Akıllı telefon devi Xiaomi'nin otomobil sektörüne ilk adımı olan SU7, özellikle en üst düzey Ultra versiyonuyla dünya çapında büyük yankı uyandırdı. Performansı, lüks donanımı ve Çin'deki agresif fiyat etiketiyle dikkat çeken bu model, geleneksel premium elektrikli araç üreticilerini ciddi anlamda endişelendiriyor. Otomobil inceleme dünyasının önde gelen isimlerinden Carwow’dan Mat Watson, SU7 Ultra'yı Avrupa topraklarında test etti ve aracın sunduğu değeri “olağanüstü” olarak nitelendirdi.

Xiaomi SU7 Ultra henüz Avrupa'da satışa sunulmamış olsa da, Mat Watson'ın incelemesi, potansiyel rekabetin ne kadar sert olacağının sinyallerini veriyor. Hatta Ford CEO'sunun bile altı ay boyunca kullanıp ‘fantastik’ olarak tanımladığı bu model, sadece bir teknoloji şirketinin denemesi olmaktan çok, oturmuş bir performans ikonu gibi duruyor.

Nürburgring Rekortmeni: Teknik Özellikler Göz Dolduruyor

SU7 Ultra'nın en çarpıcı yanı şüphesiz saf performansı. Araç, Nürburgring pistinde elde ettiği zamanla, hem Tesla Model S’i hem de Porsche Taycan’ın en hızlı versiyonlarını geride bırakarak dünyanın en hızlı elektrikli otomobili unvanını (üretim versiyonları arasında) eline aldı. Bu başarının arkasında yatan güç ise gerçekten etkileyici.

Watson, bu hızlanmayı “çıldırtıcı” olarak nitelendirirken, gücün teslimatının Tesla Model S Plaid gibi araçlara göre biraz daha kademeli ve ‘iyi ayarlanmış’ olduğunu belirtiyor. Ayrıca, yüksek hızlarda bile belirgin bir yavaşlama olmaksızın hızlanmaya devam etmesi, mühendisliğin kalitesini ortaya koyuyor.

Lüks Kabin ve Entegre Teknoloji

Performansın yanı sıra, SU7 Ultra’nın iç mekan kalitesi de Mat Watson’ı etkilemeyi başardı. Kabin, bol miktarda karbon fiber ve Alcantara malzemeyle donatılmış durumda. Özellikle Çin otomobillerinin genel özelliği olarak yüksek işlemci gücüne sahip hızlı ve tepkisel dokunmatik ekranlar dikkat çekiyor.

“Kameralara bakın. Kameraların çözünürlüğüne bakın. Görüntü gerçekten mükemmel görünüyor.” - Mat Watson

Küçük detaylarda bile lüks hissediliyor; örneğin makyaj aynalarındaki ışıkların parlaklığı ve tonu ayarlanabiliyor. Ön tarafta yer alan Xiaomi logosu ise karbon fiber ve 24 ayar altın kaplamadan yapılmış, bu da Xiaomi'nin premium segmente ne kadar önem verdiğini gösteriyor.

Rakipsiz Fiyat/Performans Dengesi ve Pazardaki Etkisi

SU7 Ultra'yı asıl tehlikeli yapan şey, sunduğu donanım ve performansa kıyasla Çin'deki fiyatı. Araç, Çin'de 529.900 yuan (yaklaşık 75.000 ABD Doları) fiyat etiketiyle satılıyor. Bu, aynı pazardaki temel bir Porsche Taycan modelinin neredeyse yarısı fiyatına denk geliyor.

Watson’a göre, SU7 Ultra Avrupa’ya yaklaşık 100.000 dolarlık bir fiyatla bile gelse, benzer performans seviyesine sahip tüm rakiplerinin fiyatının altında kalarak güçlü bir değer teklifi sunacaktır. Xiaomi, standart olarak havalı süspansiyon ve seramik fren diskleri gibi normalde rakiplerde çok pahalı opsiyonlar olarak sunulan neredeyse her şeyi sunuyor. Benzer donanım seviyesine sahip bir Taycan'ın maliyeti neredeyse üç katına çıkarken, yine de Xiaomi'nin düz yol hızına yetişemeyecektir.

Bu agresif fiyatlandırma ve hızlı inovasyonun ardında, Çinli batarya üreticilerinin küresel pazardaki tartışmasız hakimiyeti bulunuyor. SNE Research verilerine göre, CATL ve BYD gibi Çinli şirketler, dünya genelindeki tüm EV batarya kapasitesinin yarısından fazlasını (%55) kontrol ederek, Xiaomi gibi yeni nesil Çinli otomobil üreticilerine önemli bir maliyet ve tedarik zinciri avantajı sağlamaktadır.

Eleştirel Bakış: Her Şey Mükemmel mi?

Haberin dengesi için, Watson’ın deneyimlediği birkaç olumsuz nokta da mevcut. Bunlar, Xiaomi'nin gelecekteki modellerinde çözmesi gereken potansiyel zayıflıklar olarak görülüyor:

• Frenler: Ultra versiyonun frenleri hafifçe gıcırdıyor ve rejeneratif sistemden sürtünme frenlerine geçiş anında beklenmedik şekilde sertleşebiliyor.
• Geri Görüş Kamerası: Arka görüş kamerası kolayca kirleniyor ve temizlemek için püskürtme memesine sahip değil.
• Yol Tutuşu: Genel olarak Taycan'a çok benzese de, yol tutuşu konusunda Taycan kadar güven vermediği belirtiliyor.

Ancak genel değerlendirme, Xiaomi'nin ilk denemesinde son derece iddialı bir iş çıkardığı yönünde. Bu aracın başarısı, Porsche'yi Nürburgring rekorunu geri almak için Taycan'ın daha da ekstrem bir versiyonunu yaratmaya itmesi gibi, sektördeki dengeleri yeniden şekillendiriyor.

Xiaomi SU7, para karşılığında sunduğu performans ve kaliteyle, otomotiv devlerini not almaya zorlayan, yüksek mühendislik birikiminin ürünü olarak öne çıkıyor. Bir teknoloji şirketinin, sıfırdan gelip bir gecede Porsche gibi köklü markalara meydan okuması, elektrikli otomobil pazarının ne kadar hızlı değiştiğini gösteren en çarpıcı örneklerden biri. Hatta General Motors (GM) gibi köklü markaların, yüksek maliyetler ve yetersiz altyapı nedeniyle hidrojen yakıt programlarını durdurup kaynaklarını tamamen EV ve batarya teknolojilerine yönlendirmesi de, sektörün geleceğinin saf elektriğe odaklandığını gösteriyor. Çinli batarya üreticileri küresel liderliği ele geçirirken, bu teknolojik üstünlük, Xiaomi gibi yeni oyuncuların pazara devrim niteliğinde ürünlerle girmesini sağlıyor. Bu konudaki detaylara ve GM’in stratejik kararına GM hidrojen yakıt programını durdurdu, Çinli batarya üreticileri liderliği ele geçirdi haberimizden ulaşabilirsiniz.