İnternet güvenlik devi Cloudflare, popüler yapay zeka arama motoru Perplexity'yi, web sitesi sahiplerinin engelleme kurallarını (robots.txt) kasten göz ardı ederek gizlice veri kazımakla suçlayınca teknoloji dünyasında büyük bir fırtına koptu. Cloudflare CEO'su Matthew Prince'in Perplexity'yi 'Kuzey Koreli hackerlar gibi davranmakla' itham etmesi, tartışmayı daha da alevlendirdi. Ancak bu durum, basit bir kural ihlalinden çok daha derin bir soruyu gündeme getirdi: Bir kullanıcının emriyle hareket eden bir yapay zeka, bir bot gibi mi, yoksa o isteği yapan bir insan gibi mi muamele görmeli?
Cloudflare'in Testi ve Suçlamanın Detayları
Cloudflare, iddialarını somut bir deneye dayandırdı. Araştırmacılar, daha önce hiçbir bot tarafından taranmamış yeni bir alan adı üzerinde bir web sitesi kurdu. Ardından, robots.txt
dosyası aracılığıyla Perplexity'nin bilinen tüm yapay zeka tarayıcılarını açıkça engellediler. Sonuç şaşırtıcıydı: Perplexity'ye site içeriği hakkında soru sorulduğunda, araç soruyu doğru bir şekilde yanıtladı.
Peki bu nasıl oldu? Cloudflare'in analizine göre, Perplexity'nin kendi tarayıcısı engellendiğinde, sistem "macOS üzerinde Google Chrome'u taklit eden genel bir tarayıcı" kullanarak engeli aştı. Bu durum, web sitesi sahiplerinin iradesine karşı kasıtlı bir eylem olarak yorumlandı.
Topluluk İkiye Bölündü: Savunma ve Karşı Argümanlar
Matthew Prince'in sert suçlamalarına rağmen, X ve Hacker News gibi platformlarda birçok kişi Perplexity'yi savundu. Savunmanın temel argümanı şuydu: Yapay zeka, yalnızca bir kullanıcının belirli bir web sitesi hakkında sorduğu soruyu yanıtlamak için o siteye erişmişti.
"Eğer bir insan olarak bir web sitesine erişim talep ediyorsam, içerik bana gösterilmeli. Neden benim adıma web sitesine erişen bir yapay zeka, benim Firefox tarayıcımdan farklı bir yasal kategoride olsun?"
– Hacker News Kullanıcısı
Perplexity ise önce botların kendilerine ait olmadığını iddia etti. Daha sonra yayınladıkları bir blog yazısıyla savunmaya geçerek, bu davranışın zaman zaman kullandıkları bir üçüncü parti hizmetten kaynaklandığını belirtti. Şirket, asıl sorunun "Cloudflare'in sistemlerinin meşru yapay zeka asistanları ile gerçek tehditleri ayırt etmedeki yetersizliği" olduğunu öne sürdü.
Büyük Resim: Botlar ve İnternetin Geleceği
Bu tartışma, internetin yapısını temelden değiştiren bir eğilimin ortasında yaşanıyor. Yapılan son araştırmalara göre, internet tarihindeyse ilk kez bot trafiği, insan trafiğini geride bırakmış durumda ve toplam trafiğin %50'sinden fazlasını oluşturuyor. Bu botların büyük bir kısmı yapay zeka modellerini eğitmek için veri topluyor.
Şimdiye kadar web siteleri, Google gibi "iyi niyetli" botlarla iş birliği yaparak onlara neyi indexleyip neyi indexlemeyeceklerini robots.txt
ile bildiriyordu. Karşılığında ise Google'dan trafik alıyorlardı. Ancak Perplexity gibi yapay zeka araçları, bu trafiği özetleyerek veya doğrudan yanıt vererek "yiyor". Gartner'ın tahminine göre arama motoru hacmi 2026'ya kadar %25 düşecek.
Yarının İkilemi: Yapay Zeka Ajanlarını Engellemek mi, Kucaklamak mı?
Teknoloji endüstrisinin öngördüğü gibi, seyahatlerimizi düzenleyen, akşam yemeği rezervasyonlarımızı yapan ve bizim için alışveriş yapan kişisel yapay zeka ajanları yaygınlaşırsa ne olacak? Web siteleri, bu ajanları engelleyerek potansiyel müşterileri ve ticari çıkarlarını riske atar mı? Bu ikilem, internetin geleceği hakkında cevaplanması zor soruları beraberinde getiriyor ve Cloudflare-Perplexity vakası, bu yeni dönemin sadece bir başlangıcı olabilir.