"A Year of School": Erkek Egemen Bir Dünyada Cinsiyetin ve Arzunun Cesur Keşfi

Haber Merkezi

08 September 2025, 18:07 tarihinde yayınlandı

Venedik'te Ödül Alan "A Year of School": Laura Samani'den Cinsiyet Dinamikleri Üzerine Cesur Bir Bakış | SenNexus

İtalyan sinemasının dikkat çeken yönetmenlerinden Laura Samani, 2021'deki feminist ve büyülü gerçekçi ilk filmi "Küçük Beden" (Small Body) ile adından sıkça söz ettirdikten sonra, yeni eseri "A Year of School" ile Venedik Film Festivali'nden önemli bir ödülle döndü. Ufuklar (Horizons) bölümünde en iyi erkek oyuncu ödülünü filmin genç yeteneği Giacomo Covi'ye kazandıran bu yapım, şimdiden sinema çevrelerinde merak uyandırdı.

"A Year of School": Okul Yıllarında Karmaşık Kimlik ve Cinsiyet Dinamikleri

"A Year of School", 2007 yılında İtalya'nın kuzeydoğusundaki Trieste şehrinde geçiyor. Film, İsveç'ten yeni gelmiş Fred adında genç bir kadının, tamamen erkeklerden oluşan bir teknik lise son sınıfına kaydolmasıyla başlayan olayları konu alıyor. Fred, kısa sürede sınıfın ve okulun odağı haline gelir. Özellikle üç yakın erkek arkadaşın ilgisini çeker: Duyarlı Antero (Giacomo Covi), popüler ama kırılgan çapkın Pasini (Pietro Giustolisi) ve koruyucu, "ayı" lakaplı Mitis (Samuel Volturno). Bu üç genç erkeğin her biri, Fred ile romantik bir ilişki kurma arzusunu gizlice besler. Bu durum, beklendiği üzere hem okul içinde hem de karakterler arasında ciddi bir karmaşa ve gerilim yaratır; cinsel politikalar ve toplumsal cinsiyet engelleri üzerinden derinlikli bir dramatik oyun sergilenir.

Samani, "A Year of School" filmini Variety ile yaptığı söyleşide 'arzu' üzerine kurulu bir yapım olarak tanımlıyor. Yönetmen, cinsel arzunun farklı bedenlerde nasıl farklı deneyimlendiğine dikkat çekiyor. "Sadece bedenlerden bahsediyorum, cinsel yönelimlerden değil. Erkek olmak daha kolay. Çünkü biz (erkekler ve kadınlar) aynı şeyleri arzulasak da, dünyanın bize bu arzuları ifade etme ve buna göre hareket etme biçimi farklılık gösteriyor" sözleriyle, filminin temel felsefesini açıklıyor.

Laura Samani'nin Kendi Deneyimlerinden Süzülen Bir Hikaye

Samani'yi bu hikayeye çeken şey, aynı adlı bir kitaptan çok serbest bir uyarlama olmasıyla birlikte, kendi yaşam deneyimlerinden de beslenmesi. Yönetmen, kitabın geçtiği okulu kendi öğrencilik yıllarında okuduğunu ve karakterlerle aynı yaşta olduğunu belirtiyor. Kendi sınıfı karma olmasına rağmen, o da üç erkekten oluşan bir "çetenin" tek kız üyesiymiş. Bu durumu bir ayrıcalık olarak görse de, cinsiyet farklılığından kaynaklanan baskılarla karşılaştığını ifade ediyor.

Samani, bu erkek egemen grupta kabul görmek ve nesneleşmemek için adeta "erkekleşmek" zorunda kaldığını anlatıyor. Giyim tarzını bile grubuninkine uydurduğunu, etek giymeyi bırakıp onların kıyafetlerine yöneldiğini belirtiyor. Bu kişisel deneyimler, filmdeki Fred'in yaşadığı uyum sağlama çabasını ve karşılaştığı cinsel gerilimleri daha da gerçekçi kılıyor. Samani, "Küçük Beden" sonrası atlara ve uzun eteklere bir süre ara vermek istediğini de esprili bir dille ekliyor.

