Yapay zeka devi OpenAI, şirket yapısını kâr amacı gütmeyen bir kuruluştan kâr amaçlı bir şirkete dönüştürme sürecinde Kaliforniya eyaletinde ciddi düzenleyici engellerle karşılaşıyor. The Wall Street Journal'ın haberine göre, artan siyasi baskı nedeniyle şirket yöneticilerinin 'son çare' olarak Kaliforniya'dan taşınmayı tartıştığı iddia edildi. Ancak OpenAI, bu iddiaları kesin bir dille yalanlayarak eyaletten ayrılma gibi bir planları olmadığını açıkladı.
Düzenleyici Kıskaç ve 19 Milyar Dolarlık Devasa Risk
Tartışmaların merkezinde, OpenAI'ın yapısal dönüşümünün eyaletin hayır kurumu yasalarını ihlal edip etmediğine yönelik Kaliforniya Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma yer alıyor. Bu dönüşüme yalnızca resmi makamlar değil, aynı zamanda sivil toplum kuruluşları, sendikalar, hayırseverler ve hatta rakip teknoloji devi Meta'nın da dahil olduğu geniş bir koalisyon karşı çıkıyor. Bu koalisyonda Meta'nın yer alması ise ayrı bir ironi taşıyor, zira şirket tam da bu sıralarda eski çalışanlarının ifşaatları sonrası kendi platformlarındaki çocuk güvenliği araştırmalarını bastırmakla suçlanıyor. Şirketin geleceği için kritik öneme sahip olan bu süreç, yaklaşık 19 milyar dolarlık yatırım fonunu doğrudan etkiliyor. Eğer dönüşüm planı onaylanmazsa, yatırımcıların projeden çekilmesi gündeme gelebilir ki bu durum, ChatGPT'nin geliştiricisi için yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Aslında bu baskı, Kaliforniya'nın yapay zeka sektörüne yönelik genel sıkılaşan tutumunun bir parçası. Eyalet, OpenAI gibi "frontier AI" geliştiricilerini hedef alan ve Anthropic gibi rakiplerin bile desteklediği SB 53 yasa tasarısı gibi adımlarla, sektörde güvenlik ve şeffaflık standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.
Şirket resmi olarak yalanlasa da, bu tür 'son çare' planlarının kapalı kapılar ardında konuşulması, özellikle böylesine yüksek riskli süreçlerde teknoloji dünyasında sıkça rastlanan bir durumdur. Bu durum, OpenAI'nin üzerindeki baskının ne kadar yoğun olduğunu gözler önüne seriyor.
CEO Sam Altman'ın Kaliforniya Bağları ve Lojistik Zorluklar
Olası bir taşınma kararını özellikle şaşırtıcı kılan faktörlerden biri, CEO Sam Altman'ın Silikon Vadisi ve Bay Area ile olan derin kişisel ve profesyonel bağları. Geçtiğimiz yıl San Francisco Belediye Başkanı Daniel Lurie'nin geçiş ekibinde görev alan Altman'ın, bölgede çok sayıda gayrimenkulü bulunduğu biliniyor. Bu kişisel bağların ötesinde, böyle bir hamlenin önündeki en büyük engel lojistik zorluklar. OpenAI'ın yüksek vasıflı yapay zeka araştırmacılarının büyük bir çoğunluğu San Francisco'da yoğunlaşmış durumda. Bu yetenek havuzunu başka bir eyalete taşımak, hem maliyetli hem de operasyonel olarak son derece karmaşık bir süreç olacaktır.
Bu kurumsal baskılarla uğraşırken Altman, aynı zamanda kendi teknolojisinin toplumsal etkileriyle de kamuoyu önünde yüzleşiyor. Yakın zamanda yaptığı bir açıklamada, yapay zeka ve botların artışı nedeniyle sosyal medyanın artık 'sahte' hissettirdiğini itiraf etti. Kendi yarattığı teknolojinin bir yan etkisinden şikayet etmesi, teknoloji dünyasında ironik bir durum olarak yankı buldu. Altman'a göre, botların yanı sıra insanların da yapay zeka gibi konuşmaya başlaması bu 'sahtelik' hissini körüklüyor.
Yapay Zeka Savaşlarında Yeni Bir Cephe mi?
OpenAI'ın yaşadığı bu düzenleyici baskı, şirketin mevcut zorluklarına bir yenisini ekliyor. Sektörde giderek kızışan 'yapay zeka yetenek savaşları' devam ederken, Kaliforniya ile yaşanan bu gerilim, şirketin operasyonel istikrarını ve geleceğe yönelik planlarını olumsuz etkileyebilir. Eğer bu söylentiler gerçeğe dönüşürse, bu durum sadece OpenAI için değil, aynı zamanda teknoloji endüstrisinin merkezi olarak kabul edilen Silikon Vadisi için de önemli bir kayıp anlamına gelebilir. Bu olay, teknoloji devlerinin bile düzenleyici kurumların gücünden muaf olmadığını ve eyalet yasalarının inovasyon üzerinde ne denli etkili olabileceğini bir kez daha kanıtlıyor.
Bu haberde yer alan bilgiler, TechCrunch'ta yayınlanan bir rapora dayanmaktadır.