Rivian CEO'su RJ Scaringe'den Otomotiv Devlerine Sert Uyarı: 'Geleceği İpotek Ediyorsunuz'

Haber Merkezi

28 August 2025, 21:29 tarihinde yayınlandı

Rivian CEO'su Scaringe: Elektrikli Araçlara Fren Yapanlar Geleceği İpotek Ediyor - Sen,Nexus

Son dönemde ABD'de birçok köklü otomotiv üreticisinin bir zamanlar iddialı olan elektrikli araç (EV) hedeflerini geri çekmesi, sektörde büyük yankı uyandırıyor. Tüketici talebindeki yavaşlama ve değişen politikalar gerekçe gösterilirken, Rivian CEO'su ve kurucusu RJ Scaringe bu geri adımların uzun vadede büyük bir bedel ödeteceği konusunda uyarıyor. Şirket, lüks ve performans odaklı R1T pick-up modeliyle piyasaya iddialı bir giriş yapmıştı; ancak şimdi gözünü daha geniş kitlelere hitap edecek, özellikle 2026'da piyasaya süreceği R2 crossover gibi daha erişilebilir modellere çevirmiş durumda. Rivian'ın R2 platformu üzerinden daha kompakt ve uygun fiyatlı bir elektrikli pick-up da üretebileceği sinyalleri, bizzat CEO RJ Scaringe'den geldi.

Geleneksel Üreticilerin Geri Adımları ve Gerekçeleri

Geçtiğimiz aylarda Stellantis'in içten yanmalı motor (ICE) üretimine ağırlık vereceğini açıklaması, Nissan'ın ABD'de üretilecek yeni EV modellerini ertelemesi ve Honda'nın elektrifikasyon yatırımlarını kısması gibi haberler peş peşe geldi. Benzer şekilde, lüks spor otomobil üreticisi Porsche de elektrikli araç (EV) batarya hücrelerini kendi bünyesinde üretme planlarını, ekonomik olarak fizibil olmadığı ve özellikle ABD ile Çin pazarlarında elektrikli araçlara olan talebin beklenenden daha yavaş seyretmesi gerekçesiyle durdurduğunu açıkladı. Bu kararlar genellikle "tüketici talebinin yetersizliği" ile açıklansa da, Scaringe'in bakış açısı farklı: "Gerçekte, ürünleri o kadar da iyi değildi."

ABD'deki Trump yönetiminin elektrikli araç vergi kredilerini kaldırması, yakıt ekonomisi kurallarını esnetmesi ve Kaliforniya'nın kirlilik düzenleme yetkisine karşı çıkması gibi adımların, geleneksel otomobil üreticileri üzerindeki "yükü hafiflettiği" yorumları yapılıyor. Bu durum, şirketlerin başlangıçta üretmek istemedikleri elektrikli araçlardan uzaklaşarak, her zaman yaptıkları gibi benzinli kamyon ve SUV satışlarına geri dönmelerinin önünü açmış gibi görünüyor.

Bu değişen koşulları vurgulayan Porsche Araştırma ve Geliştirme İcra Kurulu Üyesi Michael Steiner da, “Ne yazık ki, dünya genelinde elektrikli araç pazarı başlangıçta düşünüldüğü gibi gelişmedi. Çerçeve koşulları temelden değişti ve bunlara tepki vermek zorundayız. Planlanan iş modelinin ekonomik olarak uygulanabilir olmadığı sonucuna varmak zorundayız” ifadeleriyle sektördeki bu zorluklara dikkat çekti.

Scaringe'den Net Mesaj: "Geleceği İpotek Ediyorsunuz"

InsideEVs Plugged-In Podcast'inde konuşan Scaringe, geleneksel üreticilerin dürüst olsalar "V8 motorlu araçları satabildikleri eski güzel günleri" özlediklerini belirtti. Bu durumun kısa vadede karlı görünebileceğini kabul eden Scaringe, geleceğe yönelik sert bir uyarıda bulundu:

"Bugünü ödemek için işinizin geleceğini kesinlikle, şüphesiz, tartışmaya kapalı bir şekilde ipotek ediyorsunuz. En çok liderlik gösteren şirketler, uzun vadeli geleceği korumak için bugün yatırım yapmaya, kısa vadeli kazançları feda etmeye isteklidir."

