Baltık ve İskandinav Sineması Tek Yürek: 'Putin'in Ukrayna'yı İşgali Bizi Yakınlaştırdı'

Haber Merkezi

19 August 2025, 13:22 tarihinde yayınlandı

Baltık ve İskandinav Sineması Stratejik Ortaklık Kuruyor: Sektör Neden Birleşiyor?

Sinema dünyası, sadece beyaz perdedeki hikayelerle değil, perde arkasındaki stratejik ittifaklarla da şekilleniyor. Son yıllarda giderek güçlenen Baltık ve İskandinav sinema endüstrileri arasındaki iş birliği, Norveç'in Haugesund kentinde düzenlenen New Nordic Films marketinde tarihi bir zirveye ulaştı. 30'dan fazla Baltık sinema profesyonelinin ilk kez bu denli kalabalık bir delegasyonla katıldığı etkinlik, bölgedeki sanatsal ve ekonomik dinamiklerin yeniden yazıldığının en net kanıtı.

Estonya Film Enstitüsü (EFI) CEO'su Edith Sepp, bu buluşmayı sıradan bir program olarak görmüyor: "Bu bir dönüm noktası. Baltık ve İskandinav ülkeleri arasındaki yaratıcı alışverişin ve sanatsal ittifakın daha derin, stratejik ve kalıcı bir şeye dönüştüğünün bir onayı." Bu sözler, basit bir film pazarının ötesinde, ortak değerler ve zorunluluklar etrafında şekillenen bir birlikteliğin altını çiziyor.

İttifakın Arkasındaki İtici Güçler: Sanat, Ekonomi ve Jeopolitik

Bu stratejik yakınlaşmanın ardında birden fazla neden yatıyor. Yıllardır devam eden kültürel bağlar, son dönemde ekonomik teşvikler ve bölgedeki jeopolitik gerilimle birleşerek sinema sektöründe güçlü bir sinerji yarattı. Özellikle Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, bu ortaklığı adeta hızlandırdı.

Nordisk Film & TV Fonu'nun eski başkanı Petri Kemppinen, durumu net bir şekilde özetliyor: "Putin'in Ukrayna'yı işgali bizi daha da yakınlaştırdı. Yapımcılar arasında mükemmel bağlantılar var ancak ortak yapımlar için finansman bulmak hala zor."

Bu yakınlaşmanın bir diğer önemli ayağı ise Baltık ülkelerinin sunduğu cazip finansal olanaklar. Özellikle %30'a varan vergi iadesi (cash rebate) programları, bütçelerin her kuruşunun değerli olduğu bağımsız sinema sektöründe İskandinav yapımcılar için bölgeyi bir çekim merkezine dönüştürdü. Estonya'da 2020'de 4 olan İskandinav ortak yapım sayısı, 2024'te 11'e fırladı. Bu da ilginin ne denli arttığını gösteriyor.

Baltık Ülkeleri Karnesi: Kim Nerede Duruyor?

Her ne kadar 'Baltık' olarak tek bir çatı altında anılsalar da, Estonya, Letonya ve Litvanya'nın sinema endüstrileri farklı güçlere sahip. Bu durum, İskandinav ülkeleriyle kurdukları ilişkilerin doğasını da etkiliyor.

Ülke2024 Yerli Film Pazar Payı2025 Devlet Film Desteği
Litvanya%20.512.8 Milyon Dolar
Letonya%19.58.7 Milyon Dolar
Estonya%17.723.4 Milyon Dolar
  • Estonya: Geleneksel olarak Finlandiya ile olan güçlü bağları sayesinde bölgenin öncüsü konumunda. En yüksek devlet desteğine sahip olması, büyük projeler için cazibesini artırıyor.
  • Litvanya: En yüksek yerli pazar payına sahip ülke olarak dikkat çekiyor. Son yıllarda Sundance ve Karlovy Vary gibi prestijli festivallerde ödüller kazanan "Slow" ve "The Visitor" gibi filmlerle uluslararası alanda büyük bir yetenek dalgası yarattı. Bu durum, tek seferlik projeler yerine uzun soluklu ortaklıkların kurulmasını sağlıyor.
  • Letonya: Özellikle animasyon alanında bir güç merkezi. Oscar ödüllü "Flow" ve Annecy ödüllü "My Favorite War" gibi yapımlarla bu alandaki yetkinliğini kanıtladı. Diğer alanlarda İskandinav iş birliklerinde biraz geride kalsa da, bu alandaki uzmanlığıyla öne çıkıyor.

