Uzay endüstrisi hızla büyürken, bu yüksek riskli sektörün finansal altyapısı, özellikle de sigortacılık kısmı, geleneksel ve yavaş yöntemlere hapsolmuş durumda. Bir zamanlar uzay avukatı ve uydu misyon yöneticisi olan Yuk Chi Chan, 2021 sonunda Charter Space'i kurmaya karar verdiğinde, bu keşmekeşin yarattığı büyük acıyı bizzat deneyimlemişti. Chan, kritik mühendislik ve program verilerinin Microsoft Excel tablolarına dağılmış olmasından ve aynı veriyi farklı dış paydaşlar (özellikle sigortacılar) için defalarca yeniden düzenlemek zorunda kalmaktan bıkmıştı. Bu durum, onu uzay için veri odaklı bir fintech çözümü yaratmaya itti.
Charter Space: Uzayın Fintech Gücü ve Disrupt Başarısı
Chan, Charter'ı havacılık mühendisleri için bir geliştirici aracı olmaktan çok, uzay için çalışan bir finansal teknoloji (fintech) şirketi olarak tanımlıyor. Şirketin temel işlevi, uydu üretim ve test verilerini doğrudan kaynaktan yakalamak ve bu kapsamlı veri setini, piyasadaki en büyük altı sigorta kuruluşuyla doğrudan bağlantılı çalışan bir risk değerlendirme arayüzüne beslemek. Bu yenilikçi yaklaşım, Charter Space'i San Francisco'daki Moscone West’te 27-29 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen TechCrunch Disrupt 2025 etkinliğinde Startup Battlefield Top 20 finalisti arasına taşımakla kalmadı; aynı zamanda binlerce başvuru arasından sıyrılarak son 5 finalist arasına girmeyi başararak, 100.000 dolarlık hissesiz fonlama ödülü ve prestijli Startup Battlefield Kupası için yarışmaya hak kazandı. TechCrunch Disrupt 2025’in 5 finalisti ve çığır açan çözümleri hakkında detaylı bilgiye **buradan ulaşabilirsiniz**.
Maliyet ve Süreç Sorunu: Sigortasız Uyduların Yüksek Oranı
Uzay sigortası, ne kadar hayati görünse de, nadir rastlanan bir lüks. Chan'ın belirttiği göre, yörüngedeki yaklaşık 13.000 uydunun 300'den azı sigortalı durumda. Bu durumun arkasındaki temel neden, dolandırıcılık veya yanlış hizalanmış teşvikler değil, basitçe risk değerlendirmesinin (underwriting) fahiş maliyetidir. Günümüzde operatörler, yüzlerce sayfalık teknik dokümanı bir aracıya sunuyor ve sigorta eksperlerinin bu verileri aylarca sindirmesini bekliyor.
Chan, bu süreçlerin gecikmeleri ve karmaşıklığı nedeniyle sigorta primlerinin %80'e varan oranlara ulaştığını belirtiyor. Bu, özellikle küçük ve orta ölçekli uzay şirketleri için inanılmaz bir mali yük anlamına geliyor.
Risk Modelini Derinleştirmek: Erken Hata Oranları ve Eleştirel Bakış
Charter, kapsamlı teknik detayların tam resmini sunarak, sigorta uzmanlarının tek bir riski değerlendirmek için harcadığı ayları ortadan kaldırmayı ve maliyetleri düşürmeyi amaçlıyor. Böylece daha fazla varlık sigortalanabilecek, risk havuzu genişleyecek ve tüm pazar daha sağlıklı hale gelecektir.
Şirket, yakın zamanda iklim parametrik ürünlerine odaklanan bir insurtech olan Plover Parametrics'i satın aldığını duyurdu. Bu stratejik hamle, Charter'ın aracılara bağımlı kalmadan doğrudan poliçe yerleştirme yeteneğini güçlendirerek, müşterilere 'beyaz eldiven' hizmeti sunmasını sağlayacak.
Yeni Finansman Kaynaklarının Kilidini Açmak
Charter'ın nihai vizyonu sadece sigorta primlerini düşürmekle sınırlı değil; uzay şirketleri için daha ucuz sermaye kaynaklarının önünü açmayı hedefliyor. Risk değerlendirmesi standartlaştığında ve sigorta kapsamı yaygınlaştığında, sektör risk sermayesi (VC) veya büyüme özkaynaklarına olan bağımlılığını azaltabilir. Chan,