Disney, Sling TV'nin Kısa Süreli Aboneliklerini Hedef Aldı: Dish Network'e Dava!

Haber Merkezi

27 August 2025, 13:26 tarihinde yayınlandı

Disney'den Dish Network'e Şok Dava: Sling TV'nin Kısa Süreli Abonelikleri Sözleşmeyi İhlal Ediyor İddiası

Dijital yayıncılık dünyasında sular durulmuyor. Dünyanın en büyük medya şirketlerinden Disney ve spor içeriğinin dev markası ESPN, yayın hizmeti Sling TV'nin sahibi Dish Network'e karşı çarpıcı bir dava açtı. Gerekçe: Sling TV'nin yakın zamanda başlattığı "günlük", "hafta sonu" ve "haftalık" kısa süreli yayın paketlerinin, mevcut dağıtım anlaşmalarını ihlal ettiği iddiası.

Disney'den Net Tepki: "Anlaşma İhlal Edildi"

New York Güney Bölgesi ABD Bölge Mahkemesi'ne salı günü sunulan dava dilekçesinde Disney, Sling TV'nin Disney'e ait kanalları (başta ESPN olmak üzere) bu yeni kısa süreli paketlerden kaldırmasını talep ediyor. Disney'in mevcut lisans anlaşması, Dish TV ve Sling TV müşterilerine yalnızca aylık abonelik planları aracılığıyla programlamaya erişim sağlamayı öngörüyor. Şirket, 24 saat, hafta sonu veya haftalık gibi daha kısa süreli paketlerin bu yetkilendirilmiş kapsamın dışında olduğunu savunuyor.

"Sling TV'nin bilgimiz ve onayımız olmadan sunduğu yeni teklifler, mevcut lisans anlaşmamızın şartlarını ihlal etmektedir. Mahkemeden, Dish'in programlamamızı dağıtırken anlaşmamıza uymasını talep ettik." - Disney Temsilcisi

Sling TV'den Karşı Hamle: "Dava Asılsızdır"

Sling TV cephesinden ise bu iddialara hızlı bir yanıt geldi. Variety'ye yapılan açıklamada, Sling TV sözcüsü Disney'in davasının "asılsız" olduğunu belirtti ve şirketin tüketicilere daha esnek izleme deneyimleri sunma hakkını "şiddetle savunacağını" vurguladı.

"Sunulan dava hakkında bilgimiz var ve Disney'in davasının asılsız olduğuna inanıyoruz. Müşterilerimize kendi yaşamlarına, programlarına ve koşullarına uygun bir izleme deneyimi sunma hakkımızı şiddetle savunacağız. Yeni pass aboneliklerimiz ve hayranlardan aldığımız ezici pozitif yanıt için heyecanlıyız." - Sling TV Sözcüsü

Sling TV ayrıca, "Canlı TV izleme deneyimini yeniden tanımlamak ve izleyicilere daha fazla esneklik, seçenek ve kontrol sunmak amacıyla Day Pass, Weekend Pass ve Week Pass gibi en yeni Sling Orange abonelik tekliflerimizi sunmaktan gurur duyuyoruz" ifadelerini kullandı.

Sling TV'nin Tartışma Yaratan Yeni Paketleri

Sling TV'nin "Day Pass," "Weekend Pass" ve "Week Pass" adını verdiği bu esnek abonelik seçenekleri, özellikle canlı spor yayınları ve özel etkinlikler için kısa süreli erişim arayan kullanıcıları hedefliyor. Sling Orange paketi içindeki 34 kanala erişim sağlayan bu teklifler arasında ESPN, ESPN2, ESPN3, Disney Channel, TNT, TBS, AMC, CNN, HGTV, Food Network, Nick Jr., A&E, MGM+ Drive-In ve Comedy Central gibi popüler kanallar bulunuyor.

