Yirmi yedi sezondur Amerikan kültürünü ve politikasını en cüretkar şekilde tiye alan animasyon dizisi South Park, yine gündemin tam merkezine oturan bir bölümle izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Dizinin yaratıcıları Trey Parker ve Matt Stone, bu kez doğrudan eski başkan Donald Trump'ın Washington D.C.'de başlattığı ve büyük tartışmalara yol açan federal müdahaleyi hicvedecek.

Dizinin resmi X hesabından yayınlanan kısa fragman, yeni bölümün tonunu açıkça ortaya koyuyor. "Sickofancy" adını taşıyan bölümde, dizinin sevilen karakterlerinden, konuşan ve uyuşturucu bağımlısı havlu Towelie'yi, otobüsle Washington'a gelirken görüyoruz. Ancak onu karşılayan manzara, turist kalabalıkları yerine tanklar, askeri barikatlar ve yüzlerce asker oluyor. Karanlık bulutların kapladığı bu askeri atmosferin ortasında Beyaz Saray'a doğru ilerleyen Towelie'nin neşeyle, "Burası bir havlu için mükemmel bir yer gibi görünüyor!" demesi, South Park'ın kendine has ironik mizah anlayışını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Gerçek Hayatın Parodisi: Trump'ın Washington Hamlesi Neydi?

South Park'ın bu bölümü, tamamen kurgusal bir senaryoya dayanmıyor. Bölüm, Donald Trump'ın başkentteki suç ve evsizlik sorunlarını gerekçe göstererek Washington D.C. sokaklarına yüzlerce asker ve federal ajan konuşlandırma kararını temel alıyor. Trump yönetimi ayrıca, yerel polis teşkilatı olan D.C. Metropolitan Polis Departmanı'na (MPD) bir "acil durum komiseri" atayacağını duyurmuştu.

Bu hamle, başkentin özyönetim hakkını savunanlar tarafından sert bir dille eleştirildi. Eleştirmenler, bu adımların federal hükümetin yerel yönetim üzerindeki yetkisini aşan bir güç gösterisi olduğunu ve demokratik ilkelere aykırı olduğunu savunuyor.

Tepkiler ve Hukuki Mücadele: Şeytanın Avukatı

Trump yönetiminin bu adımları, sadece siyasi arenada değil, aynı zamanda kamuoyunda da geniş yankı buldu. Ünlü aktör Alec Baldwin, bir TikTok videosunda bu durumdan duyduğu endişeyi dile getirerek, "Sırada ne var? Trump, New York Şehri Polis Departmanı'nı da mı federalleştirecek? Sonra Chicago, L.A., Miami mi gelecek?" diyerek olası bir domino etkisine dikkat çekti.

İşin hukuki boyutu ise daha ciddi. Washington D.C. Başsavcısı Brian L. Schwalb, Trump yönetimine karşı bu "yasa dışı" hamleler nedeniyle dava açtı. Schwalb, bu müdahalenin başkentin kendi kendini yönetme hakkını düzenleyen "Home Rule Act" yasasını ihlal ettiğini savundu.

Başsavcı Schwalb yaptığı açıklamada, "Yönetim, MPD'ye düşmanca bir el koyma ilan ederek, Home Rule Yasası kapsamındaki sınırlı, geçici yetkisini kötüye kullanmakta, Bölge'nin özyönetim hakkını ihlal etmekte ve D.C. sakinlerinin güvenliğini riske atmaktadır. Bu, Bölge'nin şimdiye kadar karşılaştığı en ciddi özyönetim tehdididir ve bunu durdurmak için savaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

South Park'ın bu bölümü, dizinin yayınlandığı Comedy Central'ın ana şirketi Paramount Global'in kendisinin de Trump ile ilgili tartışmaların merkezinde yer aldığı bir dönemde gelmesiyle ayrı bir ironi katmanı kazanıyor. Yakın zamanda ortaya çıkan bilgilere göre, Paramount'un eski sahibi Shari Redstone, şirketin Trump'ın açtığı bir davayı düşürmesi için 16 milyon dolarlık bir ödeme yaptığını itiraf etti. Hatta bu ödemeyi "kocaman bir rüşvet" olarak nitelendiren CBS sunucusu Stephen Colbert'in programı, bu eleştiriden sadece üç gün sonra "finansal nedenlerle" yayından kaldırıldı. Medya, siyaset ve para üçgenindeki bu karmaşık ilişki, Paramount ve Trump arasındaki anlaşmanın perde arkasında daha da belirginleşirken, South Park'ın eleştirel tavrını daha da dikkat çekici kılıyor.

South Park, her zaman olduğu gibi, toplumu bölen bu karmaşık ve hassas konuyu kendi mizahi merceğinden geçirerek izleyiciye sunacak. Dizinin bu bölümü, sadece bir eğlence unsuru olmanın ötesinde, federal güç ile yerel özerklik arasındaki gerilime dair önemli bir kültürel yorum olarak da kayıtlara geçecek gibi görünüyor.

Bu haberde yer alan temel bilgiler, Variety'de yayınlanan bir makaleden derlenmiştir.