İklim değişikliğiyle mücadele, gezegenimizin karşı karşıya olduğu en büyük meydan okumalardan biri. Karbon emisyonlarının azaltılması tartışılırken, daha az görünür ancak bir o kadar da etkili bir sera gazı olan metan, bilim insanlarının ve teknoloji şirketlerinin radarına girmiş durumda. Özellikle pirinç tarlalarından kaynaklanan metan emisyonları, bu küresel sorunun önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. İşte tam da bu noktada, New York merkezli yapay zeka girişimi Mitti Labs, hem iklim değişikliğiyle mücadelede hem de küçük ölçekli çiftçilerin hayatlarında devrim yaratacak yenilikçi bir yaklaşım sunuyor.
Mitti Labs: Yapay Zeka ile Pirinç Çiftçiliğini Dönüştürmek
Mitti Labs, pirinç tarlalarından salınan metan miktarını hassasiyetle ölçebilen ve bu verileri kullanarak yüz binlerce çiftçiye iklim dostu tarım uygulamaları konusunda eğitim veren bir teknoloji geliştirmiş durumda. Tipik risk sermayedarlarının yüksek dokunuşlu ve uzun vadeli yatırımlardan kaçınma eğiliminde olduğu bir alanda Mitti, iş birlikleri aracılığıyla dikkat çekici bir finansman sağlamayı başarmış.
Şirketin en dikkat çekici adımlarından biri, Doğa Koruma Derneği (The Nature Conservancy) ile başlattığı ortaklık. Bu iş birliği sayesinde, Hindistan'daki çiftçilere yenileyici ve anız yakmasız tarım yöntemleri benimsetiliyor. Mitti'nin yapay zeka destekli modelleri, sivil toplum kuruluşunun sahadaki çalışanlarının yürüttüğü bu uygulamaların etkilerini ölçmek, raporlamak ve doğrulamak için kullanılıyor.
Mitti Labs kurucu ortağı Xavier Laguarta, TechCrunch'a verdiği demeçte, “Sahadaki proje operasyonlarının çoğu, bu projelerin uygulandığı köylerden gelen yerel halk tarafından yürütülüyor” ifadesiyle yerel katılımın önemini vurguluyor.
Metan Emisyonları Neden Bu Kadar Kritik?
Pirinç tarımı, diğer birçok tarım türünden farklı olarak tarlaların yılın büyük bir bölümünde su altında kalmasıyla karakterizedir. Bu durum, toprakta oksijensiz (anaerobik) koşullar yaratarak metan üreten mikropların büyümesini ve metabolizmasını teşvik eder. Metan, karbondioksitten çok daha güçlü bir sera gazıdır; 20 yıllık bir dönemde gezegeni eşdeğer miktardaki karbondioksitten 82 kat daha fazla ısıtır. İnsan kaynaklı metan emisyonlarının %10 ila %12'si pirinç tarımından kaynaklanmaktadır.
Uydu Görüntüleri ve Yapay Zeka: Görünmezi Görünür Kılmak
Mitti Labs'ın temel veri kaynakları, uydu görüntüleri ve radar teknolojileridir. Bu teknolojiler, bulutların, bitkilerin, suyun ve hatta toprağın içinden geçerek mikropların yaşadığı yeraltında neler olduğunu tespit edebilir. Elde edilen bu kapsamlı veriler, uydu verileri ve geniş saha çalışmaları sonuçları üzerinde eğitilmiş yapay zeka modellerine beslenerek, metan emisyonları hakkında doğru ve güvenilir bilgiler üretilmesini sağlar.
Özellikle Hindistan gibi küçük ölçekli çiftçiliğin yaygın olduğu bölgelerde (ortalama çiftlik büyüklüğü yaklaşık 1 hektardır), her bir tarlayı fiziksel ekipmanla izlemek maliyet açısından mümkün değildir. Uzaktan algılanan veriler, doğrulama maliyetlerini makul seviyelerde tutmaya yardımcı olurken, iş birlikleri iklim dostu uygulamaların milyonlarca çiftçiye ulaşmasını sağlamaktadır.