Sling TV Kısa Süreli Abonelik Paketleri:

  • Day Pass ($4.99): 24 saatlik anında erişim sunarak, tek bir büyük maçı veya etkinliği izlemek isteyenler için ideal. Sling, bunu "öğle yemeğinizden daha ucuza kablolu TV'nin en popüler 34 canlı kanalına 24 saatlik anında erişim" olarak pazarlıyor.
  • Weekend Pass ($9.99): Bir hafta sonu boyunca canlı spor veya ödül töreni gibi etkinlikleri takip etmek isteyenler için tasarlandı.
  • Week Pass ($14.99): Bir haftalık programlama ihtiyacı olan kullanıcılara yönelik daha uzun süreli, ancak yine de geleneksel aylık aboneliklerden daha esnek bir seçenek.

Piyasada Yeni Bir Çatışma Cephesi: Esneklik mi, Sözleşme Sadakati mi?

Bu dava, dijital yayıncılık sektöründeki evrimi ve eski ile yeni iş modelleri arasındaki gerilimi net bir şekilde gözler önüne seriyor. Bir yanda Disney gibi içerik devlerinin, yıllardır süregelen ve gelir modellerinin temelini oluşturan dağıtım anlaşmalarının titizlikle korunması isteği var. Bu anlaşmalar genellikle belirli abonelik süreleri ve koşullarını içerir.

Diğer yanda ise Sling TV gibi platformların, hızla değişen tüketici alışkanlıklarına uyum sağlama çabası. Günümüz tüketicisi, taahhütsüz, esnek ve anlık erişim sağlayan "kullan-öde" modellerine yöneliyor. Özellikle büyük spor etkinlikleri veya popüler TV şovları için uzun süreli abonelik yapmak istemeyen bir kitle için bu kısa süreli "pass"ler cazip bir alternatif sunuyor.

Bu hukuki mücadele, sadece Disney ve Dish Network arasındaki bir anlaşmazlık olmaktan öteye geçerek, tüm streaming sektörünü etkileyebilecek potansiyele sahip. Eğer Disney haklı bulunursa, bu, platformların içerik sağlayıcılarla olan mevcut sözleşmelerini daha sıkı denetlemesi ve yenilikçi abonelik modelleri sunmadan önce çok daha dikkatli olması gerektiği anlamına gelebilir. Tersi durumda ise, içerik sağlayıcıların geleneksel anlaşma yapılarını esnetmeye zorlanabileceği ve tüketicilere daha fazla esneklik sunma yönünde bir baskı oluşabileceği yorumları yapılıyor. Bu durum, "kablodan kopma" (cord-cutting) trendini hızlandırabilecek bir gelişme de olabilir.

Bu bağlamda, küresel medya sektöründeki dijitalleşme ve içerik tüketim alışkanlıklarındaki değişime adaptasyon çabaları devam ediyor. Örneğin, Avustralya'nın önde gelen medya kuruluşlarından Nine Entertainment Co. Holdings Limited, 30 Haziran'da sona eren mali yılda 2.7 milyar Avustralya Doları gelir ve 133 milyon Avustralya Doları vergi sonrası net kar açıklayarak dijital varlıklara ve stratejik dönüşüme yaptığı yatırımların meyvelerini topladı. Özellikle streaming hizmeti Stan ve yayıncılık bölümlerindeki güçlü performansının yanı sıra, gayrimenkul portalı Domain'deki %60 hissesini CoStar'a satarak 908.1 milyon ABD Doları vergi sonrası gelir elde etmesi ve ana medya varlıklarına odaklanması, şirketin stratejik adaptasyon yeteneğini gözler önüne serdi. Bu ve benzeri güçlü finansal ve stratejik kararlar hakkında detaylı bilgiye Nexushaber.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Ayrıca, medya sektöründe içerik sağlayıcılar ile dağıtım platformları arasındaki gerilimler de sıkça gündeme geliyor. Google'a ait canlı TV hizmeti YouTube TV ile Fox Corp. arasında 27 Ağustos'ta sona erecek bir dağıtım sözleşmesi anlaşmazlığı, Fox News, FS1 ve yerel Fox TV kanallarının platformdan kaldırılma riskiyle milyonlarca aboneyi etkileyebilir. Benzer şekilde, ESPN'in yeni doğrudan tüketiciye yönelik spor yayın platformu ESPN Unlimited gibi modeller, içerik sahiplerinin kendi dağıtım kanallarını güçlendirme eğilimini gösterirken, Comcast, Dish Network ve YouTube TV gibi sağlayıcılar henüz bu hizmeti paketlerine dahil etmemiştir. Sektördeki birleşme ve yeniden yapılanmalar da dikkat çekiyor; örneğin, Paramount ve Skydance birleşmesi sonrası binlerce çalışanın işten çıkarılması, agresif içerik yatırımlarının (Paramount'un UFC yayın haklarına yaptığı 7 milyar dolarlık yatırım gibi) yanı sıra geleneksel medya şirketlerinin streaming'e geçişte yaşadığı gelir kayıplarıyla mücadele ederkenki sancılı süreci gözler önüne seriyor. Öte yandan, Amerikan animasyon dizisi South Park'ın 27. sezonunda uyguladığı çift haftalık yayın takvimiyle güncel olaylara hızla adapte olma yeteneği sayesinde 2018'den bu yana en yüksek reytinglerini elde etmesi, içerik stratejilerinin önemini vurguluyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump'ı hedef alan bir bölümüne Beyaz Saray'dan gelen tepkiye rağmen dizi, rekor izlenme oranlarıyla popülerliğini tazeleyerek hem eleştirel içeriğin gücünü hem de tartışmalı konuların izleyici ilgisini nasıl canlı tuttuğunu kanıtlamıştır. Bu konudaki detaylara ve diğer güncel film haberlerine South Park 27. Sezon Çift Haftalık Yayın Takvimi: Reytingler Zirvede adresinden ulaşabilirsiniz.

