Himalaya ülkesi Nepal, dijital dünyada yankı uyandıran önemli bir karara imza attı. Ülke hükümeti, Facebook, Instagram, YouTube ve X gibi dev sosyal medya platformlarına erişimi durdurma talimatı verdi. Bu adımın temel nedeni, söz konusu şirketlerin Nepal'deki yerel kayıt kurallarına uymaması olarak açıklandı ve karar, medya özgürlüğü savunucuları ile insan hakları örgütleri arasında büyük endişelere yol açtı.
Engelleme Kararının Arka Planı ve Yasal Süreç
Nepal İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı, ülkedeki internet servis sağlayıcılarına toplamda 26 sosyal medya platformuna erişimi kısıtlama emri verdi. Bu karar, Bakanlık yetkililerinin gün içinde yaptığı bir toplantının ardından geldi. Platformlara yönelik bu talimat, 25 Ağustos'ta yayımlanan ve yabancı sosyal medya şirketlerine Nepal'de faaliyetlerini kaydettirmeleri ve yerel bir irtibat kişisi atamaları için sadece yedi gün süre tanıyan direktifin bir uzantısı niteliğinde. İlginçtir ki, TikTok ve Rusya merkezli Viber gibi platformlar bu son engelleme kararından etkilenmedi; hükümet, bu platformların kurallara uyduğunu ve zaten ülkede kayıtlı olduğunu belirtti.
Geçtiğimiz ay Nepal Yüksek Mahkemesi, hükümetin yerel kayıt zorunluluğunu onaylayarak bu adımın yanlış bilginin yayılmasını engellemeyi amaçladığına hükmetmişti. Ancak Mahkeme, kayıt yapmayan platformların doğrudan yasaklanması yönünde açık bir emir vermemiş, bunun yerine yetkililere "yasa çerçevesinde derhal uygun yasal düzenlemeler yapmaları" talimatını vermişti. Bu durum, hükümetin engelleme kararının Mahkeme kararının bir yorumu mu yoksa daha ileri bir adım mı olduğu konusunda tartışmalara yol açıyor.
Nepal'de İnternet ve Sosyal Medya Kullanım Verileri
Nepal Telekomünikasyon Kurumu verilerine göre, ülkenin internet penetrasyon oranı %90'ın üzerinde. Web analiz firması Statcounter'ın en son rakamları ise sosyal medya kullanıcıları arasındaki dağılımı şu şekilde gösteriyor:
- Facebook: %87
- X (eski Twitter): %6
- YouTube: %5
- Diğer Engellenen Platformlar: Discord, Instagram, Messenger, WeChat, Reddit, Snapchat vb.
Sansür Endişeleri ve İfade Özgürlüğü Tartışması
Hükümetin bu hamlesi, medya savunuculuk grupları ve sivil toplum kuruluşları tarafından sert bir dille eleştirildi. New York merkezli Kâr Amacı Gütmeyen Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), kararın "gazetecilerin çalışmalarını ve halkın haber ve bilgiye erişimini ciddi şekilde engelleyeceğini" belirtti. Nepal Gazeteciler Federasyonu da önlemi kınayarak, "basın özgürlüğünü ve vatandaşların bilgi edinme hakkını baltaladığını" ifade etti.
Access Now Asya Pasifik Politika Direktörü Raman Jit Singh Chima, Nepal'in sadece hükümete kayıtlı olmadıkları için tüm sosyal medya ve web hizmetlerine erişimi engellemeyi seçmesinin "son derece rahatsız edici" olduğunu dile getirdi. Chima, bu yaklaşımı "Çin Halk Cumhuriyeti'nin Büyük Güvenlik Seddi modelinde görülen dijital otoriterlik mimarisine" benzetti ve bunun "Nepal'in demokratik hedefleri ve anayasal güvenceleriyle tamamen çeliştiğini" vurguladı.
İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Prithvi Subba Gurung ise gazetecilere yaptığı açıklamada, hükümetin platformlara Nepal'de kayıt olmaları için yeterli süre tanıdığını ve Meta dahil olmak üzere defalarca talepte bulunduğunu ancak bu taleplere uyulmadığını savundu. Bakanlık, platformlara erişimin, ülkede kayıt olduktan sonra geri yükleneceğini belirten bir genelge de yayımladı. Bu durum, hükümetin 'kural ihlali' argümanına karşı, eleştirel grupların 'sansür' endişeleri arasındaki gerilimi açıkça ortaya koyuyor. Ancak Meta'nın moderasyon sistemlerinin kendi içindeki karmaşaları da dikkat çekiyor. Örneğin, Indiana'dan bir iflas avukatı olan Mark Zuckerberg'in, hukuk bürosunun reklamını yaptığı Facebook sayfasının, Meta'nın otomatik sistemleri tarafından "kurucusu Mark Zuckerberg'i taklit ettiği" gerekçesiyle beş kez kapatılması, dijital kimlik doğrulamanın ve otomatik moderasyonun sınırlarını gözler önüne serdi. Avukat Zuckerberg'in Meta CEO'sundan daha önce mesleğe başlamış ve gerçekten de aynı isme sahip olmasına rağmen yaşadığı bu sorunlar, sadece maddi kayıplara değil, aynı zamanda platformların insan faktörünü göz ardı eden yaklaşımlarının yol açtığı absürtlükleri de gösteriyor. Bu olay, devasa sosyal medya platformlarının karşılaştığı zorlukları ve otomatik moderasyon sistemlerinin yetersizliklerini bir kez daha gündeme getirdi. Bu moderasyon karmaşasının detaylarına Mark Zuckerberg, Mark Zuckerberg'ü Dava Etti: Meta Moderasyon Karmaşası haberimizden ulaşabilirsiniz.
