Medya dünyasını sarsan bir gelişmeyle, Paramount Global'in eski sahibi Shari Redstone, şirketin Donald Trump ile yaptığı 16 milyon dolarlık hukuki anlaşmanın perde arkasını anlattı. Skydance Media'ya devrettiği medya imparatorluğunun, Trump'ın CBS'e karşı açtığı davayı düşürmesi için bu ödemeyi yapmasını 'kaçınılmaz bir son' olarak nitelendiren Redstone, aslında çok daha yüksek bir bedel ödemeyi beklediğini itiraf ederek herkesi şaşırttı.
New York Times'a konuşan Redstone, bu kararın arkasındaki ticari mantığı savunurken, medya ve siyaset arasındaki ince çizgiyi bir kez daha gözler önüne serdi.
Anlaşmanın Perde Arkası: "Bu Kadar Kolay Olacağını Düşünmemiştim"
Davanın merkezinde, Trump'ın '60 Minutes' programında dönemin başkan yardımcısı adayı Kamala Harris ile yapılan bir röportajın 'yanıltıcı şekilde kurgulandığı' iddiası yer alıyordu. Redstone, Trump'ın avukatlarıyla yapılan müzakerelerden kendini çekmiş olsa da, sürecin her zaman Paramount'un lehine bir uzlaşmayla sonuçlanması gerektiğine inandığını belirtti.
Redstone, konuya ilişkin olarak, "Bu dava, insanların sandığı kadar siyah ve beyaz değildi. Her zaman Paramount'un çıkarının anlaşmadan yana olduğuna inandım. İçinde yaşadığımız dünyayı sevmeyebiliriz, ancak bir yönetim kurulu, hissedarların çıkarına en uygun olanı yapmak zorundadır," ifadelerini kullandı.
Redstone'un en şaşırtıcı itirafı ise anlaşma rakamıyla ilgiliydi. Avukatından anlaşmanın 16 milyon dolara tamamlandığı haberini aldığında 'aklının başından gittiğini' çünkü çok daha yüksek bir meblağ beklediğini söyledi. Redstone, "Bunu nasıl başardılar? Bilmiyorum ve sormadım da," diyerek müzakere sürecindeki başarının kendisini de şaşırttığını ima etti.
Skydance ve Trump Arasındaki "Yan Anlaşma" Söylentileri
Olaylar, Paramount'un 16 milyon dolarlık ödemesiyle sınırlı kalmadı. Trump, şirketin yeni sahibi Skydance ile 20 milyon dolar değerinde bir 'yan anlaşma' yaptığını iddia etti. Bu iddiaya göre, yeni yönetim, Trump'ın desteklediği davaları tanıtan reklamlar ve kamu spotları yayınlayacaktı.
Skydance CEO'su David Ellison, bu iddiayı doğrudan yalanlamaktan kaçınarak, şirketin Trump ile yapılan anlaşmaya 'hiçbir şekilde dahil olmadığını' ve 'hiçbir şeyi siyasallaştırmayacaklarını' söyledi. Ancak Skydance'in avukatlarının, bu iddiaları Redstone'un avukatına 'asılsız saçmalık' olarak nitelendirdiği de kayıtlara geçti. Bu çelişkili açıklamalar, kulislerdeki belirsizliği daha da artırdı. Redstone ise bu yan anlaşma söylentileri için sadece "Umarım doğru değildir," demekle yetindi.
Eleştirel Bakış: Colbert'in Kovulması Tesadüf mü?
