Harvard Hukuk Fakültesi sıralarında ortaya çıkan bir fikir, bugün küresel markaları trilyonlarca dolarlık sahte ürün endüstrisine karşı koruyan bir teknoloji devine dönüşüyor. Marka ihlallerini ve sahteciliği yapay zeka ile tespit eden MarqVision, büyümesini hızlandırmak için gerçekleştirdiği Seri B yatırım turunda 48 milyon dolar fon sağladığını duyurdu. Bu yeni yatırımla şirketin bugüne kadar aldığı toplam yatırım miktarı yaklaşık 90 milyon dolara ulaştı.
Kurucu ortak Mark Lee'nin hukuk eğitimi sırasında karşılaştığı şaşırtıcı bir istatistik, bu girişimin temelini attı: Sahtecilik, yıllık 3 trilyon doları aşan hacmiyle dünyanın en büyük suç girişimi. Lee, özellikle pandemi döneminde e-ticaret ve sosyal medyanın yükselişiyle bu pazarın yıllık %20 büyüdüğünü fark ettiğinde, bu evrensel sorunu o dönem tutkunu olduğu bilgisayarlı görü (computer vision) teknolojisiyle çözebileceğine karar verdi. Böylece 2021 yılında MarqVision doğdu.
Yatırımın Rotası: Büyüme, Otomasyon ve Küresel Genişleme
Los Angeles merkezli girişimin aldığı 48 milyon dolarlık yatırım, Peak XV Partners (eski adıyla Sequoia Capital Hindistan & SEA) liderliğinde gerçekleşti. Bu aşamadaki bir yatırım, bir startup için kritik bir dönemeçtir; zira erken aşama turlarının aksine, geç aşama fonlama sadece bir vizyona değil, kanıtlanmış pazar uyumuna, sürdürülebilir büyümeye ve net finansal metriklere dayanır. Bu durum, MarqVision'ın başarısını daha da anlamlı kılarken, aynı zamanda yapay zeka sektöründeki genel yatırım ikliminin de bir yansımasıdır. Nitekim OpenAI Başkanı Bret Taylor gibi endüstri liderleri, sektörde bir 'yapay zeka balonu' yaşandığına dikkat çekerek, 90'ların sonundaki dot-com dönemine benzer şekilde, pek çok projenin eleneceği bir süreç yaşanacağı uyarısında bulunuyor. Tura Salesforce Ventures, HSG (eski adıyla Sequoia China), Coral Capital ve Y Combinator'dan Michael Seibel gibi önemli isimler de katıldı. Şirket, bu taze sermayeyi üç ana alanda kullanmayı planlıyor:
- Yapay Zeka ve Mühendislik: Sermayenin yaklaşık yarısı, otomasyonu hızlandırmak ve üretken yapay zekayı ürün paketine entegre etmek için yapay zeka ve mühendislik ekiplerini genişletmeye ayrılacak.
- Kurumsal Hazırlık: Yaklaşık 10 milyon dolarlık bir kısım, daha büyük markaları hedefleyerek platformu kurumsal düzeyde kullanıma hazır hale getirmek için harcanacak.
- Bölgesel Genişleme: Kalan 10 milyon dolar ise bölgesel genişleme için kullanılacak. ABD, Kore, Çin ve Avrupa'da zaten aktif olan MarqVision, şimdi de Japonya pazarına girerek küresel ölçekte büyüme hamlesini sürdürüyor.
Sadece Yazılım Değil: Yapay Zeka Liderliğinde Bir Hizmet Modeli
MarqVision'ı benzerlerinden ayıran en önemli özellik, geleneksel bir yazılım şirketi olmanın ötesine geçmesi. Başlangıçta sahte ürünleri tespit edip kaldıran bir teknoloji sunan şirket, zamanla markaların kayıp gelirlerini doğrudan geri kazanmalarına yardımcı olmaya odaklandı. Mark Lee'ye göre, birçok müşteri platformu kullandıktan sonra satışlarında yaklaşık %5'lik bir artış bildiriyor. Bu durum, platformu sadece hukuk ekipleri için değil, aynı zamanda gelir takibi yapan pazarlama ve satış departmanları için de değerli kılıyor.
“Amacımız, 2027 ortasına kadar yıllık tekrarlanan gelirde (ARR) 100 milyon dolara ulaşmak. Büyüme daha hızlı olabilirdi, ancak iki şeye öncelik verdik: en iyi müşteri deneyimini sunmak ve ölçeklenebilir, yapay zeka odaklı bir temel oluşturmak.” - Mark Lee, MarqVision Kurucu Ortağı
Şirketin büyüme rakamları da bu stratejinin başarısını kanıtlar nitelikte. Faaliyete geçtikten sonraki sekiz ay içinde 1 milyon dolar, üç yıl içinde 10 milyon dolar ve dört yılın ardından 20 milyon dolar yıllık tekrarlanan gelire ulaşan MarqVision, her yıl gelirini ikiye katlıyor.
Eleştirel Bakış: Yapay Zeka Marka Korumada Her Derde Deva Mı?
MarqVision'ın sunduğu teknoloji etkileyici olsa da, yapay zekanın marka korumadaki rolü bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Yapay zeka sistemlerinin 'yanlış pozitif' üreterek yasal satıcıları veya hayran içeriklerini yanlışlıkla ihlal olarak işaretleme riski her zaman mevcut. Ayrıca, küresel ölçekte faaliyet göstermek, her ülkenin kendine özgü ve karmaşık fikri mülkiyet yasalarına uyum sağlamayı gerektiriyor. Bu, yapay zeka dünyasındaki daha geniş bir gerilimi yansıtmaktadır; zira büyük yayıncılar, Google gibi teknoloji devlerini içeriklerini kendi yapay zeka modellerini eğitmek için izinsiz kullanmakla suçlayarak telif hakları konusunda büyük bir savaş başlatmıştır. Japonya gibi yeni pazarlara girerken, yapay zeka modellerinin yerel dilleri, pazar yerlerini ve yasal nüansları ne kadar etkin bir şekilde anlayacağı, şirketin başarısı için kritik bir sınav olacak. Bu noktada, teknolojinin insan uzmanlığıyla dengelenmesi, uzun vadeli başarı için anahtar rol oynayabilir.
Gelecek Vizyonu: Markaların Dijital Omurgası Olmak
MarqVision, sahtecilikle mücadelenin ötesinde daha büyük bir hedef belirlemiş durumda: Fikri mülkiyete sahip her küresel markanın dijital operasyonlarının omurgası olmak. Şirketin yol haritası, marka korumasından (sahte ürün tespiti) marka kontrolüne (e-ticaret, sosyal medya ve diğer platformlardaki varlığı yönetme) ve son olarak marka zekasına (tedarik zincirleri, fiyatlandırma stratejileri ve satıcı ağları hakkında içgörüler sunma) doğru evriliyor. Bu yatırım, MarqVision'ın fikri mülkiyet ve marka profesyonelleri için yapay zeka liderliğindeki bir hizmet platformu olma vizyonunu gerçeğe dönüştürme yolunda attığı önemli bir adımı temsil ediyor.
Bu haberin oluşturulmasında TechCrunch tarafından yayınlanan makaleden yararlanılmıştır.