Sinema ve eğlence dünyası, yapay zeka teknolojilerinin hızla ilerlemesiyle etik ve ekonomik bir ikilemin tam ortasında. Son günlerde bu tartışmanın odağında ise Londra merkezli, 40 bine yakın Instagram takipçisi olan ancak asla var olmayan bir isim var: Yapay zeka tarafından üretilmiş oyuncı Tilly Norwood.
Prodüksiyon şirketi Particle6’nın yapay zeka kolu Xicoia tarafından geliştirilen Tilly Norwood’un tanıtımı, sektörde şok etkisi yarattı. Şirketin kurucusu Hollandalı yapımcı Eline Van der Velden, Zürih Film Festivali'nde Norwood fikrini ilk kez sunduğunda, ajansların ve sektörün tepkisi hızlı ve sert oldu.
Emily Blunt: “Tanrı Aşkına, İşimiz Bitti!”
Hollywood’un önde gelen isimleri, Tilly Norwood’un varlığından duydukları endişeyi açıkça dile getirdi. Oppenheimer ve Şeytan Marka Giyer gibi filmlerle tanınan başarılı oyuncu Emily Blunt, Variety’ye verdiği bir röportajda bu duruma ilişkin duyduğu korkuyu gizleyemedi.
“Tanrı aşkına, işimiz bitti. Bu gerçekten, gerçekten korkutucu,” diyen Blunt, ajanslara seslenerek ekledi: “Lütfen yapmayın. Lütfen durun. Lütfen insan bağlantımızı bizden almaktan vazgeçin.”
SAG-AFTRA’dan Sert Çıkış: 'Çalıntı Performans' İddiası
Eğlence ve medya profesyonellerini temsil eden en büyük sendikalardan biri olan SAG-AFTRA (Ekran Oyuncuları Birliği – Amerikan Televizyon ve Radyo Sanatçıları Federasyonu), yapay zeka performansçılara karşı net bir duruş sergiledi. Sendika, yayınladığı resmi bir açıklamayla Tilly Norwood gibi sentetik karakterlerin sektöre etkisini kınadı.
- Tilly Norwood bir oyuncu değil, sayısız profesyonel sanatçının eserleri üzerinden izinsiz ve tazminatsız eğitilmiş bir bilgisayar programının ürünüdür.
- Norwood’un çekim yapabileceği bir yaşam deneyimi veya duygusu yoktur.
- Bu durum, 'bir sorunu çözmek' yerine, 'çalınmış performansları kullanarak oyuncuları işsiz bırakma' sorununu yaratır ve insan sanatının değerini düşürür.
Yaratıcısının Savunması: Bir Sanat Eseri mi, Ekonomik Tehdit mi?
Yoğun tepkiler üzerine Eline Van der Velden, Tilly Norwood’un Instagram hesabından bir yanıt yayınladı. Van der Velden, eleştirilere karşı Tilly’nin bir insan yerine geçmediğini, aksine bir sanat eseri olduğunu savundu.
“O, bir insanın yerini alacak biri değil, yaratıcı bir çalışmadır – bir sanat eseridir. Kendinden önceki pek çok sanat formu gibi, o da bir sohbet başlatıyor ve bu durum bile yaratıcılığın gücünü gösteriyor,” dedi Van der Velden.
Ancak sektördeki endişeler, özellikle OpenAI’ın video üretim yeteneklerini zirveye taşıyan yeni modeli Sora 2 ve bununla desteklenen TikTok rakibi sosyal uygulaması Cameos'u piyasaya sürmesiyle daha da arttı. Bu uygulamalar, kullanıcıların kendi fiziksel benzerliklerini yapay zeka tarafından üretilen herhangi bir sahneye yerleştirmesine izin veren Cameos özelliği sayesinde, özellikle rıza dışı (non-consensual) deepfake içerik üretimi potansiyeliyle etik tartışmaları beraberinde getirdi. Şirket içinde bile, Sora'nın bu ticari ve eğlence odaklı yapısı, OpenAI'ın insana fayda sağlama odaklı temel misyonuyla çelişip çelişmediği yüksek sesle sorgulanıyor. Bu konudaki misyon gerilimleri, Altman’ın açıklamaları ve çalışan çatışmaları hakkında daha fazla bilgiye OpenAI Sora uygulamasındaki misyon gerilimi ve çalışan çatışması başlıklı yazımızdan ulaşılabilir. Gerçek insan oyuncular, telif haklarının ve kariyerlerinin korunması için sözleşme güvenceleri talep ediyor.
Sendikalar Güvence Talep Ediyor
SAG-AFTRA, yapımcıları sentetik performansçıları kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyardı. Sendika, sendikalı bir oyuncunun yerine yapay zeka karakter kullanılmadan önce, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesini ve pazarlık yapılmasını şart koşuyor. Bu durum, gelecekteki Hollywood projelerinde yapay zekanın kullanımının kolay olmayacağını gösteriyor; çünkü sendikalar, emeğin değersizleşmesine karşı hukuki ve sendikal mücadelelerini sürdürmeye kararlı.
Hollywood ve diğer yaratıcı endüstrilerdeki bu etik ve ekonomik tartışmalar devam ederken, ABD’nin teknoloji merkezi Kaliforniya, yapay zeka alanında yeni düzenlemelerle dikkatleri üzerine çekiyor. Vali Gavin Newsom'un imzaladığı SB 53 güvenlik ve şeffaflık yasası, büyük yapay zeka laboratuvarlarının, modellerin siber saldırılar veya biyo-silah üretimi gibi felaketle sonuçlanabilecek riskleri nasıl önlediği konusunda şeffaf olmalarını zorunlu kılıyor. Bu düzenleme, ulusal düzeydeki "düzenleme inovasyonu öldürür" tezine karşı bir emsal teşkil ediyor ve yenilikçiliği korurken güvenliği sağlamanın mümkün olduğunu gösteriyor. Bu yasa ve getirdikleri hakkında daha fazla bilgi almak için Kaliforniya’nın yeni yapay zeka güvenlik yasası SB 53 inovasyonu engeller mi başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Kaynak: Hollywood'un Yapay Zeka Oyuncu Tilly Norwood’a Tepkisi (TechCrunch)
