Doha Film Institute'un Vizyoner Lideri Fatma Hassan Alremaihi, Variety Ödülü ile Onurlandırıldı
Venedik Film Festivali’nin parıltılı atmosferinde, Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinin sinema sahnesinde çığır açan bir isme prestijli bir ödül verildi. Doha Film Institute (DFI) CEO'su Fatma Hassan Alremaihi, cumartesi günü Venedik'teki The Gritti Palace otelinin terasında düzenlenen özel bir törenle Variety'nin 2025 Uluslararası Sinemada Başarı Ödülü'ne layık görüldü. Bu ödül, Alremaihi'nin son 15 yıldır DFI'yı bölgenin sinema endüstrisinin vazgeçilmez bir köşetaşı haline getirme konusundaki yorulmak bilmez çabalarının bir nişanesi olarak kabul ediliyor.
Arap Seslerini Küresel Sahneye Taşıma Misyonu
Tören sırasında yaptığı konuşmada Alremaihi, "Yaratıcılığın ve kültürel değişimin gücüne sarsılmaz inancıyla yolculuğumuzun her adımını şekillendiren Majesteleri Şeyha Al Mayassa'ya teşekkür etmek istiyorum," dedi. Konuşmasında DFI'nın temel misyonuna vurgu yapan Alremaihi, "Bu ödül, son 15 yıldır bize rehberlik eden kolektif bir misyonu yansıtıyor: Arap seslerini yükseltmek, yaratıcı yetenekleri beslemek ve anlatılmamış hikayeleri dünyayla paylaşmak," ifadelerini kullandı. Bu başarının sadece bir zirve değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bir aspirasyon olduğunu "Başardığımız şeylerle ilgili değil, arzu ettiğimiz şeylerle ilgili" sözleriyle dile getirdi.
"Bölünme ve yanlış anlaşılmaların anlatıyı sıkça domine ettiği bir zamanda, bölgemizden gelen sesler her zamankinden daha hayati. Bu ödül, misyonumuzun ne kadar önemli olduğunu güçlü bir şekilde hatırlatıyor ve önemli sesleri güçlendirme kararlılığımızı pekiştiriyor."
— Fatma Hassan Alremaihi, Doha Film Institute CEO'su
Alremaihi, günümüz dünyasındaki bölünmüşlük ve yanlış anlaşılmaların anlatıyı sıkça domine ettiği bir zamanda, kendi bölgelerinden gelen seslerin her zamankinden daha hayati olduğunu belirtti. "Bu ödül, misyonumuzun ne kadar önemli olduğunu güçlü bir şekilde hatırlatıyor ve önemli sesleri güçlendirme kararlılığımızı pekiştiriyor," diye ekledi. Bu durum, sinemanın sadece bir eğlence aracı olmanın ötesinde, toplumsal diyalog ve anlayış köprüleri kurmada oynadığı kritik role işaret ediyor.
Venedik'te DFI Destekli Filmler: Çarpıcı Bir Örnek
Doha Film Institute'un Venedik Film Festivali'ndeki varlığı da bu misyonun somut bir göstergesiydi. Festivalde DFI destekli rekor sayıda 12 film ilk gösterimlerini yaptı. Bu filmler arasında, Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania'nın İsrail güçlerinin Gazze'de 2024 yılında hedef aldığı ve içinde 5 yaşındaki Filistinli bir kız çocuğunun hayatını kaybettiği bir aracı konu alan "The Voice of Hind Rajab" (Hind Rajab'ın Sesi) adlı çarpıcı filmi de bulunuyor. Brad Pitt ve Joaquin Phoenix gibi yıldızların yapımcılığını üstlendiği bu tür yapımlar, sinemanın evrensel insani meselelere ışık tutma gücünü ortaya koyuyor. Festivalin sanat yönetmeni Alberto Barbera, bu filmi temmuz ayında yaptığı bir açıklamada "izleyicileri ve eleştirmenleri en çok etkileyeceğine inandığı, dokunaklı bir film" olarak tanımlamıştı. Böylesine hassas ve güncel bir konuyu işleyen bir filmin DFI desteğiyle uluslararası bir platformda yer alması, enstitünün cesur vizyonunu ve bağımsız sinemaya olan bağlılığını gözler önüne seriyor. Venedik Film Festivali, sadece DFI destekli yapımlarla değil, Kore sinemasının önemli isimlerinden Park Chan-wook'un yirmi yıl süren bekleyişin ardından 'tek kelimeyle, para' sorununa rağmen hayata geçirdiği 'No Other Choice' filmi gibi bağımsız ruhu ve derin hikayeleri barındıran yapımlara da ev sahipliği yaparak küresel sinemanın çeşitliliğini vurguladı. Donald E. Westlake'in 'The Ax' adlı gerilim romanından uyarlanan bu film, 25 yıl çalıştığı kağıt şirketinden beklenmedik bir şekilde kovulduktan sonra çaresizlik içinde iş arayan orta yaşlı bir adamın hikayesini konu alıyor ve Lee Byung-hun, Son Ye-jin gibi yıldızlarla güçlü bir kadroya sahip.
