Teknoloji devleri NVIDIA ve Qualcomm Ventures, Hindistan'ın yükselen derin teknoloji (deep tech) girişimlerini desteklemek üzere kurulan önemli bir yatırımcı koalisyonuna dahil oldu. Bu yeni yapılanma, Hindistan Hükümeti'nin milyarlarca dolarlık Ar-Ge girişimleriyle senkronize bir zamanda hayata geçirilerek, ülkenin altyapı ölçeğindeki teknolojik zorlukları çözme vizyonuna stratejik bir ivme kazandırmayı hedefliyor.

Bu ittifakın temelleri, Silikon Vadisi merkezli Celesta Capital öncülüğünde Eylül ayında atılan India Deep Tech Alliance (IDTA) ile atıldı. Başlangıçta 1 milyar doların üzerinde taahhütle yola çıkan koalisyona, son katılımıyla birlikte NVIDIA ve Qualcomm'un dahil olması, ekosisteme olan ilgiyi zirveye taşıdı. IDTA, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde Hindistan merkezli derin teknoloji girişimlerine sermaye sağlamanın yanı sıra mentorluk ve ağ erişimi sunmayı amaçlıyor.

Finansal Katkı ve Teknik Danışmanlık Dengesi

Katılımcıların rollerinde önemli farklılıklar göze çarpıyor. NVIDIA, finansal bir taahhütte bulunmadan stratejik teknik danışman olarak yer alıyor. Şirket, yapay zeka ve hızlandırılmış bilgi işlem platformlarının entegrasyonu konularında rehberlik edecek, teknik eğitimler sunacak ve politika diyaloglarına katkı sağlayacak. Bu durum, NVIDIA'nın Hindistan'ın AI potansiyeline olan güvenini, doğrudan nakit akışı yerine bilgi birikimiyle gösterdiğini ortaya koyuyor.

NVIDIA'nın bu stratejik yaklaşımı, şirketin küresel yapay zeka altyapısındaki tartışmasız hakimiyetinden güç alıyor. Örneğin, bulut bilişim şirketi Lambda'nın yakın zamanda Microsoft ile imzaladığı, on binlerce Nvidia GPU'sunun (özellikle GB300 NVL72 sistemleri) konuşlandırılmasını içeren çok milyar dolarlık dev yapay zeka altyapı anlaşması, NVIDIA'nın donanım ve teknik uzmanlığının sektör için ne kadar hayati olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Bu tür dev anlaşmaların detaylarına daha yakından bakmak için Microsoft Lambda milyar dolarlık yapay zeka altyapı anlaşması haberimizi okuyabilirsiniz.

Bu ölçekte devasa altyapı ihtiyaçlarını güvence altına alma yarışında sadece Microsoft değil, sektörün en büyük oyuncuları da yer alıyor. Örneğin, ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI, önümüzdeki yedi yıl boyunca Amazon Web Services (AWS) platformundan 38 milyar dolarlık devasa bir bulut bilişim hizmeti satın alma anlaşması yaparak, 'ajans tabanlı' (agentic) yapay zeka iş yüklerinin gerektirdiği muazzam hesaplama kapasitesini karşılamayı hedeflemektedir. Bu, yapay zeka sektöründe şimdiye kadar açıklanan en büyük altyapı yatırımlarından biri olarak dikkat çekiyor. OpenAI Amazon $38 milyar bulut bilişim anlaşması hakkındaki tüm detayları inceleyebilirsiniz.

Buna karşın, Qualcomm Ventures ek sermaye taahhütleriyle koalisyona katıldı. Altı Hintli girişim sermayesi firmasıyla birlikte toplamda 850 milyon doların üzerinde ek sermaye taahhüdü getiren Qualcomm, sermaye ve ağ bağlantısı üzerinden daha doğrudan bir rol üstleniyor. Qualcomm'un Hindistan'daki geçmiş yatırımları (örneğin MapmyIndia), bu uzun vadeli taahhüdün sağlam temellere dayandığını gösteriyor.

