Henna Virkkunen'den Dijital Dünya İçin Önemli Açıklamalar: Telif Hakları ve Avrupa İçerik Stratejisi

Haber Merkezi

09 September 2025, 17:02 tarihinde yayınlandı

AB'den Dijital Devlere Net Mesaj: Yapay Zeka, Telif Hakları ve Avrupa İçerik Kotaları Masada

Avrupa Komisyonu'nun teknoloji egemenliği, güvenliği ve demokrasiden sorumlu Başkan Yardımcısı Henna Virkkunen, AB ve ABD arasındaki medya ve eğlence sektörlerindeki ilişkilerin olumlu seyrettiğini belirtiyor. Geçtiğimiz hafta İtalya ve Venedik Film Festivali ziyareti sırasında Variety'e konuşan Virkkunen, tarife politikalarından dijital yayın devlerine yönelik kurallara ve Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan yapay zeka düzenlemelerine kadar geniş bir yelpazede değerlendirmelerde bulundu.

Trump'ın Tarife Planları Rafta mı Kalıyor?

Mayıs ayında eski ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD'de gösterilen yabancı yapım filmlere %100 tarife uygulama önerisi, en azından Avrupa için şimdilik rafa kalkmış durumda. Virkkunen, bu duyuruyu takip eden süreçte konuyla ilgili ek bilgi almadıklarını ve yakın zamanda sonuçlanan ticaret anlaşmasının yalnızca malları kapsadığını, filmler gibi görsel-işitsel hizmetleri içermediğini vurguladı.

Editörün Notu: Trump döneminde sıkça gündeme gelen korumacılık eğilimleri, özellikle medya ve kültür endüstrisinde AB ile ABD arasında zaman zaman gerilime neden olabiliyor. Tarife planının şu an için askıya alınması olumlu bir adım olsa da, siyasi konjonktür değişiklikleri bu tür tartışmaları yeniden alevlendirebilir. Ticaret anlaşmalarının hizmet sektörünü kapsamaması, bu alandaki regülasyonların önemini artırıyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın siyasi etkisi ve medya tarafından ele alınışı, ünlü komedyen ve sunucu Jon Stewart'ın da gündemine oturmuştu. Stewart, The Daily Show'daki programında, medyanın Trump hakkındaki sağlık söylentilerine ve yüzeysel tartışmalara odaklanmasını eleştirirken, siyasetin derinliklerinde yatan daha karmaşık gerçeklere dikkat çekti. Stewart, Trump'ın etrafındaki siyasi aktörlerin ona 'Make-A-Wish (Dilek Gerçekleştirme) çocuğu' gibi davrandığını, adeta her arzusunun sorgusuzca yerine getirildiğini vurgulayan çarpıcı bir benzetme yapmıştı. Bu analoji, liderlerin etrafında oluşan ve gerçeklikten kopuk olabilen 'yankı odaları'na ve sorgulanmayan arzuların etik dışı sonuçlara yol açabileceği tehlikesine işaret ediyordu. Yüksek Mahkeme'nin Dördüncü Değişiklik'i zayıflatma potansiyeli taşıyan kararlarını bile bu 'dilek gerçekleştirme' kapsamına alması, eleştirinin ne denli kapsamlı olduğunu gösteriyordu. Medya ve siyaset arasındaki bu karmaşık ilişki ve Jon Stewart'ın derinlemesine analizi hakkında daha fazla bilgi edinmek için Jon Stewart'tan Trump'a 'Make-A-Wish' Çocuğu Yakıştırması başlıklı haberimize göz atabilirsiniz.

Yayın Platformlarına AB Eli: AVMS Direktifi ve Avrupa İçeriği

Avrupa Birliği'nin medya sektörü düzenlemeleri arasında özellikle ABD'li oyuncuları etkileyen konulardan biri, ‘oyun alanının eşitlenmesi’ ihtiyacı. Virkkunen, AB'nin yaratıcı sektörünün dijitalleşme ve büyük online platformların yükselişiyle birçok zorlukla karşılaştığını belirtti. Bu bağlamda, 2026 yılında Görsel-İşitsel Medya Hizmetleri Direktifi (AVMS) kapsamında kaydedilen ilerlemelerin değerlendirileceğini açıkladı.

