Charli XCX'in 'Brat Summer' Sonrası Sürpriz Kararı: Polonya'da Bağımsız Film 'Erupcja'

Haber Merkezi

29 August 2025, 14:55 tarihinde yayınlandı

Charli XCX, 'Brat Summer' Zirvesinde Bağımsız Sinemaya Adım Attı: Pete Ohs'un 'Erupcja' Filmi Mercek Altında

Müzik dünyasının en özgün ve yenilikçi isimlerinden Charli XCX, eleştirmenlerden tam not alan ve 'Brat Summer' olarak anılan kültürel bir fenomene dönüşen son albümüyle küresel çapta büyük başarı elde ederken, kariyerinde beklenmedik bir yöne doğru adım attı. Üç Grammy ödülü kazandıran bu müzikal zirvenin ortasında, Pete Ohs'un yönettiği 'Erupcja' adlı bağımsız filmle ilk başrol deneyimini yaşadı. Bu karar, sanatçının sadece müzikle sınırlı kalmayan sanatsal arayışlarının bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.

Müzikten Beyazperdeye: Bir Geçiş Dönemi Hikayesi

Yönetmen Pete Ohs, Charli XCX ile 'Brat' albümünün yayınlanmasından günler önce tanıştığını belirtiyor. Ohs, o dönemde Charli'nin büyük bir başarı yakalayacağının farkında olduğunu ancak bu denli büyük bir kültürel etki yaratacağını tahmin edemediğini ifade ediyor. Ohs'a göre, sanatçı o zamanlar bile oyunculuğa ilgi duyduğunu dile getiriyordu. 'Erupcja' filmi, Charli XCX'in ilk başrol deneyimi olarak kayıtlara geçerken, filmde Lena Góra ile birlikte rol alıyor. Oyuncu kadrosunda ayrıca Jeremy O. Harris ve Agata Trzebuchowska gibi isimler de bulunuyor.

Pete Ohs, Charli XCX'in bu dönemini, "Sanırım bir geçiş döneminde" sözleriyle özetliyor ve ekliyor: "Bu onun için yeniydi, ancak öğrenmek ve büyümek için deneyimler ve fırsatlar arıyordu, bu da almak için gerçekten harika bir enerjiydi."

'Brat Summer'ın patlak vermesiyle birlikte, Ohs başta filmin çekilip çekilmeyeceği konusunda tereddütler yaşasa da, Charli XCX'in Ağustos ayında serbest olacağını ve dünya turuna Eylül'de başlayacağını öğrenince çekimler için yeniden umutlanmış. Sanatçının "Orada olacağım" cevabı, yönetmen için adeta bir mucize olmuş.

'Erupcja' ve Polonya'nın Romantik Çekiciliği

Filmin Polonya'da çekilmesi, projenin en çekici yanlarından biri olarak öne astonishing. Hikaye, Bethany (Charli XCX) ve erkek arkadaşı Rob'un (Will Madden) Varşova'ya gitmesiyle başlıyor. Bir volkan patlamasının ardından şehirden ayrılamayan çift, Rob'un evlilik teklifi etme planları yaparken Bethany'nin eski bir arkadaşı olan Nel (Lena Góra) ile kaçmasıyla beklenmedik bir yöne sapıyor. Ohs, Charli'nin kariyerinin zirvesindeyken Los Angeles'ta çekim yapmak yerine 10 günlüğüne Polonya'ya gelmesinin "gerçekten çılgınca ama aynı zamanda çok havalı" olduğunu belirtiyor.

Ohs, küçük ekiplerle çalışmayı tercih ederek, Varşova'nın kalabalığında adeta kaybolmalarını sağlamış. Set, sadece yönetmen, oyuncular ve üç-dört kişilik bir ekipten oluşmuş. Kamera ve ekipmanların minimalist olması, onlara turist gibi bir görünüm kazandırmış ve yerel halkın dikkatini çekmemelerini sağlamış. Ancak Charli XCX faktörü tabii ki gözden kaçmamış. Ohs, bir restorandaki çekim sırasında, 'Tamamdır' dedikleri an çevredeki herkesin ayağa kalkıp Charli ile fotoğraf çektirmek için sıraya girdiğini anlatıyor. Buna rağmen, şehir halkının son derece anlayışlı ve dostça davrandığını vurguluyor.

Yönetmen Pete Ohs'un Vizyonu ve Bağımsız Sinemanın Gücü

Ohio doğumlu Ohs, Polonya'nın gözde şehirlerinden Wrocław'da her yıl sinemaseverleri ve sektör profesyonellerini bir araya getiren, bağımsız Amerikan sinemasına odaklanan American Film Festivali (AFF) sayesinde ülkeyi tanımış. Festivalin "US in Progress" endüstri programı, ABD'li film yapımcılarına uluslararası iş birliği fırsatları sunarak küresel sinema sahnesinde hayati bir köprü görevi görüyor. Polonya American Film Festivali'nin sanat yönetmeni Ula Śniegowska'dan ise 'imkansız aşk' temasıyla Polonya'da film çekme fikrini almış. Bu yıl 16. kez kapılarını açacak olan American Film Festivali, 6-11 Kasım tarihleri arasında sinemaseverleri ağırlayacak. Ohs, ülkeye aşık olup oraya taşınmış ve "Erupcja"yı sekiz ay sonra çekmiş. Polonya'ya olan sevgisini şu sözlerle dile getiriyor: "Polonya'ya aşık oldum – ve Polonya'daki birine de." Yönetmen, filmin Batı dünyasında Polonya hakkında yerleşmiş olan savaş, gri ve siyah-beyaz imgelerin aksine, "renkli, güzel, yeşil bir Varşova" göstermesinin önemine vurgu yapıyor.