Amatör Yeteneklerle İnşa Edilen Gerçekçilik

Filmin oyuncularının büyük çoğunluğu profesyonel değil. Samani, bu seçimin filmin otantikliğini artırdığına inanıyor. Oyuncu arayışına ilk olarak Trieste'de başlanmış. Yönetmen, oyuncu seçimi konusunda oldukça titiz olduğunu ve oyuncuların korunmasını önemsediğini dile getiriyor. İtalya'nın en iyi cast direktörlerinden Davide Zurolo ile çalışmışlar. Zurolo ve ekibi, üniversite partilerinde, barlarda, kafelerde ve publarda gençlerle vakit geçirerek oyuncuları keşfetmişler.

Antero rolündeki Giacomo Covi ve Pasini rolündeki Pietro Giustolisi farklı barlarda bulunurken, Mitis rolündeki Samuel Volturno bir lisede keşfedilmiş. Üç genç daha önce tanışmıyor olsalar da aynı şehirde yaşıyor ve okuyorlarmış. Fred karakterini canlandıran İsveçli Stella Wendwick ise Stockholm'de yapılan bir seçmeyle bulunmuş. Sanat odaklı bir lisenin son sınıfında senaryo yazımı ve oyunculuk okuyan Wendwick, ilk deneme çekiminden itibaren yönetmeni zekası ve yaşının ötesindeki olgunluğuyla etkilemiş.

Stella'nın film için İtalyanca öğrenmesi de karaktere olan bağlılığını gösteriyor. İtalya'ya geldiğinde sadece İngilizce ve biraz Fransızca bilen Stella, tıpkı Fred gibi dil bariyerini aşmak zorunda kalmış. Samani, dilin filmlerinde duyguları ve güç dinamiklerini aktarmak için güçlü bir araç olduğunu belirtiyor.

Bölgesel Rock Sahnesinden Film Müziğine: "A Year of School"

Laura Samani, filmin müzik seçimlerinden de büyük bir keyifle bahsediyor. Bu sürecin başlangıçta uzun görünse de sonunda kolaylaştığını, çünkü yalnızca bölgenin müziğini kullanmaya karar verdiğini anlatıyor. Filmde ağırlıklı olarak post-punk tarzında indie rock parçaları yer alıyor. Yönetmen, 2007-2008 yıllarında Pordenone şehrinin İtalya'da post-punk'ın yayıldığı ana merkez olduğunu ve bu dönemde birçok grubun ortaya çıkıp kaybolduğunu ya da başka gruplarla birleştiğini belirtiyor. Bu grupların çoğunun İngilizce şarkı yazdığına dikkat çekiyor.Filmin kapanış şarkısı, Samani'nin kendi gençlik yıllarında favori grubu olan Prozac+'dan "Più niente" (Hiçbir Şey Daha Fazla Değil) adlı parça. 2004 yılında yazılan bu şarkının film için yazılmış gibi hissettirdiğini dile getiren Samani, müzik süpervizöründen grubun lideri Gian Maria Accusani ile iletişime geçmesini istemiş. Accusani başlangıçta şarkıyı yeniden kaydetmeye pek sıcak bakmasa da, Samani'nin filmin kaba kurgusunu göstermesinin ardından ikna olmuş. Samani, Accusani'yi ikna ettikten sonra daha da ileri giderek şarkının ikinci yarısının İtalya'nın en ünlü pop şarkıcılarından ve aynı bölgeden olan Elisa tarafından söylenmesini talep etmiş. Şans eseri, Accusani bu isteği de kabul etmiş ve ortaya unutulmaz bir kapanış şarkısı çıkmış.

SenNexus'tan Ek Değer: "A Year of School" Neden Önemli?

  • Toplumsal Cinsiyetin Sorgulanması: Film, erkek egemen bir ortamda kadın olmanın getirdiği zorlukları, kimlik arayışını ve cinsel kimliğin nasıl şekillendiğini cesurca ele alıyor. Fred'in deneyimleri üzerinden, toplumun cinsiyet rollerine dair beklentileri sorgulanıyor.
  • Arzunun Çok Yönlülüğü: Samani'nin belirttiği gibi, arzu ve ifade biçimlerinin cinsiyete göre nasıl farklılaştığını göstermesi, izleyicilere bu konuda düşünme alanı sunuyor. Bu, gençlik dönemlerindeki karmaşık duygusal dünyayı anlamak için önemli bir pencere açıyor.
  • Otantik Anlatım: Amatör oyuncu kadrosu ve yönetmenin kişisel deneyimlerinden beslenen hikaye, "A Year of School"u daha gerçekçi ve dokunaklı kılıyor. Bu otantiklik, filmin mesajlarının izleyiciye daha güçlü ulaşmasını sağlıyor.
  • Kültürel Derinlik: İtalya'nın bölgesel kültürünü, dilini ve müzik sahnesini filme entegre etmesi, "A Year of School"a sadece evrensel temaları işlemekle kalmayıp, aynı zamanda zengin bir kültürel doku katıyor.

