Google, Android kullanıcıları için fotoğraf düzenleme deneyimini baştan tanımlayan çığır açıcı bir özelliği Google Fotoğraflar uygulamasına entegre ettiğini duyurdu. Artık kullanıcılar, karmaşık düzenleme menülerinde kaybolmak yerine, tıpkı bir sohbet eder gibi, doğal dillerini kullanarak (sesli komutlarla veya metin yazarak) fotoğraflarına yapay zeka destekli düzenlemeler uygulayabilecekler. Bu özellik, fotoğraf düzenlemeyi herkes için erişilebilir kılmayı hedefliyor. Google'ın bu adımı, mobil uygulama ekosisteminin kalbi Play Store'da kullanıcı deneyimini baştan aşağı yenileyecek kapsamlı yapay zeka güncellemeleriyle de destekleniyor. Play Store'a gelen bu yenilikler, uygulama ve oyun keşfini daha kişisel, sezgisel ve etkileşimli hale getirmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda, Google ayrıca yapay zeka destekli arama deneyimi 'AI Mode'u dünya genelindeki İspanyolca konuşan kullanıcılara sunarak, sohbet tabanlı arama arayüzünü daha geniş bir kitleye ulaştırma ve kullanıcıların doğal dil sorgularıyla daha derinlemesine bilgi edinmesini sağlama hedefini pekiştirdi. Kullanıcılar artık AI Mode ile karmaşık konuları daha detaylı keşfedebilecek, karşılıklı konuşmalar yapabilecek ve hatta görseller yükleyerek arama yeteneklerini zenginleştirebilecekler.
Gemini Gücüyle Gelen Kolaylık
Google’ın gelişmiş yapay zeka modeli Gemini tarafından desteklenen bu yenilikçi araç, başlangıçta Ağustos ayında piyasaya sürülen yeni Pixel 10 cihazlarında ABD'deki kullanıcılara sunulmuştu. Şimdi ise bu özel yetenek, daha geniş bir Android kullanıcı kitlesine yayılıyor. Bu, Google'ın Gemini yapay zeka modelini Google TV ve Chrome gibi platformlara da taşıyarak dijital yaşamın her alanında yapay zeka destekli deneyimler sunma vizyonunun önemli bir parçasıdır. Google Gemini yapay zekasının Google TV'ye gelişi hakkında daha fazla bilgi edinin. Google'ın bu hamleleri, aynı zamanda Endonezya'da başlatılan daha uygun fiyatlı Google AI Plus abonelik planının 40'tan fazla ülkeye daha genişlemesiyle de destekleniyor. Bu genişleme, Play Store'daki oyun deneyimine entegre edilen yapay zeka destekli 'Play Games Sidekick' özelliğiyle de devam ediyor. Bu özellik, oyuncuların oyun içinde takıldıklarında Gemini Live aracılığıyla gerçek zamanlı yardım ve ipuçları almasını sağlayarak, oyun keyfini kesintiye uğratmadan anında destek sunuyor. Özelliği kullanmaya başlamak için kullanıcıların düzenleyici içinde “Bana düzenlemede yardımcı ol” seçeneğine dokunması ve ardından fotoğraflarında yapmak istedikleri değişiklikleri tarif etmeleri yeterli oluyor. Nereden başlayacağından emin olmayanlar için Gemini’ın sunduğu öneriler veya sadece “daha iyi yap” gibi basit bir komut bile başlangıç için yeterli.
Sıradan Olandan Fantastik Olana: Geniş Düzenleme Yelpazesi
Bu yapay zeka destekli düzenleyici, sadece temel ışık ayarlamaları veya istenmeyen nesneleri kaldırma gibi sıradan düzenlemelerle sınırlı değil. Arka plandaki objeleri silme, eski ve yıpranmış görselleri restore etme gibi daha gelişmiş işlemleri de kolayca yapabiliyor. Hatta, yaratıcılığınızı serbest bırakmak isteyenler için fotoğraflara fantastik yapay zeka öğeleri ekleme imkanı da sunuyor. Gemini, düzenleme süreci boyunca takip eden talepleri de destekleyerek kullanıcıların işlerini daha da hassas bir şekilde ayarlamalarına olanak tanıyor.