Deney ve Spontane Yaklaşım

1960'ların sinemasından ve Fransız Yeni Dalga'sından ilham alan Ohs, setlerde spontaneliği ön planda tutuyor. Yönetmenin son beş filminde kullandığı metot, "evet deme kuralı" üzerine kurulu. Diyalogların çekimden bir saat veya bir gece önce yazıldığı, sahnelerin sıralı çekildiği ancak her an her yere gidebilecek bir potansiyele sahip olduğu bu yöntem, karakterlerin ne yaptığının her zaman açık olmadığı, ancak özel ve sihirli ilişkileri yakaladığı "özel bir doku" yaratıyor.

Sen,Nexus'tan Değer Katma: Ünlülerin Bağımsız Sinemaya Yönelişi

Charli XCX gibi kariyerinin zirvesindeki bir ismin, 'Brat Summer' gibi devasa bir başarıdan hemen sonra bağımsız bir filmde rol alması, Hollywood'un devasa yapımlarının sunduğu baskı ve kısıtlamalardan bir kaçış arayışını temsil edebilir. Pete Ohs'un "hafif ve kolay bir yaratım yolu" olarak tanımladığı bu yaklaşım, ünlülerin yaratıcılık kuyularını yeniden doldurmak ve kariyerlerinin başlangıcındaki saf sanatsal motivasyonlarına geri dönmek için bağımsız projeleri bir liman olarak görmelerine olanak tanıyor. Bu, sadece izleyicilere değil, aynı zamanda sanatçılara da taze ve otantik deneyimler sunan bir win-win durumu yaratıyor. Belki de bu, mega-star statüsündeki isimlerin gelecekte daha sık karşılaşacağımız bir 'geri dönüş' eğiliminin habercisidir.

Bu eğilimin bir başka örneği de, korku ve gerilim türüne getirdiği özgün yaklaşımlarla tanınan yönetmen Osgood Perkins'in "The Young People" adlı yeni projesi. Prime Video'nun "The Summer I Turned Pretty" dizisinden Lola Tung ve HBO'nun "The Last Of Us" dizisinden Nico Parker gibi parlayan genç yıldızları bir araya getiren bu film, Perkins'in kendine özgü karanlık ve atmosferik anlatımını genç yeteneklerin enerjisiyle buluşturuyor. Neon gibi bağımsız sinemanın önemli destekçilerinin yapımcılığını üstlendiği bu tür projeler, hem genç yeteneklere farklı türlerde kendilerini kanıtlama fırsatı sunuyor hem de sinema endüstrisine taze bir soluk getiriyor. Bu durum, sanatçıların yaratıcı özgürlüklerini korurken, ticari başarıdan ziyade sanatsal ifadeye odaklanmalarına olanak tanıyor.

Bu eğilimin önemli bir parçası olarak, Oscar ödüllü başarılı oyuncu Kate Winslet'in de ilk uzun metraj filmi 'Goodbye June' ile yönetmenlik koltuğuna geçmesi dikkat çekiyor. Winslet'in kariyerinin 50. yılında bu adımı atması, sanatçıların sadece oyunculuk veya müzikle sınırlı kalmayıp, farklı sanatsal ifade biçimlerine yönelme isteğini ve sinema sektörüne yeni bir soluk getirme potansiyelini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu durum, hem köklü hem de genç yeteneklerin, ticari kaygılardan öte sanatsal vizyonlarını hayata geçirmek için bağımsız projeleri ve kamera arkasını tercih ettiğini gösteriyor.

'Erupcja'nın Geleceği ve Beklentiler

Charli XCX'in filmdeki varlığı sayesinde, Polonya'da çekilen ve Platige Image'ın Soundly Studio ile Black Photon tarafından tamamlanan 'Erupcja', Ohs'un 'Jethica' ve 'The True Beauty of Being Bitten by a Tick' filmlerinin ardından en çok beklenen yapımı haline geldi. Ohs, Charli'nin filmlerinde yer alan en ünlü kişi olduğunu ve şu anda kültürdeki en tanınmış isimlerden biri olduğunu kabul ediyor. Ancak onun film yapma yönteminin, belki de ünlülere tam da ihtiyaç duydukları şeyi sunduğuna inanıyor: "Normal' film yapım yönteminin kötü ve eğlenceli olmadığını, başlangıçta bu işe neden girdikleriyle bağlantılı olmadığını görüyorum. Belki onlara bu yaratıcılık kuyusunu yeniden doldurmanın bir yolunu gösterebilirim?"

Charli XCX'in 'Erupcja'daki rolü, müzik dünyasındaki etkileyici kariyerinin ötesine geçerek, sanatçının çok yönlü yeteneklerini ve bağımsız sinemaya olan inancını gözler önüne seriyor. Film, Toronto Film Festivali gibi önemli platformlarda görücüye çıkacak ve sinema severlerin beğenisine sunulacak.

Bu haberin kaynağı Variety makalesinden derlenmiştir.