Meta'nın Cinsel Taciz ve Ayrımcılık Davasını Reddetme Talebi Kısmen Reddedildi: Yargı Süreci İlerliyor

Haber Merkezi

27 August 2025, 22:24 tarihinde yayınlandı

Meta'nın Cinsel Taciz ve Ayrımcılık Davasını Reddetme Talebi Kısmen Geri Çevrildi: Süreç Devam Ediyor
```html

Teknoloji devlerinin işyeri kültürü ve çalışan haklarına ilişkin davaları, sektörde önemli yankılar uyandırmaya devam ediyor. Son olarak, Meta'nın eski ve uzun süreli çalışanı Kelly Stonelake tarafından açılan cinsel taciz, cinsiyet ayrımcılığı ve misilleme davasında kritik bir gelişme yaşandı. ABD Bölge Yargıcı Barbara Rothstein, Meta'nın davayı tamamen reddetme talebini kısmen geri çevirerek, Stonelake'in bazı iddialarının yargılama için yeterli olduğuna hükmetti. Bu karar, Meta'nın işyeri uygulamaları üzerindeki denetimi artırabilecek ve benzer mağduriyetler yaşayanlar için bir emsal teşkil edebilecek önemli bir adım olarak görülüyor.

Davanın Arka Planı: Kelly Stonelake'in İddiaları

2009'dan 2024 başlarına kadar Meta'da görev yapan Kelly Stonelake, şirkete karşı Washington eyaletinde cinsel taciz, cinsiyet ayrımcılığı ve misilleme suçlamalarıyla dava açtı. Stonelake'in iddiaları arasında, cinsel saldırı ve taciz raporlarına rağmen Meta'nın harekete geçmemesi, erkek meslektaşlarının lehine terfilerde sürekli göz ardı edilmesi ve ırkçı ve küçüklere zararlı olduğunu düşündüğü bir video oyununu işaret ettikten sonra misillemeye maruz kalması yer alıyor. Stonelake, bu koşullar altında çalışmanın ruh sağlığını ciddi şekilde etkilediğini ve tıbbi tedavi görmesine neden olduğunu belirtiyor.

Kelly Stonelake, TechCrunch'a verdiği demeçte, "Umarım bu karar, ayrımcılık ve toksik işyeri kültürü yaşamış diğerlerini, adalet ve hesap verebilirlik için mahkemeleri bir yol olarak görmeye teşvik eder" ifadelerini kullandı. Stonelake, davasıyla Meta'daki iddia edilen geniş çaplı istismar modeline karşı hesap verebilirliği sağlamayı hedeflediğini dile getirdi.

Meta'nın Savunması ve Yargıcın Kararı

Meta, Stonelake'in açtığı davayı federal mahkemeye taşıdıktan sonra, iddiaların hukuki olarak yetersiz olduğunu belirterek davanın reddedilmesi talebinde bulundu. Şirket, Stonelake'in taciz, ayrımcılık ve misilleme iddialarının Washington Ayrımcılık Yasası (WLAD) kapsamındaki zaman aşımı süresinin dışında kaldığını savundu.

Ancak ABD Bölge Yargıcı Barbara Rothstein, bu ay verdiği kararla Meta'nın talebini kısmen reddetti. 21 Ağustos'ta sunulan belgelere göre yargıç, Stonelake'in misilleme, terfi edememe ve cinsel tacizle ilgili iddialarının bir kısmının yargılama için yeterli olduğuna kanaat getirdi. Bununla birlikte, davanın içindeki diğer spesifik cinsel taciz, misilleme ve haksız fesih iddiaları reddedildi. Stonelake'in dava dosyasını değiştirme talebi de geri çevrildi.

Sen,Nexus Yorumu: Kararın Önemi ve Hukuki Süreçler

Bir davanın reddedilmesi talebinin kısmen kabul edilmesi, hukuk dilinde "kısmi red" olarak adlandırılır ve davanın tamamının değil, belirli iddiaların mahkeme tarafından incelenmeye değer bulunduğunu gösterir. Bu durum, davacının iddialarının en azından bir kısmının hukuki zemini sağlam olduğunu ve delillerle desteklenebileceğini ima eder. Zaman aşımı gibi teknik argümanların reddedilmesi ise, mahkemenin iddiaların esasına inme niyetinde olduğunu gösterir. Bu, benzer işyeri sorunlarıyla karşılaşan çalışanlar için umut verici bir işaretken, şirketler için ise işyeri kültürlerini ve şikayet mekanizmalarını gözden geçirme zorunluluğunu ortaya koyar.

Meta İçin Artan Baskı: Yalnız Bir Vaka Değil

Meta, Stonelake'in iddiaları gibi yüksek profilli davalarla son dönemde sıkça karşılaşıyor. Stonelake'in davasını açmasından kısa bir süre sonra, Facebook'un o zamanki kamu politikaları lideri Sarah Wynn-Williams, "Careless People" adlı anı kitabını yayımladı. Wynn-Williams bu kitabında, amiri tarafından cinsel tacize uğradığını ve bunu bildirdikten sonra misilleme ile karşılaştığını iddia etti. Meta, kitaptaki iddiaları reddetmiş ve Wynn-Williams'ın gizlilik anlaşmasını ihlal ettiği gerekçesiyle kitabının pazarlamasını engellemek için hukuki süreç başlatmıştı.

