Yapay zeka tabanlı görsel üretim platformu Midjourney, Hollywood devleri Disney ve Universal tarafından kendisine karşı açılan telif hakkı davasına ilk resmi yanıtını verdi. Şirket, yapay zeka modellerini eğitmenin yasalara aykırı olmadığını savunurken, stüdyoları da 'hem pastam dursun hem karnım doysun' mantığıyla hareket etmekle suçladı.
Temel Savunma: 'Adil Kullanım' İlkesi
Midjourney'in avukatları tarafından sunulan dava dosyasında, yapay zeka eğitiminin telif hakkı yasaları kapsamında korunan bir 'adil kullanım' (fair use) örneği olduğu vurgulandı. Şirket, stüdyoların telifli eserler üzerinde mutlak bir kontrol iddiasında bulunamayacağını belirtti.
"Telif hakkı yasası, telifli eserlerin kullanımı üzerinde mutlak bir kontrol sağlamaz. Telif hakkının tanıdığı sınırlı tekel, fikir ve bilginin serbest akışındaki kamu yararını koruyan adil kullanıma yol vermelidir."
Stüdyolara 'İkiyüzlülük' Suçlaması
Midjourney'in en dikkat çekici argümanı ise Disney ve Universal'ın ikiyüzlü bir tutum sergilediği yönündeydi. Savunmada, stüdyoların bir yandan Midjourney gibi yapay zeka araçlarını kendi projelerinde ve iş ortakları aracılığıyla aktif olarak kullanırken, diğer yandan popüler bir yapay zeka servisini cezalandırmaya çalıştığı iddia edildi.
İçeriden Kanıt: Midjourney, platformdaki 'onlarca' abonenin Disney ve Universal ile ilişkili e-posta adreslerine sahip olduğunu belirtti. Bu durum, stüdyo çalışanlarının da hizmeti bizzat kullandığına dair güçlü bir kanıt olarak sunuldu. Hatta Disney CEO'su Bob Iger'ın Mart ayındaki bir toplantıda yapay zekayı 'sanatçılar için paha biçilmez bir araç' olarak övmesi de dosyaya eklendi.
Davanın Odağı ve Geleceği
Disney ve Universal'ın davası, yapay zeka eğitiminden ziyade, platformun kullanıcılarının stüdyoların telifli karakterlerine 'neredeyse birebir benzeyen' görseller üretebildiği, yani çıktılar üzerine odaklanıyor. Midjourney ise bu iddiaya, kullanıcı sözleşmesinin fikri mülkiyet haklarını ihlal etmeyi yasakladığını belirterek yanıt verdi. Avukatlar, popüler kültür karakterlerini içeren görseller oluşturmanın her zaman bir ihlal olmadığını; ticari olmayan hayran sanatı (fan art), deney, eleştiri veya sosyal yorum gibi birçok meşru zemini olabileceğini savundu.
Bu dava, yaratıcı endüstriler ile gelişen yapay zeka teknolojisi arasındaki hukuki mücadelenin ne kadar karmaşık ve çok katmanlı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Midjourney'in sadece teknolojisini savunmakla kalmayıp, davacıları doğrudan ikiyüzlülükle suçlaması, davanın seyrini değiştirebilecek önemli bir hamle olarak görülüyor.