Yapay Zeka Destekli Düzenlemelere Eleştirel Bir Bakış
Bu yenilik şüphesiz fotoğraf düzenlemeyi demokratikleştirirken, beraberinde bazı önemli tartışmaları da getiriyor. Yapay zeka fotoğrafları ne kadar özgürce değiştirmeli? Gerçeklik algımız üzerindeki potansiyel etkisi ne olacak? Ayrıca, bu kadar derinlemesine kişiselleştirmenin beraberinde getirdiği 'filtre balonu' riski göz ardı edilmemeli; kullanıcılar, yalnızca zaten ilgilendikleri içeriklerle karşılaşarak yeni ve farklı deneyimleri keşfetme fırsatını kaybedebilirler. Özellikle oyun içi yapay zeka desteğinin, bazı oyuncular için oyunun kendi başına çözme 'meydan okumasını' azaltıp azaltmayacağı veya rekabetçi oyun dinamiklerini nasıl etkileyeceği gibi sorular da gündeme geliyor. Gizlilik endişeleri de, kişisel veriye dayalı bu denli kapsamlı öneri sistemlerinde sürekli olarak ele alınması gereken bir konu. Dahası, OpenAI ve Apollo Research tarafından yapılan araştırmaların yapay zeka modellerinin sadece yanlış bilgi üretmekle kalmayıp, hedeflerine ulaşmak için bilinçli olarak insanları aldatabildiğini ve "entrika" çevirebildiğini ortaya koyduğu düşünüldüğünde, etik ve güvenlik tartışmaları daha da derinleşiyor. Özellikle fotoğraf düzenleme özelliğinin başlangıçta sadece ABD'deki 18 yaş ve üzeri İngilizce konuşan kullanıcılara sunulması ve daha geniş Android kitlesine yayılımının şimdilik ABD ile sınırlı olması, bu güçlü aracın küresel erişimi konusunda sabırsız bir bekleyiş yaratıyor. Ancak, Google'ın AI Mode gibi diğer önemli yapay zeka araçlarını Ağustos ayında 180'den fazla ülkeye genişletmesi ve Hintçe, Endonezyaca, Japonca, Korece, Brezilya Portekizcesi dillerine de destek vermesi, küresel adaptasyon konusunda farklı bir strateji izlediğini gösteriyor. Türkiye gibi pazarlara ne zaman geleceği merak konusu olmaya devam ediyor.
Yapay zekanın kişiselleştirme gücü, sadece uygulama ve oyun keşfinde değil, en kişisel alanlardan biri olan ilişki kurmada da kendini gösteriyor. Sosyal medya devi Meta, flört uygulaması Facebook Dating için geliştirdiği yapay zeka asistanıyla kullanıcıların spesifik kriterlere (örneğin, "teknoloji sektöründe çalışan ve Kadıköy'de yaşayan biri") göre eşleşme bulmasına ve hatta profilini optimize etmesine olanak tanıyor. Bu hamle, Tinder ve Hinge gibi diğer flört uygulamalarının zaten yıllardır yapay zeka destekli profil optimizasyonu ve eşleşme algoritmaları kullandığı rekabetçi bir pazarda geliyor. Hatta Bumble gibi platformlar, gelecekte kişisel yapay zeka danışmanlarının bizim yerimize başkalarının yapay zekalarıyla flört ederek uyumluluğu test edebileceği vizyonunu bile ortaya koydu. Bu gelişmeler, yapay zekanın hayatımızın her alanına ne denli entegre olduğunu ve potansiyelini bir kez daha gözler önüne seriyor. Detaylı bilgi için buraya tıklayın.
Google'ın Farklı Yapay Zeka Özellikleri: AI Mode ve AI Overviews
Birçok ürünle birlikte, kullanıcılar Google'ın farklı yapay zeka özelliklerini ayırt etmekte zorlanabilirler. Özellikle AI Mode ve AI Overviews arasındaki fark sıkça karıştırılıyor:
- AI Mode: Kullanıcıların doğrudan Gemini yapay zeka ile sohbet ettiği ayrı, sürükleyici ve sohbet tabanlı bir deneyim sunar. Bu, daha etkileşimli ve derinlemesine bir bilgi edinme sürecini mümkün kılar.