Karbon Kredileri ve Çiftçi Gelirine Doğrudan Katkı
Metan azaltma projeleri, Mitti Labs'ın yazılımı aracılığıyla takip ettiği karbon kredileri oluşturur. Şirket, bu kredilerin satışından belirli bir yüzde alırken, kalanını çiftçilere ve topluluğa aktarır. Laguarta'ya göre, “Genellikle çiftçiler, programlarımıza katılarak kâr marjlarında yaklaşık %15'lik bir iyileşme görüyorlar.” Kârlılık eşiğinde yaşam mücadelesi veren küçük ölçekli çiftçiler için bu tür bir ek gelir oldukça anlamlıdır.
Bu tür karbon kredileri, iklim mücadelesinde önemli bir araç olsa da, bu mekanizmaların etkinliği ve şeffaflığı konusunda giderek artan bir denetim söz konusu. Yakın zamanda Almanya'da yaşanan bir gelişme, bu denetimin ne kadar ciddi boyutlara ulaşabildiğini gösterdi: Teknoloji devi Apple'ın Watch Series 9 ve Series 10 için yaptığı "karbon nötr" iddiası, ağaçlandırma projeleriyle elde ettiği karbon kredilerinin uzun vadeli sürdürülebilirliği konusundaki soru işaretleri nedeniyle Alman mahkemesi tarafından tüketicileri yanıltıcı bulundu. Bu karar, şirketlerin çevresel iddialarını destekleyen dengeleme projelerinin sağlamlığı ve şeffaflığına yönelik beklentileri artırırken, aynı zamanda karbon nötrlük iddialarının yasal zeminde ne kadar sıkı incelenebileceğini gözler önüne serdi. Mitti Labs gibi girişimlerin, uydu görüntüleri ve yapay zeka ile sağladığı şeffaf ve doğrulanabilir Ölçüm, Raporlama ve Doğrulama (MRV) sistemleri, bu tür eleştirilere karşı güvenilir bir çözüm sunarak karbon kredisi piyasasının geleceği için büyük önem taşıyor.
Kapsam 3 Emisyonlarına Yönelik SaaS Çözümleri ve Pazardaki Rekabet
Mitti Labs, ana operasyonları metan azaltma projelerine odaklanırken, üçüncü taraflara yönelik yazılım hizmetleri de sunmayı planlıyor. Laguarta, “Pirinç çiftçileriyle çalışan diğer proje geliştiricilerin veya şirketlerin Kapsam 3 emisyonlarını ölçebiliriz” diyerek, bir kuruluşun doğrudan kontrol etmediği ancak değer zincirinde ortaya çıkan emisyonları kastediyor. Bu, halihazırda sahada proje yürüten kuruluşlar için bir SaaS (Hizmet Olarak Yazılım) çözümü olarak sunulabilecek bir potansiyel taşıyor.
Mitti, bu SaaS-iş ortaklığı yaklaşımını takip eden tek şirket değil. Yakın zamanda Xprize Karbon büyük ödülünü kazanan Mati Carbon gibi şirketler de, toprağa yayılan minerallerin hem karbonu tuttuğu hem de toprağı gübrelediği gelişmiş kaya ayrışması için ölçüm, raporlama ve doğrulama yazılımları geliştiriyor. Bu durum, iklim teknolojileri alanındaki rekabetin ve inovasyonun hızla arttığını gösteriyor.