Özellikle, NVIDIA'nın sunduğu teknik danışmanlık, küresel yapay zeka sektörünün karşı karşıya olduğu en büyük meydan okumaya, yani enerji ve altyapı krizine odaklanmaktadır. Microsoft CEO'su Satya Nadella ve OpenAI CEO'su Sam Altman gibi sektör liderleri, AI devriminin önündeki asıl engelin artık yeterli GPU (grafik işlem birimi) tedarik etmek değil, bu işlemcileri barındıracak ve çalıştıracak yeterli enerji santrali ve veri merkezi inşa etme hızındaki yetersizlik olduğunu vurgulamaktadır. Hatta Microsoft'un, kullanılabilecek 'sıcak kabuklar' (warm shells) eksikliği nedeniyle binlerce GPU'yu stoklamak zorunda kaldığı bilinmektedir. Yapay zeka enerji krizi, Microsoft’un GPU stokları ve Sam Altman ile Satya Nadella’nın bu konudaki kritik açıklamalarına dair detaylı bilgileri Nexus Haber yazılım haberleri sayfasından inceleyebilirsiniz.

Derin Teknolojinin Zorunluluğu ve Devlet Desteği

Hindistan startup ekosistemi, SaaS (Hizmet Olarak Yazılım) modellerinden küresel pazara hizmet vermeye evrilmiş olsa da, son yıllarda odağını uydu fırlatma, elektrikli ulaşım ve yarı iletken tasarımı gibi altyapı ölçeğindeki zorlu problemlere çevirdi. Bu tür projeler, geleneksel girişimlere göre daha uzun bir kuluçka süresi gerektirdiğinden, yeterli sermaye bulmakta zorlanıyordu. İşte bu noktada Hükümetin devreye girmesi kritik bir rol oynuyor.

“Bu, Hindistan hükümetinin eylemlerinin bu derin teknoloji şirketlerinin yaratımını ve oluşumunu yönlendireceği en önemli anlardan biri.” – Sriram Viswanathan, Celesta Capital Kurucu Ortağı.

Başbakan Modi tarafından duyurulan 1 trilyon Rupi (yaklaşık 12 milyar dolar) değerindeki Araştırma, Geliştirme ve İnovasyon (RDI) programı, kuantum bilişim, robotik ve biyoteknoloji gibi alanları desteklemeyi amaçlıyor. IDTA'daki yatırımcılar, bu devlet inisiyatifinden faydalanarak Hindistan'da yerleşik derin teknoloji girişimlerini fonlamayı planlıyor.

Eleştirel Bakış: Gevşek Koalisyonun Zorlukları

Her ne kadar bu koalisyon heyecan verici olsa da, eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmek gerekir. Kuruculardan Viswanathan bile IDTA'yı “isteklilerin gevşek bir koalisyonu” olarak tanımlıyor. Bu, katılımcıların kendi yatırım programlarını yürütmeye devam ettikleri, resmi bir fon havuzu oluşturmadıkları ve her yatırım kararının bireysel yatırımcı inisiyatifinde olduğu anlamına geliyor. Bu esneklik avantaj sağlasa da, kolektif fonlama gücünün ve stratejik hizalanmanın zayıf kalma riskini de beraberinde getiriyor.

Ayrıca, Hindistan derin teknoloji fonlaması 2024'te yıllık bazda %78 artışla 1.6 milyar dolara ulaşsa da, bu rakam hala ABD gibi gelişmiş pazarların gerisinde kalıyor. IDTA'nın temel başarısı, sadece fon miktarını artırmak değil, aynı zamanda küresel ilgiyi çekerek, Hindistan ekosistemini daha büyük kurumsal risk sermayesi fonları için cazip bir merkez haline getirmek olacaktır. Qualcomm Ventures Temsilcisi Rama Bethmangalkar'ın da belirttiği gibi, bu tür girişimlerin başarısı, önümüzdeki on yıl içinde borsalarda listelenen, bilim ve teknoloji odaklı şirketlerin doğuşuna bağlı olacaktır.