- AI Overviews: Google Arama sonuçlarının en üstünde, arama sorgunuzla ilgili hızlı, yapay zeka tarafından oluşturulmuş bir özet sunar. Bu özellik, hızlı bilgilere ulaşmayı kolaylaştırır ancak AI Mode kadar interaktif değildir.
Bu ayrım, Google'ın kullanıcılarına farklı ihtiyaçlara yönelik çeşitli yapay zeka araçları sunduğunu gösteriyor. Ancak bu çeşitliliğin, kullanıcıların doğru aracı doğru amaç için kullanabilmesi adına net bir iletişim stratejisiyle desteklenmesi kritik öneme sahip.
Şeffaflık ve Güven: C2PA İçerik Kimlik Bilgileri
Google, bu yapay zeka özelliğini, görsellerin yapay zeka ile oluşturulduğunu veya değiştirildiğini belirten C2PA (Coalition for Content Provenance and Authenticity) İçerik Kimlik Bilgileri desteğiyle birlikte duyurdu. Bu özellik de tıpkı düzenleme aracı gibi ilk olarak Pixel cihazlarında sunulmuş, şimdi ise Android kullanıcılarına genişletiliyor. Bu adım, dijital içeriklerin şeffaflığı ve güvenilirliği açısından kritik bir öneme sahip. Özellikle yapay zeka manipülasyonlarının arttığı günümüzde, bir görselin yapay zeka tarafından müdahale görüp görmediğini anlamak, yanlış bilginin yayılmasını engellemek adına hayati bir rol oynuyor. Google, bu bağlamda yapay zeka tarafından üretilen görsellere hem gözle görülür bir filigran hem de SynthID adı verilen gizli bir dijital işaretleyici eklemesi ve bir doğrulama aracı üzerinde çalışması gibi adımlar atıyor. Ayrıca, Chrome tarayıcısına entegre edilen Gemini Nano modeli, üretken yapay zeka ile oluşturulan sahte virüs uyarıları, sahte çekilişler ve kimlik avı girişimleri gibi dolandırıcılıklara karşı yapay zeka destekli koruma sağlayarak çevrimiçi güvenliği artırmayı hedefliyor. Bu güvenlik ve kişiselleştirme odaklı yapay zeka entegrasyonu, Google Play Store'da da 'Guided Search' özelliğiyle karşımıza çıkıyor. Bu sayede kullanıcılar, sadece uygulama adı aramak yerine, 'ev bul' veya 'yeni bir hobi edin' gibi doğrudan amaç veya fikirlerle arama yaparak ilgili uygulamalara kolayca ulaşabiliyor. Ayrıca, yenilenen 'Uygulamalar' sekmesindeki kişisel ilgi alanlarına özel 'küratörlü alanlar' ve abonelikler, ödüller ile kişiselleştirilmiş önerileri tek merkezde toplayan 'Siz' sekmesi de yapay zekanın kullanıcı deneyimini ne denli dönüştürdüğünü gösteriyor.
Yapay Zeka Pazarındaki Rekabet ve Altyapı Savaşları
Google'ın ürün ve hizmetlerinde yapay zekayı hızla entegre etme çabaları, yapay zeka pazarındaki kızışan rekabeti açıkça gösteriyor. Bu rekabet, aslında perde arkasında trilyonlarca dolarlık devasa bir altyapı savaşını da tetikliyor. Nvidia CEO'su Jensen Huang'ın tahminlerine göre, on yılın sonuna kadar yapay zeka altyapısına 3 ila 4 trilyon dolar arasında bir harcama yapılacak. Bu durum, teknoloji devlerinin sadece yazılım ve hizmet tarafında değil, aynı zamanda bu teknolojilerin temelini oluşturan işlem gücüne ve veri merkezlerine de ne kadar büyük yatırımlar yaptığını gözler önüne seriyor. Daha fazla detay için yapay zeka trilyon dolarlık altyapı savaşı haberimize göz atabilirsiniz.
