Edinburgh'da Sahne Alan 'Best Boy', Ataerkil Aile Yapısını Kara Mizahla Yıkıyor: Yorgos Lanthimos'a Göz Kırpan Bir Gerilim

Haber Merkezi

16 August 2025, 15:52 tarihinde yayınlandı

Edinburgh'un Gözdesi 'Best Boy': Aile Kavramını Paramparça Eden Kara Mizah

Sinema dünyasının prestijli duraklarından Edinburgh Film Festivali, bu yıl oldukça rahatsız edici ve bir o kadar da düşündürücü bir yapıma ev sahipliği yapıyor: Yönetmen Jesse Noah Klein imzalı 'Best Boy'. İlk gösterimiyle birlikte adından sıkça söz ettiren film, 'kara mizah' ve 'psikolojik gerilim' türlerinin sınırlarında gezinerek, modern ailenin karanlık dehlizlerine cesur bir yolculuk vaat ediyor. Peki, bu film neden bu kadar çok konuşuluyor ve onu benzerlerinden ayıran ne?

'Best Boy', izleyiciyi Québec'in Doğu Kasabaları'ndaki uzun süredir terk edilmiş bir yazlık eve götürüyor. Yıllar önce tuhaf bir aile rekabeti yüzünden dağılan üç yetişkin kardeş ve anneleri, yokluğunda bile gölgesi hissedilen ataerkil babanın anısıyla bu evde yeniden bir araya gelir. Ancak bu buluşma, eski yaraları sarmak yerine, onları rekabet, gizli kurallar ve konuşulmamış tarihlerle dolu bir dünyaya geri çeker.

Yönetmenin Kişisel Hesabı: 'Bu Antik Aile Modelini Yok Etmek İstedim'

Yönetmen Jesse Noah Klein, bu hikayenin tohumlarının kendi aile geçmişinde atıldığını gizlemiyor. Dört kardeşin en küçüğü olan Klein, erkek egemen rekabet ruhunun aile hayatını nasıl aşındırabildiğine ilk elden tanık olduğunu belirtiyor. Yönetmen, filmin çıkış noktasını şu sözlerle özetliyor:

“Bu hikayeyi besleyen tohum, kendi ailemdeki kardeşlik gerilimi ve aynı zamanda o şiddetli sevgiydi. Bu film, kara mizah ve kelimenin tam anlamıyla ölüm kalım mücadelesi aracılığıyla, modası geçmiş bu antik aile modelini yok etmeyi amaçlıyor.”

Bu kişisel dokunuş, filmin sadece teorik bir eleştiri olmaktan çıkıp, yaşanmışlıklardan beslenen güçlü bir anlatıya dönüşmesini sağlıyor. Toksik erkekliğin ve rekabetin aile dinamiklerini nasıl şekillendirdiği, filmin merkezindeki en önemli sorgulama olarak öne çıkıyor.

Filmin Künyesi

  • Yönetmen: Jesse Noah Klein
  • Oyuncular: Caroline Dhavernas, Aaron Abrams, Marc Bendavid, Lise Roy
  • Tür: Kara Mizah, Psikolojik Gerilim
  • Festival: Edinburgh Film Festivali (Sean Connery Ödülü Adayı)

'En İyi Oğlan' Olmak İçin Yarışan Bir Kadın: Philip Karakteriyle Ezber Bozmak

'Best Boy'u sıradan bir aile dramasından ayıran en çarpıcı unsurlardan biri, Philip karakteri. Senaryonun ilk taslaklarında erkek olan ortanca kardeş, son halinde Philip adında bir kadına dönüştürülmüş. Ancak bu basit bir cinsiyet değişikliği değil. Yönetmen Klein, durumu şöyle açıklıyor: “O, kendini kadın olarak tanımlayan biyolojik bir kadın, ama adı Philip ve ona hiçbir zaman bir kız çocuğu olmasına izin verilmemiş. Adı bile kadınlığı reddediyor.”

Bu dahice hamle, filmin ataerkillik eleştirisini çok daha derin bir katmana taşıyor. Bir kız kardeşin ve bir kız evladın, ailenin en iyisi olmak için 'En İyi Oğlan' (Best Boy) unvanı adına yarışmak zorunda kalması, sistemin absürtlüğünü ve dayattığı kimlik krizini tokat gibi yüzümüze çarpıyor.

Şeytanın Avukatı: Yorgos Lanthimos Etkisi Fırsat mı, Risk mi?

Filmin biçimsel titizliği ve rahatsız edici atmosferi, akıllara hemen Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos'un (The Lobster, Poor Things) sinemasını getiriyor. Klein da bu etkileşimi reddetmiyor. Ancak burada kritik bir soru ortaya çıkıyor: 'Best Boy', Lanthimos'un gölgesinde kalan bir taklit mi, yoksa o stili kendine özgü bir dille yeniden yorumlayan özgün bir eser mi?

Klein, Lanthimos ve Athina Rachel Tsangari gibi yönetmenlerin biçimsel disiplinini, Amerikan bağımsız sinemasının duygusal derinliğiyle birleştirmeyi hedeflediğini söylüyor. Yani film, bir yandan izleyiciyi mesafeli ve gözlemci bir konuma iterken, diğer yandan karakterlerin yoğun insani ilişkilerinin duygusal ağırlığını hissettirmeye çalışıyor. Bu denge başarıyla kurulursa, 'Best Boy' sadece bir 'Lanthimos-vari' film olmaktan çıkıp, kendi sinematik dilini yaratmış bir yapım olarak anılabilir.

Tek Mekân, Sonsuz Gerilim: Québec'in Büyülü Atmosferi

Görüntü yönetmeni Nicolas Canniccioni'nin anamorfik lenslerle çektiği film, 1830'lardan kalma ahşap kaplı, kasvetli ve tuhaf bir kır evini adeta bir karaktere dönüştürüyor. Yönetmen Klein, mekânın hikayenin atmosferine yaptığı katkıyı, “Gördüğümüz diğer tüm evlerin üzerinde yükseliyordu. Mekânın, hikayenin atmosferini besleyen garip bir gücü vardı,” sözleriyle ifade ediyor. Etrafı saran orman ve su, bazı karakterler için kutsal, bazıları için ise tehditkâr bir rol üstlenerek psikolojik gerilimi artırıyor.

'Best Boy', Edinburgh Film Festivali'nde Sean Connery Ödülü için yarışırken, Helen Walsh imzalı düşük bütçeli 'On the Sea' gibi güçlü rakiplerle birlikte, sadece bir film değil, aynı zamanda aile, rekabet ve kimlik üzerine sarsıcı bir sorgulama sunuyor. Yönetmen Jesse Noah Klein'ın bir sonraki projesinin zenginlik ve ayrıcalığın insanı nasıl sanrılı yapabileceğini inceleyecek olması, onun toplumsal eleştirilerini daha büyük bir tuvale taşımaya hazırlandığının sinyalini veriyor.

Bu haberde yer alan bilgiler, Variety'de yayınlanan ilgili makaleden derlenmiştir.