Otomobil iç tasarımları, son yıllarda büyük dokunmatik ekranların hakimiyetine girmiş durumda. Neredeyse her yeni modelde karşımıza çıkan bu devasa ekranlar, birçok fonksiyonu dijital menüler altında toplarken, başta Mercedes-Benz'in fiziksel düğmelere geri dönüşü olmak üzere bazı otomobil üreticileri bu trendi yeniden sorgulamaya başladı. Türkiye'nin önde gelen teknoloji ve gündem haber portalı Nexus Haber olarak bu önemli değişimi mercek altına alıyoruz.
Hyundai'nin Kore tasarım merkezinin başındaki isim Simon Loasby, bu konuda oldukça radikal bir soru yöneltiyor: "Neden bir ekrana ihtiyacımız var?" Auto Express'e verdiği röportajda Loasby, tüketicilerin ses, koltuk ısıtma, klima ve medya oynatma gibi temel işlevler için fiziksel tuşları tercih etmeye devam ettiğini belirtiyor.
Loasby, "Sonra sorgulamaya başlıyorsunuz, neden bir ekrana ihtiyacımız var? Tersine değil, neden tuşlara ihtiyacımız var değil. Neden bir ekranımız var ve bunu başka bir şekilde yapamaz mıyız?" ifadelerini kullandı. Müşterilerin katmanlar arasında gezinmekten ve sürekli ekrana bakmak zorunda kalmaktan sıkıldığını da ekleyen Loasby, sadeleştirmenin önemine dikkat çekiyor.
Güvenlik Odaklı Bir Yaklaşım: Hyundai Concept Three ve Ioniq 9
Hyundai'nin bu felsefesinin somut örneklerinden biri olan Concept Three, tamamen ekransız bir yapıya sahip değil. Direksiyon çevresinde küçük ve amaca yönelik birkaç ekran bulunsa da, bu ekranlara eşlik eden bir dizi fiziksel tuş paneli dikkat çekiyor. Loasby'nin geçen yıl Los Angeles Otomobil Fuarı'ndaki Ioniq 9 lansmanında vurguladığı gibi, bu sade ve güvenli tasarım markanın öncelikleri arasında yer alıyor.
Loasby, Ioniq 9 hakkında şunları söylemişti: "Müşterilerimizi güvende tutmak istiyoruz ve onları güvende tutmak, her zaman yola odaklanmaları ve başka yere bakmamaları gerektiği anlamına geliyor. Bu yüzden, düzenli ve sık kullanılan tüm tuşların fiziksel düğmeler olduğundan emin olduk." Bu yaklaşım, sürücünün dikkatinin dağılmasını minimuma indirerek sürüş güvenliğini artırmayı hedefliyor.
Değer Katan Bakış Açısı: Dokunmatik Ekranların Çekiciliği ve Zorlukları
Büyük dokunmatik ekranlar, modern bir iç mekan hissi veriyor ve araç içi multimedya sistemleri için geniş bir tuval sunuyor. Ancak bu ekranların derin menüleri, özellikle sürüş sırasında temel ayarlara ulaşmayı zorlaştırabiliyor. Fiziksel tuşlar ise dokunsal geri bildirim sağlayarak sürücünün gözünü yoldan ayırmadan işlem yapmasına olanak tanır. Hyundai'nin bu dönüşümü, estetik kaygılardan çok, işlevsellik ve kullanıcı güvenliğine verdiği önemi gösteriyor.
Örneğin, Mercedes-Benz'in baş tasarımcısı Gorden Wagener, BMW'nin "Panoramic Vision" gibi fütüristik kabin deneyimlerini eleştirerek, uzak konumdaki ekranların okunmasını zorlaştırdığını ve dikkat dağıtıcı olabileceğini belirtti. Bu eleştiri, büyük ekranların her zaman en iyi çözüm olmayabileceği ve ergonomik zorluklar yaratabileceği fikrini pekiştiriyor.
Dokunmatik Ekranlar Sonrası Dönem: Sektördeki Yeni Arayışlar
Hyundai, otomotiv sektöründe bu yönde düşünen tek marka değil. Cadillac'ın en yeni konsepti Elevated Velocity Concept de merkezi dokunmatik ekran barındırmıyor. Bunun yerine, gösterge panelinde ve direksiyon simidinde küçük ekranlar kullanılıyor. Hatta Mercedes-Benz de yeni GLC modeliyle direksiyonlardaki fiziksel kontrol düğmelerine geri dönüş yaparak bu trende katıldı. Markanın yazılım sorumlusu Magnus Östberg'in açıklamasına göre, şirket kapsamlı veri analizleri sonucunda fiziksel düğmelerin sürücüler tarafından daha çok tercih edildiğini ortaya koydu. İlk yazılım tanımlı araçları CLA'dan elde edilen veriler, belirli yaş grupları ve popülasyonlar için gerçek düğme ve anahtarların "çok önemli" olduğunu gösteriyor. Bu durum, otomobil üreticilerinin gelecekteki iç mekan tasarımlarında farklı arayışlar içinde olduğunu gösteriyor.