Laura Samani'nin "A Year of School" filmi, sadece bir gençlik draması olmanın ötesinde, toplumsal cinsiyet rolleri, arzu ve kimlik üzerine düşündüren katmanlı bir yapım olarak öne çıkıyor. Venedik'te aldığı ödül ve eleştirmenlerden topladığı övgülerle, Samani'nin sinema dünyasındaki yükselişini pekiştiriyor ve izleyicileri derin bir düşünsel yolculuğa davet ediyor.

Samani'nin Venedik'teki bu başarısı, küresel sinema sahnesinde kadın yönetmenlerin artan etkisinin ve bağımsız yapımların yükselişinin bir yansıması. Özellikle son dönemde Venedik Film Festivali, "A Dance in Vain" gibi yapımlarla öne çıkarken, 2025 Toronto Uluslararası Film Festivali (TIFF) de kadın yönetmenlerin güçlü temsiliyetiyle dikkatleri üzerine çekti. Bu kapsamda, Güney Afrikalı yönetmen Zamo Mkhwanazi'nin apartheid dönemindeki kişisel bir aile dramını ele alan ilk uzun metraj filmi 'Laundry' ('Uhlanjululo') da TIFF'te büyük ilgi gördü ve sanatın adaletsizlik karşısında şifa ve direniş aracı olabileceğini çarpıcı bir şekilde gösterdi. Zamo Mkhwanazi'nin 'Laundry' filmi, TIFF'teki yükselişi ve Güney Afrika sanatının şifa gücü hakkında daha fazla bilgi için Nexus Haber'i ziyaret edebilirsiniz. Bu dönemde Ekvadorlu Ana Cristina Barragán'ın "Hiedra" ve Leonardo di Costanza'nın "Elisa" gibi filmleri Venedik'te prömiyer yaparken, Hollywood efsanesi Kim Novak'a Yaşam Boyu Başarı Altın Aslanı takdim edildi ve Çinli usta yönetmen Jia Zhangke'nin yapay zeka üzerine verdiği masterclass da büyük ilgi gördü. Öte yandan, Oscar ödüllü “Drive My Car” filmiyle adını dünya çapında duyuran Japon aktör Nishijima Hidetoshi ve Berlin Altın Ayı ödüllü “Kara Kömür, İnce Buz”un yıldızı Tayvanlı aktris Gwei Lun-Mei'nin başrollerini paylaştığı “Dear Stranger” adlı gerilim-drama da global sinema pazarında önemli bir adım atarak uluslararası prömiyerini Asya'nın en prestijli film etkinliklerinden Busan Uluslararası Film Festivali'nde yapmaya hazırlanıyor. New York'ta geçen ve bir çocuğun gizemli kayboluşunun çapraz kültürel bir evliliği yıkımın eşiğine getirmesini konu alan bu derinlemesine insani hikaye, özellikle Asya sinemasının uluslararası alandaki yükselişini ve EST N8 gibi şirketlerin Asya hikayelerini küresel pazarlara taşıma misyonunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Nishijima Hidetoshi'nin başrolünü üstlendiği ‘Dear Stranger’ filmi ve uluslararası satışları hakkında daha fazla bilgiye Nexus Haber'den ulaşabilirsiniz. Laura Samani'nin elde ettiği bu başarı, dünya çapında yükselişte olan kadın sinemacıların ve özgün bağımsız hikayelerin giderek daha fazla takdir edildiğini gösteriyor. Toronto Film Festivali'nde Bob Odenkirk'ün başrolünde olduğu 'Normal' filmi ve diğer dikkat çeken yapımlarla ilgili daha fazla bilgiye Nexus Haber'den ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Variety - Laura Samani ile "A Year of School" Üzerine Röportaj