On yılı aşkın süredir geliştirilme aşamasında olan ve büyük bir merakla beklenen Vampire: The Masquerade – Bloodlines 2 nihayet oyunseverlerle buluştu. Ancak ilk izlenimler, hayranların beklentilerini tam olarak karşılamadı. Oyun, Steam platformunda şu anda 'Karışık' inceleme notuyla dikkat çekiyor ve eleştirilerin ana odağında, oyunun adının hakkını veremediği iddiası yatıyor.
The Chinese Room tarafından geliştirilen devam oyunu, eleştirmenler ve oyuncular arasında büyük bir fikir ayrılığına neden oldu. Peki, kült bir klasiğin devamı niteliğindeki bu yapım, neden bu kadar tartışmalı hale geldi?
Oyunun Temel Eleştirisi: RPG Sistemlerinin Yokluğu
Kullanıcı incelemelerindeki genel kanı, olumlu yorumları yapanlar dahil, Bloodlines 2'nin ismini tam olarak hak etmediği yönünde. Oyuncular, kendisini bir RPG (Rol Yapma Oyunu) olarak tanımlayan bir yapım için şaşırtıcı derecede az RPG sistemine sahip olduğunu belirtiyor. **Bu durum, günümüzde Rol Yapma Oyunlarının (RPG) ne kadar baskın bir tür olduğunu göz önüne alındığında, eleştirilerin şiddetini artırıyor. Nitekim, PC Gamer'ın son yıllık listesine göre, RPG'ler tüm listenin %31'ini oluşturarak oyuncuların derin sistemlere sahip deneyimlere olan yoğun talebini kanıtlıyor.**
Bu durum, oyundaki ekipman ve kıyafet sisteminde de kendini gösteriyor. Geleneksel RPG’lerdeki gibi karakterin özelliklerini veya zırh değerini artıran bir ekipman sistemi oyunda bulunmuyor. Bunun yerine, Elder vampir Phyre için sunulan 24 farklı kıyafet (kostüm) büyük ölçüde kozmetik amaçlı olsa da, ince bir role-play mekaniği ile ilişkilendirilmiş durumda. Giydiğiniz kıyafetler, NPC’ler üzerindeki ilk izleniminizi belirleyerek **Kan Rezonansı (Blood Resonance)** toplama sürecinizi ve beslenme başarınızı hafifçe etkileyebiliyor. Oyunun kıyafet sistemi ve detaylı kozmetik seçenekleri hakkında daha fazla bilgi almak için Bloodlines 2 Kıyafet Sistemi ve 24 Kozmetik Detayları rehberimizi inceleyebilirsiniz.
Bu eleştiriyi somutlaştıran en önemli tasarım tercihleri arasında, oyunun kayıt mekaniği yer alıyor. Geleneksel RPG'lerin aksine, Bloodlines 2'de **manuel kayıt (save) seçeneği bulunmuyor**; oyun tamamen tek slotlu, otomatik kayıt sistemine güveniyor. Bu katı sistem, oyuncuların kritik kararlarını geri almasını engelleyerek ve farklı klanları aynı anda deneme esnekliğini ortadan kaldırarak, yapımın aksiyon odaklı bir deneyime kaydığı eleştirilerini destekliyor. Otomatik kayıt sisteminin nasıl çalıştığı hakkında detaylı bilgi almak için Vampire: The Masquerade – Bloodlines 2'de nasıl kaydedileceğine dair rehberimizi inceleyebilirsiniz.
“Bu iyi bir VtM (Vampire: The Masquerade) oyunu, ancak bir Bloodlines oyunu değil,” diyen bir oyuncu, Paradox’un bu oyunu farklı pazarlaması gerektiğini öne sürüyor. Ancak daha sert eleştiriler de mevcut: “Bu oyunun altı yıl önce bize sattığınız şeyle hiçbir alakası yok.”
Değer Katma: Beklentileri Yönetmek
Orijinal Bloodlines oyunu, derin sistemleri, dallanıp budaklanan diyalogları ve karakter geliştirme özgürlüğüyle tanınıyordu. Yeni yapımın ise bu beklentiyi karşılayamayıp daha çok bir 'anlatı odaklı gizem' veya 'araştırmacı macera' oyunu gibi hissettirmesi, hayran kitlesinin tepkisini çekiyor. Editörlere göre bile, oyunun atmosferi ve yazımı zengin olsa da, temel RPG iskeleti oldukça zayıf kalmış durumda. **Özellikle yan görevler (sidequests), kamera arama veya grafiti yapma gibi tekrarlayıcı ve 'alt seviye dolgu içerikleri' olarak eleştirildi; bu durum, oyuncuların zamanlarını boşa harcamayan, anlamlı ve derinlikli içerik beklentisine ters düşüyor.**
Lanetli Bir Serinin Zorlu Geliştirme Süreci
Bloodlines 2'nin lansmanı, serinin zorlu geçmişini bir kez daha gündeme getirdi. Oyunun geliştirme süreci oldukça sancılıydı; başlangıçta Hardsuit Labs tarafından yürütülen proje rafa kaldırılmış, ardından The Chinese Room stüdyosuna devredilmişti. Bu durum, bazı hayranların Hardsuit Labs’in daha RPG odaklı görünen ilk sürümünün şans verilmesini dilemesine neden oldu.
Ancak, eleştirel bir bakış açısıyla, ilk versiyonun sadece sistemik olarak daha çok RPG’ye benzemesinin, daha iyi bir oyun olacağı anlamına gelmediği de belirtiliyor. Orijinal Bloodlines bile, 2004'teki çıkışında kötü satışlar yapmış, hatalarla dolu bir lansman yaşamış ve geliştirici Troika Games'in iki ay sonra kapanmasına neden olmuştu. Bu serinin sürekli sorunlu bir geçmişe sahip olması, Bloodlines 2'nin mevcut durumunu bir parça açıklıyor olabilir.
Paradox'un Gelecek Stratejisi: Bloodlines 3 Lisanslanacak mı?
Tüm bu tartışmalar sürerken, yayıncı Paradox Interactive'in bu tür oyunlara stratejik olarak bakışı da ortaya çıktı. Paradox CEO Yardımcısı Mattias Lilja, şirketin bu tür derin, sistemik RPG’leri kendi içinde geliştirmenin stratejik yönelimleri arasında olmadığını açıkladı. Lilja, başarılı olması durumunda bile Bloodlines 3'ün kendileri tarafından değil, lisans verilerek başka bir stüdyo tarafından yapılacağını belirtti.
Bu açıklama, Paradox’un gelecekteki odağının farklı türlere kayacağını gösteriyor. Dolayısıyla, World of Darkness evreninde yeni bir oyun görmek mümkün olsa da, bu türün geleceği tamamen dış stüdyoların eline geçmiş gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Bloodlines 2, büyük bir gizem ve atmosfer sunsa da, hayranların beklediği o derin, sistemik RPG deneyimini sunmakta yetersiz kaldı. Bu durum, hem serinin talihsiz geçmişini sürdürüyor hem de Paradox’un gelecekteki oyun geliştirme stratejisini netleştiriyor.
**Rol Yapma Oyunlarının günümüzdeki baskınlığı ve oyuncu beklentilerinin ne kadar yüksek olduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek için PC Gamer'ın En İyi 100 RPG Oyunları Listesi ve Oyuncu Tercihlerini inceleyebilirsiniz.**
Kaynak: Haberin hazırlanmasında kullanılan detaylı kullanıcı ve editör görüşleri için PC Gamer’ın kapsamlı analizini inceleyebilirsiniz.