Scaringe'e göre, ulaşımın geleceği tamamen elektrikli bir yoldan geçiyor. Fosil yakıtların doğası gereği sınırlı olmasının bu durumun ana nedenlerinden biri olduğunu vurgulayarak, 1000 yıl sonraki tarih kitaplarının, fosil yakıtlarla sanayileşmenin "çok kısa bir dönem" olarak anlatacağını ve nihayetinde bu bağımlılıktan kurtulunduğunu hayal ettiğini söyledi. Bu bağlamda, Scaringe, R2'nin Rivian'ın işini büyütmesi ve ölçek ekonomilerini yakalaması için 'kritik' bir model olduğunu, şirketin gözünde 'en büyük segment'i temsil ettiğini ve 'kısa vadede R2 ürünlerinin üretiminin büyük çoğunluğunu oluşturacağını' da ekledi. Bu maliyet etkinliğini sağlamak için Rivian, R2 crossover modelinde ilk nesil R1S ve R1T'ye göre çok daha büyük hücreler kullanıyor ve bu hücreleri çift katmanlı bir istif yerine tek bir katmanda bir araya getiriyor. Yeni batarya paketi aynı zamanda aracın yapısal bir parçası olarak da işlev görüyor; Scaringe, tüm bu yeniliklerin 'muazzam miktarda maliyet tasarrufu' sağladığını vurguluyor.

Sektördeki Baskılar ve CEO İkilemi: Şeytanın Avukatı

Scaringe'in bu keskin yorumlarına rağmen, geleneksel otomotiv sektöründeki liderlerin karşılaştığı zorlukları da göz ardı etmemek gerekir. Bu, köklü, sermaye yoğun bir endüstri ve büyük değişimlere alışık değil. Özellikle tepe yöneticilerinin her çeyrekte kârlı sonuçlar sunma baskısı altında olması, farklı adımlar atmayı zorlaştırıyor.

"Bu ürünleri geliştirme süreleri çok uzun ve iki ürün döngüsü, bir CEO'nun görev süresinin neredeyse tamamı. Bu yüzden çok zor. Eğer bugün büyük bir otomobil şirketinin CEO'suysanız, bugün verdiğiniz kararlar aslında 2035'te deneyimleyeceğiniz şeyler ve muhtemelen 2035'te orada olmayacaksınız."

Başka bir deyişle, mevcut CEO'lar için bilinen, istikrarlı ve karlı benzinli araçları üretmeye devam etmek daha kolay. Gelecekteki belirsizlikleri başkasına bırakma eğilimi, kısa vadeli hedeflerle uzun vadeli vizyon arasındaki çatışmayı gözler önüne seriyor.

Ancak elektrikli araçların yaygınlaşmasında batarya teknolojileri kritik bir rol oynamaya devam ediyor. Batarya üretimi, milyarlarca dolarlık başlangıç yatırımı gerektiren ve istenen ölçeğe ulaşması zorlu bir süreç olması nedeniyle son derece maliyetli bir alan olarak biliniyor. Nitekim Porsche'nin de kendi batarya hücrelerini üretme planlarından vazgeçmesi, yüksek üretim maliyetleri ve ölçek ekonomisi eksikliğinin bu alandaki en büyük engellerden biri olduğunu açıkça gösteriyor. Rivian CEO'su Scaringe'e göre, bataryaların hızlı şarj kabiliyeti ile menzil arasındaki denge büyük bir mühendislik meydan okuması. Örneğin, çok hızlı şarj olan bir batarya yapabilmek mümkün olsa da, bu genellikle bataryanın enerji yoğunluğunu düşürerek menzili kısıtlıyor. ABD'deki çoğu EV'nin önemli bir şarj seviyesine ulaşması için 20 ila 40 dakika beklemesinin nedeni bu denge arayışı. Scaringe, "Enerji yoğunluğunu kaybetmeden hızlı şarj olmaya giderek daha fazla odaklanıyoruz," diyerek Rivian'ın bu alandaki hedefini belirtiyor. Ayrıca hızlı şarjın batarya ömrü üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekerek, "Çok hızlı şarj edebiliriz, ancak hücrenin dayanıklılığını öldürürsünüz" uyarısında bulunuyor. Katı hal bataryalar gibi "kutsal kâse" olarak görülen teknolojilerin ise ticari hazır bulunuşluğu konusunda abartılar olduğunu düşünen Scaringe, mevcut LFP ve yüksek nikel hücrelerin kısa ve orta vadede baskınlığını koruyacağını belirtiyor. Özellikle LFP bataryaların ABD pazarındaki düşük penetrasyonunun Çin ile ticari engellerden kaynaklandığını ve bu durumun ticaret politikasında bir değişiklik görmedikçe düşük kalacağını da ekliyor.

Gölge Lobicilik ve Teknolojinin Kaçınılmaz Yükselişi

Scaringe, temiz bir geleceğe doğru çalıştığını iddia eden ancak perde arkasında bu çabalara karşı lobi faaliyetleri yürüten otomobil üreticilerine de sert eleştiriler yöneltti. "Eğer burada oturup 'EV yanlısıyız' dersem ve sonraki toplantımda bunu zorlaştıracak bir politika uygulamaya çalışırsam... Bu, çocuklarınızın yapmasını isteyeceğiniz türden bir şey değil," diyerek ikiyüzlülüğü kınadı.

