Medya tüketim alışkanlıkları ve izleyici davranışları, günümüzün hızla değişen dijital ekosisteminde kritik bir öneme sahip. Sektörün önde gelen medya ölçüm şirketlerinden Comscore, bu karmaşık verileri daha geniş kitlelere ulaştırmak ve şeffaflığı artırmak amacıyla devrim niteliğinde bir adım atıyor: "The Scoreboard" adlı yeni interaktif platformunu tanıtıyor.

Bu dinamik değişimlerin küresel ölçekteki en çarpıcı örneklerinden biri, Hindistan'ın dijital yayıncılık pazarının 601 milyon kullanıcıya ulaşması ve Connected TV (CTV) izleyici kitlesinin %87 oranında büyümesidir. Hindistan dijital yayıncılık ve Connected TV pazarındaki bu büyüme ve değişimler hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Bu küresel rekabet ortamında, Warner Bros. Discovery (WBD) çatısı altındaki premium yayın platformu HBO Max de uluslararası büyüme stratejisine hız kesmeden devam ediyor. Platform, 15 Ekim itibarıyla Asya-Pasifik bölgesindeki Bangladeş, Brunei, Kamboçya, Laos, Makao, Moğolistan, Pakistan ve Sri Lanka gibi 14 yeni pazarda yayına başlayarak küresel varlığını önemli ölçüde güçlendirmeyi hedefliyor. Bu genişleme, "IT: Welcome to Derry" gibi yeni orijinal içeriklerin stratejik lansmanlarıyla desteklenirken, platformun yıl sonunda 100'den fazla pazarda faaliyette olması bekleniyor. HBO Max'in Asya-Pasifik genişlemesi ve küresel yayın savaşları hakkında daha fazla bilgi için tıklayın.

Bu platform, yalnızca sektör profesyonellerine değil, aynı zamanda meraklı tüketicilere de medya dünyasının derinliklerine inme fırsatı sunacak. Peki, Comscore'un bu hamlesi medya analizi alanında neleri değiştirecek ve rakiplerine karşı nasıl bir avantaj sağlayacak?

"The Scoreboard" Tam Olarak Ne Sunuyor?

Comscore'un yıllardır TV izlenme oranları, sinema gişesi gelirleri ve çeşitli medya sektör etkinlikleri hakkında topladığı kapsamlı veriler, artık "The Scoreboard" üzerinden aylık olarak güncellenerek interaktif bir şekilde sunulacak. Bu platformun temel amacı, tüketicilerin farklı içerik türleriyle nasıl etkileşim kurduğunu ve bunları nasıl izlediğini anlamalarına yardımcı olmak.

Comscore Pazarlama Direktörü Jackelyn Keller, bu adımı "varlıklarımızın tüm genişliğini ve derinliğini daha ilginç, B2C'ye daha yakın bir şekilde nasıl iletebiliriz diye düşünüyorduk. Daha erişilebilir hale getirmek istiyoruz" sözleriyle açıklıyor.

Nielsen'ın "The Gauge"ına Karşı "The Scoreboard"

Comscore, bu hamlesiyle en büyük rakibi Nielsen'in "The Gauge" adlı platformunun başarısından ilham alıyor gibi görünüyor. Nielsen'ın düzenli olarak güncellenen "The Gauge"ı, genel video izleme oranlarının belirli içerik platformları arasında nasıl dağıldığını gösteriyor. Ancak Comscore, "The Scoreboard" ile daha fazlasını hedefliyor.

"İnsanların yayın akışı ve doğrusal yayınlar için ne kadar zaman harcadıkları ilginç, ancak bu benim işim için ne anlama geliyor?" diye soruyor Keller. Comscore, ziyaretçilerin sadece izleme karşılaştırmalarından daha fazlasını öğrenmesini umuyor. Şirketin medya analisti Paul Dergarabedian ise, "Bununla neyin geleceğini tahmin edebilirsiniz, çünkü sosyal medya sohbeti size bunu söyler" diyerek platformun öngörü yeteneğine dikkat çekiyor. Özellikle filmler ve televizyon dizilerinde bir yayın öncesinde veya yeni bir bölüm çıkmadan önceki sosyal medya hareketliliğinin nasıl birikim yarattığını belirtiyor.

Comscore, "The Scoreboard" aracılığıyla sadece "ne izleniyor" sorusuna değil, aynı zamanda "neden izleniyor" ve "sonuçları ne olabilir" gibi daha derinlemesine sorulara yanıt arayarak, pazar dinamiklerini ve tüketici eğilimlerini anlamada yeni bir boyut sunmayı amaçlıyor.

Bu bağlamda, dijital platformların canlı spor yayıncılığına olan ilgisi ve elde ettikleri başarılar, medya sektöründeki dönüşümün çarpıcı bir göstergesi. Örneğin, Netflix'in Terence Crawford ile Saúl “Canelo” Álvarez arasındaki tarihi boks maçının ortalama 36.6 milyon dakikalık (Live+Same Day) izleyici kitlesine ulaşması ve ABD, Meksika, İngiltere, Avustralya ve Kanada'nın da aralarında bulunduğu 30'dan fazla ülkede en çok izlenen içerik olması, geleneksel yayın alışkanlıklarının nasıl değiştiğini gözler önüne seriyor. Terence Crawford Canelo Alvarez maçının Netflix izleyici sayıları ve canlı sporun yükselişi hakkında daha fazla bilgi için tıklayın. Platform, Mike Tyson ve Jake Paul arasındaki maçla 108 milyon izleyiciye ulaşarak bu alandaki potansiyelini açıkça ortaya koymuş, gelecekte NFL'in Noel Çift Maçları ve WWE'nin “Monday Night Raw” programının haftalık yayınları gibi büyük spor etkinliklerini de bünyesine katma hedefiyle ilerlemektedir.

Medya Verilerinin Demokratikleşmesi: Bir Eleştirel Bakış

Comscore'un medya verilerini B2C (işletmeden tüketiciye) formatında sunma girişimi takdire şayan olsa da, bu tür karmaşık analizlerin geniş kitleler tarafından ne kadar derinlemesine anlaşılabileceği bir tartışma konusu. Şirket, verileri "daha erişilebilir" kılmayı hedeflerken, ortalama bir tüketicinin ham veri distillasyonlarını yorumlama yeteneği sınırlı olabilir. Bu, platformun hedef kitlesinin aslında medya profesyonelleri, akademisyenler ve ileri düzey medya meraklıları olmaya devam edebileceği anlamına geliyor.

Diğer yandan, "The Scoreboard" gibi platformlar, medya okuryazarlığını artırma potansiyeline de sahip. Tüketiciler, içeriklerin popülerliğini ve etkileşimini etkileyen faktörleri daha iyi anlayarak, kendi medya tüketim alışkanlıkları hakkında daha bilinçli kararlar verebilirler. Bu şeffaflık, aynı zamanda içerik üreticileri ve yayıncılar için de değerli geri bildirimler sunarak, gelecekteki stratejilerini şekillendirmelerine yardımcı olabilir.

Comscore'un bu yeni girişimi, rekabetçi medya ölçüm pazarında farklılaşma arayışının bir parçası olarak da görülebilir. Nielsen gibi köklü rakiplerin güçlü konumuna karşı, Comscore, sunduğu derinlemesine trend analizi ve öngörü yeteneği ile kendine özgü bir niş yaratmaya çalışıyor. Zamanla, "The Scoreboard"un ne kadar geniş bir kitleye ulaşacağı ve medya analizine ne gibi yenilikler getireceği daha net ortaya çıkacak.

Kaynak: Variety