Volkswagen'den Radikal Karar: Gömme Kapı Kolları Tarih Oluyor, Kullanıcı Deneyimi Ön Planda

Haber Merkezi

12 September 2025, 10:13 tarihinde yayınlandı

Volkswagen Gömme Kapı Kolları Fiyaskosunu Sonlandırıyor: CEO Schäfer'den Net Mesaj
```html

Volkswagen, son yıllarda dijitalleşme adına attığı adımlarla hem teknoloji dünyasından hem de kullanıcılardan yoğun eleştiriler almıştı. Özellikle araç içi fonksiyonların büyük ekranlara sıkıştırılması, klima ve ses kontrollerinin dokunmatik yüzeylere taşınması gibi yenilikler, başlangıçta aydınlatmasız olmaları nedeniyle büyük tepki çekmişti. Wolfsburg merkezli otomotiv devi, bu eleştirileri dikkate alarak geleneksel yöntemlere geri dönüş sinyalleri veriyor. Bu radikal değişimin önemli bir parçası ise kapı kolları.

VW CEO'su Thomas Schäfer'den Açık İtiraf: 'Kullanımı Korkunç!'

Münih'teki IAA Mobility Fuarı'nda Deutsche Welle'ye verdiği röportajda Volkswagen CEO'su Thomas Schäfer, gövdeyle bütünleşik, gömme kapı kollarının her ne kadar estetik görünse de 'kullanımının korkunç' olduğunu açıkça ifade etti. Bu açıklama, VW'nin Mart ayında tanıttığı ve açılır kapı kollarına sahip olan konsept aracı ID. Every1 göz önüne alındığında ironik gelebilir. Ancak bu konseptin, VW'nin bu tür tasarımları hâlâ iyi bir fikir olarak gördüğü bir dönemde geliştirildiği tahmin ediliyor. Giriş seviyesi elektrikli aracın 2027'ye kadar üretime girmesi, şirkete geleneksel bir düzene dönmek için yeterli zaman tanıyor.

Geri Çağırmalar ve Üretim Durdurmalar: Gömme Kapı Kollarının Karanlık Yüzü

Sadece estetik kaygılar değil, pratik sorunlar da Volkswagen'in bu kararında etkili oldu. Örneğin, ID.4 ve ID.7 gibi modellerde de elektronik serbest bırakma mekanizmalı gömme kapı kolları kullanılıyor. Geçtiğimiz yıl VW, crossover modeli ID.4'ün neredeyse 100.000 adetini geri çağırmak zorunda kaldı. Sorun, yetersiz su yalıtımı nedeniyle nemin kapı kontrol ünitesinin devre kartına ulaşması ve potansiyel olarak kapının sürüş sırasında açılması riski taşımasıydı. Bu durum, Chattanooga fabrikasındaki üretimin bir düzeltme bulunana kadar askıya alınmasına bile yol açtı.

Schäfer'ın sözleri, müşteri memnuniyetinin aerodinamik avantajlardan daha ağır bastığını açıkça ortaya koyuyor: 'İnsanların istediğini veriyoruz. Çok araştırıyor, müşterilerden, bayilerden, medyadan geri bildirim alıyor ve bunu ciddiye alıyoruz.'

Sektör Geneli Bir Sorun: Çin'den Yasak Sinyalleri

Gömme kapı kolları sorunu sadece Volkswagen'e özgü değil. J.D. Power 2023 ABD İlk Kalite Araştırması'nda, bu 'gizli' kapı kolları müşterilerin en sık bildirdiği sorunlar arasında yer aldı. Hatta dünyanın en büyük otomobil pazarı olan Çin'de bu tür kapı kollarının yasaklanması gündemde. Yerel medya kuruluşu Mingjing Pro'nun sektör kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, düzenleyiciler tamamen gizlenmiş kapı kollarını tamamen yasaklamayı düşünüyor. Yarı geri çekilebilir kolların ise elektronik sistem arızasında mekanik bir yedeklemeye sahip olmaları koşuluyla hala izin verilebileceği belirtiliyor. Öte yandan, iç mekanlardaki dijitalleşme ve ekran stratejileri de benzer tartışmalara yol açıyor. Örneğin, Mercedes-Benz'in yeni GLC modelinde standart olarak sunulan üçüncü ekranın dokunmatik özellikten yoksun olması, hem teknoloji meraklıları hem de lüks araç alıcıları arasında önemli bir tartışma konusu yarattı. Bu durum, aracın iç mekânında modern bir hava yaratsa da, interaktif bir deneyim bekleyen kullanıcılar için hayal kırıklığı yaratabilir ve markanın lüks tanımını sorgulatabilir. Zira Mercedes, bu üçüncü ekranı