Google, yapay zeka destekli arama deneyimi olan AI Modu'nu küresel çapta daha fazla kullanıcıya ulaştırmak amacıyla önemli bir dil genişlemesi duyurdu. Altı aydan uzun bir süredir yalnızca İngilizce ile sınırlı olan bu yenilikçi özellik, artık beş yeni dili daha destekleyerek dünya genelindeki milyonlarca internet kullanıcısının karmaşık sorularına kendi dillerinde yanıt bulmasını sağlayacak.
AI Modu Hangi Dilleri ve Pazarları Kapsıyor?
Google'ın Pazarlama Başkan Yardımcısı Hema Budaraju'nun blog yazısında belirttiği üzere, AI Modu artık Hintçe, Endonezyaca, Japonca, Korece ve Brezilya Portekizcesi dillerini de destekleyecek. Bu genişleme, geçen ay İngilizce olarak 180'den fazla yeni pazara yayılmasının ardından geldi. Başlangıçta ABD'de bir deney olarak başlatılan AI Modu, daha sonra İngiltere ve Hindistan'a da açılmıştı.
"Bu genişleme sayesinde daha fazla kişi, web'i daha derinlemesine keşfederken, tercih ettikleri dilde karmaşık sorular sorabilmek için AI Modu'nu kullanabilecek." - Hema Budaraju, Google Arama Ürün Yönetimi Başkan Yardımcısı
Gemini 2.5 Destekli Akıllı Arama
Mart ayında Google One AI Premium abonelerine deneysel olarak sunulan AI Modu, Perplexity ve OpenAI'nin ChatGPT Search gibi yapay zeka destekli arama platformlarına Google'ın cevabı niteliğinde. Bu özellik, Google'ın kendi geliştirdiği multimodal (çok modlu) ve akıl yürütme yeteneklerine sahip Gemini 2.5'in özelleştirilmiş bir versiyonunu kullanıyor. Bu sayede, kullanıcılar yalnızca anahtar kelimelerle değil, doğal dil kullanarak çok daha kapsamlı ve bağlamsal aramalar yapabiliyor.
Bu kapsamlı arama yeteneklerinin arkasında, yapay zeka dünyasında giderek daha fazla vurgulanan "geri çağırmayla güçlendirilmiş üretim" (Retrieval-Augmented Generation - RAG) teknikleri yatmaktadır. RAG, büyük dil modellerinin (LLM) dışarıdan, güncel ve ilgili bilgilere erişerek daha doğru ve bağlama uygun yanıtlar üretmesini sağlayan bir yaklaşımdır. Bu sayede, modellerin "halüsinasyon" olarak adlandırılan yanlış bilgi üretme eğilimi azaltılırken, aynı zamanda bilginin güncelliği ve şeffaflığı da artırılır. Nitekim Pinecone'un kurucusu ve CEO'su Edo Liberty de, yapay zekanın gerçek potansiyelini ortaya çıkaracak anahtarın daha akıllı arama yeteneklerinde yattığını ve YZ tabanlı uygulamaların bir sonraki dalgasının, devasa modellerden ziyade, verileri doğru zamanda, doğru şekilde erişebilen zeki arama sistemleriyle güçleneceğini belirtmektedir. Bu, Google'ın AI Modu gibi platformların neden "daha akıllı" aramaya odaklandığını açıklayan temel bir prensiptir.
Yapay zeka dünyasındaki bu teknolojik gelişmeler ve "daha akıllı arama" vizyonu, aynı zamanda sektördeki hızlı finansal büyümeyi de beraberinde getiriyor. Bu dinamiklerin son örneklerinden biri, yapay zeka kodlama ajanı Devin'in yaratıcısı Cognition AI oldu. Şirket, son yatırım turunda 400 milyon dolar fon toplayarak değerlemesini 10.2 milyar dolara yükseltti. Bu rakam, sadece yılın başında sahip olduğu 4 milyar dolarlık değerlemenin oldukça üzerinde, çarpıcı bir sıçramayı temsil ediyor ve yapay zeka alanının yatırımcılar için ne denli cazip olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Bu konudaki detaylara buradan ulaşabilirsiniz.
Geleceğin Arama Asistanı: Agentic Özellikler
Google, AI Modu'nu sadece bilgi sunmanın ötesine taşıyarak Ağustos ayında "Agentic" (temsilci) özelliklerini tanıttı. Bu yenilikler sayesinde AI Modu, halihazırda restoran rezervasyonları bulabiliyor ve gelecekte yerel hizmet randevuları ile etkinlik bileti rezervasyonlarını da desteklemesi planlanıyor. Henüz yalnızca ABD'deki Google AI Ultra abonelerine sunulan ve ayda 249.99 dolara mal olan bu özellikler, Google'ın yapay zekayı bir sanal asistan seviyesine taşıma hedefini açıkça gösteriyor. Bu gelişme, arama motorlarının pasif bilgi kaynağından, aktif bir görev tamamlama aracına dönüşümünün en belirgin işaretlerinden biri olarak yorumlanabilir.