Tartışmaların odağındaki bir diğer isim ise ünlü sunucu Stephen Colbert oldu. Colbert, programı 'The Late Show'da Paramount'un ödemesini 'kocaman bir rüşvet' olarak nitelendirdi. Bu eleştiriden sadece üç gün sonra, CBS, 'tamamen finansal nedenlerle' programı iptal ettiğini duyurdu. CBS CEO'su George Cheeks'in, iptal kararını bildirmek için Redstone'u aradığı ancak Redstone'un kendisine danışılmamasından rahatsız olduğu belirtildi. Bu zamanlama, kararın gerçekten finansal mı olduğu, yoksa siyasi bir sansür mü olduğu sorularını akıllara getirdi. Şirketin resmi açıklaması 'mali gerekçeler' olsa da, Colbert'in sert eleştirisinin hemen ardından gelen bu hamle, ifade özgürlüğü ve medya etiği tartışmalarını alevlendirdi.
Bu devir teslim süreci, sadece şirketin iç dinamikleriyle değil, aynı zamanda medya sektöründeki köklü ekonomik dönüşümlerle de paralellik gösteriyor. Geleneksel reklamcılıktan streaming platformlarına doğru kayan milyarlarca dolarlık bütçeler, özellikle FAST (Ücretsiz Reklam Destekli Yayın) kanallarının yükselişiyle birlikte, tüm büyük medya şirketlerinin iş modellerini yeniden düşünmelerine neden oluyor. 2025-26 televizyon sezonu için gerçekleşen yaklaşık 31 milyar dolarlık "upfront" reklam satışlarının önemli bir kısmının dijital platformlara yönelmesi, yayıncılık devi Paramount Global gibi şirketlerin karşılaştığı zorlukların ve stratejik dönüşümlerin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Hollywood'un gişe, reklam pazarı ve streaming dünyasındaki bu değişimlere dair detaylı analizi buradan okuyabilirsiniz.
Bu tür tartışmaların ve sektörel dönüşümlerin gölgesinde, medya dünyasının önde gelen isimlerinden CNN sunucusu Jake Tapper'ın açıklamaları da dikkat çekti. Tapper, Donald Trump ve Joe Biden arasında yönettiği tarihi başkanlık münazarasındaki deneyimini paylaşarak, Biden'ın performansını 'felaket' ve 'şok edici' olarak nitelendirmiş, o an hissettiklerini 'Aman Tanrım, durum düşündüğümden çok daha kötü' diyerek ifade etmişti. Tapper'ın, Demokrat Parti'nin Trump'ı 'varoluşsal bir tehdit' olarak gördüğü için Biden'ı kapasitesine rağmen desteklediği yönündeki cesur yorumları, medyanın siyasi olaylardaki gözlemci rolü ve siyasi stratejiler üzerindeki potansiyel etkisi üzerine yeni tartışmalar başlattı. Medya-siyaset ilişkilerinin derinlemesine incelendiği bu gelişmeler, sektördeki mevcut gerilimleri daha da belirginleştiriyor.
Bir Devrin Sonu: Redstone İmparatorluğunu Neden Sattı?
Shari Redstone, röportajda Paramount Global'i satma kararının arkasındaki kişisel nedenleri de açıkladı. 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrailli sivillere yönelik saldırılarının, satış kararını kesinleştirdiğini belirtti. İsrail'in sadık bir destekçisi olan Redstone, o andan sonra enerjisini İsrail'i desteklemeye ve antisemitizmle mücadeleye adamak istediğini söyledi.
Ayrıca, babasının 2020'deki ölümünden sonra şirketi yönetmenin getirdiği sürekli davalardan ve baş ağrılarından yorulduğunu da ekledi. "Babam beni Viacom'a getirdiğinde her şey eğlenceliydi. Ama Viacom ve CBS birleşme savaşı başladığından beri hiç eğlenceli olmadı. Sürekli dava sürecindeydim," diyen Redstone, mirasının ailesine güvence yaratmak ve şirketi emin ellere teslim etmek olduğunu vurguladı. 7 Ağustos'ta Skydance'in Paramount'u resmen devralmasıyla, Redstone ailesinin on yıllardır süren medya hakimiyeti de sona ermiş oldu.
Bu haberde yer alan bilgiler, Variety'de yayınlanan ilgili makaleden derlenmiştir.
```