Yarı iletken sektörünün iki dev rakibi, AMD ve Intel, sektörün geleceğini yeniden şekillendirebilecek potansiyel bir iş birliği için ilk adımları attı. Edinilen bilgilere göre, AMD, küresel çip tedarik zincirinde çeşitliliğe gitmek amacıyla, Intel'in yeni kurulan dökümhane hizmetlerini (Intel Foundry Services - IFS) kullanma konusunda erken aşama görüşmeler yürütüyor.
Semafar tarafından bildirilen bu görüşmeler, özellikle Intel için hayati bir önem taşıyor. Zira teknoloji devi, yıllardır süregelen üretim zorluklarının ardından ABD hükümeti ve yatırımcılardan aldığı büyük destekle yerli çip üretiminde kilit oyuncu olmayı hedefliyor.
Intel İçin Hayati Bir Adım: 18A Teknolojisi ve Devlet Desteği
Intel, dökümhane işini yeniden canlandırmak ve TSMC'nin küresel hakimiyetine meydan okumak için büyük riskler aldı. Şirketin eski CEO'su Pat Gelsinger, gelecekteki işlemcilerin temelini oluşturması beklenen 18A işlem düğümüne (process node) 'tüm şirketi yatırdığını' belirtmişti. AMD gibi büyük bir müşterinin IFS'ye yönelmesi, 18A'nın ticari başarısını garanti altına alabilir ve Intel'in sektördeki güvenilirliğini artırabilir.
Bu potansiyel iş birliğinin arkasında sadece ticari kaygılar yok, aynı zamanda jeopolitik bir hedef de yatıyor. ABD hükümeti, CHIPS Yasası gibi girişimlerle Intel'e büyük mali destek sağladı. Amaç, küresel yarı iletken üretiminin büyük bir kısmının Tayvan merkezli TSMC'ye bağımlı olmasından kaynaklanan riskleri azaltmak ve ulusal güvenliği artırmaktır. Eğer AMD, Intel'in dökümhanesini kullanırsa, bu durum ABD hükümetinin yerli üretim vizyonunun gerçekleştiğinin en güçlü kanıtı olacaktır.
AMD Neden Ana Rakibine Yöneliyor? Çeşitlilik Arayışı
AMD, şu anda Nvidia, Apple ve Qualcomm gibi devlerle birlikte dünyanın en büyük yarı iletken üreticisi olan TSMC'nin en önemli müşterilerinden biri. Ancak TSMC'nin en ileri üretim düğümlerini Tayvan'da tutma eğilimi, küresel tedarik zinciri kesintileri ve bölgesel gerilimler göz önüne alındığında, AMD gibi büyük oyuncuların risklerini dağıtmak istemesi son derece doğal. Intel'in dökümhane işine yatırım yaparak ABD topraklarında yüksek kapasiteli üretim sunma vaadi, AMD için cazip bir alternatif yaratıyor.
Şeytanın Avukatı: Erken Aşama Görüşmeler ve TSMC'nin Gücü
Bu haberin yarattığı heyecana rağmen, temkinli olmak gerekiyor. Semafar'ın da belirttiği gibi, görüşmeler 'erken aşamada'. Intel'in 18A teknolojisi umut vaat etse de, şirketin geçmişte üretim verimi (wafer yield) konusunda yaşadığı zorluklar endişe yaratmaya devam ediyor. Diğer yandan, TSMC pazar liderliğini açık ara koruyor ve Samsung da ABD ile Güney Kore'de önemli üretim tesislerine sahip. Birçok uzmana göre, AMD'nin Intel'i birincil tedarikçisi yapması yerine, sadece tedarikçi havuzuna eklemesi daha olası. Bu, yine de sektördeki rekabeti artıracak önemli bir gelişme olacaktır.
TSMC'ye karşı artan rekabet, nihayetinde tüm teknoloji dünyası için olumlu bir gelişmedir. Zira, dünyanın çip ihtiyacının tek bir coğrafyada veya şirkette yoğunlaşması, tekel riskini ve küresel tedarik zinciri kırılganlığını beraberinde getiriyor.
Gelecek Perspektifi
Önümüzdeki bir yıl, Intel'in dökümhane işi için kritik olacak. AMD ile gerçekleşecek muhtemel bir anlaşma, Intel'in ABD hükümeti nezdindeki konumunu güçlendirirken, yarı iletken üretim pazarında da daha dengeli bir rekabet ortamının doğmasına zemin hazırlayacak. Bu görüşmelerin sonucu, sadece Intel ve AMD'yi değil, tüm küresel teknoloji ekosistemini etkileme potansiyeli taşıyor. Zira Intel'in dökümhane yatırımlarının geleceği, büyük ölçüde yapay zeka (YZ) çiplerine olan taleple şekilleniyor. Ancak, bazı analistler YZ sektöründeki mevcut yatırım çılgınlığının tarihin en büyük finansal balonu olabileceği ve Dotcom krizinden 17 kat daha yıkıcı sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıyorlar. Bu riskli durumun daha detaylı analizi için yapay zeka balonu risk analizini inceleyebilirsiniz.
Kaynak: Bu haber metni, yarı iletken sektöründeki son gelişmelere dair PC Gamer'da yayınlanan analizin derlenmesiyle hazırlanmıştır.