Bu yenilikçi yaklaşımlara paralel olarak, Google, Stripe ve Shopify gibi teknoloji devlerinin desteklediği karbon giderme kuruluşu Frontier de dikkat çekici bir adım attı. Jeomühendislik girişimi Planetary ile 31.2 milyon dolarlık devasa bir anlaşma imzalayan Frontier, atmosferden 115.208 metrik ton karbonu gidermek için "okyanus alkaliliğini artırma" yöntemine yatırım yapıyor. Bu strateji, okyanusların artan karbondioksit emilimi nedeniyle yaşadığı asitlenme sorununa karşı, magnezyum hidroksit gibi maddeler kullanarak pH dengesini yeniden sağlamayı ve karbonu tutmayı hedefliyor. Bu gelişme, iklim değişikliğiyle mücadelede okyanus asitlenmesi ve karbon giderme yatırımlarının nasıl yeni bir cephe açtığını gösteriyor.
Yapay zeka ve dijitalleşmenin etkisi sadece iklim teknolojileriyle sınırlı değil. Enerji altyapıları da benzer bir dönüşümden geçiyor. Örneğin, yapay zekanın yükselişi, elektrikli araçların yaygınlaşması ve dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte artan enerji talebi, mevcut elektrik şebekelerini zorluyor. Londra merkezli Yottar gibi yenilikçi girişimler, şirketlerin yeni veri merkezleri veya elektrikli araç şarj istasyonları gibi yüksek enerji tüketen donanımlarını nereye kurabileceklerini belirlemek amacıyla elektrik şebekesi kapasitesini detaylı bir şekilde haritalandıran platformlar sunarak bu kapasite krizine dijital çözümler getiriyor. Bu durum, farklı alanlarda bile olsa, yapay zekanın modern dünyanın karşılaştığı karmaşık altyapı ve çevresel sorunlara nasıl kapsamlı çözümler ürettiğinin bir başka göstergesi.
Sen,Nexus Editöründen Eleştirel Bakış ve Potansiyel Zorluklar
Mitti Labs'ın yaklaşımı her ne kadar umut vaat etse de, küresel ölçekte başarılı olmasının önünde bazı potansiyel zorluklar bulunuyor. Asya'daki pirinç üretiminin %90'ının küçük ölçekli çiftçiler tarafından yapıldığı düşünüldüğünde, milyonlarca çiftçiyi yeni uygulamalara ikna etmek ve eğitmek devasa bir lojistik gerektiriyor. Tarımsal alışkanlıkların değişimi zaman alabilir ve kültürel faktörler bu süreci etkileyebilir. Ayrıca, karbon kredisi piyasasının değişkenliği, çiftçilerin elde edeceği gelirlerin istikrarını da etkileyebilir. Ölçüm, Raporlama ve Doğrulama (MRV) teknolojilerinin yaygınlığı ve uluslararası standartlara uygunluğu da kritik bir konu. Mitti gibi şirketlerin bu alandaki şeffaflığı ve doğruluğu sağlaması, sistemin güvenilirliği için hayati önem taşıyor.
Ancak, The Nature Conservancy gibi güçlü ortaklıklar ve yerel halkın projeye dahil edilmesi, bu zorlukların üstesinden gelmede önemli avantajlar sunuyor. Yapay zeka destekli uzaktan izleme, maliyetleri düşürerek ve verimliliği artırarak sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaşmasında kilit bir rol oynayabilir. Mitti Labs'ın, benzer küçük ölçekli çiftçi dinamiklerine sahip Asya'daki diğer programlar için de araçlar geliştirmesi, uzun vadede daha geniş bir etki yaratma potansiyeli taşıyor.
Sonuç olarak, iklim değişikliğinin karmaşık yapısı, tek bir çözümle aşılamayacak kadar büyük. Ancak Mitti Labs gibi yenilikçi girişimler, yapay zeka ve stratejik iş birliklerini kullanarak, hem çevresel sürdürülebilirliği destekliyor hem de küresel gıda güvenliğinin temelini oluşturan küçük çiftçilerin yaşam kalitesini artırıyor. Bu tür teknoloji tabanlı çözümler, iklim krizine karşı mücadelede umut veren bir ışık yakıyor.
Kaynak: Daha fazla bilgi için TechCrunch'taki orijinal makaleyi ziyaret edebilirsiniz.