Türkiye'nin önde gelen teknoloji ve gündem portalı olarak, sanat dünyasının önemli figürlerinin kariyerlerini ve kişisel yaşamlarını derinlemesine incelemeye devam ediyoruz. Son dönemde gündeme oturan yapımlardan biri de, usta komedyen Ben Stiller'ın yönetmen koltuğuna geçtiği ve ebeveynleri Jerry Stiller ile Anne Meara'nın hayatını konu alan Stiller & Meara: Nothing Is Lost belgeseli oldu. Belgesel, ilk bakışta bir saygı duruşu gibi görünse de, eleştirel bir gözle incelendiğinde, bir sanatçı çiftin kariyerini ve evliliklerindeki tutkuyu şaşırtıcı bir dürüstlükle ele alıyor. Moda dünyasının efsanevi ismi ve "wrap dress"in mucidi Diane von Furstenberg'in kariyeri ve Barry Diller ile olan sıra dışı evliliğinin kültürel etkisi gibi uzun soluklu miraslar da onurlandırılmaya devam ederken, altı kez Oscar'a aday gösterilmiş İngiliz oyuncu Vanessa Redgrave'in de İtalya'daki Torino Film Festivali'nde yaşam boyu başarı ödülüne layık görüleceği duyuruldu. Redgrave, ayrıca oğlu Carlo Nero'nun yönettiği ve eşi Franco Nero ile başrollerini paylaştığı son filmi “The Estate”in dünya prömiyerini de festivalde sunacak. Sanat dünyasındaki bu kişisel zaferlerin yanında, sinema sektörü dünya dışı zeka (non-human intelligence) iddialarını ele alan 'The Age of Disclosure' gibi yüksek etkili belgesellere de ev sahipliği yapıyor. Bu yapım, ABD hükümetinin 80 yıldır süren bir örtbas operasyonunu ve dünya dışı kökenli teknolojileri tersine mühendislikle çözme çabalarını mercek altına alıyor ve 21 Kasım'da sinemalarda ve Amazon Prime Video'da izleyiciyle buluşacak. UAP (Tanımlanamayan Anormal Fenomenler) konusundaki çarpıcı tanıklıklarla gündeme oturan 'The Age of Disclosure' belgeseli ve uzaylı iddiaları hakkındaki tüm detaylar için buraya tıklayınız. Bu önemli başarı ve film hakkındaki detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz: Vanessa Redgrave Torino Film Festivali Yaşam Boyu Başarı Ödülü.
Komedi İkilisi: Tatlı-Acı Bir Partnerlik
Jerry Stiller ve Anne Meara, 1960'larda The Ed Sullivan Show ile çıkış yakalayan ve '60'lar ile '70'lerde kabare ve TV şovlarının sevilen ikilisi haline geldi. Onların komedisi, farklı kişiliklerinden besleniyordu: Stiller'ın Yahudi, hafif huysuz ve nevrotik yapısı ile Meara'nın İrlandalı, neşeli ama sivri dilli tavrı, o dönem için alışılmadık bir uyum yaratıyordu. Öyle ki, dönemin ünlü sunucusu Johnny Carson bile onların gerçek hayattaki farklı kökenlerine olan şaşkınlığını dile getirmişti.
Belgeselin ilk yarısı, ikilinin bilgisayarlı tanışma uygulamalarını hicveden 1966 tarihli rutini ve zamanının ötesindeki 'Hate' skeci gibi en bilinen performanslarına odaklanıyor. Ancak bazı eleştirmenler, bu parlak anların ardından ikilinin komedyen olarak keşfedilecek yeni bir derinliğinin kalmadığını da düşünüyor.