Bu genel tablonun yanı sıra, dijital yayın platformları izleyiciyi elde tutmak ve yeni kitlelere ulaşmak için farklı içerik stratejileri de geliştiriyor. İngiliz yapımı içeriklere odaklanan BritBox, Birleşik Krallık'ta kültleşen dönem draması “The Hardacres”ın Kuzey Amerika yayın haklarını güvence altına aldı. Banijay Rights ile yapılan anlaşma sayesinde, 1890'larda işçi sınıfından gelen Hardacre ailesinin "paçavradan zenginliğe" uzanan dokunaklı hikayesini konu alan dizi, 10 Eylül'de ABD ve Kanada'da prömiyer yapacak. Bu hamle, dizinin 2024 Ekim ayında Birleşik Krallık'taki Channel 5'ta en iyi yeni haftalık drama lansmanı olma başarısının ardından geldi. BritBox'ın bu adımı, platformun İngiliz hikaye anlatımının evrensel çekiciliğini değerlendirme ve kendine özgü içeriğini genişletme stratejisinin önemli bir parçası. “The Hardacres” dizisi ve BritBox'ın stratejileri hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Bu tür uluslararası başarıların arkasında, Birleşik Krallık'ta hız kesmeden devam eden stüdyo alanı büyümesi önemli bir rol oynuyor. Özellikle Kuzey İngiltere'de, ünlü oyuncu ve yapımcı Craig Conway'in kurucu ortaklarından olduğu Turnover XXV, Teesside Freeport bölgesinde son teknoloji bir film stüdyosu olan Turnover Studios'u duyurdu. Birleşik Krallık ve Avrupa'da bir Freeport bölgesi içinde yer alan ilk film stüdyosu olacak bu proje, sadece bölgenin kültürel değil, ekonomik çehresini de kökten değiştirecek potansiyele sahip ve yerel kalkınmayı, yetenekleri beslemeyi ve yerel film endüstrisini canlandırmayı hedefliyor. Bu tür stratejik yatırımlar, BritBox gibi platformlarda yer alan "The Hardacres" gibi İngiliz yapımı içeriklerin üretim kapasitesini ve kalitesini doğrudan etkileyerek, onların uluslararası arenada rekabet edebilirliğini artırıyor. Kuzey İngiltere'deki bu yeni film stüdyosu hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bu hareketli dönemde, 2025 sinema vizyonunun merakla beklenen yapımlarından biri olan "Hamnet" de dikkat çekiyor. Oscar ödüllü yönetmen Chloé Zhao, Marvel Sinematik Evreni'ndeki "Eternals" sonrası daha kişisel bir drama ile geri dönüyor. William Shakespeare'in trajik aile hayatına, özellikle de 11 yaşındaki oğlu Hamnet'i kaybetmesinin ardından yaşadığı yasa odaklanan bu film, Paul Mescal ve Jessie Buckley gibi yetenekli isimleri başrollerde buluşturuyor. Zhao'nun "Nomadland" ile kazandığı En İyi Yönetmen Oscar'ı sonrası bu tür derinlikli ve karakter odaklı bir hikayeyi ele alması, sanat dünyasındaki yaratıcı dönüşümlerin ve yeni yaklaşımların da bir göstergesi. Bu bağlamda, "Hamnet" filmi, sinema sektöründeki sanatsal çeşitliliğin ve yönetmenlerin farklı janrlarda eser üretme cesaretinin bir örneği olarak izleyicilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Chloé Zhao'nun "Hamnet" filmi ve ilk fragmanı hakkında daha fazla detay için tıklayın.