tam işlevsel bir dokunmatik panele dönüştürmek isteyen müşterileri için "Superscreen" veya "Hyperscreen" gibi ücretli yükseltme seçenekleri sunuyor. Bu tür yaklaşımlar, temel özelliklerin bile yükseltmeye tabi tutulmasının veya abonelik servisleri ardına gizlenmesinin lüks segmentte ne kadar kabul edilebilir olduğu konusunda geniş bir tartışmayı da beraberinde getiriyor. **Bu tasarım tartışmaları, otomotiv dünyasının genelini saran bir dönüşümün parçası. Nitekim lüks segmentin önde gelen markaları arasında bile iç mekan tasarım felsefeleri ve ekran entegrasyonu konusunda derin ayrılıklar yaşanıyor. Mercedes-Benz'in baş tasarımcısı Gorden Wagener'in, BMW'nin iX3 modelindeki 'Panoramic Vision' teknolojisini ve Audi'nin Concept C modelinin iç mekanını 'okunması zor' veya '1995 yılında tasarlanmış gibi' ifadeleriyle eleştirmesi, sektördeki bu arayış ve rekabetin bir göstergesi.** Mercedes tasarım şefinin bu konudaki çarpıcı yorumlarına buradan ulaşabilirsiniz.

Aerodinamik Kazanımlar mı, Kullanıcı Deneyimi mi?

Gövdeyle hizalı kalan kapı kolları, elektrikli araçlar için ekstra menzil arayışında aerodinamik verimlilik açısından somut kazançlar sağlayabilir ve otomobile daha şık bir profil verebilir. Ancak, bu tasarımlar aynı zamanda aracın zaten aşırı derecede karmaşık olan yapısına bir arıza noktası daha ekliyor. Yüz yılı aşkın süredir sorunsuz çalışan geleneksel kapı kolu tasarımına bağlı kalmak, çoğu sürücünün tercih ettiği yol olmaya devam ediyor. Bu, birkaç mil menzilden ve biraz stilistik gösterişten fedakarlık etmek anlamına gelse bile.

Gelecek Ne Vadediyor?

Volkswagen'in ID.2 Polo gibi gelecek modellerinde geleneksel kapı kollarına dönüş sinyalleri vermesi, sektörde müşteri geri bildirimlerinin ve pratik kullanımın tasarım estetiğinin önüne geçmeye başladığının önemli bir göstergesi. Bu eğilim, sadece kapı kollarıyla sınırlı kalmayıp, kokpit tasarımı ve düğme yerleşimleri gibi alanlarda da kullanıcı dostu yaklaşımların yaygınlaşmasına neden olabilir. Tüketicilerin güvenliği ve kullanım kolaylığı, artık aerodinamik mükemmellik kadar öncelikli bir kriter haline geliyor. **Bu dönüşümde Volkswagen, özellikle 'Halkın Otomobili' felsefesini sürdürerek erişilebilir elektrikli araçlara odaklanıyor; 'ID. Polo' adını vereceği 25.000 Euro altı fiyat etiketli elektrikli hatchback ve 20.000 Euro altı şehir otomobili ID.1 ile piyasaya girmeye hazırlanıyor. Bu strateji, markanın 2025 Münih Otomobil Fuarı (IAA Mobility) gibi önemli etkinliklerde yeni hibrit ve elektrikli modellerini sergilemesiyle de destekleniyor. Ancak sektör genelinde, özellikle lüks performans segmentinde, tamamen elektrikli araçlara geçişin zorlukları da gün yüzüne çıkıyor; bazı markalar (Audi, Mercedes-Benz, Lamborghini, Lotus gibi) elektrikli araç hedeflerini gözden geçirerek hibrit çözümlere veya içten yanmalı motor üretimini sürdürmeye yöneliyor. Özellikle Mercedes-Benz'in daha önce belirlediği 2030 yılına kadar tamamen elektrikli olma hedeflerinden geri adım atması ve içten yanmalı motorların üretimini 2030'lu yılların ortalarına kadar sürdüreceğini açıklaması dikkat çekiyor. Hatta Mercedes-Benz CEO'su Ola Källenius'un AB'ye 2035 içten yanmalı motor yasağını gözden geçirme çağrısı, elektrikli dönüşümün gerçekçi zorluklarını ve pazar dinamiklerinin ne kadar belirleyici olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu durum, otomotiv endüstrisinin, sadece estetik ve aerodinamikten öte, pazar dinamikleri ve tüketici talepleri doğrultusunda çok yönlü bir gelecek stratejisi benimsediğini gösteriyor.**

Kaynak: Motor1.com

```