Uber, San Francisco Pazarını Hedef Aldı: Waymo'ya Karşı Lucid ve Nuro İttifakıyla Premium Robotaksi Hamlesi

Haber Merkezi

29 October 2025, 15:35 tarihinde yayınlandı

Uber, Waymo'nun Kalesi San Francisco'da Robotaksi Hamlesini Başlatıyor: Premium Otonom Araç Savaşı Kızışıyor

Küresel taşımacılık devi Uber, otonom araç pazarındaki iddiasını San Francisco gibi kritik bir pazarda bir üst seviyeye taşımaya hazırlanıyor. Şirket, 2026 yılında Lucid Motors’un lüks elektrikli Gravity SUV’ları ve Nuro’nun geliştirdiği otonom sürüş teknolojisini kullanarak, şehirde ‘premium’ bir robotaksi hizmeti sunacağını resmen duyurdu.

Bu duyuruyu kritik kılan en önemli detay ise, San Francisco’nun Alphabet çatısı altındaki Waymo’nun en güçlü olduğu ticari operasyon alanlarından biri olması. Uber’in bu hamlesi, daha önce ticari sır davası nedeniyle karşı karşıya gelen ancak son dönemde Atlanta ve Austin’de ortak robotaksi hizmeti başlatan iki dev arasındaki rekabeti yeniden alevlendirecek gibi görünüyor.

Uber, Nuro ve Lucid İttifakının Finansal Temelleri

Uber, bu stratejik hizmetin temellerini 2025 yılının başlarında attı. Şirket, Lucid Motors’a 300 milyon dolarlık yatırım yapacağını ve önümüzdeki altı yıl içinde en az 20.000 adet yeni Gravity SUV modeli satın alacağını açıklamıştı. Bu lüks elektrikli araçlar, Nuro’nun özel olarak entegre edilmiş otonom sürüş sistemleriyle donatılacak.

Yapılan açıklamalara göre, araçların mülkiyeti ve işletmesi Uber veya üçüncü taraf filo ortakları tarafından yönetilecek. Otonom teknolojinin test ve doğrulama süreçlerini yürüten Nuro’ya kısa süre önce ilk Lucid araçları teslim edildi. Şirketler, test filosu büyüklüğünün yaklaşık 100 araca ulaşmasını bekliyor.

Uber Ürün Baş Sorumlusu Sachin Kansal, konuya ilişkin yaptığı açıklamada: “Körfez Bölgesi, uzun zamandır dönüştürücü teknolojinin doğduğu yer oldu. Lucid ve Nuro ile kurduğumuz bu yeni nesil robotaksi programının gelecek yıl halka açılmak üzere burada başlaması çok yerinde. Elektrikli araç, otonomi ve araç çağırma alanındaki derin uzmanlığı birleştirerek, Körfez Bölgesi ve ötesinde güvenli ve ölçeklenebilir otonom sürüşlerin zeminini hazırlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Pazarın Kalbinde Rekabet: Waymo'ya Meydan Okuma

Uber’in San Francisco’yu seçmesi, yalnızca teknolojiye olan bağlılığının bir göstergesi değil, aynı zamanda Waymo’ya karşı kasıtlı bir meydan okumadır. Waymo, Mountain View merkezli olup San Francisco Körfez Bölgesi’nin yanı sıra Phoenix, Los Angeles, Atlanta ve Austin’de ticari robotaksi operasyonları yürütüyor ve 2026’da altı şehirde daha hizmet vermeyi planladığını duyurmuştu.

Uber, geçmişte Waymo ile hukuki anlaşmazlıklar yaşamış olsa da (2018’deki ticari sır davası), bu yeni premium hamle ile rekabetin kalbine iniyor. Waymo genellikle elektrikli Jaguar I-Pace ve Chrysler Pacifica hibrit minivanlar kullanırken, Uber’in lüks Lucid Gravity SUV’ları ile pazara girmesi, fiyatlandırma ve hizmet kalitesi açısından doğrudan bir ayrışma yaratmayı hedefliyor.