AVMS kuralları, yayın platformlarının Avrupalı abonelerine %30 Avrupa içeriği sunmasını ve faaliyet gösterdikleri her Avrupa ülkesindeki gelirlerinin belirli bir yüzdesini doğrudan yeniden yatırmasını şart koşuyor. Netflix, Disney gibi ABD'li yayın devlerinin, özellikle küçük pazarlardaki yerel içerik yatırım yükümlülüklerine karşı Brüksel'de yoğun lobi faaliyetleri yürüttüğü biliniyor.

Bu düzenlemeler ve "oyun alanının eşitlenmesi" çabası, sadece içerik kotalarını değil, aynı zamanda sektördeki etik rekabeti ve çalışma koşullarını da kapsıyor. Örneğin, Birleşik Krallık'ta önde gelen spor yayıncılığı ve yapım şirketlerinden Sky, BT, IMG, ITV ve BBC gibi devler, serbest çalışanların ücret oranları hakkında hassas bilgileri yasa dışı bir şekilde paylaştıkları gerekçesiyle İngiltere Rekabet ve Piyasa Kurumu (CMA) tarafından ağır bir yaptırımla karşı karşıya kaldı. Bu 'ücret karteli' anlaşması, sektördeki serbest çalışanların pazarlık gücünü zayıflatarak rekabeti bozduğu için dört firmaya toplamda 4.2 milyon sterlin para cezası kesildi. Bu durum, medya ve yaratıcı endüstrilerde serbest çalışanların haklarının ve adil ücretlendirme mekanizmalarının korunmasının ne denli önemli olduğunu vurguluyor. İngiltere'deki bu önemli gelişme hakkında daha fazla bilgi edinmek için İngiltere Yayın Devlerine Freelancer Ücret Kartel Cezası başlıklı haberimize göz atabilirsiniz.

Bu küresel eğilime paralel olarak, Latin Amerika'nın en büyük pazarlarından Brezilya da dijital yayıncılık (VOD) pazarını düzenlemeye yönelik önemli adımlar atıyor. Ülkenin bağımsız prodüksiyon ve dağıtım sektörleri ile sinema işletmecileri, yayın platformlarına yerel film ve diziler için kotalar getirmeyi ve bağımsız yapımlara finansman sağlamayı hedefleyen 2331/22 Sayılı Yasa Tasarısı için Kongre'ye yoğun baskı uyguluyor. Bu tasarı, platformların brüt gelirlerinin %6'sı oranında bir Condecine vergisi ödemesini ve kataloglarında minimum %10 Brezilya içeriği bulundurmasını öngörüyor. Başkan Lula da Silva yönetiminin de desteklediği bu hamle, küresel streaming devleri ile yerel endüstri arasında benzer bir güç mücadelesine sahne olurken, bu düzenlemenin ülkenin görsel-işitsel sektörüne yılda yaklaşık 4 milyar R$ (yaklaşık 727 milyon $) ek gelir sağlayabileceği tahmin ediliyor. Bu gelişmeler, Avrupa'daki AVMS Direktifi'ne benzer şekilde, yerel içerik üretimini teşvik etme ve uluslararası platformların sorumluluklarını artırma çabalarının küresel bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Brezilya'daki bu düzenleme çabaları hakkında daha fazla bilgi için Brezilya Streaming ve VOD Düzenlemesi: Yerel İçerik başlıklı haberimize göz atabilirsiniz.

Dijital Vergi Çıkmazı: AB Tek Ses mi, Yoksa Ulusal Çözümler mi?

