Venedik Film Festivali'nin ışıltılı atmosferinde gerçekleşen AmfAR Venezia galası, bu yıl sadece sinemanın değil, aynı zamanda sanatın ve hayırseverliğin de buluşma noktası oldu. Festivalin nabzını tutan, sektörün önde gelen yayınlarından Variety'nin dijital günlükleri sayesinde, Lido'daki tüm gelişmeler dünyanın dört bir yanındaki sinemaseverlere ve sektör profesyonellerine ulaştı. Variety'nin 29 Ağustos – 2 Eylül tarihleri arasında yayınladığı bu özel dijital edisyonlar ve Venedik Film Festivali'nin dijital daily erişim analizi hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz. Gecenin en çok konuşulan anlarından biri ise Grammy adayı ünlü şarkıcı Halsey'in, ödüllü yönetmen ve ressam Julian Schnabel'in bir portresi için yaptığı cömert teklif oldu.
Bu ışıltılı atmosferde, festival sadece hayırseverlik ve sanat buluşmalarına ev sahipliği yapmakla kalmadı, aynı zamanda sinema dünyasının önemli isimlerini de onurlandırdı. Nitekim, Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinin sinema sahnesinde çığır açan bir lider olan Doha Film Institute (DFI) CEO'su Fatma Hassan Alremaihi, Venedik'teki The Gritti Palace otelinin terasında düzenlenen özel bir törenle Variety'nin 2025 Uluslararası Sinemada Başarı Ödülü'ne layık görüldü. Bu prestijli ödül, Alremaihi'nin son 15 yıldır DFI'yı bölgenin sinema endüstrisinin vazgeçilmez bir köşetaşı haline getirme konusundaki yorulmak bilmez çabalarının bir nişanesi olarak kabul ediliyor. Fatma Hassan Alremaihi'nin Variety ödülü hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
'In the Hand of Dante' adlı yeni dramasıyla Venedik'te bulunan Julian Schnabel, gecede onur ödülü almasının ardından eşsiz bir deneyim sundu: En yüksek teklifi veren kişi için imzası niteliğindeki portrelerinden birini yapacağını duyurdu. Müzayedeci Simon du Pury'nin yönettiği hararetli teklif savaşında, kimliği kısa sürede netleşen Halsey, 475.000 Euro (yaklaşık 556.730 dolar) ile dikkatleri üzerine çekti.
Bir sanat simsarı ile anonim bir alıcı arasındaki çekişmeli mücadelenin ardından, Schnabel iki portre yapmayı ve her birini 500.000 Euro'ya (yaklaşık 584.275 dolar) satmayı kabul etti. Böylece Schnabel'in bu çabalarıyla AmfAR Venezia için toplam 1 milyon Euro'nun (yaklaşık 1.17 milyon dolar) üzerinde bir bağış toplandı. Bu meblağ, HIV ve AIDS araştırmaları için hayati önem taşıyor.
Halsey, Variety'ye yaptığı açıklamada, 'Zaten yedi eserine sahibim. O benim yaşayan favori sanatçım. Kişiselleştirilmiş bir komisyon olduğunu anladığım anda, sonuna kadar teklif vereceğimi biliyordum,' dedi.
Halsey'nin Bağışındaki Kişisel Dokunuş
Halsey'nin bu olağanüstü bağışının arkasında sadece sanata olan tutkusu değil, aynı zamanda AmfAR'ın yürüttüğü hayırseverlik çalışmalarına olan kişisel bağlantısı da yatıyor. 2022'de otoimmün hastalık lupus ve T hücreli lösemi bozukluğu tanısı konulan şarkıcı, AmfAR tarafından finanse edilen araştırmaların bu tür durumlar için de fayda sağladığını belirtti.
'Bu tam bir dönüş noktasıydı. Bunu hayata geçirmem gerekiyordu,' diyen Halsey, 'Dünyanın zirvesinde hissediyorum,' ifadelerini kullandı. Sanat eserini nereye asacağına henüz karar vermemiş olsa da, 'Uzun süre asmayı umuyorum. Dört yaşında bir oğlum var, bu yüzden sürekli mirasımı düşünüyorum. Bunun çok önemli bir miras olacağını biliyorum,' sözleriyle duygularını dile getirdi. Böylece Halsey, hem sanata olan tutkusunu hem de kişisel deneyimlerini bilimsel araştırmalara destek olma amacıyla birleştirmiş oldu.AmfAR Müzayedesinden Öne Çıkanlar:
- Julian Schnabel Portreleri (2 adet): Her biri 500.000 Euro (yaklaşık 584.275 dolar) - Toplam 1 Milyon Euro (yaklaşık 1.17 Milyon dolar)
- Zanzibar Tatil Köyü ve Spa: 55.000 Euro
- 1967 Andy Warhol Marilyn Monroe Tablosu: 80.000 Euro
- Cindy Crawford Triptiği: 25.000 Euro
Doha Film Institute: Arap Seslerini Küresel Sahneye Taşıyor
Venedik Film Festivali'nde aldığı ödülle de görüldüğü gibi, Doha Film Institute (DFI) CEO'su Fatma Hassan Alremaihi, DFI'nın temel misyonunun "Arap seslerini yükseltmek, yaratıcı yetenekleri beslemek ve anlatılmamış hikayeleri dünyayla paylaşmak" olduğunu vurguladı. Özellikle bölünme ve yanlış anlaşılmaların sıkça yaşandığı günümüzde, bölgelerinden gelen seslerin her zamankinden daha hayati olduğunu belirten Alremaihi, bu ödülün misyonlarının önemini pekiştirdiğini ifade etti.
