Dijital iletişimde çığır açan bir gelişme yaşanıyor: Milyarlarca kullanıcısı olan WhatsApp, mesajları anında çevirme özelliğini kullanıma sundu. Bu yenilik, farklı dillerde iletişim kurmayı her zamankinden daha kolay ve erişilebilir hale getirerek küresel etkileşimi güçlendiriyor.
WhatsApp Mesaj Çevirisi Nasıl Çalışıyor?
Meta bünyesindeki WhatsApp'ın Salı günü duyurduğu bu özellik, kullanıcıların farklı dillerdeki mesajları kendi tercih ettikleri dile çevirmesine olanak tanıyor. Bir mesajı farklı bir dilde gördüğünüzde, üzerine uzun basarak "Çevir" seçeneğine dokunmanız yeterli oluyor. Ardından çevirmek istediğiniz dili seçebilir ve gelecekteki kullanımlar için indirebilirsiniz.
Bu özellik birebir sohbetlerde, grup konuşmalarında ve Kanal güncellemelerinde de kullanılabiliyor. Özellikle Android kullanıcıları için sunulan otomatik çeviri seçeneği, tüm bir sohbet akışındaki gelecek mesajların otomatik olarak çevrilmesini sağlayarak kullanıcı deneyimini daha da ileri taşıyor.
Gizlilik Endişeleri ve Uçtan Uca Şifreleme
Dil çevirisi gibi hassas bir özellik akıllara gizlilik sorularını getirse de, WhatsApp bu konuda önemli bir güvence veriyor: Çeviriler doğrudan kullanıcının cihazında gerçekleşiyor. Bu da WhatsApp'ın mesajların içeriğini görmediği anlamına geliyor ve uygulamanın temel prensibi olan uçtan uca şifreleme korunmaya devam ediyor. Bu yaklaşım, özellikle hassas konuşmaların gizliliği konusunda endişe duyan kullanıcılar için büyük bir rahatlık sağlıyor.
“180'den fazla ülkede 3 milyardan fazla kullanıcıyla, nerede olurlarsa olsunlar kullanıcılarımızı her zaman yakın temasta tutmak için çalışıyoruz. Ancak bazen dilin işleri halletmek veya gerçekten ne hissettiğinizi ifade etmek için bir engel olabileceğini anlıyoruz. Bu nedenle, diller arasında daha kolay iletişim kurabilmeniz için WhatsApp'a mesaj çevirilerini getirmekten heyecan duyuyoruz.” – WhatsApp Blog Yazısı
Ancak yapay zeka tabanlı araçların yaygınlaşması, beraberinde önemli güvenlik ve etik endişeleri de getiriyor. Özellikle yapay zeka modellerinin "deepfake" oluşturma, yanıltıcı bilgiler yayma veya potansiyel olarak siber saldırılara katkıda bulunma gibi katastrofik riskler taşıması, dünya genelinde YZ düzenlemelerinin önemini artırıyor. Bu bağlamda, Kaliforniya gibi öncü eyaletler, teknolojinin zararlı kullanımlarını önlemeye ve şeffaflığı artırmaya yönelik adımlar atarak sektördeki dengeyi bulmaya çalışıyor. Örneğin, Kaliforniya Senatörü Scott Wiener'ın YZ güvenliği konusunda mücadele ettiği ve sektörden destek gören SB 53 yasa tasarısı, YZ devlerine güvenlik raporlama gereksinimleri getirerek şeffaflığı ve hesap verebilirliği hedefliyor. Bu endişelere yanıt olarak, Google da yapay zeka ile oluşturulan veya değiştirilen görsellerin şeffaflığını sağlamak amacıyla C2PA (Coalition for Content Provenance and Authenticity) İçerik Kimlik Bilgileri desteğini duyurdu. Bu özellik, Pixel cihazlarında sunulmaya başlanmış olup şimdi Android kullanıcılarına genişletiliyor ve dijital içeriklerin güvenilirliği açısından kritik bir adım teşkil ediyor. Google, yapay zeka manipülasyonlarına karşı hem gözle görülür filigranlar hem de SynthID gibi gizli dijital işaretleyiciler ekleyerek yanlış bilginin yayılmasını engellemeyi hedefliyor.
Piyasada Benzer Adımlar: Apple ve Mesaj Çevirisi
Bu hamle, Apple'ın birkaç ay önce Mesajlar uygulamasında canlı çeviri özelliğini başlatmasının ardından geliyor. İletişim platformları arasında dil bariyerlerini aşma yarışının hızlandığını gösteren bu gelişmeler, küreselleşen dünyada kesintisiz iletişimin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Benzer şekilde, Google da Android kullanıcıları için fotoğraf düzenleme deneyimini yeniden tanımlayarak Google Fotoğraflar uygulamasına çığır açan bir özellik entegre etti. Artık kullanıcılar, karmaşık menülerle uğraşmak yerine doğal dillerini kullanarak (sesli komut veya metinle) fotoğraflarına yapay zeka destekli düzenlemeler uygulayabiliyor. Bu yenilik, fotoğraf düzenlemeyi herkes için erişilebilir kılarken, Google Fotoğraflar Yapay Zeka Android Düzenleme Konuşarak Edit özelliğiyle yaratıcılığı teşvik ediyor. Bu özellik, Google'ın gelişmiş yapay zeka modeli Gemini tarafından destekleniyor ve başlangıçta Pixel 10 cihazlarında sunulmuştu, şimdi ise daha geniş bir Android kullanıcı kitlesine yayılıyor. Ayrıca Google, yapay zeka destekli arama deneyimi 'AI Mode'u dünya genelindeki İspanyolca konuşan kullanıcılara sunarak küresel yapay zeka arama deneyimini genişletti. Bu özellik, kullanıcıların sohbet tabanlı bir arayüzle doğal dil sorguları aracılığıyla karmaşık konuları daha derinlemesine keşfetmelerini, karşılıklı konuşmalar yapmalarını ve hatta görseller yükleyerek arama yeteneklerini zenginleştirmelerini sağlıyor. Ağustos ayında 180'den fazla ülkeye yayılan AI Mode, Hintçe, Endonezyaca, Japonca, Korece ve Brezilya Portekizcesi gibi dilleri de destekleyerek küresel kullanıcı tabanına ulaşma konusunda önemli bir adım attığını gösteriyor.