Uzman Görüşü: Bu Hamlenin Zorlukları Neler Olabilir?
  • Regülasyon Baskısı: San Francisco, otonom araç izinleri ve operasyonları konusunda en sıkı denetime sahip şehirlerden biri. Uber, test ve ticari lansman için zorlu regülatif engellerle karşılaşabilir.
  • Maliyet: Lucid Gravity gibi premium araçların kullanılması, hizmetin operasyonel maliyetlerini yükseltecek, bu da Uber’in Waymo’ya göre daha yüksek ücret tarifesi uygulamasına neden olabilir.
  • Teknoloji Olgunluğu: Nuro'nun otonom sisteminin San Francisco'nun karmaşık ve yoğun sokaklarında Waymo'nun sistemine ne kadar hızlı yetişeceği büyük bir soru işareti.

Otonom araçların karşılaştığı bir diğer kritik zorluk ise, büyük şehirlerin gökdelenleri arasında sinyalin koptuğu veya düşmanca yöntemlerle engellendiği (sıkıştırıldığı) anlarda ortaya çıkan GPS bağımlılığıdır. Bu kırılganlığa çözüm olarak, Skyline Nav AI Pathfinder yapay zeka GPS bağımsız navigasyon teknolojisi gibi girişimler, GPS’ten tamamen bağımsız çalışan, görüş tabanlı Yapay Zeka navigasyon sistemleri geliştiriyor. Bu sistemler, araçların sadece çevresel görüşe (binalar, yollar) dayanarak konumlarını belirlemesini sağlıyor ve robotaksi platformları için hayati bir yedekleme mekanizması sunuyor.

Uber'in Otonom Vizyonu: Küresel Ortaklık Ağı

Son iki yılda Uber, otonom araç teknolojisi şirketleriyle geniş bir ortaklık ağı kurdu. Waymo, Nuro ve Lucid ile yapılan anlaşmalar en önemli adımlar olsa da, şirket küresel çapta 18'den fazla firmayla (araç çağırma, teslimat ve kamyon taşımacılığı dahil) işbirliği yapıyor. Yalnızca bu yıl, ABD merkezli May Mobility, Volkswagen ve Çinli otonom sürüş firmaları Momenta, WeRide ve Baidu ile önemli anlaşmalar imzaladı.

Bu vizyon kapsamında, lojistik kanadında Uber Freight ile işbirliği yapan Aurora gibi şirketler de büyük atılımlar yapıyor. Otonom tır teknolojilerinde lider olan Aurora, yakın zamanda Teksas’ta Fort Worth’tan El Paso’ya uzanan 600 millik (yaklaşık 965 km) yeni bir ticari sürücüsüz tır rotasını hizmete açtı. Bu güzergah, sürücü yetersizliği sorununa çözüm sunarak ve 7/24 kesintisiz operasyon imkanı sağlayarak uzun mesafeli lojistik sektöründe kritik bir boşluğu doldurmayı hedefliyor. Aurora’nın bu 600 millik yeni rotası ve Fabrinet tarafından üretilen, performansı artırılmış ve maliyeti yarı yarıya düşürülmüş yeni nesil donanımı hakkında daha detaylı bilgiye Aurora Otonom Tır Rotası haberinden ulaşabilirsiniz.

Otonom mobilite sadece robotaksi ile sınırlı kalmıyor; ağır lojistik ve kamyon taşımacılığı alanında da dev adımlar atılıyor. Örneğin, Waabi ve Volvo’nun ortaklaşa geliştirdiği yeni nesil sürücüsüz tır, Volvo VNL Autonomous, yakın zamanda TechCrunch Disrupt etkinliğinde tanıtıldı. Bu tır, Waabi Driver adını verdikleri uçtan uca yapay zeka sistemi sayesinde güvenlik şoförü olmadan ticari operasyonlara başlama potansiyelini taşıyor ve sektördeki tam otonom lojistik hedefini güçlendiriyor. Bu yenilikçi araç hakkında daha fazla detaya sürücüsüz Volvo VNL Autonomous tır haberinden ulaşılabilir.

San Francisco'daki halka açık yol testleri, bu yeni ortaklığın en görünür aşaması olacak. Nuro, otonom sistemin güvenilirliğini sağlamak için simülasyon ve kapalı parkurları da kullanmaya devam edecek. Bu girişimin başarılı olması, Uber’in sadece bir araç çağırma platformu olmaktan çıkıp, otonom mobilite çözümlerinin önde gelen sağlayıcısı olma vizyonunu güçlendirecektir.

Bu haberin hazırlanmasında TechCrunch'ın ilgili makalesinden faydalanılmıştır.