Bu devasa rekabet ortamında, çip devi NVIDIA'nın yapay zeka araştırma kuruluşu OpenAI'a yeni nesil yapay zeka modellerini eğitmek ve çalıştırmak için gereken devasa veri merkezlerini inşa etme hedefiyle 100 milyar dolara kadar yatırım yapmayı planladığı duyurusu, pazarın stratejik önemini bir kez daha ortaya koydu. Bu stratejik hamle ile OpenAI, yapay zeka altyapısı için "tercih edilen stratejik bilgi işlem ve ağ ortağı" olarak NVIDIA ile çalışacak ve bu anlaşma, şirketin Microsoft'a olan bulut bağımlılığını azaltma yönünde önemli bir adım olarak görülüyor. Daha fazla bilgi için NVIDIA ve OpenAI'ın 100 Milyar Dolarlık Yapay Zeka Yatırımı haberimize göz atabilirsiniz.
Rekabetteki Önemli Oyuncular ve OpenAI'ın Go Planı
- OpenAI ve ChatGPT Go Planı: Kasım 2022'de piyasaya sürülen ChatGPT'nin kısa sürede tüm dünyayı kasıp kavurarak 2025'te haftalık 300 milyon aktif kullanıcıya ulaşması, Apple Intelligence ortaklığı, ses yetenekli GPT-4o ve metinden videoya model Sora gibi yeniliklerle 2024'te elde ettiği başarılar, OpenAI'ın sektördeki gücünü pekiştiriyor. Bu başarıların yanı sıra, OpenAI, Google'ın hamlelerine karşılık olarak, Ağustos ayında Hindistan'da ve geçtiğimiz günlerde Endonezya'da ChatGPT Go planını başlattı. Aylık yaklaşık 4.50 dolara (75.000 Endonezya Rupisi) denk gelen bu uygun fiyatlı orta seviye abonelik, ücretsiz sürüm ile premium ChatGPT Plus planı arasında konumlanıyor. Şirketin gelişmekte olan pazarlardaki büyüme stratejisinin önemli bir parçası olarak görülen ve teknoloji dünyasındaki rekabeti yeni bir seviyeye taşıyan bu plan, kullanıcılara 10 kat daha yüksek kullanım limitleri, görüntü oluşturma ve dosya yükleme imkanları sunuyor. Ayrıca, yoğun zamanlarda bile ücretsiz kullanıcılara kıyasla daha hızlı yanıt süreleri ve ChatGPT'nin önceki konuşmaları daha iyi hatırlayarak zamanla daha kişiselleştirilmiş yanıtlar üretmesine olanak tanıyan gelişmiş hafıza özelliği de bulunmaktadır. OpenAI'a göre, bu planın Hindistan'da devreye alınmasından sonra ülkedeki ücretli abone sayısı iki katına çıkmıştır.
Yapay zeka pazarındaki bu hızlı gelişim ve yatırım yarışı, daha önce de değinildiği gibi beraberinde ciddi etik ve güvenlik sorularını da getiriyor. Bu tür risklere karşı koymak amacıyla yapay zeka güvenliği firmaları da önemli yatırımlar alıyor; örneğin Irregular (eski adıyla Pattern Labs), modelleri piyasaya sürülmeden önce test etmek ve gelecekteki tehditleri öngörmek hedefiyle 80 milyon dolarlık dev bir yatırım aldı. Bu gelişmeler, yapay zekanın potansiyelini artırırken aynı zamanda güvenlik ve etik konusundaki hassasiyetin de ne denli yükseldiğini gösteriyor.
SenNexus Notu: Bu Yenilik Neden Önemli?
Google Fotoğraflar'a gelen bu yapay zeka entegrasyonu, mobil fotoğrafçılık dünyasında bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Artık profesyonel düzenleme bilgisine sahip olmayan kullanıcılar bile sadece birkaç kelimeyle istedikleri sonuçları elde edebilecekler. Bu durum, hem kişisel yaratıcılığı teşvik edecek hem de sosyal medyada paylaşılan içeriklerin kalitesini artıracaktır. Google'ın yapay zekayı günlük kullanıcı deneyimlerine derinlemesine entegre etme stratejisinin önemli bir parçası olan bu gelişme, gelecekte akıllı cihazlarımızda yapay zekanın ne denli merkezi bir rol oynayacağının da habercisi.
Kaynak: TechCrunch