Küresel Sinema Ağı ve DFI'nın Etkisi
Etkinliğe katılan diğer önemli isimler arasında DFI Film Fonlama ve Programlar Direktörü Hana Issa'nın yanı sıra, Kızıl Deniz Film Festivali Genel Müdürü Shivani Pandya, Roma Film Festivali kurucu ortağı Teresa Cavina, Malta Film Komiseri Johann Grech ve Taormina Film Festivali Direktörü Tiziana Rocca gibi uluslararası sinema dünyasının önde gelen figürleri de yer aldı. Bu geniş katılım, DFI'nın global sinema ağındaki güçlü konumunu ve uluslararası iş birliklerine verdiği önemi vurguluyor.
DFI'nın bu geniş uluslararası ağına benzer şekilde, sinema dünyasının önemli festivallerinden biri olan Marakeş Uluslararası Film Festivali de global yetenekleri bir araya getirme misyonunu sürdürüyor. Nitekim, 22. Marakeş Uluslararası Film Festivali'nin jüri başkanlığına, 'Parasite' ile Oscar kazanan Güney Koreli sinema dehası Bong Joon Ho getirildi. 28 Kasım - 6 Aralık tarihleri arasında Fas'ın tarihi şehrinde düzenlenecek olan bu festival, tıpkı DFI gibi, taze ve güzel filmlerin şampiyonluğunu yaparken, özellikle Arap dünyasından yeni nesil sinemacıları da destekleyerek küresel sinema sahnesindeki çeşitliliğin ve yeniliğin altını çiziyor. Bong Joon Ho'nun Marakeş'teki bu prestijli görevi hakkında daha fazla bilgi edinmek için Bong Joon Ho Marakeş Film Festivali Jüri Başkanı haberimizi inceleyebilirsiniz. Bu küresel festival ağına yeni bir halka ekleyen Endonezya'nın başkenti Jakarta ise, 2025 yılında dünya sinemasının en prestijli etkinliklerinden biri olan Jakarta World Cinema Festival (JWC 2025)'e ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Tıpkı DFI'nın Venedik'teki varlığı gibi, JWC 2025 de Joachim Trier'in eleştirel beğeni toplayan "Sentimental Value" ve Jafar Panahi'nin "It Was Just an Accident" filmleri gibi Cannes'dan ödülle dönen önemli yapımları açılış ve kapanış filmleri olarak seçerek sanatsal çıtasını yükseltiyor. Festival, 66 ülkeden 185 filmi ağırlayacak ve yerel yetenekleri desteklemek amacıyla ilk KlikFilm Kısa Film Yarışması gibi inisiyatiflerle Endonezya sinemasına yeni bir soluk getirecek.