Ancak bu tür uluslararası başarılar beraberinde bazı soru işaretlerini de getiriyor: İngiltere'deki kültürel ve tarihsel bağlamıyla bu denli özdeşleşen bir dizinin, Kuzey Amerika pazarında aynı yankıyı uyandırıp uyandırmayacağı merak konusu. Zira küresel streaming pazarının doygunluğa ulaştığı bir dönemde, içeriğin kalitesi kadar pazarlama ve yerelleştirme stratejileri de başarının anahtarı olacaktır. BritBox'ın bu iddialı adımının karşılığını verip vermeyeceği ise Eylül ayında belli olacak.

Bu arada, dijital yayın platformlarının içerik stratejileri çeşitlenmeye devam ederken, Hulu gibi platformlar da farklı türdeki yapımlara yatırım yapıyor. Örneğin, eleştirel beğenileri toplayan ve izleyiciler arasında hızla popülerleşen Hulu orijinal dizisi 'Deli Boys', ikinci sezon onayı alarak yoluna devam edecek. Komedinin usta isimlerinden Fred Armisen'ın da ana karakterlerden biri olarak kadroya katılmasıyla, dizinin dinamiklerinin daha da zenginleşmesi bekleniyor. Bu tür kararlar, platformların sadece dramalara değil, aynı zamanda özgün komedi serilerine de değer verdiğini ve izleyici taleplerine göre stratejilerini güncellediğini gösteriyor. Hulu'nun 'Deli Boys' dizisi ve ikinci sezon onayı hakkında daha fazla bilgi edinin.

Dava Süreci ve Geçmişi

Dava, ESPN Enterprises, Inc. et al v. DISH Network, L.L.C., 1:25-MC-00368 dosya numarasıyla kaydedildi. Mahkeme kayıtlarına göre, Disney/ESPN başlangıçta davayı gizli bir şekilde açmak için bir talepte bulundu ve salı akşamı itibarıyla henüz bir ilk şikayet dilekçesi sunmamıştı.

Önemli bir detay ise Dish'in, Sling Day, Week ve Weekend Pass'lerini piyasaya sürmeden önce Disney ile iletişime geçmemiş olması. Yeni paketlerin duyurulmasının ardından Disney, Dish'ten Disney içeriğini bu kısa süreli tekliflerden derhal kaldırmasını talep etti; ancak Dish'in bu talebi reddettiği iddia ediliyor. Bu durum, iki şirket arasındaki gerilimin boyutunu artırmış görünüyor.

Disney ve Dish Network arasındaki bu hukuki çekişme, streaming dünyasında içerik sahipleri ile platformlar arasındaki dinamikleri yeniden şekillendirebilecek önemli bir dönüm noktası olabilir. Gelişmeleri Hulu'nun 'Deli Boys' Dizisi İkinci Sezon Onayı Aldı ve Fred Armisen Kadroda haberi gibi önemli gelişmelerle birlikte Sen,Nexus'tan takip etmeye devam edeceğiz.

Kaynak: Variety