SB 53 Yasası Yürürlükte: Kaliforniya, Yapay Zeka İnovasyonunu Kısıtlamadan Güvenliği Nasıl Sağlayacak?

Haber Merkezi

06 October 2025, 15:03 tarihinde yayınlandı

Kaliforniya'nın Yeni Yapay Zeka Güvenlik Yasası: SB 53 İnovasyon ve Düzenleme Çatışmasını Nasıl Dengeliyor?

Türkiye'nin teknoloji gündemini yakından takip eden SenNexus okuyucuları için, ABD'den gelen önemli bir gelişme yapay zeka (YZ) dünyasında dengeleri değiştirecek gibi görünüyor. Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, bu hafta YZ güvenliği ve şeffaflığına odaklanan çığır açıcı bir yasa tasarısını, SB 53'ü imzalayarak yürürlüğe koydu.

Bu yasa, eyalet düzeyinde yapay zeka regülasyonlarının teknolojik ilerlemeyi engellemek zorunda olmadığını kanıtlayan bir model olarak görülüyor. Genç liderliğindeki savunuculuk grubu Encode AI'nin Kamu Politikaları Başkan Yardımcısı Adam Billen, yasanın 'yeniliği korurken ürünlerin güvenli olmasını sağladığını' belirtiyor.

SB 53 Ne İstiyor? Felaket Riski Odaklı Şeffaflık

SB 53, ABD’de türünün ilk örneği olma özelliğini taşıyor. Yasa, büyük yapay zeka laboratuvarlarının, modellerinin olası felaket risklerini (catastrophic risks) nasıl önlediğine dair güvenlik ve emniyet protokolleri konusunda şeffaf olmasını zorunlu kılıyor.

Öne Çıkanlar: SB 53'ün Temel Zorunlulukları
  • Kritik Siber Saldırılar: YZ modellerinin kritik altyapılara karşı siber saldırılar düzenlemek için kullanılmasının önlenmesi.
  • Biyo-silah Üretimi: YZ teknolojisinin tehlikeli madde veya biyo-silah üretiminde kullanılmasının önüne geçilmesi.
  • Protokol Takibi: Şirketlerin beyan ettikleri bu protokollere bağlı kalmaları, Eyalet Acil Durum Hizmetleri Ofisi (Office of Emergency Services) tarafından denetlenecek.

Bu düzenleme ihtiyacının ne kadar acil olduğunu gösteren uluslararası örnekler de mevcuttur. Örneğin, küresel dijital liderlerden biri olan Güney Kore'de, 2025 yılında neredeyse her ay büyük bir siber güvenlik olayı yaşanmış ve Kuzey Kore bağlantılı hacker grupları, savunma kurumlarına karşı yapay zeka destekli deepfake görselleri kullanarak kimlik avı saldırıları düzenlemiştir. Bu tür ulusal krizler, sadece ileri teknoloji tehditlerinin ciddiyetini değil, aynı zamanda hükümet ajansları arasındaki parçalı yönetimin (silo) siber savunmayı nasıl zayıflattığını da ortaya koymaktadır. Güney Kore'nin 2025'teki aylık veri ihlalleri ve parçalı yönetim sorunlarına dair detaylı analizler için Güney Kore'nin Siber Güvenlik Krizi hakkındaki haberimizi inceleyebilirsiniz.

Rekabet Baskısı ve Güvenlik Standartları

Billen’a göre, büyük şirketler zaten güvenlik testleri ve model kartları yayınlama gibi uygulamaları gerçekleştiriyor. Ancak rekabet baskısı arttığında, bazı firmaların güvenlik standartlarından feragat etme eğilimi görülüyor. Örneğin, OpenAI, bir rakip benzeri olmayan yüksek riskli bir sistem piyasaya sürerse kendi güvenlik gereksinimlerini 'ayarlayabileceğini' kamuoyuna duyurmuştu.

SB 53 gibi yasalar, şirketlerin rekabet veya finansal baskı altında 'köşeleri kesmesini' engelleyerek, mevcut güvenlik taahhütlerini yasal olarak uygulamaya zorluyor. Bu, güvenliğin bir lüks değil, zorunluluk haline gelmesini sağlıyor.

Silikon Vadisi'nin Eleştirileri ve 'Şeytanın Avukatı' Görüşü

Geçen yıl Newsom tarafından veto edilen önceki tasarı SB 1047'ye kıyasla SB 53'e yönelik kamuoyu tepkisi düşük olsa da, Silikon Vadisi ve çoğu büyük YZ laboratuvarı, YZ düzenlemesinin ilerlemenin önündeki en büyük engel olduğunu savunuyor. Bu çevreler, ABD'nin Çin ile olan YZ yarışında geride kalacağını iddia ediyor.