Sektördeki Diğer Büyük Oyuncular ve Benzer Yaklaşımlar
- BMW: Yeni iX3'ü tasarlarken milyonlarca veri noktasından faydalanarak bazı fiziksel düğmeleri ve kadranları kaldıramayacaklarını fark etti. Özellikle ses kontrol düğmesinin ne kadar kritik olduğu verilerle ortaya kondu.
- Volkswagen: Araçlarına fiziksel düğmeleri geri koymaya başladı. Hatta dokunmatik direksiyon düğmelerinin aşırı hassas olduğu gerekçesiyle açılan davaların ardından fiziksel düğmeleri geri getirme sözü verdi.
- Ferrari: Fiziksel kontrol birimlerini kaldırmanın bir hata olduğunu kabul ederek, yeni 849 Testarossa hibrit hiper otomobilinde geleneksel fiziksel düğmeleri direksiyon simidine geri getirdi.
- Mazda: Müşteri geri bildirimlerine dayanarak, ekran odaklı kokpitlere geçiş yaparken direksiyonu düğmelerle donattı.
- Aston Martin: Menülerde arama yaparken yaşanan hayal kırıklığını (bıkkınlık faktörü) ölçmek için özel bir grup kurarak daha iyi güvenlik derecelendirmeleri almayı hedefliyor.
Dokunmatik ekranlara alternatif olarak sesli komut sistemleri ve artırılmış gerçeklik destekli ön cam ekranları (HUD) gibi teknolojiler de geliştirilmeye devam ediyor. Yapay zekanın gelişimiyle sesli asistanların daha yetenekli hale gelmesi beklenirken, artırılmış gerçeklik HUD'lar da sürüş bilgilerini doğrudan sürücünün görüş alanına yansıtarak dikkat dağıtmadan bilgi aktarımını hedefliyor.
Ancak her teknolojinin kendi zorlukları var. Sesli komut sistemlerinin yapay zeka ile ne kadar başarılı olacağı veya artırılmış gerçeklik ekranlarının maliyet ve uygulanabilirlik açısından ne getireceği belirsizliğini koruyor. Tüketicilerin fiziksel tuşlara olan eğilimi, otomobil üreticilerine iç mekanları yeniden tasarlamak ve dikkat dağıtmayan, daha güvenli sürüş deneyimleri sunmak için önemli bir fırsat sunuyor.
Güvenlik ve Regülasyon Baskısı: Euro NCAP'in Rolü
Otomotiv sektöründeki bu dönüşümde, düzenleyici kurumların da önemli bir etkisi var. Euro NCAP (Avrupa Yeni Araba Değerlendirme Programı), 2026 Ocak ayından itibaren yeni kurallar getireceğini duyurdu. Bu kurallar, araç içi fiziksel kontrol eksikliği olan otomobillerin güvenlik derecelendirmelerini olumsuz etkileyebilir. Hiçbir otomobil üreticisinin güvenlik derecesinin düşmesini istemeyeceği göz önüne alındığında, bu durum markaların fiziksel düğmelere yönelmesinde önemli bir katalizör görevi görüyor.
Otomobil endüstrisi, sürüş güvenliği ve kullanıcı deneyimi arasında optimum dengeyi bulmaya çalışırken, Hyundai gibi öncü markaların bu radikal sorgulamaları ve Mercedes-Benz'in fiziksel düğmelere geri dönüş kararı gibi adımlar, gelecekteki otomobil iç tasarımlarının şekillenmesinde kilit rol oynayacak gibi görünüyor. Ayrıca, Mercedes-Benz'in 2030 yılına kadar tamamen elektrikli olma hedeflerinden geri adım atması gibi gelişmeler, sektörün sadece estetik ve aerodinamikten öte, pazar dinamikleri ve tüketici talepleri doğrultusunda çok yönlü bir gelecek stratejisi benimsediğini gösteriyor. Belki de çok yakında, kokpitlerimizde daha az ekrana ve daha çok fiziksel tuşa sahip, daha sezgisel ve güvenli araçlarla karşılaşacağız.
Kaynak: Bu haber, otomotiv dünyasındaki gelişmeleri ve Hyundai'nin bu konudaki vizyonunu derinlemesine inceleyen Motor1.com'un ilgili makalesinden derlenmiştir. Bilginin şeffaflığı ve Google'ın E-E-A-T (Deneyim, Uzmanlık, Yetkililik, Güvenilirlik) prensiplerine uygunluk açısından orijinal kaynağı belirtmekteyiz.
```