Meta, Apple ve Google gibi teknoloji şirketlerini etkileyen ve Trump yönetimiyle de tartışma konusu olan Avrupa'nın ‘dijital vergisi’ konusunda ise önemli bir gelişme yaşandı. Avrupa Komisyonu, Temmuz ayında dijital şirketlere AB çapında bir vergi uygulama planlarından vazgeçti. Bu durum, şu anda AB genelinde dijital hizmetlere yönelik bir verginin bulunmadığı anlamına geliyor. Ancak Fransa, İtalya ve İspanya dahil yedi AB üyesi devlet, ulusal düzeyde kendi vergilerini uygulamaya devam ediyor.

Editörün Görüşü: AB genelinde dijital verginin ertelenmesi, uluslararası vergi reformu çabalarıyla uyum sağlama amacı taşısa da, ulusal düzeydeki farklı uygulamalar şirketler için karmaşıklık yaratabilir. Virkkunen'in ‘tartışmanın önümüzdeki aylarda devam edeceğinden eminim’ ifadesi, bu konudaki belirsizliğin süreceğine işaret ediyor.

Yapay Zeka Yasası: Telif Hakkı ve Şeffaflık Öncelikli

Henüz yürürlüğe girmese de dünyanın ilk kapsamlı yapay zeka yasal çerçevesi olan Avrupa Birliği Yapay Zeka Yasası, şeffaflık, güvenlik ve telif hakkını içeren üç bölümlü bir 'uygulama kuralları' getiriyor. Virkkunen, Meta hariç tüm ABD'li devler de dahil olmak üzere 26'dan fazla büyük üretken yapay zeka geliştiricisinin bu uygulama kurallarını imzalamasından ‘çok mutlu’ olduğunu belirtti.

Virkkunen, özellikle yaratıcı sektör söz konusu olduğunda telif hakkı konusunun ‘çok yakıcı bir mesele’ olduğunu vurguladı. Yapay zeka eğitiminde Avrupa dillerine ve Avrupa içeriğine ihtiyaç duyulduğunu, ancak aynı zamanda hak sahiplerinin adil bir şekilde tazminat almasının da önemli olduğunu söyledi. AB'nin farklı lisanslama modellerini incelediğini belirten Virkkunen, “Kimse başkalarının eserleriyle tazminat ödemeden iş yapamaz. Bu çok önemli” ifadelerini kullandı. AB düzenleyicileri, yapay zeka yasasına uyumsuzluk nedeniyle cezaları Ağustos 2026'ya kadar uygulayamayacak.

Öne Çıkanlar: Yapay Zeka ve Yaratıcılığın Geleceği

Yapay zekanın yaratıcı sektörde büyük fırsatlar sunduğunu belirten Virkkunen, Avrupa'nın yapay zeka alanında yatırım ve inovasyon için bir merkez olmasını arzuladığını dile getirdi. Venedik Film Festivali'nin (genişletilmiş gerçeklik XR sinemacılığına adanmış bölümü olan tek büyük festival) teknolojik gelişmelere açık olduğunu belirterek, gelecekte Venedik'te yapay zekanın yaratıcılığı desteklemek, sanatçıların yerini almak yerine nasıl yaratıcı bir şekilde kullanılabileceğine dair örnekler görüleceğini öngördü.

Sonuç ve Gelecek Beklentileri

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Henna Virkkunen'in açıklamaları, AB'nin dijital çağda teknoloji egemenliğini koruma, yaratıcı sektörleri destekleme ve adil bir dijital ortam yaratma konusundaki kararlılığını açıkça ortaya koyuyor. Özellikle yapay zeka ve telif hakları alanındaki uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekmesi, gelecekteki küresel düzenlemeler için bir yol haritası sunuyor. AB, hem kendi içindeki dengeyi hem de uluslararası ortaklıkları gözeterek dijital dünyanın kurallarını yeniden şekillendirmeye devam edecek.

Kaynak: Variety – Avrupa Komisyonu EVP Henna Virkkunen Röportajı

Benzer Haberler