Meta, Andreessen Horowitz (a16z) gibi büyük firmalar ve OpenAI Başkanı Greg Brockman gibi etkili isimler, eyalet seçimlerinde YZ yanlısı politikacıları desteklemek için yüz milyonlarca doları siyasi eylem komitelerine (super PACs) aktarıyor. Bu güçler, daha önce eyaletlerin YZ'yi 10 yıl boyunca düzenlemesini yasaklayacak bir YZ moratoryumu için de baskı yapmışlardı.

Bu düzenleme karşıtlığı, ABD startup ekosistemindeki köklü değişimi göz ardı ediyor. Zira son yıllarda tüketici internetinden ziyade, YZ, uzay, robotik ve savunma gibi derin teknoloji (Deep Tech) alanları ön plana çıkmıştır. Bu tip girişimler, yüksek sermaye ihtiyacı ve kritik onaylar (FDA, FCC, savunma sözleşmeleri) nedeniyle zaten hükümet ile daha önce görülmemiş bir yakınlık içindedir ve sadece piyasa dalgalanmalarına değil, aynı zamanda siyasi istikrarsızlıklara da bağımlı hale gelmiştir. ABD hükümetinin kritik stratejik sektörlerde artık sadece müşteri değil, aynı zamanda hisse ortaklığı (derin teknoloji şirketlerinde hisse ortaklığı) yoluyla finansal bir oyuncu olarak da konumlanması, düzenleyici tartışmaları daha karmaşık hale getirmektedir.

Eyalet Yasaları Tehlikede mi? Federal Öncelik Baskısı

YZ endüstrisi, farklı eyalet yasaları yerine, tüm ülkeyi kapsayan tek bir federal standart oluşturulması için yoğun bir çaba gösteriyor. Bu çabanın bir parçası olarak, Senatör Ted Cruz tarafından desteklenen ve YZ şirketlerinin 10 yıla kadar federal düzenlemeleri geçici olarak atlamasına izin verecek olan SANDBOX Yasası (SANDBOX Act) gündeme geldi. Billen, bu tür federal adımların, derin sahtecilik (deepfake), ayrımcılık ve çocuk güvenliği gibi konularda eyaletlerin çıkardığı yerel yasaları geçersiz kılarak 'federalizmi silme' riski taşıdığını belirtiyor.

Çin Yarışı: Gerçek Risk Nerede?

Pek çok YZ lideri, ABD'nin Çin'e karşı YZ yarışını kaybetmemesi gerektiğini vurgularken, Billen bu yasaların yarışı durduracağını söylemenin 'entelektüel olarak dürüstlükten uzak' olduğunu ifade ediyor. Ona göre, eğer amaç gerçekten Çin’i yenmekse, odaklanılması gerekenler eyalet yasalarını öldürmek değil; Kongre'de ihracat kontrolleri ve ABD şirketlerinin çip tedarikini güvence altına almaktır (örneğin CHIPS ve Bilim Yasası).

Ancak sektör, bu konuda da tutarlı değil. Nvidia gibi şirketler, Çin'e çip satışından elde ettikleri büyük finansal gelir nedeniyle ihracat kontrollerine direniyor. OpenAI'ın da, kilit tedarikçisi Nvidia ile iyi ilişkileri sürdürmek adına bu kontrollere karşı pasif kaldığı speküle ediliyor. Hatta ABD yönetimi bile, gelişmiş YZ çiplerine uygulanan ihracat yasağını üç ay sonra kısmen tersine çevirerek Nvidia ve AMD'nin belirli çiplerin satışına izin vermişti.

Adam Billen, SB 53’ün, endüstri ve politika yapıcıların birlikte çalışarak herkesin üzerinde anlaşabileceği bir yasa versiyonuna ulaşabildiğinin kanıtı olduğunu vurguluyor. Ona göre bu karmaşık süreç, Amerikan ekonomik sisteminin ve demokrasisinin temelidir ve SB 53, bunun hala işlediğinin en iyi kanıtlarından biridir.

Kaynak: Bu haberin hazırlanmasında, yapay zeka düzenlemeleri ve inovasyon arasındaki ilişkiyi detaylıca inceleyen TechCrunch makalesi baz alınmıştır.