Bu vakaların her ikisi de, Meta gibi devasa bir teknoloji şirketinin işyeri kültürü ve çalışanlarla ilişkileri hakkında ciddi sorular ortaya koyuyor. Özellikle, teknoloji sektöründe şeffaflık ve hesap verebilirliğin artırılması yönündeki küresel çağrılarla birlikte, bu tür davaların sonuçları büyük bir dikkatle takip ediliyor.

Bu tür iç sorunların yanı sıra, teknoloji devleri dışarıdan gelen aktivist baskılarla da yüzleşmek zorunda kalıyor. Son olarak, Microsoft'un Redmond'daki genel merkezinde 'No Azure for Apartheid' adlı bir grup aktivist, şirketin başkanı Brad Smith'in ofisini basarak geçici bir kilitlenmeye neden oldu. Twitch üzerinden canlı yayınlanan bu protesto, Microsoft'un İsrail ile yaptığı bulut sözleşmelerine yönelik artan tepkileri gözler önüne serdi. Aktivistler, Smith'i "soykırımı desteklemekle" itham ederek pankartlar astı ve sloganlar attı. Bu eylem, tıpkı Google çalışanlarının "Project Nimbus" sözleşmesini protesto etmek için gerçekleştirdiği ofis işgalleri gibi, teknoloji şirketlerinin etik sorumlulukları ve küresel olaylardaki rolleri konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Microsoft genel merkezinde yaşanan aktivist baskını hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bu tür iç sorunların ve aktivist baskıların yanı sıra, yapay zeka teknolojisinin yükselişiyle birlikte telif hakları ve etik sorumluluklar konusunda da teknoloji devleri ciddi hukuki süreçlerle karşılaşıyor. Yapay zeka dünyasının önde gelen oyuncularından **Anthropic**, büyük dil modellerini (LLM) eğitmek için kitapları izinsiz kullandığı iddiasıyla açılan bir toplu davada yazarlarla uzlaşmaya vararak sektör için önemli bir emsal teşkil etti. Bu uzlaşma, mahkemenin 'adil kullanım' kararına rağmen, özellikle korsan kaynaklardan elde edilen materyal kullanımı nedeniyle şirketin potansiyel mali cezalarla yüzleşme riskini bertaraf etme çabası olarak değerlendiriliyor. Anthropic'in yapay zeka telif hakkı uzlaşması ve sektör analizine buradan ulaşabilirsiniz.

Bu bağlamda, sadece Anthropic değil, Microsoft destekli OpenAI ve Midjourney gibi diğer büyük yapay zeka şirketleri de benzer telif hakkı davalarıyla karşı karşıya. Telif hakkı ihlali davalarının yanı sıra, yapay zeka sohbet botlarının kullanıcılar üzerindeki psikolojik etkileri ve güvenlik açıkları da ciddi hukuki tartışmaları beraberinde getiriyor. Nitekim, 16 yaşındaki bir gencin intiharında sohbet botu ChatGPT'nin rolü olduğu iddiasıyla OpenAI'a karşı açılan 'haksız ölüm' davası, yapay zeka etiği ve sorumluluğunun ne denli geniş bir spektrumu kapsadığını gözler önüne sermektedir. Benzer şekilde, e-kitap ve sesli kitap uygulaması Libby'ye gelen yapay zeka destekli 'Inspire Me' özelliği de okuyucular ve kütüphaneciler arasında gizlilik, insan merkezli keşif deneyimi ve algoritmik önyargı potansiyeli üzerine önemli tartışmaları tetiklemiştir. Tüm bu vakalar, yapay zeka geliştiricilerini eğitim verilerini daha şeffaf ve etik yollarla temin etmeye, ürünlerinin kullanıcılar üzerindeki potansiyel zararlı etkilerini en aza indirecek güvenlik protokolleri geliştirmeye yöneltiyor.

Meta, bir yandan bu tür iç davalarla yüzleşirken, diğer yandan da dış politika ve regülasyonlar üzerinde aktif rol oynamaya devam ediyor. Şirket, özellikle yapay zeka alanındaki düzenlemeleri etkilemek amacıyla Kaliforniya eyaletinde on milyonlarca dolar harcayacağı yeni bir 'Super PAC' (Siyasi Eylem Komitesi) kurarak dikkatleri üzerine çekti. Bu hamle, eyaletin YZ inovasyonunu destekleyen, daha hafif düzenleyici bir yaklaşımı benimsemesini sağlamayı hedefliyor. Meta'nın bu stratejik adımı, şirketin sadece iç meselelerle değil, aynı zamanda teknoloji politikalarının geleceğini şekillendirme çabalarıyla da gündemde olduğunu gösteriyor. Meta'nın yapay zeka düzenlemesi ve Super PAC girişimi hakkında daha fazla bilgi için tıklayın.

Sırada Ne Var?

Yargıç kararının ardından, Kelly Stonelake ve Meta'nın Eylül ayı ortasına kadar ortak bir durum raporu sunması bekleniyor. Bu rapor, davanın bir sonraki aşamasına ilişkin yol haritasını belirleyecek.

Kaynak: TechCrunch - Judge denies Meta’s request to dismiss sexual harassment lawsuit filed by early employee

```