Ben Stiller'dan Aile Tarihine Objektif Bakış
Filmin yönetmenliğini Ben Stiller'ın üstlenmesi, kaçınılmaz olarak bir yakınlık ve muhtemelen aşırı bir sevgi katmanı ekliyor. Belgesel, Jerry Stiller'ın 2020'deki vefatından sonra çekimlere başlıyor ve esasen Ben Stiller ile kız kardeşi Amy Stiller'ın, ebeveynlerinin yaşadığı Upper West Side'daki dairelerinde anıları canlandırmasına odaklanıyor. Bu da yapımı, basit bir kariyer özetinden ziyade, dokunaklı bir aile portresine dönüştürüyor.
Belgesel, Stiller ve Meara'nın genel olarak mutlu bir çift olduğunu gösteriyor; ancak bu mutluluğun da kendi zorlukları vardı. Örneğin, Anne Meara'nın sahne stresini yönetmek için alkole başvurduğu ve Jerry'nin titizliğinin bazen eşini zorladığı ortaya çıkıyor. Yine de, film bu karanlık anları abartmaktan kaçınıyor, olgunlukla ele alıyor.
Kariyer Dengesi ve Boşanma Riski
Habercilik açısından en dikkat çekici yorumlardan biri, ikilinin kariyer seviyeleriyle ilgili. Analize göre, eğer Stiller ve Meara günümüzün 'süperstar' seviyesinde olsalardı, profesyonel gerilimleri maddi ve şöhret baskısıyla birleşip evliliklerini bitirebilirdi. Onların 'sevilen ama aşırı ünlü olmayan' statüsü, profesyonel hayatlarını aile hayatından ayırmalarına ve önceliği aileye vermelerine olanak tanımış olabilir.
1970'lerde başlayan ayrı oyunculuk kariyerleri (Jerry'de The Taking of Pelham One Two Three, Anne'de Lovers and Other Strangers gibi başarılı işler) ve 62 yıl süren evlilikleri, bu dengeyi ne kadar ustaca yönettiklerinin kanıtıdır. Jerry Stiller'ın 'Seinfeld' dizisindeki George Costanza'nın babası rolüyle yakaladığı mega şöhret ise, onun içindeki bastırılmış öfke ve çılgınlığı dışa vurmasına olanak sağlamıştır.
Sanat dünyasındaki uzun soluklu evlilikler genellikle geleneksel kalıplara meydan okur. Tıpkı Stiller ve Meara'nın kariyerlerindeki zıtlıkları dengelemesi gibi, moda ikonu Diane von Furstenberg'in Hollywood mogul'ü Barry Diller ile olan evliliği de bu durumun modern bir örneğidir. DVF, Diller'in eşcinsel kimliğini açıklamasından sonra bile, ilişkilerinin derin bağlar üzerinden yürüdüğünü ve geleneksel beklentilerin ötesinde olduğunu vurgulayarak, "Ben iki gey adamla evlendim," ifadelerini kullanmıştır. Bu durum, uzun süren sanatsal ortaklıkların, dış baskılar ne olursa olsun, otantik bir temel üzerine kurulduğunda sürdürülebilir olduğunu gösteriyor.
Tablo: Önemli Veriler ve Dönüm Noktaları
| Olay/Kişi | Detay | Yıl/Açıklama |
|---|---|---|
| Çiftin Tanışması/İlk Performans | The Ed Sullivan Show | 1963 |
| Önemli Komedi Skeci | Computer Dating Satire | 1966 |
| Anne Meara Vefatı | 2015 | |
| Jerry Stiller Vefatı | 2020 | |
| Belgeselin Yayınlanması | Apple TV+ | 24 Ekim (Tahmini) |
Sonuç olarak, Ben Stiller'ın bu filmi, sadece komedi tarihine bir saygı duruşu değil; aynı zamanda sanat ve aşkın, kusurları olan iki insanın hayatında nasıl bir arada tutunduğunun, neşe ve zorlukların iç içe geçtiği, dokunaklı bir meditasyonu olarak öne çıkıyor.
Daha fazla detay ve eleştirel incelemeler için orijinal kaynağı inceleyebilirsiniz:
Variety'nin 'Stiller & Meara: Nothing Is Lost' Belgeseli İncelemesi