Varsayılan Arama Olacak mı? Eleştiriler ve Tartışmalar
Şu an için AI Modu'na arama sonuçları sayfasındaki özel bir sekme veya arama çubuğundaki bir düğme aracılığıyla erişiliyor. Ancak Google DeepMind'ın ürün yöneticisi Logan Kilpatrick'in geçtiğimiz hafta X'te bir kullanıcı gönderisine verdiği yanıtta, yapay zeka liderliğindeki bu arama deneyiminin "yakında" varsayılan hale gelebileceği sinyalleri verildi. Bu durum, arama motorunun geleceği hakkında önemli tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Google'ın AI Modu ve AI Overviews gibi son yapay zeka güncellemeleri, web sitelerinin organik trafiğini ve arama tıklamalarını olumsuz etkilediği yönünde eleştirilere maruz kalıyor. İçerik üreticileri ve SEO uzmanları, yapay zekanın doğrudan yanıtlar sunmasının kullanıcıların sitelere olan ihtiyacını azaltabileceği endişesini taşıyor. Ancak Google, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada yapay zeka destekli arama özelliklerinin web sitesi trafiğini öldürdüğü iddialarını reddetmişti. Google'a göre bu özellikler, kullanıcıları daha derinlemesine bilgiye yönlendirerek aslında daha nitelikli tıklamalar sağlıyor. Bu ikilem, dijital pazarlama ve içerik stratejileri için yeni zorlukları ve fırsatları beraberinde getirecektir.
Bu eleştiriler ve yapay zeka tarafından üretilen içeriklerin güvenilirliği konusundaki endişeler, Pinecone CEO'su Edo Liberty'nin "daha akıllı arama" vizyonunu daha da anlamlı kılmaktadır. Liberty'ye göre, yapay zekanın geleceği sadece daha fazla veriyle beslenmek değil, RAG gibi tekniklerle doğru veriye etkin bir şekilde ulaşmakla şekillenecektir. Bu yaklaşım, YZ modellerinin doğruluğunu artırırken, özellikle Pinecone gibi vektör veritabanlarının sunduğu altyapılar sayesinde, milyarlarca veri noktası arasından anlamsal olarak en alakalı bilginin hızla tespit edilmesini sağlar.
Bu tartışmalar sürerken, yapay zeka devriminin önde gelen isimlerinden OpenAI CEO'su Sam Altman da, kendi yarattığı teknolojinin bir yan etkisi olarak sosyal medyanın ve genel olarak internetin artık 'sahte' hissettirdiğini dile getirerek dikkatleri çekti. Altman'ın bu itirafı, botlar ve yapay zeka tarafından üretilen içeriklerin artmasıyla dijital ortamın özgünlüğünü kaybetme endişesini pekiştiriyor. Aslında bu sorun sadece bir hissiyattan ibaret değil; veri güvenliği firması Imperva'nın raporuna göre, 2024 yılında tüm internet trafiğinin yarısından fazlası (%50+) insan dışı kaynaklardan oluştu. Bu durum, arama motorlarının sunduğu bilginin kaynağı ve genel olarak web'deki içeriğin güvenilirliği hakkında önemli soruları gündeme getiriyor.
Bu genel endişelerin yanı sıra, yapay zeka şirketlerinin iç işleyişleri ve iş kültürleri de etik tartışmaları beraberinde getiriyor. Örneğin, yapay zeka kodlama ajanı Devin'in yaratıcısı Cognition AI, hızlı yükselişine rağmen çalışanlarına yönelik sıkı talepleriyle dikkat çekiyor. Şirket, geçtiğimiz ay 30 çalışanını işten çıkarırken, kalan 200 çalışana da "haftada altı gün, günde 80 saat çalışma" beklentisinden muaf olmak isteyenlere işten ayrılma teklifleri (buyout) sundu. Bu durum, yapay zeka gibi yüksek hızlı ve rekabetçi sektörlerdeki başarıya ulaşmak için hangi tür fedakarlıklara başvurulduğu ve etik, sürdürülebilir iş modellerinin nasıl sağlanacağı konusunda önemli soruları gündeme getiriyor. Bu konudaki detaylara buradan ulaşabilirsiniz.
Google'ın AI Modu'ndaki bu son genişleme, şirketin yapay zeka alanındaki liderliğini pekiştirirken, küresel internet kullanıcıları için arama deneyimini daha kişiselleştirilmiş ve erişilebilir hale getirme taahhüdünü de gösteriyor. Gelişmelerin SEO dünyasını ve içerik üretimini nasıl şekillendireceğini ise zaman gösterecek.
Yapay zeka aramasının bu kritik evrimi ve "daha akıllı arama" konsepti, sektörün önde gelen etkinliklerinde de ele alınacak. Pinecone'un kurucusu ve CEO'su Edo Liberty, 27-29 Ekim tarihlerinde San Francisco'da düzenlenecek olan TechCrunch Disrupt 2025 etkinliğinde "Bir Sonraki Sınır Aramadır" başlıklı oturumunda bu vizyonunu detaylandıracak. Liberty, yapay zekanın gerçek devriminin, daha büyük modeller inşa etmekten değil, doğru bilgiye daha akıllıca erişmekten geçtiğini vurgulayarak, YZ uygulamalarını daha güvenilir ve kullanışlı hale getirme yolunda önemli bir adımı temsil eden bu fikirleri paylaşacak. Yapay zekanın bilgi ekosistemi üzerindeki etkilerini ve gelecekteki yönünü anlamak için bu tür oturumlar büyük önem taşıyor. Bu konudaki detaylara ve etkinliğe ilişkin bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: TechCrunch