Google, Karbon Emisyonlarının %90'ını Yakalamayı Hedefleyen Yeni Nesil Doğal Gaz Santraline Yatırım Yapıyor

Haber Merkezi

24 October 2025, 09:27 tarihinde yayınlandı

Google'ın Dev Enerji Yatırımı: Karbon Emisyonlarının %90'ını Yakalama Hedefiyle Tartışmalı CCS Teknolojisine Güven

Teknoloji devi Google, karbon emisyonlarını azaltma hedeflerini ileriye taşımak amacıyla önemli bir enerji yatırımını duyurdu. Şirket, ABD'nin Illinois eyaletindeki Decatur yakınlarında inşa edilecek, doğal gazla çalışan 400 megavatlık (MW) yeni bir elektrik santraline yatırım yapacağını ve bu santralin karbondioksit (CO2) emisyonlarının büyük bir kısmını yakalamayı planladığını açıkladı.

Bu santralden üretilecek enerjinin büyük çoğunluğu, Google’ın bölgedeki veri merkezlerine güç sağlamak için kullanılacak. Proje, sadece enerji sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda çevresel ayak izini de minimize etmeyi hedefliyor. Google'ın açıklamasına göre, santralin ürettiği CO2'nin “yaklaşık %90'ı” yakalanacak.

Projenin Merkezi: Karbon Yakalama ve Depolama (CCS)

Yeni doğal gaz santrali, bölgede halihazırda operasyon yürüten Archer-Daniels-Midland (ADM) adlı bir etanol tesisinin hemen yanına kurulacak. Low Carbon Infrastructure tarafından geliştirilen bu projede, ADM'nin tesisinden zaten yakalanan CO2’nin depolandığı jeolojik oluşumlar kullanılacak. Bu alan, ABD'deki ilk uzun vadeli CO2 depolama kuyusu olarak biliniyor ve günlük yaklaşık 2.000 metrik ton CO2’nin yer altına enjekte edildiği bir geçmişe sahip.

Google'ın yatırımının temel direği, endüstriyel tesislerden kaynaklanan sera gazlarını atmosferden uzaklaştırma potansiyeli sunan Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) teknolojisidir. Teoride bu teknoloji, doğal gaz gibi fosil yakıtların kullanımına devam ederken karbon etkilerini dengelemeyi amaçlıyor.

Şeytanın Avukatı: CCS Teknolojisinin Karmaşık Geçmişi

Google'ın %90 yakalama hedefi iddialı olsa da, CCS teknolojisinin uygulama alanındaki performansı eleştirel bir bakış açısıyla incelenmelidir. Alan araştırmaları, CCS projelerinin genellikle vaat edilen hedeflere ulaşmakta zorlandığını gösteriyor.

Öne Çıkan Başarısızlık Örnekleri:
  • Genel Düşük Performans: Yakalanan tüm karbonun %55'ini temsil eden 13 CCS tesisini inceleyen yakın tarihli bir çalışma, çoğunun beklentilerin gerisinde kaldığını ortaya koydu.
  • Kanada Örneği: Google’ın projesine en çok benzeyen, Kanada'daki 115 MW'lık bir elektrik santrali, söz verdiği CO2 miktarının yalnızca yaklaşık %50'sini yakalayabildi.
  • ExxonMobil Tesisi: Wyoming'de doğal gaz işleyen bir ExxonMobil tesisi, beklenenden %36 daha az karbon yakaladı.

Depolama Alanındaki Aksaklıklar

Dahası, Google'ın kullanacağı depolama alanında bile sorunlar yaşandı. 2024 yılında, ADM’nin tesisindeki enjeksiyonlar, EPA'ya (ABD Çevre Koruma Ajansı) göre, derin yeraltındaki tuzlu suyun (“salty brine”) “yetkisiz bölgelere” göç ettiği tespit edilince durdurulmuştu. ADM, sorunun bir izleme kuyusundaki korozyondan kaynaklandığını belirtmiş ve enjeksiyonlara daha sonra yeniden başlanmıştır. Bu olay, uzun süreli depolamanın potansiyel risklerini ve izleme zorluklarını gözler önüne sermektedir.

Karbon Yakalama Metan Sızıntısını Çözmüyor

CCS, doğal gaz yakılmasından kaynaklanan CO2 emisyonlarını azaltmada önemli bir rol oynayabilir. Ancak, doğal gaz tedarik zincirinin tamamında meydana gelen metan sızıntıları sorununa çözüm getirememektedir. Metan (CH4), CO2'den çok daha güçlü bir sera gazıdır; 20 yıllık bir zaman diliminde CO2'den 84 kat daha fazla ısınmaya neden olur.

Bu nedenle, tedarik zincirindeki küçük metan sızıntıları bile karbon hesaplamasını ciddi şekilde değiştirebilir. Eğer sızıntı oranları sadece %2 seviyesinde ise, doğal gaz yakmak, karbon yakalama yapılmadığı durumda, çevresel etki açısından neredeyse kömür yakmakla eşdeğer hale gelebilir. Karbon yakalama bu etkiyi azaltır, ancak doğal gazın çıkarılması ve taşınması sırasında ortaya çıkan ısınmayı tamamen ortadan kaldıramaz.

Bu bağlamda, teknoloji sektörünün artan enerji ihtiyacını fosil yakıtlar yerine daha temiz çözümlerle karşılamayı hedefleyen önemli yatırımlar da dikkat çekmektedir. Örneğin, elektrikli araç bataryası geri dönüşümü ve katot üretimi alanında önde gelen şirketlerden Redwood Materials, özellikle Yapay Zeka (AI) veri merkezlerinin yükselen enerji talebini karşılamak amacıyla 350 milyon dolarlık kritik bir yatırım almıştır. Şirket, kullanılmış EV bataryalarını enerji depolama çözümlerine dönüştürerek 2028 yılına kadar 20 GWh şebeke ölçeğinde depolama kapasitesi konuşlandırmayı hedeflemektedir. Bu tür yatırımlar, Google'ın doğal gaza bağımlı CCS projesine kıyasla, veri merkezlerinin çevresel ayak izini doğrudan yenilenebilir enerji depolama yoluyla azaltma potansiyelini sergilemektedir. Redwood Materials'ın bu büyük enerji depolama yatırımı hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Google'ın bu cesur yatırımı, teknoloji devlerinin iklim kriziyle mücadeledeki rolünü ve riskli teknolojilere olan güvenini gösteriyor. Ancak projenin başarısı, yalnızca mühendislik hedeflerine ulaşmakla değil, aynı zamanda CCS sistemlerinin sahada tutarlı ve güvenilir bir şekilde çalışıp çalışmadığına bağlı olacak.

Kaynak: Google'ın Karbon Yakalama Projesi Detayları TechCrunch