Dijital yayın platformları arasındaki rekabet kızışırken, Amazon Prime Video Hindistan pazarındaki konumunu güçlendirecek dev bir adım attı. Şirket, Bollywood'un en yenilikçi yapım evlerinden biri olan Maddock Films ile çok yıllı bir lisans anlaşması imzalayarak, merakla beklenen sekiz filmin sinema gösterimlerinin ardından dünya genelindeki tek yayıncısı oldu.

Bu anlaşma, Prime Video'nun sadece bir içerik kütüphanesi olmaktan çıkıp, sinema endüstrisinin önemli bir oyuncusu olma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. Anlaşma kapsamındaki filmlerin 2025 ve 2027 yılları arasında vizyona girmesi ve kısa bir süre sonra 240'tan fazla ülke ve bölgedeki Prime üyeleriyle buluşması planlanıyor.

Anlaşmanın Yıldızları: Hangi Filmler Yolda?

Anlaşma, Maddock Films'in popüler korku-komedi evreninden devam filmlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. İşte Prime Video'ya gelecek filmlerden bazıları:

• Thama: Ayushmann Khurrana ve Rashmika Mandanna'nın başrollerini paylaştığı bu film, büyük başarı yakalayan 'Stree' korku-komedi evreninin bir parçası olarak dikkat çekiyor.
• Param Sundari: Sidharth Malhotra ve Janhvi Kapoor gibi genç kuşağın popüler yıldızlarını bir araya getiren filmin 29 Ağustos'ta vizyona girmesi bekleniyor.
• Shiddat 2 ve Badlapur 2: İlk filmleriyle sadık bir izleyici kitlesi oluşturan bu iki serinin devam halkaları da anlaşma kapsamında.
• Ikkis: Ünlü yönetmen Sriram Raghavan'ın yöneteceği ve Agastya Nanda'nın başrolünde olacağı bu proje, sinemaseverler tarafından şimdiden merakla bekleniyor.
• İki Yeni Korku-Komedi Filmi: İsimleri henüz açıklanmayan ancak Maddock'ın korku-komedi evrenine dahil olacak iki yeni proje daha izleyiciyle buluşacak.

Stratejik Bir Ortaklık: Neden Maddock Films?

Prime Video'nun bu anlaşma için Maddock Films'i seçmesi tesadüf değil. 'Stree', 'Bala', 'Mimi' gibi hem eleştirel hem de ticari başarı yakalayan filmlerin yapımcısı olan Maddock, son dönemde 'Stree 2' ile Prime Video'da en çok izlenen yapımlardan birine imza atmıştı. Bu başarı, iki şirket arasındaki mevcut ilişkiyi daha da güçlendirdi ve uzun vadeli bir ortaklığın kapılarını araladı.

Maddock Films CEO'su Dinesh Vijan, anlaşmayla ilgili olarak, "Prime Video ile ortak vizyonumuz, Hint hikayeciliğini küresel bir sahneye taşımak. Filmlerimizin sinema yolculuğundan sonra dünya çapında daha geniş kitlelere ulaşacak olması bizi heyecanlandırıyor," ifadelerini kullandı.

Madalyonun Diğer Yüzü: Eleştirel Bir Bakış

Bu tür büyük ve özel anlaşmalar, platformlar için bir zafer gibi görünse de, bazı potansiyel dezavantajları da beraberinde getiriyor. İşte şeytanın avukatı perspektifinden bazı olası sonuçlar:

• İzleyici İçin Sınırlı Seçenek: Bu anlaşma, belirtilen filmleri izlemek isteyen sinemaseverleri tek bir platforma, yani Prime Video'ya mecbur bırakıyor. Bu durum, farklı platformlara abone olan veya olmak istemeyen izleyiciler için bir eksi puan anlamına gelebilir.
• Risk Faktörü: Prime Video, henüz çekilmemiş filmlere büyük bir yatırım yapıyor. Eğer bu filmlerden birkaçı gişede beklenen başarıyı yakalayamazsa, anlaşmanın maliyet etkinliği sorgulanabilir.
• Rekabetin Azalması: Sektördeki birkaç büyük oyuncunun en iyi içerikleri kendi 'duvarlarla çevrili bahçelerine' hapsetmesi, uzun vadede daha küçük platformların ve bağımsız yapımcıların rekabet etmesini zorlaştırabilir.

Sonuç olarak, Prime Video ve Maddock Films arasındaki bu anlaşma, dijital yayıncılık dünyasında Hint içeriğinin artan önemini ve platformların pazar payı kapma yarışında ne kadar agresif olabildiğini gözler önüne seriyor. Anlaşmanın asıl başarısı ise önümüzdeki yıllarda vizyona girecek filmlerin izleyici nezdindeki karşılığına bağlı olacak.

Ancak bu büyük anlaşmalar, hikayenin sadece bir yönünü temsil ediyor. Madalyonun diğer yüzünde ise, ana akım Bollywood'un dışında kalan bölgesel ve bağımsız Hint sinemasının küresel çapta kazandığı prestij ve kendi başarı hikayesini yazması var. Bu yeni dinamiğin en somut örneklerinden birini, Sundance ödüllü "Cactus Pears" filminin, "Baahubali" yıldızı Rana Daggubati'nin desteğiyle Hindistan'da vizyona hazırlanması oluşturuyor. Bu durum, küresel platformların büyük stüdyolarla yaptığı anlaşmaların yanı sıra, özgün ve yerel hikayelerin de uluslararası festivaller aracılığıyla kendi başarı yollarını çizebildiğini gösteriyor.

Bu küresel ilginin bir başka göstergesi de, ABD merkezli dağıtım şirketi Buffalo 8'in, Hint bağımsız sinemasının iki yeni örneği olan "The Exile" ve "Hucch" filmlerinin dünya çapındaki haklarını alması oldu. Bu stratejik hamle, Güney Asya’dan çıkan özgün hikayelerin küresel izleyiciyle buluşması adına önemli bir kapı aralıyor ve büyük stüdyo anlaşmalarının gölgesinde büyüyen alternatif bir pazara işaret ediyor.

Bu haberin oluşturulmasında Variety'de yayınlanan bu makaleden elde edilen bilgilerden yararlanılmıştır.