İngiliz rock sahnesinin en güçlü ve ruhlu seslerinden biri olarak kabul edilen, "Superlungs" (Süper Akciğerler) lakabıyla tanınan Terry Reid, 75 yaşında kanserle verdiği mücadele sonrası hayatını kaybetti. Müzik dünyası, Led Zeppelin ve Deep Purple gibi rock devlerinin solisti olma fırsatını geri çevirerek kendi yolunu çizen bu eşsiz yeteneğin yasını tutuyor.
Tarihin Akışını Değiştiren Kararlar
1968 yılında Jimmy Page, yeni kuracağı grup için ilk tercihini Terry Reid'den yana kullanmıştı. Ancak Reid, halihazırda solo kariyerine odaklanmış ve ABD turne taahhütleri olduğu için bu tarihi teklifi geri çevirdi. Sadece teklifi reddetmekle kalmadı, aynı zamanda Page'e daha sonra dünya çapında bir yıldıza dönüşecek olan Robert Plant ile davulcu John Bonham'ı tavsiye etti. Reid, 2024'te The Guardian'a verdiği bir demeçte bu durumu, "Grubun yarısını ben kurmuş oldum, bu benim adıma yeterli bir katkı!" sözleriyle açıklamıştı.
Bir yıl sonra, bu kez gitarist Ritchie Blackmore kapısını çaldı ve onu Deep Purple'ın solisti olması için davet etti. Reid, bu teklifi de geri çevirdi ve rol, grubu süperstarlığa taşıyacak olan Ian Gillan'a gitti. Reid'in bu kararları, rock müziğin seyrini değiştirmiş olsa da, kendisi solo kariyerinde ısrarcı oldu.
Eleştirmenlerin Gözdesi, Listelerin Uzağında Bir Kariyer
Reid, listelerde büyük başarılar elde edemese de, meslektaşları ve eleştirmenler tarafından her zaman büyük bir saygı gördü. Öyle ki, Aretha Franklin 1968'deki bir İngiltere ziyaretinin ardından şu unutulmaz sözleri sarf etmişti: "İngiltere'de olan sadece üç şey var: Rolling Stones, Beatles ve Terry Reid."
Yıllar içinde şarkıları Marianne Faithfull, Cheap Trick, Chris Cornell ve Jack White'ın grubu The Raconteurs gibi çok farklı tarzlardan sanatçılar tarafından yorumlandı. Bu durum, onun besteci olarak da ne denli etkili olduğunun bir kanıtıydı.
Robert Plant'ten Duygusal Veda
"Terry Reid’in o zamanki coşkusu ve teşviki inanılmazdı... Henüz gençken birbirimizin konserlerine dalar, Donovan'ın 'Season of the Witch' şarkısını defalarca katlederdik... Çok eğlenceliydi. Sesi, aralığı... şarkıları o tasasız dönemi yansıtıyordu... Gerçekten de 'Superlungs'. Beni, kendisinin reddetmeyi seçtiği yoğun ve yeni bir dünyaya fırlattı... Şimdi 'The River' albümünü dinliyor ve silah arkadaşım için bir damla gözyaşı döküyorum."
Zirveler ve Zorluklarla Dolu Bir Yolculuk
Reid'in kariyeri, menajeri Mickie Most ile yaşadığı sözleşme anlaşmazlıkları nedeniyle uzun yıllar sekteye uğradı. "Bang Bang, You’re Terry Reid" ve "River" gibi beğenilen albümler yayımlasa da ticari başarı bir türlü gelmedi. Kaliforniya'ya yerleştikten sonra Bonnie Raitt, Don Henley ve Jackson Browne gibi isimlerle stüdyo çalışmalarında yer aldı. Hatta kariyerinin ilerleyen dönemlerinde, prodüktör Dr. Dre ile bir araya gelerek "Seed of Memory" albümündeki bir şarkıyı rapçilerle yeniden yorumlama gibi şaşırtıcı bir iş birliğine imza attı.
Son yıllarda sahnelere dönen Reid, önümüzdeki ay on yıllardır en büyük İngiltere turnesine çıkmaya hazırlanıyordu. Ancak sağlığının bozulması bu plana engel oldu.
Terry Reid, süperstarlığı elinin tersiyle itmiş olsa da, güçlü sesi, özgün şarkıları ve rock tarihinin akışını değiştiren kararlarıyla her zaman özel bir figür olarak hatırlanacak. Efsanevi sanatçı, ardında eşi Annette'i bıraktı.