Bu tarz gelişmeler, yapay zeka teknolojilerinin arkasındaki devasa altyapı yarışını da gözler önüne seriyor. Sektör uzmanları, önümüzdeki on yıl içinde yapay zeka altyapısına 3 ila 4 trilyon dolar gibi astronomik bir harcama yapılmasını beklerken, çip devi NVIDIA'nın OpenAI'a 100 milyar dolara kadar yatırım yapma planı ve OpenAI'ın Oracle ile iş birliği yaparak 'Stargate' projesi kapsamında beş yeni yapay zeka veri merkezi kurma duyurusu gibi adımlar, bu küresel rekabetin ve yatırımın boyutunu ortaya koyuyor. Bu devasa altyapı hamleleri, yapay zeka alanındaki hızlı ilerlemenin temelini oluştururken, beraberinde büyük enerji tüketimi ve çevresel sürdürülebilirlik tartışmalarını da getiriyor.
Rekabetteki Önemli Oyuncular ve OpenAI'ın Go Planı
- OpenAI ve ChatGPT Go Planı: Kasım 2022'de piyasaya sürülen ChatGPT'nin kısa sürede tüm dünyayı kasıp kavurarak 2025'te haftalık 300 milyon aktif kullanıcıya ulaşması, Apple Intelligence ortaklığı, ses yetenekli GPT-4o ve metinden videoya model Sora gibi yeniliklerle 2024'te elde ettiği başarılar, OpenAI'ın sektördeki gücünü pekiştiriyor. Bu başarıların yanı sıra, OpenAI, Google'ın hamlelerine karşılık olarak, Ağustos ayında Hindistan'da ve geçtiğimiz günlerde Endonezya'da ChatGPT Go planını başlattı. Aylık yaklaşık 4.50 dolara (75.000 Endonezya Rupisi) denk gelen bu uygun fiyatlı orta seviye abonelik, ücretsiz sürüm ile premium ChatGPT Plus planı arasında konumlanıyor. Şirketin gelişmekte olan pazarlardaki büyüme stratejisinin önemli bir parçası olarak görülen ve teknoloji dünyasındaki rekabeti yeni bir seviyeye taşıyan bu plan, kullanıcılara 10 kat daha yüksek kullanım limitleri, görüntü oluşturma ve dosya yükleme imkanları sunuyor. Ayrıca, yoğun zamanlarda bile ücretsiz kullanıcılara kıyasla daha hızlı yanıt süreleri ve ChatGPT'nin önceki konuşmaları daha iyi hatırlayarak zamanla daha kişiselleştirilmiş yanıtlar üretmesine olanak tanıyan gelişmiş hafıza özelliği de bulunmaktadır. OpenAI'a göre, bu planın Hindistan'da devreye alınmasından sonra ülkedeki ücretli abone sayısı iki katına çıkmıştır.
Hangi Cihazlarda ve Hangi Dillerde Kullanılabilir?
Mesaj çevirileri Salı gününden itibaren Android ve iPhone kullanıcılarına sunulmaya başlandı.
Ancak desteklenen diller platformlara göre değişiklik gösteriyor:
Android Destekli Diller:
- İngilizce
- İspanyolca
- Hintçe
- Portekizce
- Rusça
- Arapça
iPhone Destekli Diller:
- Arapça
- Hollandaca
- İngilizce
- Fransızca
- Almanca
- Hintçe
- Endonezyaca
- İtalyanca
- Japonca
- Korece
- Mandarin Çincesi
- Lehçe
- Portekizce
- Rusça
- İspanyolca
- Tayca
- Türkçe
- Ukraynaca
- Vietnamca
Gelecek Beklentileri: Web ve Masaüstü Uygulamaları
Bu heyecan verici özelliğin şimdilik yalnızca mobil uygulamalarla sınırlı olması, akıllara "Peki ya web ve masaüstü?" sorusunu getiriyor. WhatsApp'ın mesaj çevirilerini web veya Windows ve Mac uygulamalarına ne zaman getireceği henüz bilinmiyor. Özellikle iş amaçlı veya daha uzun yazışmalar için masaüstü sürümünü tercih eden kullanıcılar için bu özellik büyük bir kolaylık sağlayacaktır. Bu durum, gelecekteki güncellemeler için bir beklenti yaratıyor.
WhatsApp'ın mesaj çevirisi özelliği, küresel iletişimin önündeki en büyük engellerden birini ortadan kaldırarak kullanıcı deneyimini önemli ölçüde zenginleştiriyor. Bu adım, platformun milyarlarca kullanıcısını daha da birbirine bağlama vizyonunun bir parçası olarak değerlendirilebilir. Şirketin bu özelliği diğer platformlara da taşıyıp taşımayacağı ise merak konusu olmaya devam ediyor.
Kaynak: Daha fazla bilgi için TechCrunch makalesini inceleyebilirsiniz.
```