Sinema dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan Akademi Ödülleri'ne (Oscar) her yıl dünyanın dört bir yanından güçlü yapımlar katılıyor. Bu yıl, Pasifik ülkesi Papua Yeni Gine'nin sinema tarihinde bir ilke imza atarak Uluslararası Uzun Metraj Film kategorisinde ilk kez bir film, Hintli yönetmen Bijukumar Damodaran imzalı 'Papa Buka'yı göndermesiyle adaylık süreci ayrı bir anlam kazandı. Bu tarihi adım hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Bu yıl aynı zamanda İzlanda da, sinemanın yükselen yıldızlarından Hlynur Pálmason'ın imzasını taşıyan, eleştirmenlerden tam not alan aile draması 'The Love That Remains' filmini Oscar adayı olarak belirledi. İzlanda'nın bu güçlü adaylığı hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. İsveç de 97. Akademi Ödülleri'nde En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film kategorisi için iddialı bir seçimle sahneye çıktı: Ünlü yönetmen Tarık Saleh'in son politik gerilimi “Eagles of the Republic”.
Bu seçim, İsveç Sinema Enstitüsü tarafından resmen duyurulurken, Saleh'in "Kahire Üçlemesi"nin final halkası olan bu film, şimdiden uluslararası festivallerde dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
İzlanda'nın Oscar Adayı: 'The Love That Remains'
İlk gösterimini Cannes Film Festivali'nin saygın 'Premiere' bölümünde gerçekleştiren film, bir yıl boyunca bir ailenin hayatına, anne ve babanın ayrılık sürecine ve bu zorlu dönemin aile dinamikleri üzerindeki etkilerine odaklanıyor. Derinlikli karakter analizleri ve çarpıcı görsel diliyle dikkat çeken yapım, İzlanda Film ve Televizyon Akademisi Seçim Komitesi tarafından da övgüyle karşılandı:
"The Love That Remains", güçlü ve zahmetsiz performanslar ile basit ama etkili bir görsel anlatım sunarak izleyiciyi büyülüyor. Sosyal gerçekçilik ile sanatsal imgeler arasında akıcı bir geçiş yaparak, daha ilk kareden itibaren izleyiciyi kendine bağlıyor. Oyuncuların etkileşimleri ve yorumları o kadar otantik ki, izleyici adeta önceden belirlenmiş bir yapıya veya sahnelenmiş bir performansa tanık olmak yerine, gerçek bir ailenin hayatına bir gözetleme deliğinden bakıyormuş gibi hissediyor."
Yönetmen Hlynur Pálmason için bu, bir filminin İzlanda Oscar adayı olarak seçilmesi açısından üçüncü deneyim. Daha önce 2020'de "A White, White Day" ve 2024'te kısa listeye kalmayı başaran "Godland" filmleriyle bu onura erişmişti. Bu tekrar eden başarı, onun kendine özgü sinematik dilinin ve hikaye anlatımındaki ustalığının bir kanıtı niteliğinde.
"Eagles of the Republic": Güç, Politika ve İnsan Hikayeleri
Filmin merkezinde, Mısır'ın en ünlü oyuncusu George Fahmy (Fares Fares canlandırıyor) yer alıyor. Fahmy, isteksizce rejim tarafından sipariş edilen bir propaganda biyografisinde rol almayı kabul ediyor. Ancak kısa sürede kendisini bir generalin eşiyle yaşadığı yasa dışı ilişki de dahil olmak üzere karmaşık politik entrikaların içinde buluyor. Saleh'in daha önceki Sundance ödüllü "The Nile Hilton Incident" ve Cannes ödüllü "Cairo Conspiracy" filmlerinin devamı niteliğindeki bu yapım, yönetmenin Orta Doğu'daki güç dinamiklerine olan derin ilgisini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Yönetmen Tarık Saleh, Variety ile yaptığı bir röportajda, politikayı "güç ile insanlar arasındaki ilişki" olarak tanımlayarak kendi sinema anlayışını şöyle açıklıyor:
"Politika nedir? Politika, güç ile insanlar arasındaki ilişkidir. Dolayısıyla 'politik bir film' dediğinizde, bunun bir gündemi olduğu, sizi politik bir görüşe veya dünyaya bakış açısına ikna etmek istediği anlamına gelebilir. Benim filmlerim, güç sistemlerinin baskısı altındaki insanlarla ilgili. Güç dinamikleriyle çok ilgileniyorum ama daha çok bir seyirci gibi. Ben bir aktivist değilim ama iktidardaki insanlara gerçekten hayranlık duyuyorum. Aslında Mısır başkanlığı içinde çalışan insanları tanıyorum. Bilgilerimin çoğunu oradan alıyorum."