Değer Katan Bakış Açısı: Teknolojinin Gücü ve Küresel Rekabet

ABD'nin EV politikalarına desteğini çekmesi bazı otomobil üreticilerinin lehine olabilir gibi görünse de, teknolojinin işleyişi genellikle farklıdır. Nadir istisnalar (laserdisc gibi) dışında, üstün teknoloji genellikle galip gelir. Tıpkı pikapların CD'lere, CD'lerin akış platformlarına, Nokia'nın kapaklı telefonlarının akıllı telefonlara yerini bırakması gibi, otomotiv endüstrisi de her zaman verimlilik ve performansı kovalamıştır ve elektrikli araçlar her ikisinin de zirvesini temsil etmektedir.

Üstelik, Rivian veya Tesla gibi yeni nesil üreticilerden çok daha fazlası, köklü otomobil üreticileri Çin'den gelen yoğun elektrifikasyon ve yazılım odaklı rekabetle karşı karşıya. BYD gibi devlerin kapıya dayanmasıyla, benzinli araçlara odaklanmak sadece "şirin" bir strateji olmaktan öteye gidemeyebilir. Bu rekabetin en somut örneklerinden biri, lüks üretici Porsche'nin bile kendi batarya hücrelerini üretme planlarından vazgeçmesi ve Macan Electric için bataryalarını CATL'den, Taycan için ise LG Energy Solution'dan tedarik etmesiyle gözlemleniyor. Çinli batarya üreticileri, tedarik zincirleri üzerindeki güçlü kontrolleri ve olgun üretim süreçleri sayesinde Batılı markalara yüksek teknolojili bataryaları daha düşük maliyetlerle sunarak global pazardaki hakimiyetlerini pekiştiriyorlar. Örneğin, İsveçli batarya üreticisi Northvolt'un milyarlarca dolar harcadıktan sonra ABD'de iflas başvurusu yapması, küçük ve orta ölçekli batarya üretim girişimlerinin karşılaştığı acımasız ekonomik gerçekleri ortaya koyuyor. Bu durum, Stellantis'in otonom araçlar konusundaki adımlarını da geri çekmesiyle, sektördeki değişim rüzgarlarının sadece elektrikli motorlarla sınırlı olmadığını gösteriyor.

Gelecek Belirsizliği ve Değişimin Sancısı

Elbette, Scaringe'in bir start-up kurucusu olarak bu yorumları yapması, kişisel mirasının işine daha fazla bağlı olması nedeniyle eleştirilebilir. Ayrıca, henüz gerçek kâr elde edememiş bir şirketin CEO'sunun sektör devlerine ders vermesi bazı eleştirmenlerce küçümsenebilir. Ancak, elektrikli araç sahiplerinin benzinli araçlara geri dönmemesi veya Volkswagen Grubu gibi bir devin bile geleceğin araçlarını geliştirmek için Rivian'ın yardımına ihtiyacı duyması gibi trendlere bakıldığında, gidişatın ne yönde olduğu açıkça görülüyor.

Bu gidişatın bir parçası olarak Rivian, R2'nin yanı sıra, daha küçük, kompakt hatchback R3 ve ralliden ilham alan performanslı versiyonu R3X modellerini de tanıttı. Ayrıca, henüz kavramsal aşamada olan R4 ve R5 gibi, R2 ve R3 platformlarını paylaşacak ancak daha da düşük maliyetli olacak 'kardeş' modeller üzerinde çalıştığını da belirtti. Özellikle CEO Scaringe'in R2 platformuna dayalı daha küçük bir elektrikli pick-up (R2T) üretme ihtimalini göz ardı etmemesi ve "Henüz bir şey duyurmadık ama... R2 varsa diğer R2 varyantlarını düşünmek çok da fazla hayal gücü gerektirmez" şeklindeki sözleri, Rivian'ın pazar payını genişletme ve uygun fiyatlı segmentteki boşluğu doldurma konusundaki stratejik vizyonunu ortaya koyuyor.

Otomotiv endüstrisi, kısa vadeli kâr hırsı ile uzun vadeli sürdürülebilirlik ve teknolojik dönüşüm arasında kritik bir yol ayrımında. RJ Scaringe'in uyarıları, bu yol ayrımında yapılan seçimlerin sadece şirketlerin değil, tüm dünyanın geleceğini etkileyecek derin sonuçları olabileceğini gösteriyor.

Bu bağlamda, Porsche gibi köklü bir markanın bile kendi batarya üretiminden vazgeçerek kaynaklarını Ar-Ge'ye yöneltmesi, elektrikli araç dönüşümünün sadece teknolojik bir yarış değil, aynı zamanda ciddi bir ekonomik fizibilite mücadelesi olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Özellikle lüks segmentte dahi maliyet verimliliği ve ölçek ekonomisi, en büyük markalar için bile göz ardı edilemez faktörler haline gelmiş durumda.

Rivian CEO'su RJ Scaringe'in elektrikli araç bataryaları üzerine yaptığı detaylı değerlendirmeler ve geleceğe yönelik öngörülerine dair daha fazla bilgi için Nexus Haber'in ilgili analizini ziyaret edebilirsiniz.

Kaynak: InsideEVs