Madalyonun Diğer Yüzü: Artan Maliyetler ve Fon Tartışmaları

Şeytanın Avukatı: Her Şey Göründüğü Kadar Parlak Mı?

İskandinav yapımcıların Baltık bölgesine olan ilgisi artsa da, her şey güllük gülistanlık değil. Deneyimli Finli yapımcı Ilkka Matila'ya göre, artan talep ve Ukrayna'daki savaşın tetiklediği ekonomik dalgalanma, bölgedeki maliyetleri son beş yılda %15-20 oranında artırdı. Matila, "Enflasyonun çok daha düşük olduğu Finlandiya, bugün çekim yeri olarak muhtemelen Baltık ülkeleri kadar avantajlı bir konuma geldi" diyerek resmin bütününü ortaya koyuyor. Bu durum, Baltık ülkelerinin tek cazibesinin artık düşük maliyetler olamayacağını, yaratıcı ve teknik yetkinliklerini daha fazla öne çıkarmaları gerektiğini gösteriyor.

Geleceğe yönelik en büyük tartışma konusu ise Baltık ülkelerinin, bölgedeki en önemli finansman kaynağı olan Nordisk Film & TV Fonu'na dahil olup olamayacağı. Estonya bu fikre sıcak bakarken, Litvanya ve Letonya fona katılımın getireceği ek mali yükümlülükler ve karmaşık onay süreçleri nedeniyle şüpheci yaklaşıyor. Fon, Baltık ülkelerinin 2019'daki katılım talebini reddetmişti. Ancak değişen jeopolitik konjonktür, bu konunun yeniden masaya yatırılabileceği sinyallerini veriyor.

Gelecek Vizyonu: Ortak Değerler Üzerinde Yükselen Bir Sinema Ekosistemi

Tüm bu tartışmalara rağmen, Baltık ve İskandinav sineması arasındaki bağların güçlenerek devam edeceği aşikar. Bu iş birliği artık sadece "ucuz çekim lokasyonu" arayışından çıkıp, yetenek havuzlarının birleştiği, ortak hikayelerin anlatıldığı ve kültürel alışverişin zenginleştiği bir yapıya evriliyor. Litvanyalı yapımcıların sürdürülebilirlik konusundaki İskandinav tecrübesinden faydalanma isteği veya Estonya'nın ortak dizi projeleri geliştirme hedefi, bu vizyonun somut adımları.

Bu bölgesel güçlenme eğilimi, Avrupa'nın başka köşelerinde de yankı buluyor. Örneğin, İrlanda ve İskoçya'nın, Limerick Film Lab girişimiyle Edinburgh Film Festivali'nde başlattığı iş birliği de benzer bir amacı taşıyor: Dublin ve Glasgow gibi geleneksel merkezlerin hakimiyetini kırarak, yeni yaratıcı ekosistemler oluşturmak ve sinematik anlatıyı coğrafi olarak çeşitlendirmek. Bu tür stratejik hamleler, endüstrinin geleceğinin büyük merkezler kadar bölgesel ittifaklarda da yattığını gösteriyor.

Sonuç olarak, Haugesund'daki buluşma, ekonomik çıkarlar ve jeopolitik zorunlulukların sanatsal yaratıcılıkla nasıl bir araya gelebileceğinin güçlü bir örneği oldu. Edith Sepp'in deyimiyle, yıllar önce kurulan "iyilik kuşağı (arc of goodness)" vizyonu, belki de bugün her zamankinden daha güçlü bir şekilde yeniden inşa ediliyor.

Kaynak: Bu haberde yer alan bilgiler, Variety'de yayınlanan kapsamlı bir analizden derlenmiştir.