Ancak, küresel sinema sahnesindeki bu parlak gelişmelerin yanı sıra, endüstri içinde önemli tartışmalar da yaşanıyor. Örneğin, Koreli yönetmen Park Chan-wook, Writers Guild of America (WGA) grevi sırasında sendika kurallarını ihlal ettiği iddiasıyla sendikadan atılmasıyla gündeme geldi. Park bu iddiaları reddederken, senaryo ortağı Don McKellar, WGA'nın kararlarını 'kasten antidemokratik' olarak nitelendirdi. Bu olay, uluslararası alanda tanınan sanatçıların Hollywood'un sendikal kuralları ve küresel projelerdeki çalışma koşulları karşısındaki konumunu sorgulatarak, sektördeki güç dengeleri ve etik değerler üzerine önemli bir tartışma başlatmış durumda.
Sen,Nexus'tan Değer Katma: Ortadoğu Sinemasının Yükselen Sesi
Doha Film Institute'un Fatma Hassan Alremaihi liderliğindeki başarısı, sadece bir kurumun değil, aynı zamanda tüm bir bölgenin sinema potansiyelinin ve anlatı zenginliğinin de bir göstergesidir. Özellikle "The Voice of Hind Rajab" gibi filmlerin uluslararası festivallerde yer bulması, sinemanın evrensel dilini kullanarak empati köprüleri kurma ve zorlu gerçekleri dünyaya aktarma gücünü kanıtlamaktadır. Bu tür ödüller ve platformlar, bölgedeki genç ve bağımsız sinemacılara ilham vererek, kendi hikayelerini anlatmaları için cesaretlendirici bir ortam sağlamaktadır. Ancak, bu tür derinlemesine ve bazen politik içerikli filmlerin finansmanı ve dağıtımı her zaman zorluklarla karşılaşabilir. DFI gibi kurumlar, bu zorlukları aşarak farklı perspektiflerin küresel bir izleyici kitlesine ulaşmasında kilit rol oynamaktadır. Bu finansal engeller, sadece DFI'nın desteklediği bölgesel yapımlara özgü değil; Kore sinemasının dehalarından Park Chan-wook'un 'No Other Choice' filmi gibi büyük yönetmenlerin bile Venedik'te 20 yıllık bir bekleyişin ardından 'tek kelimeyle, para' sorunu nedeniyle hayata geçebildiğini açıklaması, bu zorlukların evrensel bir gerçek olduğunu gözler önüne seriyor. Sinema, sadece bir sanat formu değil, aynı zamanda kültürel diplomasi ve toplumsal değişim için de güçlü bir araçtır ve DFI bu aracı ustaca kullanmaktadır.
Alremaihi'ye verilen Variety ödülü, Doha Film Institute'un sadece bölgesel değil, küresel sinema sahnesindeki etkisinin de bir teyididir. DFI'nın önümüzdeki yıllarda da Arap dünyasının hikayelerini uluslararası arenalara taşımaya ve yeni nesil sinemacıları desteklemeye devam edeceği açıktır. Bu başarı, sinemanın evrensel gücünü ve farklı kültürler arasında köprüler kurma potansiyelini bir kez daha hatırlatmıştır. Sinema dünyasının karizmatik isimlerinden Willem Dafoe'nun da dile getirdiği gibi, perde deneyiminin değerini korumak için 'dikkatinizi gerektiren zorlayıcı filmlere gitmek' büyük önem taşıyor. DFI'nın desteklediği ve uluslararası platformlarda yankı uyandıran yapımlar, tam da bu tür deneyimleri sunarak, sinemaseverlerin kültürel diyalog ve anlayış köprüleri kurma noktasında kaçırılmaması gereken fırsatlar sunuyor. Ayrıca, sektörde yaşanan değişimlere ve finansal zorluklara rağmen sanatsal ifadeye olan bağlılık, Park Chan-wook'un da vurguladığı gibi, "istediğim bütçeyi bulamadığım zamanlar gelirse, akıllı telefonumla film yapmaya devam edeceğim" sözleriyle yankı bulmuş, geleneksel sinema deneyiminin geleceği hakkında süregelen tartışmalara yeni bir boyut katmıştır.
Kaynak: Variety.com
