Otonom araç teknolojilerinin en iddialı oyuncularından biri olan Waymo'nun Eş CEO'su Tekedra Mawakana, dünya girişimcilik takviminin en önemli olaylarından kabul edilen TechCrunch Disrupt 2025 sahnesinde önemli açıklamalarda bulundu. San Francisco'daki Moscone West'te 27-29 Ekim 2025 tarihleri arasında gerçekleşen ve 10.000'den fazla kurucu ve yatırımcıyı bir araya getiren bu zirve, 300'den fazla startup'ın sergilendiği ve 'Startup Battlefield 200'de erken aşama girişimlerin 100.000 dolarlık ödülsüz ödül için yarıştığı, yoğun bir rekabet ortamı sundu. Etkinlik, özellikle yapay zeka, robotik ve derin teknoloji alanlarında yeni trendleri belirliyor. Girişimcilik ekosisteminin nabzını tutan bu kritik zirve hakkında daha fazla bilgi almak için TechCrunch Disrupt 2025 Girişimcilik Zirvesi'ne göz atabilirsiniz. Mawakana'nın net mesajı şuydu: "Ölçeklenmek zorundayız." Bu zorunluluk, sadece yatırım bulma ve sonunda kârlılığa ulaşma baskısından değil, aynı zamanda karayolu güvenliğini artırma vizyonundan da kaynaklanıyor. Waymo'nun agresif büyüme stratejisi, otonom sürüş teknolojisinin geleceğine dair hem heyecan verici hem de tartışmalı soruları beraberinde getiriyor.

Sektördeki bu agresif büyüme stratejileri, diğer dev oyuncuların da robotik ve otonom kontrol üzerindeki mücadelelerini yansıtıyor. Örneğin, Tesla CEO’su Elon Musk, şirketin Optimus robot programı üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırmak için hissedarlardan rekor seviyede büyük, potansiyel değeri 1 trilyon dolara ulaşabilecek bir tazminat paketini onaylatmak için mücadele ediyor. Musk’ın bu dev paketi ‘Robot Ordusu’ argümanıyla savunması, mobilite teknolojilerindeki nihai kontrolün ne kadar kritik bir konu haline geldiğini gösteriyor.

Waymo'nun İddialı Yol Haritası: Haftada 1 Milyon Yolculuk Hedefi

Şirketin yıl boyunca sergilediği agresif genişleme hızı, Mawakana'nın ölçeklenme zorunluluğu tezini destekliyor. Waymo, 2026 yılı sonuna kadar haftalık 1 milyon yolculuk sunma gibi iddialı bir hedefe ulaşmayı bekliyor. Bu hedef, yalnızca teknik kapasite ve araç sayısının artırılmasıyla değil, aynı zamanda Uber, Lyft ve Avis gibi büyük şirketlerle kurulan stratejik ortaklıklarla destekleniyor.

Ancak, sektör genelinde kârlılık yolculuğunda hangi otonom modelinin zirveye çıkacağı da tartışma konusu olmaya devam ediyor. Yapılan anketler, uzun mesafe taşımacılığının (%40) robotaksilerden (%25.5) daha kârlı bir model olarak görüldüğünü ortaya koyuyor. Bu durum, Waymo'nun robotaksi ağırlıklı stratejisini zorlayabilecek bir pazar algısını işaret ediyor. Mobilite sektöründeki bu ve diğer önemli finansal gelişmeler hakkında daha fazla bilgi için Elon Musk'ın devasa tazminat paketi, robot ordusu argümanı ve mobilite sektöründeki diğer son haberlere göz atabilirsiniz.

Güvenlik Tartışması: Robotaksiler Gerçekten İnsanlardan Daha mı Güvenli?

Otonom araçların yaygınlaşmasındaki en büyük engel, kamu güvenliği ve kabulüdür. Mawakana, bu konuda şirketinin elinin güçlü olduğunu savunuyor. Waymo'nun yayımladığı bir rapora göre, araçları normal bir insan sürücüden beş kat daha güvenli, yayalar söz konusu olduğunda ise bu oran on iki kata kadar çıkıyor. Ancak, bu verilerin şirket tarafından hazırlanmış olması, bağımsız denetim ihtiyacını ve eleştirel bakışı beraberinde getiriyor.

Rakiplere Şeffaflık Çağrısı

Waymo Eş CEO'su, isim vermeden rakiplerini, otonom teknolojilerinin gerçekten güvenli olduğunu kanıtlama konusunda yeterince şeffaf olmamakla eleştirdi.

Mawakana, "Onların ne olup bittiği konusunda şeffaf olmaları zorunludur. Ve eğer şeffaf olmuyorsanız, benim görüşüme göre, yolu daha güvenli hale getirme hakkını kazanmak için gerekeni yapmıyorsunuz demektir." ifadelerini kullandı.

Kaza Riski ve Toplumsal Kabulün Sınırları

Genişleme süreci devam ederken, Waymo araçlarının 'kenar durumlar' (edge cases) olarak adlandırılan beklenmedik trafik senaryolarıyla karşılaşmaya devam ettiği görülüyor. Bu durumların en günceli, bir Waymo aracının ABD'nin Atlanta kentinde duran bir okul otobüsünün önüne çıkması ve Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA) tarafından soruşturma başlatılmasıydı.

Mawakana, bu tür olayların kaçınılmaz olduğunu kabul ediyor. Mawakana: "Mükemmellik olmayacağını kabul etmek önemli, ancak bu, şeffaflıktan sorumlu olmamanız gerektiği anlamına gelmez... Biz bir şirket olarak o günleri gerçekten dert ediyoruz. Ne zaman olacağını değil, olacağını biliyoruz ve bunun için plan yapıyoruz." dedi.

Röportajda sorulan en kritik soru ise, daha fazla güvenlik vaadi karşısında halkın, bir robotaksi kaynaklı ölümlü kazayı kabul edip etmeyeceğiydi. Mawakana bu konuda oldukça net konuştu: "Toplumun bunu kabul edeceğini düşünüyorum." Bu açıklama, otonom sürüş teknolojisinin etik ve toplumsal sorumluluk sınırlarının ne kadar zorlandığını gözler önüne seriyor. Waymo'nun hedefi, hızlı büyüme ve mutlak güvenlik arasındaki ince çizgide ilerleyerek teknolojiyi geniş kitlelere ulaştırmak.

Waymo’nun otonom sürüş güvenliği hakkındaki tartışmaları, Disrupt 2025’in ana temalarından sadece biriydi. Konferans; Uzay Teknolojileri Sahnesi’nde (Space Stage) yörünge tedarik zincirleri ve Sınırdaki Yapay Zeka (Edge AI) kullanımı gibi geleceği şekillendiren konulara, ayrıca halka arz (IPO) stratejileri ve Google DeepMind'dan gelen konuşmacıların yer aldığı yapay zeka uygulamaları gibi kritik başlıklara da odaklandı. Bu etkinlikteki birinci gün özetlerine ve girişimcilik, uzay ve yapay zeka konularındaki tüm gelişmelere TechCrunch Disrupt 2025 1. Gün: Girişimcilik, Uzay ve Yapay Zeka Gelişmeleri haberimizden ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Waymo Eş CEO’su Tekedra Mawakana’nın TechCrunch Disrupt 2025 sahnesindeki açıklamaları derlenmiştir. (Orijinal içerik: TechCrunch)