverişi ve yetenekli yaratıcıları destekleme açısından çok önemli olduğunu vurguluyor.

American Film Festivali ve US in Progress'ten Öne Çıkanlar

  • Festival Tarihleri: American Film Festivali, 6-11 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek.
  • "US in Progress" Başvuru Son Tarihi: Bağımsız film projeleri için son başvuru tarihi 10 Eylül.
  • Ödül Değeri (Geçen Yıl): Toplamda 180.000 dolar değerinde ödül dağıtıldı.
  • Öne Çıkan Stüdyolar: ATM Virtual, Platige Mocap Studio gibi teknoloji firmaları ziyaret edilecek.
  • Ana Tema: Yükselen ABD maliyetleri karşısında uluslararası ortak yapımların bağımsız sinema için hayati önemi.

American Film Festivali ve bünyesindeki "US in Progress" programı, sadece bir film gösterim etkinliği olmanın ötesinde, bağımsız Amerikan sinemacılarının küresel arenada ayakta kalabilmesi ve yaratıcı vizyonlarını hayata geçirebilmesi için stratejik bir platform sunuyor. Polonya'nın sunduğu zengin prodüksiyon imkanları ve uluslararası iş birliği fırsatları, sinema sektörünün geleceğinde önemli bir rol oynamaya devam edecek.

Kaynak: Bu haber Variety haberinden derlenmiştir.