Microsoft, Dev Cezadan Kıl Payı Kurtuldu: AB ile Teams Anlaşmasının Perde Arkası

Haber Merkezi

12 September 2025, 16:21 tarihinde yayınlandı

Microsoft, AB Soruşturmasından Nasıl Sıyrıldı? Teams Kararı ve Rekabete Etkileri

Teknoloji devi Microsoft, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından yürütülen ve milyarlarca dolarlık bir cezayla sonuçlanabilecek büyük bir tekelcilik soruşturmasından, kritik tavizler vererek sıyrılmayı başardı. Şirket, kurumsal mesajlaşma uygulaması Teams'i, popüler Microsoft 365 ve Office 365 paketlerinden ayırma sözü vererek, rekabet endişelerini gidermiş oldu ve olası bir yasal savaştan kaçındı.

Her Şey Slack'in Şikayetiyle Başladı

Sürecin temelleri, 2020 yılında rakip mesajlaşma uygulaması Slack'in şikayetiyle atıldı. Slack, Microsoft'un pazar hakimiyetini kötüye kullanarak Teams'i Office ürünleriyle birlikte ücretsiz olarak sunmasının haksız bir rekabet avantajı yarattığını iddia etmişti. Avrupa Komisyonu da bu iddiaları ciddiye alarak, Microsoft'un bu 'paketleme' stratejisinin rekabet kurallarını ihlal ettiğini ve Teams'e Excel, Word, Outlook gibi uygulamalarla entegrasyonu sayesinde haksız bir üstünlük sağladığını öne süren bir soruşturma başlattı.

Microsoft, başlangıçta Nisan 2024'te Teams'i kısmen ayırmaya yönelik adımlar atmış olsa da, Komisyon bu değişiklikleri yetersiz buldu ve daha kapsamlı bir plan talep etti. Bunun üzerine şirket, Mayıs 2025'te revize edilmiş ve daha geniş kapsamlı bir taahhüt paketi sundu.

Microsoft'un Stratejik Tavizleri: Masadaki Anlaşma

Peki Microsoft, bu devasa cezadan kurtulmak için masaya ne koydu? Anlaşma, hem tüketicilere daha fazla seçenek sunmayı hem de rakipler için oyun alanını daha adil hale getirmeyi amaçlıyor. İşte Microsoft'un Komisyon'a sunduğu ve kabul edilen taahhütler:

  • Teams'siz Paketler: Önümüzdeki yedi yıl boyunca Microsoft, Microsoft 365 ve Office 365 paketlerini Teams uygulaması olmadan, daha düşük bir fiyattan sunacak.
  • Seçim Özgürlüğü: Müşteriler, bu paketlere daha sonra Teams'i ekleyip eklememeyi kendileri seçebilecek.
  • Birlikte Çalışabilirlik (API Desteği): Gelecek beş yıl boyunca Microsoft, üçüncü parti mesajlaşma ve iş birliği araçlarının kendi paketleriyle entegre çalışabilmesi için gerekli API'leri (Uygulama Programlama Arayüzleri) açacak.
  • Veri Taşınabilirliği: Kullanıcıların verilerini Teams'ten rakip platformlara kolayca aktarabilmelerine olanak tanınacak.

Şeytanın Avukatı: Bu Anlaşma Gerçekten Bir Zafer Mi?

İlk bakışta bu anlaşma, hem AB hem de Microsoft için bir 'kazan-kazan' durumu gibi görünüyor. AB, Büyük Teknoloji şirketlerini uzun ve maliyetli mahkeme süreçleri olmadan düzenleyebildiğini göstererek önemli bir zafer ilan ediyor. Microsoft ise, geçen yılki 245 milyar dolarlık geliri göz önüne alındığında 24.5 milyar dolara varabilecek bir para cezasından ve marka imajını zedeleyecek bir yasal savaştan kaçınmış oluyor.

Ancak madalyonun diğer yüzü var. Eleştirmenler, bu tavizlerin Microsoft'un pazardaki ezici hakimiyetini kırmak için yeterli olup olmayacağını sorguluyor. Teams, Office ekosistemine o kadar derinden entegre olmuş durumda ki, sadece paketten çıkarmak, Slack gibi rakiplerin gerçekten eşit şartlarda rekabet etmesi için yeterli olmayabilir. API erişiminin ne kadar kapsamlı ve kullanışlı olacağı da zamanla görülecek bir başka kritik nokta.

AB Düzenlemelerinin Kapsamı Genişliyor: Apple da Etkileniyor

Avrupa Birliği'nin teknoloji devlerine yönelik düzenleyici adımları sadece Microsoft ile sınırlı kalmıyor. Benzer şekilde, Apple'ın uzun zamandır beklenen ve büyük ilgi uyandıran yeni AirPods Pro 3 modeliyle birlikte tanıtılan canlı sesli çeviri özelliği de, AB ülkelerindeki kullanıcılar için başlangıçta erişilebilir olmayacak. Şirket, bu gecikmenin temel nedeni olarak AB'nin katı düzenlemelerinden biri olan Dijital Piyasalar Yasası'nı (DMA) gösteriyor.

Apple Intelligence destekli bu özellik, kullanıcıların kulaklıkları aracılığıyla gerçek zamanlı olarak gelen sesli konuşmaları anında çevirmesini sağlarken, AB'nin DMA'sının getirdiği 'birlikte çalışabilirlik' (interoperability) gereksinimleri nedeniyle Avrupa pazarına sunulamıyor. Bu durum Apple için bir ilk değil; şirket, geçen yıl da AB'deki bazı yapay zeka özelliklerinin yayınlanmasını benzer düzenlemeler nedeniyle ertelemek zorunda kalmış ve AB kullanıcıları bu özelliklere ancak Mart 2025'te erişebilmişti. Apple AirPods canlı çeviri özelliğinin AB DMA engeline takılması, AB'nin düzenleyici adımlarının, bir yandan rekabeti ve kullanıcı haklarını korumayı hedeflerken, diğer yandan teknolojik yeniliklerin Avrupa pazarına sunulma hızını yavaşlatıp yavaşlatmadığına dair tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Kullanıcılar ve Rakipler İçin Sırada Ne Var?

Bu kararın en net kazananı, kurumsal müşteriler olacak. Artık ihtiyaçlarına göre daha esnek paketler seçebilecek ve Teams kullanmıyorlarsa daha düşük bir maliyetle Office uygulamalarına sahip olabilecekler. Slack ve şikayetçi olan bir diğer şirket Alfaview'in, Komisyon'un pazar testinin ardından şikayetlerini geri çekmesi, anlaşmanın en azından kısa vadede rakipler tarafından da olumlu karşılandığını gösteriyor.

Sonuç olarak, Microsoft stratejik bir hamleyle büyük bir krizden kaçınırken, Avrupa Birliği de dijital pazarlarda rekabeti koruma konusundaki kararlılığını bir kez daha göstermiş oldu. Bu anlaşmanın iş birliği yazılımları pazarında dengeleri ne ölçüde değiştireceğini ise zaman gösterecek.

Bu haberin oluşturulmasında TechCrunch tarafından yayınlanan analizden yararlanılmıştır.