DFI'nın Venedik Film Festivali'ndeki somut varlığı, bu misyonun güçlü bir göstergesiydi. Festivalde, aralarında Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania'nın İsrail güçlerinin Gazze'de hedef aldığı ve 5 yaşındaki Filistinli bir kız çocuğunun hayatını kaybettiği bir aracı konu alan "The Voice of Hind Rajab" filminin de bulunduğu rekor sayıda 12 DFI destekli yapım ilk gösterimlerini yaptı. Brad Pitt ve Joaquin Phoenix gibi yıldızların yapımcılığını üstlendiği bu tür projeler, sinemanın evrensel insani meselelere ışık tutma gücünü ortaya koyuyor ve DFI'nın cesur vizyonunu sergiliyor. Festivalin sanat yönetmeni Alberto Barbera da bu filmi "izleyicileri ve eleştirmenleri en çok etkileyeceğine inandığı, dokunaklı bir film" olarak tanımlamıştı. Bu durum, sinemanın sadece bir eğlence aracı olmanın ötesinde, toplumsal diyalog ve anlayış köprüleri kurmadaki kritik rolünü gözler önüne seriyor.
Gecenin Ünlü Konukları ve Tartışmalı Varlıklar
Film festivallerindeki görkemli hayır kurumu müzayedeleriyle tanınan AmfAR, her yıl olduğu gibi bu yıl da sanatın zengin patronlarını ve ünlü isimleri bir araya getirdi. Cannes ve Berlin ile birlikte 'Büyük Üçlü' olarak anılan dünyanın en prestijli sinema festivallerinden biri olan Venedik Film Festivali'nin bu özel gecesine, sinema dünyasının önde gelen isimleri de katılım gösterdi. Colman Domingo'nun ev sahipliği yaptığı ve Bizans tarzı Arsenale'de düzenlenen geceye Jesse Williams, Paris Jackson, Sofia Carson ve şarkıcı Ava Max gibi yıldızlar katıldı. Ava Max, geceyi enerjik bir performansla noktaladı.
Gecede dikkat çeken isimlerden biri de kariyeri #MeToo iddiaları nedeniyle sekteye uğrayan Kevin Spacey idi. 2022'de New York'ta açılan bir hukuk davasında sorumlu bulunmayan ve ertesi yıl Londra'daki ceza davasından beraat eden Spacey, Hollywood'a geri dönüş çabalarını sürdürüyor. Spacey, etkinliğe katılımıyla ilgili Variety'ye yorum yapmaktan kaçındı. Bu durum, kamuoyunda uzun süredir tartışılan 'iptal kültürü' ve 'ikinci şans' konularını yeniden gündeme getirdi. Bir yandan sanat dünyasının ve hayırseverliğin birleştirici gücü vurgulanırken, diğer yandan bazı tartışmalı figürlerin bu tür etkinliklerdeki varlığı eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilmeyi gerektiriyor.
Colman Domingo, sahneden yaptığı konuşmada, 'HIV/AIDS'ten kaynaklanan her ölüm bir trajedidir ve bir kür ile hepsini durdurabiliriz,' diyerek etkinliğin temel amacını vurguladı. 'Bu gece yanınızda bir şey götürürseniz, bu düşündürücü istatistikler olmasın. Şunu hatırlayın: HIV'i tedavi edebiliriz ve edeceğiz!' sözleriyle umut mesajı verdi.Halsey'nin cömert bağışı ve AmfAR'ın HIV/AIDS ile mücadeledeki kararlılığı, sanatın sadece estetik bir değer taşımadığını, aynı zamanda bilimsel araştırmalara ve insan sağlığına umut olabilecek güçlü bir araç olduğunu bir kez daha kanıtladı. Bu tür etkinlikler, sanat, ünlü gücü ve filantropinin bir araya gelerek toplumsal fayda yaratma potansiyelini gözler önüne seriyor.
Kaynak: Daha fazla bilgi için Variety'nin ilgili haberini okuyabilirsiniz.