Bu açıklama, Saleh'in filmlerinin sadece bir hikaye anlatıcılığından öte, insan doğasının ve iktidarın karmaşık etkileşimlerine ayna tutan derinlemesine bir bakış açısı sunduğunu gösteriyor.
Uluslararası Arenada Güçlü Bir Başlangıç
“Eagles of the Republic”, dünya prömiyerini Cannes Film Festivali ana yarışmasında yaptı ve eleştirmenlerden olumlu yorumlar aldı. Film, Cannes'daki başarısının ardından Toronto Uluslararası Film Festivali'nde de gösterilecek. Bu uluslararası festivallerdeki varlığı, filmin küresel ölçekte tanınmasına ve Oscar yolculuğunda önemli bir avantaj elde etmesine yardımcı oluyor. Dünya sinemasında yankı uyandıran bir başka önemli yapım ise, Gazze'de yaşanan trajik bir olayı konu alan ve Kaouther Ben Hania'nın yönettiği 'Hind Rajab'ın Sesi' (The Voice of Hind Rajab) filmi oldu. Brad Pitt ve Joaquin Phoenix gibi Hollywood'un en büyük isimlerinin yönetici yapımcıları arasında yer aldığı bu dram, Venedik Film Festivali'ndeki prömiyeri öncesinde bile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Film, İsrail güçlerinin saldırısına uğrayan bir araçta mahsur kalan ve hayatını kaybeden 6 yaşındaki Hind Rajab'ın gerçek hikayesini, Kızılhaç gönüllüleriyle yaptığı acil durum telefon görüşmelerini kullanarak aktarıyor. Ben Hania'nın daha önce iki Oscar adaylığı kazanmış olması ve filmin evrensel acıya odaklanması, yapımın sadece sanatsal değil, insani boyutunu da ön plana çıkarıyor. 'Hind Rajab'ın Sesi' filminin yapımcıları ve konusuna dair detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Yapımcılığını Linus Stöhr Torell (Unlimited Stories), Linda Mutawi ve Johan Lindström (Apparaten) ile Alexandre Mallet-Guy'nin (Memento Production) üstlendiği film, SVT, Film i Väst gibi önemli kurumların da eş yapımcılığında geliştirildi. Geliştirme süreci İsveç Film Enstitüsü tarafından da desteklendi.
Oscar Yolculuğu ve Beklentiler: Zorlu Bir Rekabet
İsveç sineması, Ingmar Bergman gibi efsanevi yönetmenlerle uzun ve başarılı bir geçmişe sahip olsa da, En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film kategorisi her yıl dünyanın en iyi yapımlarını bir araya getiren oldukça rekabetçi bir alan. “Eagles of the Republic”, güçlü temaları, deneyimli yönetmeni ve festivallerdeki başarısıyla öne çıksa da, final adayları arasına kalmak için zorlu bir süreçten geçecek.
Oscar Takvimi: Ne Zaman Ne Olacak?
- Kısa Liste Açıklanması: 16 Aralık
- Final Adaylarının Duyurulması: 22 Ocak
Bu tarihler, sinemaseverler ve endüstri için heyecanlı bekleyişin doruk noktalarını işaret ediyor. Tarık Saleh'in filmi, bu süreçte adından sıkça söz ettirecek gibi görünüyor.
Filmin politik derinliği ve Saleh'in insan odaklı anlatımı, Akademi üyeleri nezdinde nasıl bir yankı bulacak merak konusu. Özellikle günümüz dünyasındaki güç ilişkileri ve bireyin sistem karşısındaki duruşu gibi evrensel temalar, filmin şansını artırabilir. Ancak kategoriye her yıl dahil olan güçlü dramalar, tarihi filmler ve sanatsal yapımlar göz önüne alındığında, “Eagles of the Republic”'in sadece kalitesiyle değil, aynı zamanda doğru tanıtım stratejileriyle de öne çıkması gerekecek.
Sen,Nexus olarak Oscar yolculuğunu yakından takip edeceğimiz “Eagles of the Republic” filminin Türkiye'deki sinemaseverlerle buluşmasını heyecanla bekliyoruz.
Kaynak: Variety - Sweden Selects Tarik Saleh’s ‘Eagles of the Republic’ as Oscar Submission