Engellemenin Olası Sonuçları ve Uluslararası Tepkiler
Bu engelleme kararı, Nepal'deki dijital ekonomi ve sosyal yaşam üzerinde derin etkiler yaratabilir. Yerel işletmelerin ve içerik üreticilerinin hedef kitlelerine ulaşmasında önemli bir araç olan bu platformların kısıtlanması, ekonomik faaliyetleri olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, milyonlarca Nepal vatandaşının haberlere, bilgilere ve küresel iletişime erişimi kesintiye uğrayarak temel bilgi edinme ve ifade özgürlüğü hakları zedelenebilir.
Chima, Nepal'in "tüm engelleme emirlerini yayımlaması, erişimi geri yüklemesi ve belirsiz yasakları daraltan, usulüne uygun süreç, şeffaflık ve anlamlı istişare içeren bir yasama sürecine geçmesi gerektiğini" ifade etti. Açık bir itiraz mekanizması veya bağımsız denetim olmaksızın, bu direktifin hükümete "hizmetleri askıya alma, içerikleri kaldırma ve şirketler içinde yerel 'şikayet' ve 'öz-denetim' görevlileri atama konusunda geniş yetkiler" verdiğini ekledi. Bu durum, yasal içeriğin bile aşırı engellenmesine yol açabilir.
Daha önce de Nepal hükümeti, "ulusal egemenliğe veya çıkarlara aykırı" kabul edilen gönderiler için hapis ve para cezaları içeren ve halen onay bekleyen bir sosyal medya yasa tasarısı nedeniyle kamuoyunun tepkisiyle karşılaşmıştı. Bu yasa tasarısı da basın özgürlüğünü ve dijital ifadeyi ciddi şekilde baltalama potansiyeli taşıyor. Bakan Gurung o dönemde hükümetin "ifade özgürlüğünü kısıtlama niyetinde olmadığını" belirtse de, mevcut engelleme kararı bu taahhütle çelişen bir tablo çiziyor.
Bu gelişmeler yaşanırken, sosyal medya platformları arasındaki rekabet ve kullanıcı deneyimini zenginleştirme çabaları global arenada devam ediyor. Örneğin, Meta'nın sosyal medya platformu Threads, rakibi X'e (eski adıyla Twitter) karşı önemli bir hamle yaparak kullanıcıların 10.000 karaktere kadar ücretsiz gönderi yayımlayabileceği yeni özelliğini duyurdu. Bu hamle, özellikle içerik üreticilerini hedefleyerek X'in ücretsiz kullanıcılarına sunduğu 280 karakterlik limitin çok ötesine geçiyor. Ancak bu uzun gönderilerin arama motorları tarafından indekslenmemesi gibi SEO kısıtlamaları bulunuyor. Threads'in bu adımı hakkında daha fazla detaya Threads: 10.000 Karakter Ücretsiz Gönderi - X Rakip adresinden ulaşabilirsiniz.
Meta, genç kullanıcıları platformlarda tutma stratejileri kapsamında, Facebook'un erken dönemlerinden kalma ikonik 'dürtme' özelliğini modern bir yorumla yeniden kullanıma sunuyor. Özellikle genç nesiller arasında popülerlik kazanan bu nostaljik özellik, Meta tarafından daha merkezi ve 'gamifikasyon' odaklı bir hale getiriliyor. Kullanıcıların arkadaşlarını doğrudan profillerinden dürtüp, bildirimler aracılığıyla uyarı almasını ve karşılıklı dürtme sayacını takip etmesini sağlayan bu yenilenmiş özellik, Snapchat ve TikTok'un 'seriler' (streaks) gibi etkileşim mekanizmalarına bir yanıt olarak geliştirildi. Bu hamle, Facebook'un özellikle ABD'deki genç kullanıcı sayısındaki düşüşe karşı bir strateji olarak değerlendirilirken, bağımlılık yapıcı doğası nedeniyle etik tartışmaları da beraberinde getiriyor. Facebook'un dürtme özelliğini geri getirme hamlesi ve Meta'nın genç kullanıcıları geri kazanma stratejileri hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Nepal'in sosyal medya devlerine yönelik bu engelleme kararı, dünya genelinde dijitalleşen toplumlarda hükümetlerin platformlarla ilişkisi, ulusal egemenlik ile ifade özgürlüğü arasındaki hassas denge ve yanlış bilgiyle mücadele yöntemleri hakkında önemli bir tartışma başlatıyor. Yakın gelecekte platformların Nepal hükümetiyle bir uzlaşmaya varıp varmayacağı veya bu engellemenin kalıcı olup olmayacağı merak konusu. Konuyla ilgili gelişmeleri Sen,Nexus'tan takip etmeye devam edebilirsiniz.
Kaynak: TechCrunch
```